Yusuf Kurçenli

Sıra lâfa gelince sinemanın, yönetmen-ler marifeti ile yapıldığını söyleriz. Üzerinde uzunca konuşulması, başka zamanları gerektirir. Burada bir “yönetmen”den söz edeceğim. Aramızdan zamansız ayrılan bir yönetmenden: Yusuf Kurçenli.

Az da olsa bir kısım yönetmenlerimiz, daha önce sinemada hiç çalışmadan, işe doğrudan yönetmen olarak başlamıştır (Metin Erksan). Bazıları uzun bir asistanlık sonrası (Mehmet Aslan) biri ise tiyatrodan gelip sinemada uzun süre oyunculuk (başrol) yaptıktan sonra bir süre yönetmen yardımcılığı (asistanlık) yaparak (Kartal Tibet) başlamıştır. Çeşitlemesi çok. Edebiyattan gelenler var (İlhan Engin), eleştirmenlikten (Tarık Dursun K.), oyunculuktan gelenler (Türkan Şoray, Fikret Hakan, Demir Karahan, Cüneyt Arkın), görüntü yönetmenliğinden (Orhan Oğuz), kurguculuktan (Ertem Göreç, İsmail Kalkan), (müzik-çi iken) film müziğinden gelen (Nedim Otyam), yapımcılıktan (Ertem Eğilmez)… Bunlar hep sinemadan, çizerlikten gelen ve filmleri ile çizgi-romanlarına bağlı kalan biri -Suat Yalaz- hariç, biraz farklılık gösterir gibi olsa da, yine de sinema ile iç içedir. (Bir döneme adını veren -kişinin ardılları- tiyatrocuları farklı bir kategoride ele almak ne kadar doğru olur?) [İlk film-lerinde (“Bu Vatanın Çocukları”, “Ala Geyik”) hem senaryo (uyarlama senaryolar) yazımına katılıp hem yönetmene (Atıf Yılmaz) asistanlık yaparak ve de başrolleri oynayarak, sinemaya başka bir örneği olmadan giren Yılmaz Güney’i bu tip kategorilerin dışında tutmak istiyorum.]

Sinemanın ardılı, evlerimize girerek sinemalardan ayağımızın kesilmesine bir nebze de olsa neden olan ve dünyada özellikle A.B.D.de birçok örneği (bir tek örnek yeterli mi: Arthur Penn) olan televizyon kökenli yönetmenlik… Birçok işte olduğu gibi bunda da bizde tersi olmuştur. Tamam, televizyon (tek kanal / siyah-beyaz) -iş başa düşünce- kendi yönetmenleri yetiştirmeye başlamıştır. Bu sırada yılların sinema yönetmenleri (Akad / Erksan / A. Yılmaz / Refiğ) TV filmleri çekmişlerdir ama televizyon zaman içinde yönetmenlerini yetiştirmiştir. Televizyonun yetiştirdiği yönetmenlerden Yusuf Kurçenli sinemaya geçmiş ve sinema filmi çekmenin ötesinde sinema yönetmeni olmuştur. Şu veya bu nedenle film yöneten pek çok “sinema” yönetmenimiz vardır ama bunlar içinde bazıları (bana göre) sinemada yönetmen olurlar. Televizyon kökenli Yusuf Kurçenli de, bu tip yönetmenlerdendir.

Kurçenli, TRT çalışmaları sırasında TV filmi olarak Oktay Arayıcı’nın At Gözlüğü senaryosunu çekerken, ünsüz bir idealist yönetmenin para kazanma uğruna ne tavizler veren yönetmeni, sinemamızın ilginç yönetmenlerinden Feyzi Tuna’ya oynatıyordu. Sinema filmleri içinde Gramafon Avrat (Sabahattin Ali), Raziye (Melih Cevdet Anday), Karartma Geceleri (Rıfat Ilgaz) gibi edebiyat uyarlamaları da bulunan Kurçenli, kurmaca filmlerinin yanında belgesel filmleri ile de sinemadaki farklı kişiliğini ortaya koymuştur. Bunların yanında, tiyatroculuk geçmişi olmamasına rağmen, oturmuş sinema yönetmenliğinin arasında tiyatroda oyun-lar da sahneye koymuştur (Tuncer Cücenoğlu / Çıkmaz Sokak, v.d.) Büyük, tantanalı filmler yapmamasına rağmen, uzun zamana yayılan az filmli (sinema filmleri dışındakiler hariç) yönetmenliğinde, çeşitli konulara değinen filmlerin yönetmeni oldu, Kurçenli. Filmin “son” yazmasına daha zaman vardı, çok erken…

(23 Şubat 2012)

Orhan Ünser

Patlak Sokaklar: Gerzomat Filmi Oyuncularına Ses Yasağı

Kerim Barutçu’nun yönettiği Patlak Sokaklar: Gerzomat sinema filmi, Amerikan polisiye filmlerinde yıllardır izlediğimiz Hollywood starlarını seslendiren dublaj ustalarına ev sahipliği yaptı. 16 Mart’ta vizyona girecek olan ve Amerikan polisiye filmlerini ti’ye alan Patlak Sokaklar: Gerzomat sinema filminin en büyük özelliği Türk halkının aşina olduğu seslerle dublaj yapılmış olması. Bugüne kadar rol aldıkları projelerde kendi sesleriyle oynayan Selin Demiratar ve Doğa Rutkay’ın, filmi kabul ederken takıldıkları tek konu filmde kendi seslerini kullanamayacak olmaları idi.

  • Basın Bülteni
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Ata Demirer, Kanal D Cinemania’da

    Ömür Gedik’in hazırlayıp sunduğu sinema programı Kanal D Cinemania’da bu haftanın stüdyo konuğu Berlin Kaplanı filminin senaristi ve başrol oyuncusu Ata Demirer. Ünlü komedyen Berlin Kaplanı’nı hayatının hangi döneminden esinlenerek yaptı? Çekimler sırasında en çok hangi sahnelerde zorlandı? Senaryonun çalıntı olduğu iddialarına nasıl yanıt verdi? Ferdi Tayfur hakkında ne söyledi? Editörlüğünü Fırat Sayıcı’nın yaptığı programda vizyona giren yeni filmler, haberler, vs. yer alıyor. Ömür Gedik tarafından sunulan Cinemania Programı her Cumartesi Kanal D’de.

  • Yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Ata Demirer, Kanal D Cinemania’da yazısına devam et
  • Skyturk TV En Heyecanlı Yeri Programı’ndan Basın Açıklaması

    Skyturk TV.de Ceylan Özçelik’in hazırlayıp sunduğu En Heyecanlı Yeri Programı’ndan basın açıklaması yapıldı. Programda yayınlanan Engin Günaydın ve Sırrı Süreyya Önder röportajının izinsiz olarak başka bir programda yayınlanması üzerine yapılan açıklama şöyle: “En Heyecanlı Yeri, Zeki Demirkubuz’un Yeraltı adlı eserinin çekimleri bittikten sonra Engin Günaydın’ı ve Sırrı Süreyya Önder’i programa konuk etti. Günaydın’la Önder karşılıklı oturup Demirkubuz’u ve filmi konuştular. Bu bölüm, 11 Mart 2011′de En Heyecanlı Yeri’nde yayınlandı. Cüneyt Özdemir’in 12 Şubat 2012 tarihli ‘Soru-yorum’ adlı programında bu sohbetin tamamı, …”

  • Basın Bülteni
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Skyturk TV En Heyecanlı Yeri Programı’ndan Basın Açıklaması yazısına devam et
  • 31. İstanbul Film Festivali Sinema Onur Ödülleri Belli Oldu

    İstanbul Kültür Sanat Vakfı tarafından Akbank sponsorluğunda 31 Mart – 15 Nisan 2012 tarihleri arasında düzenlenecek İstanbul Film Festivali tarafından her yıl verilen Sinema Onur Ödülleri bu yıl Türkiye sinemasına yıllar boyu emek vermiş dört değerli isme takdim edilecek.
    Yönetmen Ali Özgentürk, oyuncular Ayşen Gruda ile Halit Akçatepe ve yazar Sevin Okyay, bu yılki Sinema Onur Ödülleri’ne lâyık görüldü. Onur ödülleri, 30 Mart 2012 Cuma akşamı Lütfi Kırdar Sergi ve Kongre Sarayı’nda yapılacak olan 31. İstanbul Film Festivali açılış töreninde verilecek.

  • Basın Bülteni
  • Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    31. İstanbul Film Festivali Sinema Onur Ödülleri Belli Oldu yazısına devam et