Düşmanı Korurken (Safe House)
Yönetmen: Daniel Espinosa
Senaryo: David Guggenheim
Müzik: Ramin Djawadi
Görüntü: Oliver Wood
Oyuncular: Denzel Washington (Tobin), Ryan Reynolds (Matt), Vera Farmiga (Catherine), Sam Sheppard (Harlan), Brendan Gleeson (David), Ruben Blades (Carlos), Nora Arnezeder (Ana)
Yapım: Universal (2012)
İsveçli yönetmen Daniel Espinosa’nın 2012 yapımı “Düşmanı Korurken”, aksiyon sahnelerinin yoğunluğundan seyircilere nefes alma fırsatı vermeyen filmlerden. Bu film adeta Cape Town şehrine adanmış.
Hikâye, Güney Afrika’nın Cape Town şehrinde geçiyor. Eski CIA ajanı Tobin Frost, günaha batmış batılı ajanların listesinin yüklü olduğu çipi vücuduna yerleştiriyor. Peşinde, Latin ajanlar da var. Hikâyenin öbür tarafında çaylak ajan Matt Weston var. O da ajanlığa yeni başlayanlar gibi “güvenli ev”de ajanlık faaliyetlerini sürdürüyor. Cape Town’da hiçbir şey yapmadan bu mekânda yaşamak canını epey sıkıyor. Matt, talimatları David Barlow’dan alıyor. Matt’in Fransız Ana’yla da güzel bir ilişkisi de var. Her şey Tobin’in peşlerinde olan Latinlerden kurtulmak için sığındığı Amerikan elçiliğine girmesiyle değişiveriyor. Tobin, CIA ajanlığı yaparken başka işlere bulaşmış tekin olmayan biri. CIA, Tobin’i sorgulamak için Matt’in “güvenli ev”ine götürüyor. Bu mekândaki işkence anları insanı gerçekten sarsıyor. CIA, bulduğu işkence yöntemlerini Irak, Afganistan ve Guantanamo’da denediği işkence yöntemlerini Tobin üzerinde deniyor. Gizli mekâna Latinler baskın yapınca Tobin’le Matt’in aksiyon dolu macerası da başlıyor. CIA şefi Harlan Whitford, köstebeği araştırırken plân istedikleri gibi gelişmiyor. Matt, iyi ajan olabilmek için stadyumda elinden kaçıdığı Tobin’in peşini bırakmıyor ve trajediler birçok insanı bekliyor finalde. Film, tam anlamıyla bir kan gölü. Yönetmen, seyircilerin neredeyse bir an rahat etmemesi için kaçıp kovalamacaları ve silâhlı çatışmaları peş peşe kurgulamış. Cape Town sokaklarındaki araba takip sahneleri tam anlamıyla nefes kesiyor. Yönetmen bu filmini adeta Cape Town’a adamış.
CIA sevmeyecek…
Kirli işlerin merkezi CIA bu filmden pek hoşlanmayacak gibi. Kendi ajanlarını bile kolayca silen bu kurumda güven ortamını da sorguluyor film. Büyük oyuncu Denzel Washington’ın performansı her şeyin ötesinde. Konuşmaları, kelimeleri, ses tonları çaylak Matt’in zihnini sürekli karıştırıyor. Elbette seyircilerin de. 1977 doğumlu İsveçli yönetmen Daniel Espinosa, 2012 yapımı “Safe House-Düşmanı Korurken” filmiyle Hollywood’a da giriş yapmış oluyor böylece. Bu film, yönetmenin dördüncü uzun metrajlı filmi ayrıca. Bu filmde en unutulmaz anlar Cape Town’ın gecekondularında geçen sahnelerdi. Aparteid yönetiminin 1920’lerin sonuna doğru Cape Town’da kurduğu Langa banliyösünde geçen sahneler iç burkuyor. Çünkü yoksulluğun ve yoksunluğun en dibe vurduğu yerler burası. Tenekeden, kontraplâktan, konteynerden oluşan evlerde geleceksiz siyahlar yaşıyor. Aparteid yönetimi yok. Siyahlar, eskiden özgür değillerdi ve açlardı. Şimdiyse özgür açlar. Yönetmen, filmin tonlarını Güney Afrika’nın renkleri gibi koyu tonlarda yansıtmış. Sarımsı ve kahverengimsi tonlar sinemaskop çerçeveleri kuşatıyor. Filmin müziklerine de kulak vermeli. 1974 doğumlu İran kökenli Alman besteci Ramin Djawadi’nin tınıları kulağa iyi geliyor. Bu müthiş müzisyen başka Hollywood filmlerine de besteler yaptı. Jon Favreau’nun 2008’deki “Iron Man-Demir Adam” hemen akla geliyor. Bu besteci birçok animasyon filmine de müzikler yazdı.
(10 Şubat 2012)
Ali Erden
sinerden@hotmail.com