Sadi Bey’in Twitter Günlükleri:
Aylık bir sinema dergisi, “hangi sinemalarda film izlemekten hoşlandığımı” sordu, şöyle cevap verdim: “Klâsik sinemalardan Emek Sineması …
… en sevdiğim sinemaların başında geliyordu. Beyoğlu Sineması ise sanat ağırlıklı filmler sineması alışkanlığı yarattığı için gösterim …
… şartları çok iyi olmasa da film seyretmekten zevk aldığım bir salondur. Koltuk araları uzun bacaklarımı rahatsız etse de, bizleri …
… bugünlere taşıyan klâsik sinemalardan olduğu için Beyoğlu Atlas Sineması’nda film seyretmeyi severim. Film gösteriminde iki makine …
… kullandığından ve makinelerin aydınlatma lâmbaları farklılık gösterdiğinden, filmin iki yarısını farklı aydınlıkta seyretmek bile …
… hoşuma gider. AVM sinemaları içinde ise Maçka Cinebonus G-Mall Sineması, Nişantaşı City’s City Life Sineması, Levent Cinebonus …
… Kanyon Sineması, İstinye Park AFM Sineması en beğendiğim sinemalardır. İstanbul’un Avrupa yakasında oturduğumdan bu sinemaları saydım.
Diğer bölgelerde de aynı kalitede sinemalar olduğunu biliyorum. Bu kadar lâftan sonra kısaca şöyle diyeyim: Filmi sinemada seyredeyim de …
… hangi sinemada olursa olsun. Tahta koltuklu da olabilir, kışın soğuğunda kaloriferi yanmayan, yazın sıcağında kliması olmayan sinema …
… da olabilir, bence sinemaların hepsi film seyretmeye uygundur.”
Memleketin neredeyse her vilâyetinde bir film festivali yapılmaya başlandı. Yıllanmış festivalleri bir yanda tutarsak her yıl birkaç …
… yeni film festivali ile tanışıyoruz. Gerçi, Uluslararası Aşkın Film Festivali, -adını tam hatırlayamıyorum ama- Giresun Film Festivali gibi …
… bazıları pek kısa ömürlü oluyor ama memleketteki film festivali enflasyonuna katkıda bulundukları da inkâr edilemez. Gezici Festival …
… ve Uluslararası Gezici Filmmor Kadın Filmleri Festivali’nden sonra şimdi birde adında “Gezici” ibaresi olmasa da maşallah neredeyse …
… gezilmedik şehir bırakmayacak olan Dağ Filmleri Festivali yapılmaya başlandı. Geçtiğimiz yıl Ankara’ya da taşınan festival bu yıl …
… İstanbul’dan başlayıp Ankara, İzmir, Antalya, Niğde ve Ağrı olmak üzere tam 6 şehri dolaşacak. Neyse ki içlerinde ünlü bir dağa …
… sahip bir şehrimiz var. Yakında ilçeleri de dolaşmaya başlayan festivallerimiz olursa hiç şaşmayalım. Aslında memleketin en büyük …
… festivali mi olur, Kültür Bakanlığı mı olur, bu festival düzenlemelerine bir düzenleme getirse hiç de fena olmaz. Ne bileyim, öyle …
… her önüne gelen film festivali düzenlemese, bazı ön şartları olsa, fos çıkan veya festival gibi festival olamayan festivaller yüzünden …
… film ve sinemacılık sektörü, zaten şu kadarcık olan prestijini de kaybetmese, vs., vs. Öyle ya vatandaş ne bilsin, film festivali …
… adı altında yapılan şenliklerde doğru dürüst film izleyemeyince ve doğru dürüst sanatçı göremeyince hemen sektörü suçlama yönüne …
… gidiyor. Anlatabildim değil mi?
Beş Dakika Ara (Belki Bulursun)
Singapur’un merkezinde nehrin denize dökülen kısmında birkaç cadde ve sokakta aynen bizim Beyoğlu’ndaki Çiçek Pasajı, Nevizade Sokağı ve civardaki diğer sokaklardaki gibi bol miktarda restaurant, cafe ve bar türü mekânlar var. Cuma ve Cumartesi akşamları neredeyse bütün Singapur eğlenmeye buraya geliyor. Bir akşam yemeğinden sonra ertesi gün, birde gündüz gözüyle göreyim diye aynı yerleri dolaştım. Nehir kenarına kavuşan bir sokağın orta yerinde Turkish Ice Cream yazan bir tezgâh ve içindeki kırmızı fesli karayağız delikanlıyı görünce hemen yanaştım. Dil bilmez ayaklarına yatıp önce karemelli dondurmayı işaret edip “Bundan” mânâsına “Ih”, sade dondurmayı işaret edip “Ih” dedim. Delikanlı gayet sakin “Abi, ‘karışık’ desene şuna” deyiverdi. Şaşırdım tabiî ki, “Nereden anladın?” dedim. “Abi buralarda memleket insanı hemen anlaşılıyor” dedi, benim niye baştan Türkçe sormadığımı merak etti. Bende izah ettim. Daha önce şehir merkezinde bulunan Turkish Cousine adlı restauranta uğrayıp, biraz memleket havası alayım diye çalışanlara lâf atınca bir baktım hepsi çat pat Türkçe konuşuyorlar. Meğer sadece patron Türkmüş, çalışanların hepsi Hintli. Patron yemekleri yapıp akşamdan çekip gidiyormuş. İnsan yurtdışına gittiğinde hareketlerine, oturmasına, kalkmasına, konuşmasına dikkat etme zorunluluğu hissediyor. Çünkü yurtdışında yabancılar, bizim suretimizde Türk insanını görüyor ve tanıyor. Yaptığımız herhangi bir olumsuz hareket yabancıların hafızasına hemen Türkler kötüdür imajını yerleştiriveriyor.
Sadi Bey’in Twitter Günlükleri (2. yarı)
Türsak’ın düzenlediği Yeşilçam Ödülleri etkinliği, ilk 3 yıl Aralık ayının sonlarında gerçekleştiriliyordu. Aralık geldi, geçti, doğrusu …
… merak ediyordum niye hâlâ ilân edilmedi diye. Nitekim Ocak ayının yarısına doğru yine geniş katılımlı bir jüri tesbit edilmiş, …
… bendenizi de jüri üyeleri arasına dahil ederek onurlandırmışlar. Muhtelif dallardaki en iyilerin 07 Şubat tarihine kadar bildirilmesi…
… isteniyor. Demek ki bu duruma göre ödül töreni Şubat’ın sonuna doğru yapılacak. Tam burada zat-ı Sadi’m sanki bir rekâbet kokusu duyuyor …
… gibi oluyorum. Çünkü yukarıda bahsettiğim gibi Yeşilçam Ödülleri töreni sadece 3 yıldır yapılıyor. Öte yandan SİYAD – Sinema …
… Yazarları Derneği de ben diyeyim 33, sen diyesin 43 yıldır SİYAD Ödülleri Töreni’ni sanıyorum hep Şubat aylarında yapıyor. Hani not …
… düşeyim dedim. Düşmüşken bir not daha düşeyim: Türsak neredeyse sadece film festivali, ödül töreni, yarışma töreni vs. düzenleyen …
… bir kurum haline geldi. Yıllar önce üç, beş tane Sinema Yıllığı yayınlamıştı. Bu alışkanlığı neden devam ettirmedi ve ettirmiyor?
Her yıl, 100 sayfa bile olsa, vizyona giren filmlerin sadece künyeleri bile olsa, şu Sinema Yıllığı bastırma işini yeniden başlatsa ve …
… sürdürse diyorum. Param olsa ben bastıracağım. Ama yok. 4. Yeşilçam Ödülleri’nde oy verdiğim film ve sanatçılar şöyle:
En İyi Film: Kosmos (Reha Erdem), En İyi Yönetmen: Reha Erdem (Kosmos), En İyi Senaryo: Kavşak (Selim Demirdelen), En İyi Müzik: Tamer …
… Çıray (Av Mevsimi), En İyi Görüntü Yönetmeni: Colin Maunier (Yüreğine Sor), En İyi Kadın Oyuncu: Sevinç Erbulak (Prensesin Uykusu), …
… En İyi Erkek Oyuncu: Sermet Yeşil (Kosmos), En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu: Melisa Sözen (Av Mevsimi), En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu: …
… Bülent Emin Yarar (Beş Şehir), En İyi Kurgu: Levent Çelebi (Çakal), En İyi Sanat Yönetmeni: Ege Dora (Eşrefpaşalılar, Yüreğine Sor) …
En İyi Genç Yetenek: Şenay Orak (Ben Gördüm), En İyi İlk Film: Çakal (Erhan Kozan). Bakalım kaç tane isabet ettireceğim.
1958 yapımı “Tütüncü Kızı Emine”, 1959 yapımı “Tütün Zamanı” ve 1969 yapımı “Tütüncü Kız Emine” adlı filmleri TV.de, sinemada, özel …
… gösterimde, nerede rastlarsanız hemen seyredin. Betacam, VHS kaset, VCD, DVD, nesini bulursanız hemen alın, çünkü bu filmleri bu …
… isimlerle bir daha izleyememe ihtimalimiz var. Son günlerdeki malûm tartışmalara bakarsak Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme …
… Kurumu’nun “Tütün ve Alkollü İçkilerin Satış ve Sunumuna İlişkin Esas ve Usuller Hakkındaki Yönetmeliği”nin Resmi Gazete’de …
… yayınlanmasının ardından Efes Pilsen Kulübü’nün kapatılıp kapatılmayacağı tartışılıyor. Tam bu aşamada bir spor kulübünün Tütün Spor …
… olan adının Tutun Spor olarak değiştirileceği gazetelere yansıdı. Sahipleri, bu bahsettiğim filmleri herhangi bir TV kanalına satmaya…
… gittiğinde, yönetmeliğe göre ya satamayacak yada adlarının değiştirilmesi istenecek. TV.lerde filmlerin sigaralı sahnelerinin …
… flulaştırılmasından şikâyet ederken birde başımıza bu geldi. 40 yıllık Tütün Spor’un Tutun Spor olması gibi ister misiniz bu filmleri…
… de TV.lerde bundan böyle “Tutun Kızı Emine”, pardon “Tutuncu Kızı Emine”, “Tutun Zamanı”, “Tutuncu Kız Emine” olarak izleyelim. Aman …
… ha fazla kurcalamayalım, alkol piyasası, tütün zamanı falan derken “Sarhoş Atlar Zamanı”, “Bişr-i Hafi: Bir Zamanlar Sarhoştu”, …
… “Derinlik Sarhoşluğu”, “Adım Çıkmış Sarhoşa”, “Sarhoş”, “Sarhoş Usta”, “Aşk Sarhoşu” gibi filmleri bir hatırlarlarsa, onları da …
… bundan böyle başka isimlerle izlemek zorunda kalabiliriz. Nedamet getirip, doğru yolu bulduğundan “Bişr-i Hafi” istisna olabilir.
Bu da böyle biline.
(16 Ocak 2011)
Sadi Çilingir