Atatürk olmasaydı? Kurtuluş Savaşı yapılmasaydı? Bugün ne olurdu? Gani Müjde’ye göre “Osmanlı Cumhuriyeti” olurdu. Oldukça dahiyane bir fikir bence bu. Üstelik bu fikrin Gani Müjde gibi bir mizah ustasının ellerinde yoğrulması da filme olan beklentileri arttırıyor.
Başrolde de Ata Demirer’in olması sebebiyle sinema salonlarında oluşacak kuyruğu şimdiden görür gibiyim! Bunda şikâyet edilecek bir şey yok elbette. Dünyanın her yerinde bu tür filmler iyi gişe yapar. Bu filmlerden elde edilen gelirler ile sinema endüstrimiz, sinema salonlarımız biraz nefes alır, bu sayede yeni filmlere yer açılır. Ayrıca Ata Demirer’in de hakkını vermek lâzım. Gayet başarılı bir performans sergilemiş. Popülerliğine yenilmemiş. İkisini bir arada bulmak nadir bulunur cinsten kıymetini bilmek gerekli!
Buraya kadar her şey güzel. Yola çıkılan iyi bir fikir, fena sayılmayacak bir senaryo ve oyuncularının tat veren performansları… Ancak Osmanlı Cumhuriyeti’ne iyi bir film demek için yeterli değil. Çünkü ben özellikle “sanat grubunun” fena halde özensiz bir iş çıkardığını düşünüyorum. Teknik imkânlarımız hayal edilen pek çok şeye mahal bırakacak gibi değil, bunu herkes kabûl eder. Yine de eldeki imkânlarla, -özellikle de Ata Demirer faktöründen dolayı filmin belli bir gelir elde edeceği bu kadar belli iken- seyirciye biraz daha saygılı olunmalıydı bence.
Her ne kadar komedi filmi olarak lanse edilmiş bir film olsa da yer yer drama göz kırpan bir film duruyor karşımızda. Hayali bir düzen tahayyülü yapılsa da ortada bir “Osmanlı” gerçekliği var ayrıca. Bu önemli bir sorumluluk ve her ayrıntıyı düşünmek zorundasınız. Ayrıntıları düşünecek olan da sanat grubudur. Devrim Arabaları’nı bu noktada hemen hatırlatmak isterim. Neredeyse sıfır hata ile ve en küçük ayrıntıyı bile düşünerek çalışmıştı sanat grubu. Hiç açılmayan çekmecelerde bile dönemin evrakları bulunuyormuş meselâ. Bu gerçekten insanının işine olan saygısı, tutkusu ile ilgili. Seyirciye olan saygı ise zincirin son halkası. Haliyle zincir zaten baştan kopmuş.
Bu yüzden filmin inandırıcılığı kalmıyor. Sizi Türkiye değil de Osmanlı Cumhuriyeti’nde olduğunuzu hissettirmeye çalışan birkaç fes ve bir iki Arapça yazı dışında pek fazla detay göremiyoruz. Filmde modernlik ve geleneksellik ikileminin trajikomikliği vurgunlamak isteniyor bu amaca hizmet eden elle tutulur bir şey görmek de imkânsız.
Bütün olarak bakıldığında yakın zamanda vizyona giren ve girmek üzere olan birçok komedi filminin yanında gidilip görülmeye değer bir film diyebiliriz Osmanlı Cumhuriyeti için. Gani Müjde’nin mizahçı yönünün getirdiği eleştirel bakışın hissedilir derecede var olması sevindirici üstelik. Ben filmi siyasetçilerimizin de izlemesi gerektiğini düşünüyorum. Hem bu yoğun tempolarına bir mola verip renkli birkaç saat geçirmiş olurlar. Tabii mizah anlayışları çerçevesinde bu renk değişebilir.
(20 Kasım 2008)
Gizem Ertürk