Selin Sabit

Hotel Rwanda
Adam – Ben bir aptalım.
Kadın – Hayır değilsin.
Adam – Bana onlardan biri olduğumu söylediler. Ve ben şaraplar, çikolatalar, purolar, tarz… Bunu yuttum. Yuttum. Hepsini yuttum. Ve bana pisliklerini sundular. Geçmişim yok, hatıram yok. Ben bir aptalım, ben bir aptalım…
Kadın – Aptal değilsin. Ben kim olduğunu biliyorum.

İlk Aşk
Adam – Pes etmek yok ortak. Hayallerinin peşinden gideceksin. Ne olursa olsun.
Çocuk – Nasıl bulacağım ki O’nu?
Adam – Çok mu seviyorsun?
Çocuk – Çok!
Adam – Hiç unutmayacaksın değil mi?
Çocuk – Unutamam ki.
Adam – O zaman vazgeçmeyeceksin. Yoksa yüreğinin her atışında onun yokluğunu hissedersin.
Çocuk – O zaman çok mu canım yanar?
Adam – Yanar, çok yanar. Eğer vazgeçersen!!!

Duvak (The Painted Veil)
Kadın – Beni hiç insan yerine koymuyor musun?
Adam – Hayır, kendimi koymuyorum.
Kadın – Neden?
Adam – Kendime bir kez seni sevmek için izin verdiğimden…

Takva
1. Adam – Korkuyorum kardeş, ya beceremezsem ben bu işi?
2. Adam – Korkma. Bak, vakti zamanında bir arslanın şöhreti etrafa yayılmış. Herkes akın akın o arslanı görmek için bir sene süren zorlu bir yolu göze alır, ne zaman ki arslanı görürler, o zaman bir adım daha atamazlarmış.
O kimselere erenler demişler ki: “Nihayet bu arslanın aşkıyla bu kadar yol teptiniz, hâlbuki bu arslanın bir hassasiyeti vardır ki, her kim onun huzurunda cesur olur, elini aşkla ona sürerse o kimseye zarar vermez. Bir senedir şimdi bu yolu teptiniz, arslana yaklaştınız. Eee bu tereddüt niye? Adımınızı ileri atın”
Kimse adımını ileri atamadı. Ve dediler ki: “O bir yıldır attığımız adımların cümlesi kolaydır. Adım, arslanın gözünün önünde atılan adımdır. O adım nadirdir. Herkese nasip olmaz.”

Çağrı (The Message)
1. Adam – Ne olacak dersin?
2. Adam – Sayıları bizden fazla. Ama yine de adil bir savaş olacak. Biz onları görüyoruz, onlar da bizi. Gözümün gördüğü hiçbir şeyden korkmam.

Benden Bu Kadar (As Good As It Gets)
Adam – Sana güzel bir iltifatım var ve gerçek.
Kadın – Korkarım kötü bir şeydir.
Adam – Karamsar olma. Tamam söylüyorum. Şu rahatsızlığım… Doktorum, gittiğim psikolog, “Vakaların hepsinde haplar işe yarar” diyor. Hapları sevmem. Haplardan nefret ederim. İltifatım şu: Bana gece gelip ‘asla’ dediğin zaman… Yani biliyorsun, söylediğini. İltifatım şu: Ertesi sabah haplara başladım.
Kadın – Bu nasıl bir iltifat?
Adam – Daha iyi bir insan olmayı istetiyorsun bana!

Korkuyorum Anne
Çocuk – Neriman Teyze, köpekler bizi içimizde kemik var diye mi ısırıyor?
Kadın – Hayır, içimizde kalp yok diye ısırıyor…

Babam ve Oğlum
Kadın – Hani ben ilkokuldaydım da, sen orta sondaydın ya. Ben yerli malı haftası diye üzümlü kurabiye yaptıydım evde. Okula götürüyordum. Sabah yolumu kestin de içinden aldın bir tane. Çok beğendin. Anan yapmıştır, diye inanmadıydın hem.
Adam – Eee?
Kadın – İşte ondan getirdim sana. Bak bakalım hatırlayacak mısın tadını?
Adam – Hiç unutmadım ki…
Kadın – Unutmadın değil mi?… Ben de.
Adam -Hiç değişmemişsin Birgül.
Kadın – Değiştik be Sadık. İnsan değişmez mi?
Adam – Mehmet’le evlenmişsin?
Kadın – Öyle oldu. Evleneceğiz tabi ya, evlenmez mi insan? Senin hanımı duyduk, çok üzüldük. Aferin ama Sadık, çok takdir ettik biz seni. Bir başına büyüttün çocuğu, kimseye müdana etmedin.
Adam – Seninkiler iki taneymiş?
Kadın – Yaa! Ellerinden öperler.
Adam – Ellerine sağlık, çok güzel olmuş. Buraya gelirken hemen bunu mu yaptın alelacele?
Kadın – Yok, evde vardı. Oğlanlar seviyor benim. Oğlanlardan birinin adını Sadık koyayım dedim, Mehmet anlar da kızar diye korktum. Celâl koyduk adını. Ama ben içimden hep Sadık derim O’na, bunu bilesin.
Adam – Birgül, affettin mi beni?
Kadın – Affettim tabi ya Sadık, affetmez mi insan?

Duvara Karşı (Gegen Die Wand)
Adam – Aşk ne demek sen biliyor musun?
2. Adam – …
Adam – Aşk böyle lunaparktaki tahta ata benzer. Üzerinde hani bir ileri, bir geri; böyle gidiyormuşsun gibi bir his…Sanki bir yere gidiyorsun. Ayağın yerden kesilir. Bir çoşku…Bir yere gittiğin yok!

Million Dollar Baby: Milyon Dolarlık Bebek (Million Dollar Baby)
Adam – Nasıl çözeceğimi bilmiyorum
2. Adam – Çözemeyeceksin. Kenara çekil. Tanrı’ya bırak.
Adam – Tanrı’dan yardım istemiyor, benden istiyor…

Temel İçgüdü 2 (Basic Instinct 2: Risk Addiction)
Adam – Çok dikkatlisiniz.
Kadın – Evet. Peki, yanılıyor muyum?
Adam – Yanılıyor olmanız sizi rahatsız mı ediyor?
Kadın – Haklı olmam seni rahatsız eder miydi?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Sinemacılık ve Filmcilik Yararına Bağımsız İletişim Platformu