Gösterimdeki filmlerin 27 Ağustos – 02 Eylül 2021 seansları için tıklayınız. (Listeler eksiksiz değildir, bu salonlar ve seanslar dışında da gösterimler olabilir. Listelerden alıntı veya kopyalama yapıldığında kaynak olarak Haftalık Antrakt Sinema Gazetesi‘nin gösterilmesi rica olunur.)
Metin Çekmez’i Kaybettik
Tiyatro, dizi ve sinema oyuncusu Metin Çekmez, 25 Ağustos 2021 Çarşamba günü hayatını kaybetti. 26 Temmuz 1945 tarihinde İstanbul’da doğan Çekmez, 1962 yılında Hamlet oyunuyla tiyatroya başladı, 1970 yılında İstanbul Şehir Tiyatroları’nda kadroya girdi. Çekmez’in rol aldığı filmler arasında Tatlı Dillim, İz, Yalancı Yarim, Boşver Arkadaş, Ali, Atla Gel Şaban, Firar, Namuslu, Kurbağalar, Kupa Kızı, Sis, Gölge Oyunu, Komser Şekspir gibi filmler var. Çekmez’in cenazesi, Kuşadası ilçesi Davutlar Mahallesi Hikmet Bayrak Camii’nden kaldırıldı, Osmaniye Mezarlığı’na defnedildi. Merhuma tanrıdan rahmet, kederli ailesine sabırlar dileriz.
İki Gözüm Ahmet, Türkiye’de Yeniden Vizyona Girdi
Ahmet Kaya’nın hayatından kesitleri ilk kez beyazperdeye aktaran İki Gözüm Ahmet filmi 13 Kasım 2020 tarihinde vizyona girmişti. Ancak film pandemi kararları nedeniyle sinema salonlarının kapatılmasından dolayı çok kısa bir süre vizyonda kalabilmişti. Gösterime girdiği ilk günlerde büyük ilgi gören film, aylar sonra kaldığı yerden, yeniden gösterimlerine devam dedi ve yarın (27 Ağustos Cuma) tekrar vizyona girecek. İki Gözüm Ahmet filmi Türkiye’nin yanı sıra 02 Eylül’de de Avrupa sinemalarında gösterimde olacak. Özgür Tüzer’in Ahmet Kaya’yı canlandırdığı filmin diğer oyuncuları arasında Serdar Orçin, Ruhi Sarı, Aleyna Solaker, Metin Yıldız, Yelda Reynaud gibi isimler var.
- Basın Bülteni
- Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
Habis
James Wan’ın yönettiği ve Annabelle Wallis, Maddie Hasson, George Young ile Michole Briana White’ın oynadığı Habis (Malignant), 03 Eylül 2021’de Warner Bros. dağıtımıyla Warner Bros. tarafından vizyona çıkarıldı.
James Wan’dan yeni bir korku dalgası. Sadece sinemalarda gösterime girecek olan Habis filmi, Korku Seansı (Conjuring) evreninin yaratıcısı James Wan’ın son eseri. Film, yönetmen Wan’ın orijinal bir korku gerilim ile köklerine dönüşünü simgeliyor. Filmde, Madison şok edici cinayet görüleriyle paralize olmaktadır. Çektiği bu azap, uyanıkken gördüğü bu rüyaların gerçek cinayetlere ait olduğunu fark ettiğinde daha da korkunçlaşır.
Siyah Kuğu, Filmi ve Felsefesi ile Bir Yaz Gecesi Festivali’nde
Beykoz Kundura’nın düzenlediği ve Boğaz’ın kıyısında filme ve müziğe davet eden Bir Yaz Gecesi Festivali’nde bu hafta sonu, Natalie Portman’ın oynadığı Siyah Kuğu (Black Swan) ve ona ilhâm olmuş 1948 tarihli müzikal klasik Kırmızı Pabuçlar (The Red Shoes), kaçıranlar için bir kez daha açık hava perdesinde! Beykoz Kundura’nın düşünce platformu FelsefeLab’in festivale özel hazırladığı Siyah Kuğu: Mükemmel’in Bedeli adlı sohbet, Cumartesi günü akademisyen Dr. Umut Eldem’in eşliğinde ücretsiz gerçekleşecek ve Siyah Kuğu’dan yola çıkarak izleyenleri sanat, acı, ölüm, mükemmeliyet, beden, akıl ve cinsiyet üzerine birlikte düşünmeye davet edecek.
Siyah Kuğu, Filmi ve Felsefesi ile Bir Yaz Gecesi Festivali’nde yazısına devam et
Sadi Çilingir Yazıyor: Kar Kırmızı
Atalay Taşdiken’in yönettiği “Kar Kırmızı”, 27 Ağustos’ta gösterime giriyor. Daha önce, 2011’de Selim Güneş’in “Kar Beyaz”ını ve 2018’de de Emre Erdoğdu’nun “Kar” adlı filmlerini izlemiştik. Böylece, her ne kadar farklı yönetmenler çekse de sinemamız yeni bir üçlemeye, “Kar” üçlemesine kavuşmuş oldu. Bu arada “Kar Kırmızı”da “Orhan Pamuk’a Söylemeyin Kars’ta Çektiğim Filmde Kar Romanı da Var” filminin yönetmeni Rıza … Devamı… »
Kırılmış Olsa da Kayıp Değil
40. İstanbul Film Festivali seçkisinde yer alan ‘İki Aşığın Ölümü / The Killing of Two Lovers’ son derece gerilimli bir sahneyle açılıyor. David, karısı ve erkek arkadaşının uyumakta olduğu yatak odasına daldığında elindeki silahı ateşlemek üzeredir. Saçı sakalına karışmış genç adam tetiği çekemez. Bir yuvanın çözülüşünü öyküleyen Amerikalı yönetmen Robert Machoian, çok başarılı ilk uzun metrajını işte böylesine tedirgin bir girişle başlatıyor.
Utah eyaletinin 700 nüfuslu küçük kasabası Kanosh’da yaşam süren bir ailenin hikâyesidir anlatılan, Karı koca liseyi bitirir bitirmez evlenmiş, yaşam gailesi çok genç yaşta başlamış, 4 çocuklu hayatın koşturmacası içinde eskimiştir birliktelikleri. Yeni yetmelik yıllarında punk şarkılar yazan ve grubuyla çevredeki üniversitelerde konserlere çıkan David gençlik hayallerini çoktan geride bırakmıştır. Ancak Nikki’nin de hakkını verdiği gibi ailesini hiç ihmal etmemiş, tüm ihtiyaçlarını karşılamak için var gücüyle çalışmıştır. Lakin aradan geçen 15 yılda genç çift büyümüş, hayata bakışları değişmiştir. Bir hukuk bürosunda çalışan Nikki, hukuk alanındaki bilgisini ilerletmek, yaşamına yeni anlamlar katmak derdindedir. Bir süre ayrı yaşamayı denemeye karar vermişler, David evlerine çok yakın baba ocağına yerleşmiştir. Bu süreçte başka insanlarla birlikte olabileceklerine dair anlaşmış olsalar da, Nikki’nin iş yerinden görüştüğü Derek’in evlerine kadar girmesi işleri karıştıracaktır.
Özgün adının dilimizdeki tam karşılığı iki aşığın öldürülmesini kastediyor. Yazının başında andığımız ilk sahnede bunu yapamayacaktır David. Sabah vakti tuvalete kalkan çocuklardan birinin çıkardığı ses onu kendine getirmiştir belki. Yine de kamyonetinde silahıyla karısının aşığını bir süre izlemekten kendini alamaz. Yaralı ve kırgındır. Bir yandan hasta babasıyla ilgilenirken aklı çocuklarında ve yitip gitmekte olan evliliğindedir. Kırılmış olsa da her şeyi yeniden kazanma umudunu hep taşır.
Kapalı bir kutudur David, ne zaman nasıl davranacağını kestiremeyiz. Bu son derece düşük bütçeli filmin yazar yönetmen ve kurgucusu Machoian ana karakterinin gelgitlerini ustaca kullanıyor. Belli ki, ücra Amerikan kasabasının durağanlığını, boğucu yeknesaklığını vurgulamak amacıyla kare ekran formatını tercih etmiş. Görüntü yönetmeni Oscar Ignacio Jiménez’in tenha otoyolları, boş araziye dağılmış küçük evleri, durgun marketleri belgeselci titizliğiyle saptadığı kadrajları ve tedirgin ses tasarımıyla izleyiciyi sürekli diken üstünde tutmasını iyi biliyor. Hollywood sinemasından alışagelmiş tükenmiş ilişkiler klişelerine yüz vermiyor, ucuz yanıtlar peşinde değil sinemacı. ‘Uğraşıyorum ama hiçbir kılavuzum yok’ diye çırpınan David’in çıkmazını sergilerken, intikam peşindeki öfkeli adam tuzağına düşmeyecek kadar ne anlattığının farkında. İlk sahneden auteur kumaşını belli ediyor ve özellikle son yarım saatte ardarda 6 küsur dakikalık plan sekanslarıyla sinefilleri mest etmeyi başarıyor.
40. İstanbul Film Festivali’nin en güzel sürprizlerinden biri olan filmde, Digitürk’te üç sezon yayınlanmış ‘Lethal Weapon’ dizisinin baş aktörü (ve filmin yapımcılarından biri olan) Clayne Crawford’un çok etkileyici performansına tanıklık ediyoruz. Geçtiğimiz yıl Sundance Bağımsız Filmler Şenliği’nde büyük övgüler almış olan film, İKSV’nin çevrimiçi gösterimlerinin ardından bu haftadan itibaren sinemalarımızda vizyona girmiş bulunuyor. Kaçırmayın.
(02 Eylül 2021)
Ferhan Baran
İtalyan Sineması’nın En Güçlü İsmi Ferzan Özpetek’in Altın Çağı
Ferzan Özpetek, İtalya’nın en popüler sinema dergisi CIAK tarafından hazırlanan “İtalyan sinema endüstrisinin en güçlü isimleri” sıralamasında 2. sırada yer aldı. Dergi, Özpetek’i şu sözlerle tanımladı: “Şans Tanrıçası filmi, Bir Nefes Gibi adını verdiği kitabı ve Cahil Periler’in tiyatro uyarlamasıyla elde ettiği başarılarla Ferzan Özpetek ‘Altın Çağ’ını yaşıyor. Özpetek, yeni bir proje söz konusu olduğunda o kadar geniş bir yelpazeye sahip ki, seçim yapmakta zorlanıyor. Eserleriyle izleyicileri arasında gerçekten de eşine ender rastlanır bir diyalog yaratmayı biliyor. bir rock yıldızına benzediğini söylemek mümkün.”
Yarım Kalan Hayat
Michael Uppendahl’ın yönettiği ve Aaron Paul, Lena Olin, Michael Weston ile Shannon Lucio’nun oynadığı Yarım Kalan Hayat (Quad – Adam), 17 Aralık 2021′de CJ ENM dağıtımıyla Ela Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Adam Niskar’ın hayatı başarılarla doludur. İşinde hızla yükselmiş, genç yaşında iyi bir birikim yapmıştır. Güzel bir evi, iyi giden bir ilişkisi vardır. Üstelik işyerinde de terfi alır. Ancak Adam’ın dünyası bir kaza sonucu tepe taklak olacaktır. Denize atlarken yanlış bir hareket yapan Adam felçli kalır. Kız arkadaşı bu duruma uzun süre dayanamaz. Annesi ve babası olayı kabullenmekte güçlük çekmektedir, ancak Adam mücadele etmeye kararlıdır.
Aslı Daldal’ın Toplumsaldan Bireysele Türk Sinemasından Parçalar: Umut Distopya Siyaset Adlı Kitabı Çıktı
Aslı Daldal’ın Toplumsaldan Bireysele Türk Sinemasından Parçalar: Umut Distopya Siyaset adlı kitabı satışa çıktı. Her ne kadar bir ulusal sinema akımımız oluşmasa bile bir vakitler bir Türkiye Sineması oldu. Adına Yeşilçam denilen bu dönem içinden çıkan siyasi içerikli sinemamız sayesinde artık bir Türk filmimiz vardı. Ancak iyi niyetli çabalara rağmen bu noktadan hızla uzaklaşıldı. Aslı Daldal kültür kuramları, sosyoloji ve felsefeye mesafeli olan ülkemiz sinema çalışmalarına ve Türk filmi denilince dudağının kenarında hep küçümser bir ifade bulunduran entelektüel camiamızın aksine, sinemamızı tam da bu alanlardan ele alarak cesaret isteyen çok değerli bir işe kalkışıyor.
Fotofilm 2. Uluslararası Kısa Film Festivali Ödül Kazananları Açıklandı
Fotofilm tarafından 18 – 25 Ağustos 2021 tarihleri arasında düzenlenen Fotofilm 2. Uluslararası Kısa Film Festivali, 25 Ağustos’ta Türkiye Fotoğraf Vakfı’nda gerçekleştirilen ödül töreni ile kazananlar açıklandı. Gecenin sunuculuğunu Elif Temel ve Oğuz Şentürk üstlendi. Uluslararası düzenlenen kısa film yarışmasında 45 ülkeden 92 kısa film gösterildi. Kategorisinde en iyisi için yarışan finalistler, çevrimiçi – online olarak halka açık ve ücretsiz olarak gösterildi.
- Basın Bülteni
- Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
Fotofilm 2. Uluslararası Kısa Film Festivali Ödül Kazananları Açıklandı yazısına devam et
Lavinya (Yönetmen: Can Varol)
Can Varol’un yönettiği ve Pelin Bölükbaşı, Şahin Sancak, Çiğdem Aksüt ile Eser Karabil’in oynadığı Lavinya, 23 Ağustos 2024′de Bircan Film dağıtımıyla Bircan Film tarafından vizyona çıkarılıyor.
Can ve Ezgi’nin, üniversitede başlayan arkadaşlık ilişkileri gelişmiş ve evlilik kararı almalarıyla sonuçlanmıştır. Ezgi hemen herkesin sevimli bulabileceği beğenilecek güzelliğe ve tatmin edici bir mesleki birikime sahiptir. Hayatlarındaki tek sıkıntı Ezgi’nin kardeşi Burak’tır. Burak yapı itibariyle ipe sapa gelmez, kontrol edilmesi güç ve kavga yanlısı bir adamdır. Can ve Burak birlikte bekarlığa veda partisine gittikleri gece, Elif ve Ali çifti ile karşı karşıya gelirler.
Diaspora Uluslararası Kısa Film Festivali’nin Tanıtım Filmi Yayınlandı
Bu yıl ilki düzenlenecek Diaspora Uluslararası Kısa Film Festivali’nin tanıtım filmi sinemaseverlerle paylaşıldı. Sinema ve sanatın toplumlar üstündeki birleştirici gücünü, diaspora toplumlarının hikâyeleri vasıtasıyla İstanbul Sinema Müzesi projesi kapsamında restore edilen Atlas Sineması’nda 27 – 29 Ağustos tarihlerinde pandemi koşullarına uygun olarak izleyicisiyle buluşacak festivalin tanıtım filmi diaspora kavramının görsel dünyasını yansıtıyor.
- Basın Bülteni
- Tanıtım filmini izlemek için tıklayınız.
- Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
Diaspora Uluslararası Kısa Film Festivali’nin Etkinlik Programı Açıklandı
Boğaziçi Kültür Sanat Vakfı organizasyonunda diaspora topluluklarının zenginliğini sinemanın sanatsal gücüyle 27 – 29 Ağustos tarihleri arasında sunacak Diaspora Uluslararası Kısa Film Festivali, Atlas Sineması’ndaki film gösterimlerinin yanı sıra söyleşiler de sunacak. 27 ve 28 Ağustos 2021 tarihlerinde Akademi Beyoğlu’nda fiziki olarak gerçekleştirilecek üç söyleşide Banu Sıvacı, Cemil Yavuz, Ensar Altay, Haluk Piyes, Maryna Er Gorbach, Nazif Tunç, Reis Çelik, Rıza Oylum, Tarık Tufan ve Ümit Köreken’in yer aldığı pek çok önemli isim, katılımcılarla diaspora sineması ve yansımaları üzerine konuşmalar gerçekleştirecek.
- Basın Bülteni
- Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
Kayapınar Film Günleri
Diyarbakır Kayapınar Belediyesi tarafından 05 – 11 Temmuz 2011 tarihleri arasında ‘Diyarbakır Temmuz’da bir Başka Güzel’ sloganı ile 1. Kayapınar Film Günleri düzenleniyor. Etkinlik Park 75’te yapılacak gala gecesi ile birlikte start alacak. Davet edilen ünlü oyuncu, yönetmen ve senaristlerin kırmızı halı üzerinden alana girmesinin ardından sanatçılara onur ödülleri sunulacak.