Atom Egoyan, Ermeni halkının geçtiğimiz yüzyıl başlarında yaşamış olduğu büyük trajediyi 2002 tarihli ‘Ararat’ isimli çalışmasında beyazperdeye taşır. Tehcir sırasında annesini yitirmiş ressam Arshile Gorky’nin anı tablolarından yola çıkan yönetmen, o dönem Anadolu’nun doğusunda bulunmuş Amerikalı Clarence Douglas Ussher gibi yabancıların günlüklerinden felaket anılarının izini süren bizzat kaleme aldığı senaryosunda olan … Devamı… »
Doraemon: Taş Devri Macerası
Shinnosuke Yakuwa’nın yönettiği Doraemon: Taş Devri Macerası (Doraemon: Nobita and the Birth of Japan), 22 Temmuz 2016’da Bir Film dağıtımıyla Yeni Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Ne okulda ne de evde aradığı huzuru bulamayan Nobita sonunda evden kaçmaya karar verir. Yakın arkadaşları Gian, Shizuka ve Suneo’nun da evden kaçmak için nedenleri vardır. Ancak nereye gideceklerine karar veremezler. Çünkü artık günümüzde bütün toprakların bir sahibi vardır. Doraemon’u da yanlarına alan yakın arkadaşlar zamanda bir yolculuğa çıkarak tam 70.000 yıl öncesine giderler. Ancak taş devrinde de her şey yolunda değildir.
Hollywood’un Küreselleşmesini İnceleyen Hollywood is Everywhere Raflarda Yerini Aldı
Kadir Has Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo, TV ve Sinema Bölüm Başkanı Doç. Dr. Melis Behlil’in İngilizce kitabı Hollywood is Everywhere, Amsterdam Üniversitesi Yayınları’ndan çıktı. 1975 – 2005 yılları arasında yabancı yönetmenlerin Hollywood’a nasıl geçiş yaptıklarına odaklanan kitap, “James Bond Filmi Yönetmenleri”, “Kendi Filmlerini Tekrar Hollywood Şirketleri İçin Çeken Yönetmenler” ve “Müzik Videoları ile Reklam Yönetmenliklerinden Gelen Yönetmenler” olarak üç bölüme ayrılıyor. Hollywood’da çalışmanın denen şeyin fiziksel olarak Amerika’da bulunmakla alakası olmadığını söyleyen Melis Behlil, Hollywood’un yapısının da değiştiğine dikkat çekti.
15 – 17 Temmuz 2016, Hafta Sonu Box Office Listeleri
15 – 17 Temmuz 2016, Hafta Sonu (Weekend) Box Office listeleri için tıklayınız. Bu listelerden alıntı veya kopyalama yapıldığında kaynak olarak Haftalık Antrakt Sinema Gazetesi’nin gösterilmesi rica olunur.
Kanlı Girdap Bu Hafta Vizyonda
Romanya’dan Garipçe Köyü’ne uzanan dehşet verici hikâyesiyle korkuseverleri sinema salonlarına taşıyacak olan Kanlı Girdap bu hafta seyirciyle buluşuyor. Filmde, Kazıklı Voyvoda olarak bilinen Vlad Tepes’in kayıp mezarını bulmaya çalışan bir ekibin, kendini bambaşka bir efsanesinin içinde bulmasıyla, izleyenler perdeye kilitlenecek. Başrollerini Selma Ergeç ve Selim Bayraktar’ın paylaştığı Kanlı Girdap 22 Temmuz Cuma günü sinemaseverler ile buluşacak.
- Basın Bülteni
- Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
Işıl German’ı Kaybettik
1970’li yılların hit şarkılarına imza atan ses sanatçısı Işıl German, 17 Temmuz 2016 Pazar günü (bugün) geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetti. İzmir Adli Tıp Morgu’na kaldırılan Işıl German’ın cenazesi 18 Temmuz 2016 Pazartesi günü Kuşadası Hatice Hanım Camii’nde kılınacak namazı müteakip Adalızade Mezarlığı’nda toprağa verilecek. 1981 yapımı Antepli adlı sinema filminde Nesrin adlı karakteri canlandıran German aynı zamanda filmin müziklerine de katkıda bulundu. Merhumeye tanrıdan rahmet, kederli ailesine sabırlar dileriz.
Hain (Yönetmen: Susanna White)
Susanna White’ın yönettiği ve Ewan McGregor, Stellan Skarsgard, Damian Lewis ile Naomie Harris’in oynadığı Hain (Our Kind of Traitor), 22 Temmuz 2016′da Chantier Films dağıtımıyla Chantier Films tarafından vizyona çıkarıldı.
Peter ve kız arkadaşı Gail, gittikleri tatilde Rusya’nın en bilinen mafya patronu Dima ile tanışırlar. Dima, öğretmen olan Peter’a ingiliz İstihbarat Teşkilatına (MI6) verilmek üzere bir suçlular listesi verir. Peter adamın ve ailesinin tehlikede olduğuna inandığı için istediğini yapmaya karar verir. Ancak MI6 bu listeyi yetersiz bulur ve Peter’ın Dima’dan daha fazla bilgi alması için Peter ve Gail’e baskı kurar.
Atom Egoyan’dan Bellek ve İntikam Üzerine
Atom Egoyan, Ermeni halkının geçtiğimiz yüzyıl başlarında yaşamış olduğu büyük trajediyi 2002 tarihli ‘Ararat’ isimli çalışmasında beyazperdeye taşır. Tehcir sırasında annesini yitirmiş ressam Arshile Gorky’nin anı tablolarından yola çıkan yönetmen, o dönem Anadolu’nun doğusunda bulunmuş Amerikalı Clarence Douglas Ussher gibi yabancıların günlüklerinden felaket anılarının izini süren bizzat kaleme aldığı senaryosunda olan bitenden bihaber Dünya Kamuoyu’na yaşananları hatırlatma görevini üstlenir. Kanada vatandaşı sinemacının biraz gecikmeli olarak bizde de gösterime giren ve emir kipindeki ismiyle dikkatleri çeken son çalışması ‘Remember / Hatırla’nın Ermeni halkının yaşadığı büyük acının yüzüncü yıldönümüne denk gelmesi bu açıdan anlamlı. Yönetmene yapımcısı tarafından tesadüfi olarak sunulmuş olan bu proje geçtiğimiz yüzyılın bir diğer büyük insanlık suçu olan Yahudi Soykırımı’nın anıları üzerine inşa edilmiş.
Hikâye günümüzde geçiyor. 90 yaşındaki Zev Guttman, Auschwitz ölüm kamplarından sağ kurtulabilmiş, ancak yetmiş yıl önce tüm ailesini o cehennemde yitirmiştir. Demans teşhisinden muzdarip hafızası ile ilgili sorunlar yaşayan yaşlı adamı yakınlarda kaybettiği karısına vermiş olduğu intikam sözü ayakta tutmaktadır. Kendisi gibi soykırımdan kurtulmuş bakımevindeki kötürüm arkadaşı Max’ın yardımı ve talimatları doğrultusunda, ailelerini toplama kampında katletmiş ve yıllardır kaçak olarak yaşayan esrarengiz kamp yöneticisi Otto Wallisch’i bulup öldürmek üzere yola çıkar. Ancak Zev’in bilmediği şeylerden birisi en büyük düşmanının kendi belleği olduğudur.
‘Ararat’da unutturulmuş bir kültürün, tarihi sertçe yarım bırakılmış bir halkın izlerini sürer Agoyan. Bu defa tüm Dünya’nın bildiği, lanetlediği bir soykırım hikâyesinde ilave anlatacağı ne kalmıştır sinemacının. Lakin filmin adından yola çıkarak, yaşanan trajedilerin yinelenmemesi için olanları hep hatırlamak, daima hatırlatmak gerekiyor. Nitekim günümüzde Alman toplumu da yaşananları örtbas etmiyor. Olmamış gibi davranmıyor. Küçük çocuklara Almanya’nın sadece Bach ve Beethoven’den ibaret olmadığı, soykırım günahını hiç bir zaman unutmamaları gerektiği öğretiliyor okullarda. Daha iyi bir insan ya da ülke olmanın ilk adımı, geçmişin günahlarıyla yüzleşmekten geçmektedir çünkü.
Ancak sinema ve televizyon endüstrisinde farklı işlere girip çıkmış Benjamin August’ün Vietnam’da yaşananların ülkesi Amerika’da unutulmaya yüz tutmuş olmasından kaynaklı olarak kaleme almış olduğu bu ilk senaryosu, yaşlı Zev’in Amerika kırsalında aynı ismi taşıyan dört şüpheliyi takibi çerçevesinde ilerlemeyi tercih ediyor. Kuzey Afrika’da Rommel komutasında Nazizm’e hizmet etmiş ancak ölüm kampları ile ilişkisi olmamış eski SS subayı, Yahudi kurbanlarla birlikte toplama kampına gönderilmiş eşcinsel Alman, Nazi askeri babasının Kristal Gece’deki taşkınlıklarıyla gurur duyan ırkçı polis oğlu ve nihayetinde karşılaşacağı ölüm kampı yöneticisi ile hesaplaşmasını sürdüren Zev’in öyküsü, hafızayı diri tutma kaygısından ziyade Charles Bronsonvari bir intikam yolculuğuna dönüşüyor. Bellek üzerine müthiş yaratıcı bir çalışma olan Christopher Nolan imzalı 2000 yapımı ‘Akıl Defteri / Memento’ etkisi fazlaca hissedilirken, hikâyede göze batan önemli gedikler Bruno Ganz, Dean Norris, Jürgen Prochnov gibi usta oyuncuların performansları, beklenmedik sürprizler ve Egoyan’ın değişmez yol arkadaşı ‘Pi’nin Yaşamı’nın Oscar’lı bestecisi Mychael Danna’nın hüzün yüklü müzik çalışması ile kapatılmaya çalışılıyor.
Egoyan’ın ‘Ararat’ öncesindeki ‘Exotica’ ya da ‘Gelecek Güzel Günler / The Sweet Hereafter’ yıllarına dönmesinden epeydir kestiğimiz umudu canlandıramıyor ‘Hatırla’. Merak ve heyecanla izleniyor belki ama ardarda çektiği ana akım vasat işlerin ardından bu filmin de Egoyan kalibresindeki bir sinemacı için pek parlak bir çalışma olmadığı rahatlıkla söylenebilir. Ancak 86 yaşındaki Christopher Plummer’ın incelikli Zev yorumunun uzun yıllar belleklerde yer edeceğinden adım gibi eminim.
(24 Temmuz 2016)
Ferhan Baran
Çetin Can’ı Kaybettik
Gamsız Hayat, Dila Hanım ve Karagül adlı TV dizilerinde Işık Şefi ve Işık Asistanı olarak çalışan Çetin Can, 16 Temmuz 2016 Cumartesi günü hayatını kaybetti. Çetin Can ayrıca Biz Babasız Büyüdük adlı sinema filminde de Işık Şefi olarak çalıştı. Cenazesi, 17 Temmuz 2016 Pazar günü Ümraniye Birlik Camii’nde kılınacak ikindi namazını müteakip Ümraniye Ihlamurkuyu Mezarlığı’nda toprağa verilecek olan merhuma tanrıdan rahmet, kederli ailesine sabırlar dileriz.
Çin’de Doğduk Belgeseli 12 Ağustos’ta Çin’de Gösterime Giriyor
Çin’in 6. nesil yönetmenlerinden Lu Chuan’un 3 yıldır çekimlerine devam ettiği belgesel film Çin’de Doğduk (Born in China), 12 Ağustos’ta Çin’de gösterime girecek. Gerçek hayvanların başrolde oynadığı bu filmde panda, altın maymun ve kar leoparı dahil üç hayvanın aile hikâyesi anlatılıyor. Çinli kadın oyuncu Zhou Xun ise, bu hikâyeyi anlatan kişi olarak, yumuşak ses tonuyla izleyicileri peri masalına götürüyor. Disney Film Grubu işbirliğiyle çekilen Çin’de Doğduk filminin yapımcılığını Karmakarışık (Tangled) filminin yapımcılığını yapan, Oscar Ödüllü yapımcı Roy Coni üstlendi. Filmin yönetmenliğini ise, Kekexili’nin yönetmeni Lu Chuan yapıyor.
08 – 14 Temmuz 2016, Haftalık Box Office Listeleri
08 – 14 Temmuz 2016, Haftalık (Weekly) Box Office listeleri için tıklayınız. Bu listelerden alıntı veya kopyalama yapıldığında kaynak olarak Haftalık Antrakt Sinema Gazetesi’nin gösterilmesi rica olunur.
Kanlı Girdap
Patricio Valladares’in yönettiği ve Selma Ergeç, Selim Bayraktar, Gianni Capaldi ile Natalie Burn’un oynadığı Kanlı Girdap (The Ghosts of Garip), 22 Temmuz 2016’da Mars Dağıtım dağıtımıyla FBR Prodüksiyon tarafından vizyona çıkarıldı.
İlk kez bir korku filminde oynayan Selma Ergeç’in canlandırdığı üniversite araştırma görevlisi Nina, mezarı bulunamayan Kazıklı Voyvoda hakkında araştırma yapan eski sevgilisi Amerikalı ünlü belgeselci John Gillespie’yi bir ipucu bulduğunu söyleyerek İstanbul’a çağırır. Ömrünü tarihe adamış akademisyen Ali Aksu’nun da yol gösterici olarak dahil olduğu hikâye izleyenleri koltuklarına kilitleyecek.
Rauf Ödüle Doymuyor
Yönetmenliğini Barış Kaya ile Soner Caner’in yaptığı, Rauf filmi ödüle doymuyor. Başrollerinde ise Alen Gürsoy, Yavuz Gürbüz, Şeyda Sözüer ve Veli Ubic’in yer aldığı Rauf yarıştığı 12 uluslararası festivalin 7’sinde 9 ödüle layık görüldü. Rauf filmi, ayrıca Avrupa Film Akademisi’nin düzenlediği Genç İzleyici Ödülleri organizasyonunda aday gösterilen 3 filmden biri olarak Avrupa’nın 25 ülkesinde izleyicilerle buluştu. Son dönemin en dikkat çekici filmleri arasında yerini alan Rauf ayrıca Asya Pasifik Film Ödülleri (APSA) için aday adayı olarak seçildi.
- Basın Bülteni
- Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
Seattle Türk Film Festivali 2016
ABD.nin Seattle kentinde bu sene 04 – 20 Kasım 2016 tarihleri arasında düzenlenecek olan 4. Seattle Türk Film Festivali (STFF) bünyesinde gerçekleştirilen kısa film yarışması başvuru süreci başladı; son başvuru tarihi 31 Temmuz 2016 olarak açıklandı. Seattle sinema camiasının önde gelen isimlerinden oluşacak yarışma jürisi finale kalan filmlerin arasından kazananları belirleyecek. Yarışma birincisi ulaşım ve konaklama masrafları STFF tarafından karşılanmak üzere 04 – 07 Kasım 2016 tarihleri arasında Seattle’da misafir edilecek. Başvuru formu ve yarışma şartları hakkında daha fazla bilgi www.stff.org adresinden öğrenilebiliyor.
Türkan Derya’nın İlk Uzun Metrajlı Filmi Çok Uzak Fazla Yakın Sonbaharda Sinemalarda
Bugüne kadar İkinci Bahar, Kara Melek, Yeditepe İstanbul, Hırsız Polis ve Gönül İşleri gibi birçok unutulmaz diziye imzasını atan ünlü yönetmen Türkan Derya, ilk uzun metraj filminde tutkulu bir aşk hikâyesini beyazperdeye aktarıyor. Sonbaharda vizyona girmeye hazırlanan, ne bir türlü başlayabilen, ne de bitebilen Aslı ile Cem’in tutkulu aşkının anlatıldığı Çok Uzak Fazla Yakın filminin afişi de sinemaseverlerle buluştu. Filmin başrollerinde Şeref Meselesi ve şimdi de Hayat Şarkısı dizisindeki başarısıyla adından söz ettiren genç oyuncu Burcu Biricik ile Beni Affet, Deniz Yıldızı dizilerinin ardından şu anda Yüksek Sosyete dizisinde oynayan Özgün Çoban yer alıyor.
- Basın Bülteni
- Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.