Adana Film Festivali’nden Tarık Akan’a Saygı

23. Uluslararası Adana Film Festivali, 16 Eylül Cuma günü kaybettiğimiz Tarık Akan’ı, bir dizi etkinlikle anacak. Ayrıca festival kapsamında düzenlenen Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması En İyi Erkek Oyuncu Ödülü bu yıl sevilen oyuncu Tarık Akan’a atfedilecek. Akan, festivalin Açılış ve Onur Ödülleri Töreni ile Kapanış ve Ödül Töreni’nde de anılacak. Tarık Akan için düzenlenen billboard ise kentin değişik noktalarında sergileniyor.

Pamuk Prens’in Vizyon Tarihi Belli Oldu

Kısa süre önce yayınlanan ilk tanıtımıyla büyük ses getiren ve merak uyandıran Birol Güven’in yeni filmi Pamuk Prens, 07 Ekim’de sinemaseverlerle buluşacak. Yönetmenliğini Birol Güven ve Hasan Tolga Pulat’ın üstlendiği, Tamer Karadağlı’nın ise başrolde yer aldığı sıradışı filmde, herkes kendini oynuyor. Çekimleri 3 ay süren Pamuk Prens’te, Karadağlı’ya eski eşi Arzu Balkan, Emel Müftüoğlu, Pınar Altuğ, Yağmur Atacan, Şoray Uzun, Hamdi Alkan gibi ünlü isimler eşlik ediyor. Herkesin kendisini oynadığı merakla beklenen film, dev oyuncu kadrosuyla dikkat çekerken, sıradışı içeriğiyle de sezonun iddialı filmleri arasında gösteriliyor.

Emre Yeksan’ın İlk Uzun Metrajlı Filmi Körfez İçin Fongogo’da Destek Kampanyası Başladı

İzmir’i başrole alan Körfez filminin çekimleri tüm hızıyla devam ediyor. Senaryo aşamasından filmin çekimleri başlayana kadar farklı kurumlardan çeşitli destekler toplayan Körfez’in, çekimlerden sonra kurgu süreci için de desteğe ihtiyacı var. İstanbul’dan geri dönüşün hikâyesini İzmir’in sokaklarında anlatan film için Fongogo sitesi üzerinden başlayan kampanyaya herkesin desteği bekleniyor.

  • Basın Bülteni
  • Destek için tıklayınız.
  • Tanıtım filmi için tıklayınız.
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.

Türkiye Sinemasını Daha da Güçlendirecek Yepyeni Bir Platform: Film TMR / Yarının Filmleri

53. Uluslararası Antalya Film Festivali’nin en dikkat çekici bölümleri arasında Türkiye sinemasının geleceği adına önemli bir adım olan FILM TMR (Film Talent Marketing Rounds), Antalya Film Forum’dan sonra yeni bir buluşma için sinema sektörünü Antalya’ya davet ediyor. Türkiye filmlerinin hem iletişim hem de ticari olarak daha da güçlenmesi açısından büyük önem taşıyan bu yeni platform, zaman içerisinde Türkiye filmlerinin hem Türkiye’de hem de dünyada; televizyon, dağıtıcılar, online film alıcıları gibi kanallar aracılığı ile çok daha fazla insana ulaşmasına vesile olacak.

Türkiye Sinemasını Daha da Güçlendirecek Yepyeni Bir Platform: Film TMR / Yarının Filmleri yazısına devam et

Tarık Akan’ı Kaybettik

Sinemamızın sevilen oyuncusu Tarık Akan, 16 Eylül 2016 Cuma günü (bugün) hayatını kaybetti. İstanbul’da doğan Tarık Akan, 1971 yılında Solan Bir Yaprak Gibi adlı filmle sinemaya başladı. “Bebek yüzlü” lâkabıyla sinemaya başlayan Akan, şaşırtıcı bir gelişme göstererek sinemamızda iz bırakan birçok filmde oynadı. Hababam Sınıfı, Mavi Boncuk, Kanal, Maden, Derman, Demiryol, Sürü, Adak, Yol, Pehlivan, Ses, Deli Deli Olma en hatırlanan filmleridir. Cenazesi, 18 Eylül 2016 Pazar günü Teşvikiye Camii’nde kılınacak ikindi namazını müteakip Bakırköy Zuhuratbaba Mezarlığı’nda toprağa verilecek olan merhuma tanrıdan rahmet, kederli ailesine sabırlar dileriz.

Hesaplaşma (Yönetmen: Gavin O’Conner)

Gavin O’Conner’in yönettiği ve Ben Affleck, Anna Kendrick, J. K. Simmons ile Jon Bernthal’ın oynadığı Hesaplaşma (The Accountant), 28 Ekim 2016’da Warner Bros. dağıtımıyla Warner Bros. tarafından vizyona çıkarıldı.
Christian Wolff, bir matematik dahisidir. Küçük bir kasabada bulunan muhasebe ofisinin arkasına gizlenen Christian, dünyanın en tehlikeli suç örgütlerinden bazıları için serbest zamanlı bir muhasebeci olarak çalışmaktadır. Hazine Bakanlığı’na bağlı olarak Ray King tarafından yönetilen Suç İnfaz Birimi’nin küçülmeye gittiği sırada, Christian Wolf da, robot teknolojileri üreten son sistem bir şirketle çalışmaya başlar.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman
  • IMDb
  • Ali Erden Yazıyor

Hesaplaşma (Yönetmen: Gavin O’Conner) yazısına devam et

Canım Kardeşim Benim: Uzaylılar mı Gelmiş?

Murat Kürüz’ün yönettiği ve Sude Eldem, Ece Erişli, Mustafa Oral ile Şebnem Ünaldı’nın seslendirdiği animasyon film Canım Kardeşim Benim: Uzaylılar mı Gelmiş?, 07 Ekim 2016’da Warner Bros. dağıtımıyla Portakal Animation tarafından vizyona çıkarıldı.
Canım Kardeşim ailesi tatil nedeniyle Ormana gider. Çocuklar ormanda eğlenirken Mete ortadan kaybolur. Ormana gelen iki uzaylı Kof ve Tostos, Mete’yi bulur. Mine ve Müge iki uzaylı ile arkadaş olur. Uzaylıların amacı bir Türk ailesini tanımak, onların sosyal yaşamlarına ait her türlü bilgiler edinmektir. Çocuklar aileleri ile uzaylı dostlarını tanıştırmak istemektedirler.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman
  • IMDb

Canım Kardeşim Benim: Uzaylılar mı Gelmiş? yazısına devam et

17. Safranbolu Uluslararası Altın Safran Belgesel Film Festivali

Safranbolu Uluslararası Altın Safran Belgesel Film Festivali, bu yıl 29 – 30 Eylül / 01 – 02 Ekim 2016 tarihleri arasında “kültürel miras ve korumacılık” temasıyla 17. kez düzenleniyor. Festival açılışında Misak-ı Milli Demokrasi Meydanı’ndaki Atatürk Anıtı’na Safranbolu Belediyesi ve Festival Komitesi Başkanı Necdet Aksoy tarafından çelenk konulacak, alt teması “manevi mimarlar” olan festivalin meşalesi yakılacak. Festivalin, Karabük Üniversitesi Safranbolu Güzel Sanatlar Fakültesi Konferans Salonu’nda yapılacak olan açılış töreninde ayrıca 100 Yıl Önce Ahmet Yesevi ve Türkistan isimli fotoğraf sergisinin de açılışı yapılacak.

17. Safranbolu Uluslararası Altın Safran Belgesel Film Festivali yazısına devam et

Rauf, 23 Eylül’de Seyirciyle Buluşuyor

Yönetmenliğini Barış Kaya ile Soner Caner’in yaptığı, başrollerinde Alen Hüseyin Gürsoy, Yavuz Gürbüz, Şeyda Sözüer ile Veli Ubiç’in yer aldığı Rauf filmi 23 Eylül’de vizyona giriyor. Rauf, uluslararası çapta elde ettiği başarılarla son dönemin en dikkat çekici filmleri arasında yerini aldı. Dünya çapında olmak üzere katıldığı 14 uluslararası festivalden 12 ödülle dönen Rauf son olarak ise İtalya’da gerçekleştirilen 22. Lessinia Film Festivali’nde En İyi Film ve İzleyici Ödülüne layık görüldü. Rauf, Avrupa’nın film Oscarları olarak nitelendirilen Avrupa Film Akademisi Ödülleri’nde Türkiye adına yarışacak. Ödül töreni 10 Kasım’da Polonya’da yapılacak.

Adana Film Festivali’nde Kısa Film Yarışmalarının Jürileri Açıklandı

19 – 25 Eylül tarihleri arasında gerçekleştirilecek, 23. Uluslararası Adana Film Festivali kapsamında yapılacak Akdeniz Ülkeleri Uluslararası Kısa Film Yarışması ve Ulusal Öğrenci Filmleri Yarışması’nda, finale kalan eserleri değerlendirecek jüri üyeleri belli oldu. Akdeniz Ülkeleri Kısa Film Yarışması’nda Michel Demopoulos, Karen Cirillo, Ali Akdeniz, Wilma Elles, Nurcan Arca; Ulusal Öğrenci Filmleri Yarışması’nda ise Zakir Avşar, Ali Aga, Fırat Sayıcı, Selen Domaç ve Çağıl Nurhak Aydoğdu Kılıç jüri olarak görev yapacak. Her iki yarışmada En İyi Film seçilen eser sahiplerine ödülleri, 24 Eylül Cumartesi akşamı yapılacak festival kapanış töreninde verilecek.

Adana Film Festivali’nde Kısa Film Yarışmalarının Jürileri Açıklandı yazısına devam et

Ali Erden Yazıyor: Şehirlilerin Bitmek Bilmez Meseleleri

Bridget Jones 43 yaşına basıyor. Geçmişte sevgilileri olsa da şimdi yatağında yapayalnızdı. Yumurtaları da kuruyup gidecek bir erkeğin spermleriyle buluşmazsa. Londra’da haber kanalında çalışan Bridget, eski sevgililerinden birinin kilisede anmasına katılıyor. Ölüp ölmediği de bilinmiyor. Kiliseye geride bıraktığı kadınlar da gelmiş. Hepsinin hatıraları da ortaktı kayıp çapkın sevgiliyle. Hem de kelimesi kelimesine. Bridget’ın avukat eski … Devamı… »

Çetin Öner’i Kaybettik

Yönetmen, senarist, yapımcı ve oyuncu Çetin Öner, 14 Eylül 2016 Çarşamba günü (bugün) hayatını kaybetti. Öner, Hakkari’de Bir Mevsim filminin Yapım Koordinatörü olarak sinemaya başladı. Gülibik, Dikenli Yol ve 72. Koğuş filmlerinin senaryosunu yazdı; Ölmez Ağacı, 72. Koğuş, Gömlek, Abdülhamit Düşerken ve Janjan filmlerinde oyuncu olarak çalıştı. Abdülhamit Düşerken’deki rolüyle En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Ödülleri kazandı. Cenazesi, 15 Eylül Perşembe günü Ankara Karşıyaka Camii’nde kılınacak ikindi namazını müteakip Karşıyaka Mezarlığı’nda defnedilecek olan merhuma tanrıdan rahmet, kederli ailesine sabırlar dileriz.

Timsah Gözyaşlarından Sonra

Mahallenin “çıtır” ağabeyi ve sonradan yönetmeni, şöhretin doruğunda gezer ve çalım atma kralı olarak “başka” mahalleye transferinin tadını çıkarırken şöyle buyuruyordu:

“12 Eylül’den sonra aydın bunalımını konu alan filmler çeken yönetmenlerin halka büyük bir özür borcu var!”

İlginçtir; sonradan, benzer bir yönelimin 21. yüzyıldaki “önemli” temsilcisi, bol ödüllü bir yönetmenimizin oyuncusu olmaktan övünç duyacaktı.

Bu günlerde, söz ne zaman Tarık Akan’dan açılsa, aklıma, -diğer pek çok konuyla birlikte- bu sözler geliyor; çünkü usta oyuncu, sözü edilen bu yapımların bir kısmında rol almıştı. Ve adeta genel kabul gören bu sözlerle ele alınan dönem filmleri hiç de “lanetli” değildi. Orta sınıf aydının içine düştüğü bireysel ve büyük ölçüde toplumsal çıkmazın filmlerde konu edilebileceği bir dönem varsa eğer, bu hiç kuşkusuz 12 Eylül sonrasına tekabül edecekti. Çözülmenin tam da orta yerinde, “Ses”ten “Su da Yanar”a ve kanımca en çok da “İkili Oyunlar”a kimi filmleri üretmek, yaratıcıları adına adeta kaçınılmazdı. Üstelik sinemamızın o büyük dağılışından, geniş kesimlerle ilişkisinin son bulmasından o filmler ve yönetmenler sorumlu tutulamazdı; ama bu, elbette bambaşka bir yazının konusu.

Ülke tarihinin en çok ödül kazanan oyuncusunun filmografisine kabaca bakıldığında görülecektir: Sinemanın çağına tanıklık etme özelliğine uygun yapımlarda oynamak baz alınacaksa, Tarık Akan, alanında rakipsizdir. Örneğine Bette Davis ve Marlon Brando’da rastlayabileceğimiz, -kuşkusuz bize özgü- stüdyo sisteminin çarklarında dönmeyi ilk o reddetmiştir. Milyonların sevgilisi, gamsız aşık rollerinde vakit öldürebilecekken, Yılmaz Güney’lerin öncülük ettiği politik akıma gönüllü olarak katılmıştır; üstelik bunu el yordamıyla gerçekleştirmiş ve eskiyle bağını, Yeşilçam’da ikinci bir örneğine asla rastlayamayacağımız ölçüde, “şiddetle” koparmıştır. Benzer şeyler, genel eğilimlerin dışında kalmayı seçtiği 80’lerde de görülebilir.

Yaşamı incelendiğinde bir büyük kusuru daha olduğu görülecektir Akan’ın. Verilenle yetinmeyen (!), daha çok “demokrasi” talep eden (!), gidişata “muhalefet şerhi” düşerek onay veren (!) “yurdum aydınlarından” olmayı reddetmiştir. Bugün Silivri fotoğrafına övgüler düzenlerin, en iyimser tahminle “görüşleri sanatının önüne geçiyor”, “vaktini film yapmaya harcasa çok daha iyi olmaz mı?”, “bu kadar fanatik olmaya ne gerek var” fısıltıları arasında itibarsızlaştırmaya çalıştıkları oyuncunun Atatürk vurgusu da dönemin rüzgârına ters bir meydan okuma içermektedir.

Tarih, cenazesinde gözyaşlarına boğulan, maziyi coşkuyla anımsarken, o günleri belleğinden kazıyan ve çok üzerine gidilse “kandırıldığını” beyan edecek olan o “dostları” da, Tarık Akan’ı da yazacaktır.

68’in renkli rüyasından karanlık bir geleceğe uyanan “İkili Oyunlar”ın kahramanlarının seslendirdiği “Sarı Kız”la ilk gençliğinden sıyrılan bu satırların yazarı, anısı ve mücadelesi önünde saygıyla eğilmeyi, ona ve tarihe bir borç bilir: “Selam olsun karanlığı şimşek şimşek yakanlara!”

(21 Eylül 2016)

Tuncer Çetinkaya
ModernZamanlar Sinema Dergisi Editörü
[email protected]

Sinemacılık ve Filmcilik Yararına Bağımsız İletişim Platformu