Sadi Çilingir tarafından yazılmış tüm yazılar

Sultan Tolgu Kadem’i Kaybettik

Türkiye’nin, yönetmenliğini Yüksel Aksu’nun yaptığı Dondurmam Gaymak filminde Çoban Teyze rolüyle tanıdığı ve sevdiği Muğlalı Sultan Tolgu Kadem, 05 Haziran 2022 Pazar günü geçirdiği kalp krizi nedeniyle hayatını kaybetti. Muğla ilinin Menteşe ilçesine bağlı Karşıyaka mahallesinde hayatını sürdürmekte olan Sultan Tolgu Kadem hastaneye kaldırıldı ancak doktorların yaptığı tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Sultan Tolgu Kadem’in cenazesi, 06 Haziran 2022 Pazartesi günü Saburhane Camii’nde öğle vakti kılınacak cenaze namazını müteakip Şehir Yeni Mezarlığı’nda toprağa verilecek. Merhumeye tanrıdan rahmet, kederli ailesine sabırlar dileriz.

İlker Kurt’u Kaybettik

Sinema ve dizi oyuncusu İlker Kurt, 05 Haziran 2022 Pazar günü hayatını kaybetti. İlker Kurt’un ilk sinema filmi 2006 yılı yapımı, yönetmenliğini Osman Sınav’ın üstlendiği Pars: Kiraz Operasyonu’dur. Asıl ününü Kanıt dizisinde oynadığı rolüyle yapan İlker Kurt’un diğer sinema filmleri arasında Başka Semtin Çocukları, Takım, Fetih 1453, Anadolu Kartalları, Antep Fıstığı, Veda, Polis Akademisi: Alaturka gibi filmler var. İlker Kurt’un cenazesi, 06 Haziran 2022 Pazartesi günü öğle vakti kılınacak cenaze namazını müteakip İzmir İlahiyat Fakültesi Hacı Fatma Tatari Camii’nden kaldırılacak. Merhuma tanrıdan rahmet, kederli ailesine sabırlar dileriz.

Ayancık Film Festivali

Sinop’un Ayancık ilçesinde bu sene ilk kez düzenlenecek olan Ayancık Film Festivali’ne başvurular devam ediyor. Geçen yıl hayata geçirilmesi planlanan fakat 11 Ağustos 2021 tarihinde yaşanan sel felâketi nedeniyle iptal edilen festival bu sene 23 – 26 Haziran 2022 tarihleri arasında gerçekleştirilecek. Festivale Ulusal Kısa Kurmaca Kategori için 79 film, Ulusal Belgesel Kategori için 71 film olmak üzere 150 film başvurdu. 13 Haziran 2022 tarihine kadar devam edecek başvurular tamamlandıktan sonra ön eleme aşamasına geçilecek.

Ayancık Film Festivali yazısına devam et

Ferhan Baran Yazıyor: Gün Işığı Umudu ile Gecenin İçinden Geçenler

Panah Panahi’nin yönetmenliğini yaptığı ‘Yola Devam / Jaddeh Khaki’ bir yol hikâyesini konu alıyor. Feleğin çemberinden geçen bir çekirdek aile kendi aralarındaki ilişkiler gibi engebeli kırsalda yolculuk etmektedir. 6 yaşındaki küçük kardeş tüm saflığı ile arabanın içinde cıvıldarken, anne baba ve 20 yaşlarındaki büyük oğul temkinli suskunluklarını sürdürür. Küçük çocuğun yanında havadan sudan konuşulur ama dert büyüktür. … Devamı… »

Ferhan Baran Yazıyor: Eril Şiddetin Çeşitlemeleri

Alex Garland, geçtiğimiz yıl Cannes’da görücüye çıkan son filmi ‘Adamlar’ ile bu haftadan başlayarak sinemalarımızı ziyaret ediyor. Film, Londralı genç bir kadının trajik bir kaybın ardından yaralarını sarıp iyileşmek umuduyla İngiltere kırsalına gelişiyle açılıyor. Fırtınalı bir evliliğin ardından geçmişi 500 yıl kadar öncesine dayanan yeşilin tam göbeğindeki hayal taşra evine yerleştiğinde ve çiseleyen yağmur altında bedenini doğaya bıraktığında … Devamı… »

Korkut Akın Yazıyor: Uzlaşmaz Bir Çelişki: Yola Devam

Anadolu için medeniyetler beşiği tanımı gerçekten doğrudur. Şairin de dediği gibi “Orta Asya’dan gelip Akdeniz’e bir kısrak başı gibi uzanan bu toprak…”, yani Anadolu göç yollarının da kesiştiği yerdir. Jafar Panahi’nin oğlu Panah Pahani, ilk filminde günümüzün en önemli gerçeği olan göç, göçmenlik konusunu işliyor. Kimdirler, nereden gelip nerede giderler, neden ve niye kaçıyorlardır, nereye ve nasıl varacaklardır ve birçok benzeri soruyla … Devamı… »

Korkut Akın Yazıyor: Bir Elmanın İkinci Yarısı: Adamlar

Yaşamın belirleyici iki gücü var: Dişi ve erkek. Buluşamadığında yaşam da olmuyor. Buluştuğunda da o yaşam (bazen) cehenneme dönüyor. İşte en tam da o nedenle erkek yerine “adam” diyoruz belki de. Yaşadıklarını unutması kolay olmayan genç kadın, biraz da kafasını dinlemek amacıyla tek başına birkaç günlüğüne bir köye tatile gider. İnsan, gittiği yere kendisini de götürdüğü için tek başına olması mümkün değildir. Duyguları, … Devamı… »

Sünnet Çocuğu

Aydemir Akbaş ile Bülent Pelit’in yönettiği ve Aydemir Akbaş, Mehmet Çepiç, Tuğba Daşdan ile Özgür Aksoy’un oynadığı Sünnet Çocuğu, 14 Haziran 2022’de Özen Film dağıtımıyla Çevik Film Yapım tarafından vizyona çıkarıldı.
Eski bir film prodüktörü olan Sami, at yarışı ve her türlü kumara tutkusundan hiçbir işte dikiş tutturamamış, çalkantılı yaşamı da gelip geçici aşklarla sürüp gitmektedir. Son uzatmalı sevgilisi otuz yaşlarındaki Meloş’tur. Meloş’u ünlü bir film yıldızı yapma vaadi ile kandıran Sami, onun bu beklentilerini karşılayamadığı için sürekli tartışma haline girmelerini rağmen aralarında güçlü bir sevgi bağı oluşmuştur.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Fragman
  • IMDb

Sünnet Çocuğu yazısına devam et

Görkemli Bir Yaz Eğlencesi

Steven Spielberg’in Michael Crichton’ın romanından sinemaya uyarladığı ‘Jurassic Park’ sinema tarihinin gelmiş geçmiş en büyük gişe canavarlarından biridir. 1993 yapımı film çok ilgi görünce iki devam filmi geldi haliyle. 2015 yılında ise Spielberg’in yürütücü yapımcılığı altında uzun ömürlü serinin ‘Jurassic World’ başlıklı ikinci evresi devreye girdi. Çağlar öncesinden gelen yaratıkların serüvenini noktalayan altıncı ve son film ‘Jurassic World: Hakimiyet / Jurassic World: Dominion’ dünya sinemalarıyla birlikte bizde de gösterime girmiş bulunuyor.

Yaklaşık 30 yıldır popüler sinema dünyasının ikonlarından biri haline gelmiş olan bilim-kurgu yapımın ‘Jurassic World: Yıkılmış Krallık’ adlı bir önceki bölümünde ünlü tema parkına mekân olmuş Kosta Rika açıklarındaki Nublar adasının bir volkanik patlama ile tarumar oluşunun ardından farklı türlerdeki dinozorlar zengin iş adamı Benjamin Lockwood’un Kuzey Kaliforniya’daki malikanesinin bulunduğu özel araziye nakledilmişti. Burada sahibinden izinsiz süper güce haiz tamamen yeni bir dinozor türünün (Indominous Rex) üretildiğine ve bu güçlü yaratığın olası savaş mahallinde itaatkâr bir silâh olarak kullanılmak üzere tasarlandığına tanık olmuştuk. Yine bu bölümde Lockwood’ın genç yaşta ölen kızı Charlotte’un genlerinden yola çıkarak Maisie adlı klonunun yaratıldığını izlemiştik.

Aradan geçen 4 yılda dünyanın dört bir yanına dağılan tarih öncesi çağın yaratıkları ile dünyamız artık hayal edilemeyecek tehditlere karşı hazırlıklı olunması gereken tam anlamıyla bir ‘Jurassic Dünya’ haline gelmiş, Bering Denizi açıklarında ‘Jaws’ın dev köpekbalığı gibi sudan çıkıp denizcileri avlayanından tutun, New York gökdelenlerinin tepesinde yuva kurmuş olanlarına kadar dinozorlar insan ırkı ile birlikte yaşamaya başlamıştır. Serinin geçmiş bölümlerinin hakim kuruluşu InGen yerine yeni dönemin Biosyn’i İtalya’daki Dolomiti dağlarında konuşlanmış araştırma merkezinde bir yandan çağın ölümcül savaşlarında binlerce askerin yerini alabilecek yenilmez türler geliştirirken, Mezozoik zamanın Kratase dönemi genlerine sahip dev çekirgeler aracılığıyla, küresel kıtlığın nedeni olabilecek dünya besin zinciri üzerinden tehlikeli oyunlara girişmiştir. Diğer yandan, yasadışı dinozor damızlık tesisleri türemiş ve kaçak avcılar vasıtasıyla dinozorlar için dünya çapında bir yeraltı pazarı oluşmuştur.

Bu sırada önceki filmlerden aşina olduğumuz yırtıcı Reptor Blue’nun yavrusu ve de insan klonlama yoluyla yaratılmış Maisie kaçak avcılar tarafından kaçırılır. Serinin ana karakterleri Blue’nun eğiticisi Owen Grady (Chris Pratt) ile Maisie’ye ebeveyn olarak göz kulak oldukları uzatmalı sevgilisi Claire (Bryce Dallas Howard) dostlarını kurtarmak üzere harekete geçerken, özgün ve nostaljik ‘Jurassic Park’ karakterleri, sırasıyla paleontolog Alan Grant (Sam Neill), paleobotanist Ellie Sattler (Laura Dern) ve profesör Ian Malcolm (Jeff Goldblum) dev çekirgeler sorununu çözmek için Biosyn’in merkez üssüne sızarlar.

‘Jurassic World: Hakimiyet’ uzun soluklu seriyi sonlandıran, bunu yaparken eski yeni tüm ana karakterlere olduğu kadar, gerilim, korku, aksiyon türünün bilinen tüm formüllerine selâm çakan bir final serüveni olmuş. Sierra Nevada’lı dino kovboyların at üzerinde kementle dinozor yakaladığı başlangıcın ardından, kaçırılan yavru dinoyu annesine geri getirme sözü verilen tipik bir ‘Lassie’ hikâyesine, oradan Malta adasındaki Bondvari ölümcül kaçıp kovalamacaya evrilen yapım nostaljik karakterlerin serinin artık orta yaşa gelmiş ya da geçmiş eski hayranlarını hedefleyen anılarına bağlanıyor. ‘Kuşlar’, ‘Arılar’, ‘Dev Tohumu’ gibi klasiklerin tutmuş formülleri ödünç alınırken, serinin esas kahramanları dinozorlar farklı tasarımlarıyla korku ve dehşet katsayısını gitgide yükseltiyor. Eskinin T-Rex’inden daha da kocaman dünyanın en büyük et oburu Giganotosaurus ikiziyle birlikte ortalığı mahşer yerine döndürürken, Owen ile pilot Kayla’nın buzullar üzerindeki tavus kuşu misali kanatları olan ürkütücü komik dino ile olan evlere şenlik mücadelesinde kendi adıma pek eğlendiğimi söylemeden geçemeyeceğim.

Evet sonuçta görkemli bir yaz eğlencesi bu. Hele hele IMAX düzeninde izlendiğinde izleyiciyi çocukluk yıllarına götüren hayli şamatalı bir seyirlik. Dünyamızı ve ırkımızı yok olmaktan kurtarmak kendi elimizde ve bu güzel doğada tüm canlılar uyum içinde yaşamalıyız minvalinde güzel mesajları da var. Ancak okul öncesi çocuklar için fazla ürkütücü olabileceği konusunda uyarımızı yapalım.

(09 Haziran 2022)

Ferhan Baran

ferhan@ferhanbaran.com

Duygu Paylaşımı mı, Sapıklık mı?

Yoğun bir çalışmanın ardından tatili hak ettiklerini düşünen erkekler kardeş, eşleri arkadaş iki çift, hafta sonunu geçirecekleri bir ev tutarlar. Ağabeyin yakın iş arkadaşı kardeşin sevgilisidir, yani birbirlerini tanıyan insanlardır ve birlikte tatil yapmaları çok doğal bir gelişmedir.

Orijinal adı The Rental (Kiralık) olan film, bizde Issız Ev olarak gösterime giriyor. Tatil modunda alınan alkol ve uyuşturucunun etkisiyle ağabey ile kardeşinin sevgilisi olan iş arkadaşı sevişirler. Sabah, ilk iş olarak birinin eşini, diğerinin sevgilisini çok sevdikleri ve onlara karşı sorumlulukları olduğunu bu kaçamağın unutulması gerektiği konusunda hemfikir olurlar. Bu, her ne kadar sorunsa da, kimseye duyurmayacakları ve tekrarına izin vermeyecekleri için içlerinde bir soru işareti olarak kalacaktır. Ancak bir tacizcinin, röntgencinin kamerasını bulduklarında işler karışır.

Bize yüzünü hiç göstermeyen o röntgenci sapık başka kurbanların peşine düşmüştür bile…

Sorunun iki yüzü…

İnsanlar eşlerini, sevgililerini ne kadar severlerse sevsinler, ne kadar değer verirlerse versinler, duygularına yenilip kaçamak yaşayabilir. Bu kabul edilebilir bir şey midir? Birçoğumuz “ben yapmam” dese de, kaçamaklar yaşanıyor. Kadınlar erkekleri suçlarken erkekler de kadınlara yüklüyor. Doğaldır ki bu kaçamaklar ne karıncalarla ne de ağaç kovuklarıyla yaşanıyor. Film bunu işlese de sonucu izleyiciye bırakıyor. Zaten gidişata göre sapıklık belirleyici bir sorun filmde… Belki de devam filmi için ucu açık bırakılmıştır…

Merdiven altından kadınların bacaklarını çekenlerin haberlere yansıdığı bir gerçek. Bu tür gizli kamera ile daha organize röntgencilik kolay yakalanmayacak bir sapıklık. Ama hiçbir cinayet kusursuz değildir denir ya, hiçbir sapıklık da uzun uzadıya gizli kalamaz.

İki ucu olan Issız Ev, önemli bir soruna değiniyor; özellikle de tatil yörelerinde günübirlik tutulan evlerde yaşanması olası benzer sorunlara…

İnsanların evlerini tatil amaçlı kiralatan uluslararası bir sistem olan AirBNB’nin kurucusu, “Issız Ev”in temeli olmuş: “İnsanların yatak odaları, banyoları gibi en mahrem alanlarının fotoğraflarını herkese açık olarak yayınladığı bir web sitesi AirBNB, bu mahrem alanlar insanlar evinize uğradığında genellikle kapalı tuttuğunuz türden odalar. AirBNB ile insanlar tamamen yabancıları internet üzerinden evlerinde uyumaya davet edecekler.”

Normalde, özellikle Covid 19 sonrası kimse kimseye güven(e)mezken, iki günlüğüne de olsa bir yabancının evinde kalmaya ikna olabiliyor.

Alabildiğine yalın anlatımı, ucuz sayılabilecek prodüksiyonu ve az oyuncusuyla gerçekten etkili bir film yapan yönetmen Dave Franco, filmini, bu durum, bu dünyadaki gerçek korkulara dokunabilecek bir gerilim filmi olarak niteliyor, tam da bu açıklamadan yola çıkarak.

Her şey bir tarafa, konunun sizler üzerinden döndüğünü düşünsenize… kaldı ki kaçamak bile yapmasanız da, nasıl büyük bir gerilim ve korku!

Issız Ev (The Rental), gerilim, korku, Yönetmen: Dave Franco, Senaryo: Dave Franco ve Joe Swanberg, Oyuncular: Alison Brie, Dan Stevens, Jeremey Allen White, Sheila Vand… 10 Haziran 2022 tarihinden başlayarak gösterimde…

(08 Haziran 2022)

Korkut Akın

korkutakin@gmail.com

Sönmez Yıkılmaz’ı Kaybettik

Sinemamızın Rambo lâkaplı oyuncusu Sönmez Yıkılmaz, 02 Haziran 2022 Perşembe günü hayatını kaybetti. 12 Aralık 1940, Rize doğumlu oyuncunun bilinen filmleri arasında Tarkan Viking Kanı, Üç Arkadaş, Atlı Han, Süreyya, Elif ile Seydo, Kara Doğan, Kartal Bey, Üç Dev Adam, Kara Haydar, Çakal, Zaloğlu Rüstem, Dayı, Beş Kafadar, Babalık, Avanta Yok, Dört Hergele, Ramo, Sosyete Behçet, Gecenin Sonu, Vatandaş Rıza gibi filmler var. Cenazesi, 03 Haziran 2022 Cuma günü Teşvikiye Camii’nde öğle vakti kılınacak cenaze namazını müteakip toprağa verilecek. Merhuma tanrıdan rahmet, kederli ailesine sabırlar dileriz.

Evlat Olsa Sevilmez

Cüneyt İnay’ın yönettiği ve Zekeriya Akman, Günay Karacaoğlu, Sadi Celil Cengiz ile Burcu Altın’ın oynadığı Evlat Olsa Sevilmez, 01 Temmuz 2022’de CGV Mars Dağıtım dağıtımıyla Samia Medya tarafından vizyona çıkarıldı.
Samet oldukça saf, 30 yaşlarında bir gençtir. Annesi Gülgün ile yaşayan Samet’in hayatı bir gün annesinin rahatsızlanması sonucu değişir. Gülgün ölümcül bir yakalanmıştır ve “Kalk ekmek al gel” bile demediği Samet’ten evlenmesini ister. Samet ise evlenmek bir yana, fark edilse çoğalmaması için kampanya başlatılacak bir türdür. Kızlarla nasıl konuşacağını bilmediği gibi hareketleriyle tehlike oluşturan bir potansiyeldedir.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Facebook
  • Fragman: 1 / 2
  • IMDb

Evlat Olsa Sevilmez yazısına devam et