Sadi Çilingir tarafından yazılmış tüm yazılar

Katliam Gecesi (Yönetmen: Alan Scott Neal)

Alan Scott Neal’ın yönettiği ve Jessica Belkin, Taylor Kowalski, Joji Otani Hansen, Christopher M. Lopes ile Jeremy Sisto’nun oynadığı Katliam Gecesi (Last Strnaw), 20 Aralık 2024’de Bir Film dağıtımıyla Vagon Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Film, ıssız bir yol kenarı lokantasında gece vardiyasında tek başına çalışan genç garson Nancy’nin bir gecelik hikâyesini anlatıyor. Kaotik olayların kontrolden çıkmasıyla, Nancy, maskeli saldırganlar tarafından terörize edildiği bir hayatta kalma mücadelesinin tam ortasında bulur kendini. Hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığı bu hikâyede, Nancy geceyi atlatmak için her şeyi göze almak zorundadır.

  • Basın Bülteni
  • Fragman
  • IMDb

Katliam Gecesi (Yönetmen: Alan Scott Neal) yazısına devam et

6. Rotary Örsçelik Balkan Kısa Film Yarışması’na Geri Sayım Başladı

Bu yıl Rotary Sihri sloganıyla yola çıkan Karaköy Rotary Kulübü’nün düzenlediği 6. Rotary Örsçelik Balkan Kısa Film Yarışması’nın bu seneki konusu Barış ve Vefa olarak belirlendi. “Barış” ve “Vefa” kavramları, tarihi süreç içinde insanoğlunun yaşamını güzelleştiren ve anlam katan insan aklının, tecrübesinin ve vicdanının ürettiği birbirini tamamlayan temel değerler. Bu değerlerden yola çıkarak hazırlanan 30 dakikayı geçmeyen kısa filmler için son başvuru tarihi 28 Şubat 2025. Ödül töreni 09 Nisan 2025 tarihinde saat 19:00’da Pera Müzesi’nde gerçekleştirilecek  olan yarışmada birinciye 50 bin TL, ikinciye 30 bin TL, üçüncüye ise 20 bin TL para ödülü verilecek.

2. Fethiye Film Festivali’nde 4. Gün

Fethiye Fotoğraf ve Sinema Sanatı Derneği / FEFSAD tarafından düzenlenen 2. Fethiye Film Festivali’nin dördüncü günü, gösterimler ve diğer etkinliklerle devam etti. Gün içinde yapılan Sinemaya Kadın Dokunuşu başlıklı panelde akademisyen Eda Arısoy moderatörlüğünde yönetmen Banu Sıvacı, oyuncu Hatice Aslan, görüntü yönetmeni Meryem Yavuz Arık ve ses tasarımcısı Mine Pakel konuştu. Saat 16:00’da ise Genç Yönetmenler Buluşması gerçekleştirildi.

2. Fethiye Film Festivali’nde 4. Gün yazısına devam et

Ferhan Baran Yazıyor: Paris’te Buruk Tango

Cannes’da dünya prömiyerini yapan ‘Maria Olmak / Being Maria’ keşke Maria Schneider hayattayken çekilebilseydi. Ancak sanat adına erkeklerin kadınlardan diledikleri gibi yararlanma hakkına sahip olduklarını düşündüğü geçmişin eril ikliminde bu pek de mümkün olmayacaktı herhalde. 50 küsur yıl önce sinema alemini sallamış ünlü ‘Paris’te Son Tango’nun yaratıcısı Bernardo Bertolucci, karısının intiharının ardından yaşadığı depresyonu … Devamı…»

Ferhan Baran Yazıyor: Diktatörlük Başa Bela

‘Gladyatör / Gladiator’ üçüncü milenyumu başlatan kült filmlerdendir. Ridley Scott’ın Hollywood tarihinin Roma dönemine ait ‘Ben-Hur’ ya da ‘Spartacus’ benzeri efsanelerine çağdaş bir dokunuş yapmış bu önemli seyirliği nerdeyse çeyrek asır sonra görkemli bir devam filmiyle dönüş yapıyor. 80’li yaşlarının ikinci yarısındaki deneyimli Scott’ın şaşılacak genç bir enerjiyle işe koyulduğu ‘Gladyatör II / Gladiator II’, bilge imparator Marcus Aurelius’un … Devamı…»

Moana 2

David Derrick Jr., Jason Hand ile Dana Ledoux Miller’in yönettiği ve Auli’i Cravalho, Dwayne Johnson, Hualalai Chung ile Rose Matafeo’nun seslendirdiği animasyon film Moana 2, 29 Kasım 2024’de UIP Filmcilik dağıtımıyla Disney Studios Türkiye tarafından vizyona çıkarıldı.
Kendini usta bir kâşif olarak kanıtlamaya çalışan Moana, atalarından beklenmedik bir çağrı alır. Moana, atalarının yarım kalan arayışını tamamlamak için cüretkâr bir göreve yelken açar. Okyanusya’nın uçsuz bucaksız denizlerine ve tehlikeli, çoktan unutulmuş sularına giderek daha önce deneyimlediği hiçbir maceraya benzemeyen bir maceraya atılır.

  • Basın Bülteni
  • Instagram
  • Fragman: 1 / 2
  • IMDb

Moana 2 yazısına devam et

2. Fethiye Film Festivali’nde 3. Gün

Fethiye Fotoğraf ve Sinema Sanatı Derneği / FEFSAD tarafından, Muğla Büyükşehir Belediyesi ve Fethiye Belediyesi’nin destekleriyle düzenlenen 2. Fethiye Film Festivali’nin üçüncü günü, kısa film gösterimleri ve diğer etkinliklerle devam etti. Gün içinde yapılan ilk etkinlikte yönetmen, senarist, yazar, yayıncı Turgut Yasalar, İlk Filmimi Nasıl Çektim başlıklı söyleşinin konuğuydu. Diğer söyleşide ise Nebil Özgentürk, Nazım Hikmet Aramızda adlı belgesel filminin gösterimi sonrasında kitaplarını imzaladı. Akşam saat 20:00’de Aksin Sinemaları’nda yapılan Balinanın Bilgisi adlı uzun metraj filmin gala gösterimine Fethiyeliler ilgi gösterdi ve izdiham yaşandı.

  • Üçüncü Günden Görüntüler: 1 / 2 / 3 / 4 / 5 / 6 / 7 / 8 / 9 / 10 / 11
  • Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.

2. Fethiye Film Festivali’nde 3. Gün yazısına devam et

Aşkın Hükmü

Heba Yousry’nin yönettiği ve Menna Shalabi, Ahmed Dawood, Gihan El Shamashergy ile Ahmad Khaled Saleh’in oynadığı Aşkın Hükmü (El Hawa Sultan), 20 Aralık 2024’de CJ ENM dağıtımıyla Ceema Films tarafından vizyona çıkarıldı.
Film, Sara ve Ali arasında ilkokul günlerine dayanan derin bir dostluk etrafında dönüyor. Yıllar geçtikçe ayrılmaz bir ikili haline gelirler ve günlük yaşamlarının her detayını paylaşırlar. Her biri diğerinde ideal bir arkadaş ve sürekli bir yoldaş bulur. Ancak zaman geçtikçe, bazı şeyler değişmeye başlar ve Sara ile Ali’nin ilişkisi gelişmeye devam eder. Yeni arkadaşlarla tanışırlar, heyecanlı olaylar gerçekleşir.

  • Basın Bülteni
  • Fragman
  • IMDb

Aşkın Hükmü yazısına devam et

Dreamworks Animation’dan Kim Demiş Kötüyüz Diye? 2 Filminin Afişi ve Birinci Fragmanı Paylaşıldı

Afişi ve birinci fragmanı paylaşılan, DreamWorks Animation’ın 2022 yılına damga vuran aksiyon-komedi filmi Kim Demiş Kötüyüz Diye? filminin yeni bölümünde, suçlu hayvanlar çetesi üyeleri, yeni ve iyi insanlara dönüşmeye çalışırken, güven bulmakta zorlanıyorlar. Tümüyle kadınlardan oluşan bir suçlu çetesi tarafından “son bir iş” yapmaya zorlanarak emekliliklerinden çıkarılıyorlar. Aaron Blabey’in New York Times çok satanlar listesinde yer alan kitap serisinden uyarlanan yeni filmde, ilk filmin yıldız kadrosu yeniden bir araya geliyor. Eski rollerine dönen isimler arasında Marc Maron, Sam Rockwell, Craig Robinson ve Anthony Ramos yer alıyor.

  • Basın Bülteni
  • Fragmanı izlemek için tıklayınız.
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.

Hint Filmleri Festivali, Tarihi Beyoğlu Sineması’nda Başladı

Beyoğlu Belediyesi ve Hindistan İstanbul Başkonsolosluğu iş birliğinde düzenlenen Hint Filmleri Festivali başladı. 21 – 24 Kasım 2024 tarihleri arasında dört gün sürecek festivalde ödüllü Hint filmleri izleyiciyle buluşacak. Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney ve Hindistan’ın İstanbul Başkonsolosu Shri Miijto Vinito’nun yaptığı açılış konuşmaları ile başlayan festivalde ödüllü Zindagi Na Milegi Dobara (Bir Kez Yaşıyorsun), English Vinglish (İngilizce Vingilizce), Vikram, Iravin Nizhal (Gecenin Gölgesi), Sirf Ek Banda Kaafi Hai (Sadece Bir Adam Yeterli) ve Halahal adlı filmler gösterilecek.

Ozan Yoleri’nin Ödüllü Filmi Başlangıçlar 13 Aralık’ta Vizyonda

Dünya prömiyerini 27. Tallinn Black Nights Film Festivali’nde gerçekleştiren ve festivalden Netpac Ödülü’yle dönen, Ozan Yoleri’nin yönetmenliğini üstlendiği ilk uzun metrajlı filmi Başlangıçlar 13 Aralık Cuma günü vizyona girmeye hazırlanıyor. Festival yolculuğuna hız kesmeden devam eden filmin başrollerinde Ahsen Eroğlu, Hazal Subaşı ve Özlem Zeynep Dinsel yer alıyor. Aysın Kadirbeyoğlu ve Ozan Yoleri’nin senaryosunu beraber kaleme aldığı filmde beklenmeyen bir kaza sonucu akademik ve özel hayatı alt üst olduğu için Paris’ten İstanbul’a dönen ve yirmili yaşlarının ortasında bocalayan, genç resim restoratörü Defne’nin hikâyesi anlatılıyor.

2. Fethiye Film Festivali’nde 2. Gün

Fethiye Fotoğraf ve Sinema Sanatı Derneği / FEFSAD tarafından, Muğla Büyükşehir Belediyesi ve Fethiye Belediyesi’nin destekleriyle düzenlenen 2. Fethiye Film Festivali’nin ikinci günü kısa film gösterimleri ve diğer etkinliklerle devam etti. Düzce’de çekilen Gözlerin adlı kısa filmin gösterimi sonrasında filmin yönetmenliğini üstlenen Korhan Topçu seyircilerin sorularını yanıtladı. Günün Ustalara Saygı adlı diğer etkinliğinde ise Sinema Eğitmeni Yalçın Savuran, Metin Erksan’ın sinemasını anlattı.

  • İkinci Günden Görüntüler: 1 / 2 / 3
  • Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.

2. Fethiye Film Festivali’nde 2. Gün yazısına devam et

Korkut Akın Yazıyor: Oz Büyücüsü’ne Farklı Bir Bakış: Wicked (Part I)

Yaşamın inanılmaz güçlü karmaşası insanın aklını da çeliyor. Filme girerken aklımda onlarca soru işareti vardı, kasap çengeli misali. Evet, biliyordum, Oz Büyücüsü’ne “cadı” tarafından bakan bir müzikal ve gerçekten çok uzun. Hele de çocuklar izleyecekse… Ruther Bregman’ın “Çoğu İnsan İyidir” (Mundi Kitap) kitabını anımsadım ilkin, arkasından “Geri Tepme Etkisi” adlı bir makale okudum… “Tamamen rasyonel bir dünyada, inançlarına … Devamı… »

Korkut Akın Yazıyor: Aktör Aktris Yok, Karakter Var: Maria Olmak

Sanatın önündeki en büyük engel yasaklar ve sansürdür. Ancak erkek egemen dünyada bir de kadının aşağılanması var ki, yasak ve sansürden aşağı değil. Paris’te Son Tango (1972), Bernardo Bertolucci’nin, üzerinde en çok konuşulan, doruğa çıkarıldığı kadar da yerden yere vurulan filmi. Bertolucci, dönemin en ünlü oyuncularından Marlon Brando -The God Father filminin hemen arkasından- ile genç, deneyimsiz, üstüne üstlük … Devamı… »

Anılar Bir Lâhzada Oluşmaz, Bir Ömür Alır: Bir Aliye Rona Vardı

Her şeyin yeni başladığı yıllarda, başka bir hayat da başlıyordu; Cumhuriyet kurulmuş, ekonomi, eğitim, sağlık, barınma, beslenme yeniden yol alıyordu. İşte o dönemde bir Rahmi Bey vardı, eşraftan. Başarılı, çapkın, çok evli ve çok çocuklu. Bir ayağı İstanbul’daysa bir ayağı Suriye’de, bir bakmışsınız bir kasabada, bir bakmışsınız Samsun’da, belki Ankara’da, belki Eskişehir’de. Demiryolcuydu Rahmi Bey. Çocuklarının arasından Avni ve Aliye tiyatrocu oldu, pek istemese de. Birileri lâf eder diye çekiniyordu, yoksa pek de umurunda olduğu söylenemezdi… Soyadı Kanunu çıkınca Dilligil hem aile geleneğini yaşatmak hem de farklı olduğu için. Avni, tiyatroya gönül vermişti ve Fransa’ya da gitti ideallerinin uğruna. Döndükten sonra Aliye’yi de yanına aldı.

…ve Aliye tiyatrocu oluyor

“Temaşa sanatı” denen tiyatro, kazandırsa da pek muteber görülmediği için belli bir kararlılık gerektirir. Mahalle baskısı bir yandan, öyle ya “Müslüman Mahallesinde salyangoz mu satılır”, gelecek kaygısı öbür yandan, oyunun tutması gerekir ki hayat sürsün… Tüm zorlukların farkında olan Avni Dilligil, sadece Aliye Dilligil’e değil, diğer kardeşlerine de bu sevgiyi aşıladı zaman içerisinde.

Koşullar tiyatroyu zorladığında sinema yetişti imdatlarına…

Avni evlenmişti, Aliye evlenecekti… Metin Erksan, Fakir Baykurt’un ünlü romanı “Yılanların Öcü”nde, Irazca rolünü Aliye’ye verdi ve yolu açıldı dik başlı, kararlı kadının.

Filmlerde dublaj (o yıllarda filmler sessiz çekiliyor, stüdyoda tiyatrocular tarafından seslendiriliyordu, dublaj o seslendirme işine verilen ad) yapan, tiyatroda da oynayan Zihni Rona ile evlenince, Aliye Dilligil, Aliye Rona olmuştu. Aslında daha önce biriyle evlilik aşamasına gelmiş bile olsa, Aliye, özgüveni ve kimseye ödün vermediği için ayrılmıştı. Tabii, önce çocuk diyemediler, bir ev almaları, uzakta (o zaman Avni İzmir’de, Aliye’de onun yanındaydı) yaşamaktan kurtulmaları gerekiyordu. Sonra da zaten çocukları olmadı.

Sinemanın büyüsü…

Aliye Rona, sinemada başarılı oldu, aranan, sevilen bir oyuncuydu. Gür kara saçları (sahi, o da başka bir ayrıntı, saçlarınızın güçlenmesini istiyorsanız ama kitaptan okumalısınız) kara kalın kaşları, sert hatlı yüzü ile tam bir Anadolu kadınıydı. Zaten Yılanların Öcü de Anadolu’da çekilen ender filmlerden biriydi. Çarşıda, pazarda kadınlarla konuşan Aliye, hem telaffuz öğrenmiş hem uygun giysiler seçmişti.

Setten sete koşan, ama bu arada evliliği biten, sevgili arkadaşıyla ayrı ama birlikte, mutlu mesut yaşayan Aliye’nin peşinden Avni Dilligil de sinemaya adım attı. Kardeşlerinin biri yazar oldu, biri gazeteci, diğeri farklı bir iş tuttu ama hepsi de sanatın içindeydi. Evlilikler sonrası soyadları değişenlerle birlikte o kadar çok “Dilligil” var ki, hâlâ aranan, sevilen.

Sanat ve demokrasi…

Avni Dilligil, İzmir’de oyuncularına, hem mizansen verirken hem de kostümlerini anlatırken, “Tiyatroda demokrasi olmaz. Yönetmen nasıl istiyorsa sahneyi o şekilde oluşturur” deyince, Aliye o çok sevdiği saçlarının topuz yapılmasına ses çıkaramamış, ama sinema seyircisinin aklına topuz yapılmış saçlarıyla kazınmıştı. Sonraları sinemada da tiyatroda da demokrasi gelişti; çünkü iki sanat da bireysel değil ekip işiydi. Tabii ki yönetmenin dediği olacaktı, ama görüş ve öneriler karşısında esnek olunmalıydı.

Ayine Rona, özellikle işletmeci yapımcıların (Ülkü Erakalın örneği yer alıyor) yaptıklarından sonra uzaklaşmıştı sinemadan. Tanıdığı iki oyuncunun da bulunduğu ekiple “Berlin in Berlin” son filmi oldu.

Bir Aliye Rona Vardı
Arın Dilligil Bayraktaroğlu
Yaşam öyküsü
Remzi Kitabevi, Ekim 2024, 183 s.

(28 Kasım 2024)

Korkut Akın

[email protected]