Daha önce Çok Güzel Hareketler Bunlar projesinde birlikte görev yapan Ersin Korkut, Gülsüm Alkan ve Metin Keceçi, bu kez de Parayı Bulduk isimli sinema filminde bir araya geldi. Üçlüsünün, hiç zorluk çekmeden ekibe uyum sağlaması filmin yönetmeni İhsan Taş’ın yüzünü güldürdü. Gülsüm Alkan, “Ekibe dâhil olduğum daha ilk 5 dakikada yönetmenimiz İhsan Taş’ın güleç yüzünü görünce, güzel bir iş çıkacağı belli oldu.” dedi.
1990’larda Türkiye’de rock dünyasına damga vurmuş Blue Blues Band’ın hikâyesi Blue belgeseli ile perdeye aktarılıyor. Hem dönemlerini hem de kendilerinden sonra gelenleri etkilemiş ve kendilerine hayran bırakmış Blue Blues Band’in iki dâhi müzisyeni Yavuz Çetin ile Kerim Çaplı’nın hayatları, performansları ve trajik sonları, tanıklıklar ve orijinal kayıtlarla bu belgeselde yer alıyor. Blue Blues Band’e ve o dönemlere yakışır bir deneyim yaratmak adına “post prodüksiyon ve yabancı müzik telif hakları” için kullanılacak bir de kitlesel fonlama kampanyası başlatıldı. Yapımcılar, Blue Blues Band severlerini, filmin bütçesine katkıda vermeye davet ediyorlar.
25 – 28 Nisan 2017 tarihlerinde düzenlenecek olan İnönü Üniversitesi Uluslararası Kısa Film Festivali 10. yılında film severleri selamlıyor. Kısa filmler gerek festivallerle gerekse de yarışmalarla birlikte adlarından sıkça söz ettirmeyi başarıyor. Sinema sektöründe keşfedilmeyi bekleyen genç isimleri sektöre kazandırmayı hedefleyen İnönü Üniversitesi Uluslararası Kısa Film Festivali 10. yılında Ulusal ve Uluslararası alanda Belgesel film ve Kurmaca film kategorileriyle kısa yoldan derdini anlatmanın peşine düşen film severleri bekliyor. Festival, yabancı kısa film örnekleri, söyleşi ve paneller, workshoplar ve yarışma bölümleriyle herkesi bekliyor.
İnönü Üniversitesi 10. Uluslararası Kısa Film Festivali yazısına devam et
Köprüde Buluşmalar Komşular Platformu’nun ilki 2015 yılında Türkiye ve komşu ülkelerden sinemacılar arasındaki işbirliğini desteklemek amacı ile düzenlendi. Her yıl komşu ülkelerden projelerin katıldığı bu bölüme bugüne kadar Bulgaristan, Gürcistan, İran, Kıbrıs, Suriye ve Yunanistan’dan 8 proje katıldı. Platformu 10 – 11 Nisan’da Film Geliştirme Atölyesi kapsamında düzenlenecek. Bu yıl ilk defa bir projeye filmin online ve color grading işlemlerini kapsayan Digiflame Ödülü verilecek.
Yönetmenliğini Jeanine Meerapfel’in yaptığı Alman Arkadaş (Der Deutsche Freund), 08 Mart 19:00’da Alman Kültür Merkezi’nde gösteriliyor. Türkçe altyazıyla gösterilecek filmin konusu şöyle: Genç bir Yahudi kadın Sulamit ailesiyle beraber Buenos Aires’de yaşamaktadır. Ailesi Hitler Almanya’sından kaçarak Arjantin’e sığınmıştır. Oturdukları yerin yakınlarında, Avrupa’dan kaçan Naziler de yaşamaktadır. Sulamit günün birinde Friedrich adında bir Alman genciyle tanışır.
Alman Arkadaş, Alman Kültür Merkezi’nde Gösteriliyor yazısına devam et
Pera Film, Tricky Women Festivali ve Avusturya Kültür Ofisi İstanbul iş birliğiyle 8 Mart Dünya Kadınlar Günü için özel olarak derlenen Çalkantılı Zamanlar ve Tanıdık Yerler programı, kadın yönetmenlere ait 12 kısa filmden oluşuyor. Program seçkisi, analog ve dijital üretilen animasyonları kapsamakla birlikte çizim, claymation ve stop-motion gibi teknikleri de içeriyor. Gösterimler, 08 Mart saat 19:00 ve 12 Mart Pazar saat 17:00’de gerçekleşiyor.
Pera Film’den 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne Özel Kısa Animasyon Programı yazısına devam et
İlk görüntüleri ve yayınlanan teaser’ı ile büyük beğeni toplayan, yılın en duygusal komedi filmi Yaşamak Güzel Şey 14 Nisan’da vizyona giriyor. Senaristliğini ve yönetmenliğini Müfit Can Saçıntı’nın üstlendiği film, izleyenlere görüntüleriyle görsel bir şölen yaşatmanın yanı sıra, hikâyesiyle de terapi yapacak. Yaşamak Güzel Şey’de Saçıntı’ya Yasemin Çonka, Zihni Göktay, Ayşegül Atik ve Reha Özcan eşlik ediyor.
İranlı yönetmen Ashgar Farhadi’ye ikinci kez Yabancı Dilde En İyi Film dalında Oscar ödülü getiren yeni filmi Satıcı (The Salesman), Türkiye’de sinemaseverlerle buluşmaya devam ediyor. Satıcı, Başka Sinema dağıtımcılığında İstanbul, Ankara, İzmir ve Diyarbakır’da sinemalarda. Yönetmenin önceki filmlerinde olduğu insan ilişkilerinin karmaşıklığına odaklanan film, 69. Cannes Film Festivali’nde ise En İyi Senaryo ve En İyi Erkek Oyuncu ödüllerine layık görüldü. Ashgar Farhadi ayrıca Zeynep Atakan’ın davetlisi olarak katıldığı, 53. Antalya Film Festivali kapsamında düzenlenen Antalya Film Forum’da ses getiren bir workshop gerçekleştirdi.
24 Şubat – 02 Mart 2017, Haftalık (Weekly) Gişe Verileri için tıklayınız. Bu listelerden alıntı veya kopyalama yapıldığında kaynak olarak Haftalık Antrakt Sinema Gazetesi’nin gösterilmesi rica olunur.
İstanbul Kültür Sanat Vakfı (IKSV) tarafından 05 – 15 Nisan 2017 tarihleri arasında gerçekleştirilecek 36. İstanbul Film Festivali heyecanı yaklaşıyor. 36. İstanbul Film Festivali’nin tarzı, yaklaşımı, tekniği ya da anlatımı farklı, özgün, alışılmadık, öncü, bazen zorlayıcı, sivri, bazen deneysel filmlerden oluşan Mayınlı Bölge bölümü özellikle keşifçi sinefillere sesleniyor. Sinemanın aykırı, farklı ruhları Mayınlı Bölge’de bir araya geliyor.
CMYLMZ Fikir Sanat & Nu Look’un yapımcılığını üstlendiği, 10 Mart’ta vizyona girmeye hazırlanan Deli Aşk’taki rolüyle usta oyuncu Zafer Algöz seyirciyi çok şaşırtacak. Carol karakteri ile daha önce hiç görmediğimiz bir rolle karşımıza çıkacak olan oyuncu filmde evlenme teklifi ettiği kız arkadaşı tarafından terk edilen ve onu geri kazanmaya çalışan dondurmacı Ekrem’in komik planına dahil olan geçkin güzel Carol karakterini canlandıracak. Deli Aşk filminde konuk oyuncu olarak yer alan Zafer Algöz’e canlandırdığı kadın karakter Carol için saatler süren özel bir makyaj yapıldı. Makyaj sanatçısı Derya Ergün’ün titiz çalışmasıyla usta oyuncu Algöz, Carol karakterine büründü.
İstanbul Modern Sinema, Sinema Sponsoru Türk Tuborg A. Ş.’nin katkıları ve Fransız Kültür Merkezi işbirliğiyle François Ozon adına ilk kez bir retrospektif sunuyor. Türler arası rahat hareket edebilen, pop kültürüne, fetişizme düşkünlüğünü korkusuzca aktaran, yeni anlatımlara merakını yitirmeyen, duygusallıktan kaçınmayan, disiplinli yönetmen François Ozon’un bugüne kadar çektiği tüm uzun metrajlı filmleri ve kısa filmlerinden bazı örnekleri İstanbul Modern’de izleyebilirsiniz. Eğitimini Louis Malle, Alain Resnais, Claire Denis gibi prestijli film okulu La Femis’de tamamlayan Ozon, 1990’ların sonlarından itibaren başladığı kariyerinde her sene bir film üretiyor.
İstanbul Modern Sinema’da Ozon Hakkında Her Şey yazısına devam et
İstanbul Şehir Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencileri, çok önemli bir sergiye daha imza atmaya hazırlanıyor. Eski filmlerin en önemli sahnelerini aynen canlandırarak fotoğraflayan ve bir fotoğraf karesini birden çok fotoğraf çekerek, kolajla oluşturan Şehir Üniversitesi öğrencileri, bu fotoğraf ve kolajlardan oluşan Fotoğraflarla Sinema ve Kolaj adlı bir fotoğraf sergisi açıyor. Öğrencilerin, kendi seçtikleri filmlerin sinematografik derinliği olan bir sahnesini yeniden kurgulayarak fotoğrafladıkları ya da en az 20 fotoğraf karesini kolajla tek bir fotoğraf karesine dönüştürdükleri çalışmalarının yer aldığı sergi, 08 Mart – 08 Nisan 2017 tarihinleri arasında ziyaret edilebilecek.
Çekimleri İstanbul ve Cunda’da gerçekleşen Sonsuz Aşk filminde Murat Yıldırım, genç yaşta profesör olan ve uluslararası çapta başarıyla ünlenen Beyin ve Sinir Cerrahı Prof. Dr. Can karakterine hayat veriyor. Kendini işine adamış hırslı bir doktor olan Prof. Dr Can’ın her dakikası onun ve hastaları için hayati öneme sahiptir, ancak bunca koşturmanın arasında farkına varamadığı bir tek şey vardır, o da içinde bulunduğu anı yaşamak. Sonsuz Aşk, 24 Mart’ta vizyonda.
Altyazı Aylık Sinema Dergisi, İntikam üçlemesiyle dünya çapında ünlenen, Güney Koreli yönetmen Park Chan-wook’un yeni filmi Hizmetçi’yi (Ah-ga-ssi) Mart sayısının kapağına taşıyor. Filmi inceleyen yazısında Coşkun Liktor, cinsel haz ve tahakküm ilişkilerine odaklanıyor. Mart sayısında Fırat Yücel, üç dalda Oscar adayı olan Jackie’nin hemen ardından, Borges esintili dedektiflik filmi Neruda’yla karşımıza çıkan Şilili yönetmen Pablo Larraín’in filmografisini derinlemesine analiz ediyor. Yücel, Tony Manero ile büyük bir çıkış yapan Larraín sinemasındaki farklı eğilimleri, yönetmenin kendi hayat hikâyesiyle iç içe ele alarak yorumluyor.