Türk Sineması’nın Dokunduğu Altın Olan Yönetmenleri Kimlerdir?

Dünya gezegeninde tek bir ülkenin sinema filmleri ve televizyon yapımları küresel anlamda izleniyor ve tüketiliyor. Amerika Birleşik Devletleri’nin en iyi ihraç ürünlerinden biri sinema ve televizyon yapımlarıdır. Herhalde bunu bilmeyeniniz de yoktur.

Amerikan sinemasının son kırk-elli yılına baktığınızda öne çıkan, dokunduğunu altın eden ve A sınıfı denilen yönetmenler vardır. Bunlara nüfus kağıtları yeniyken harika çocuklar da deniyordu. Kimdi bunlar?

George Lucas, Steven Spielberg, Robert Zemeckis, Peter Jackson, James Cameron, William Friedkin, George Roy Hill, Francis Ford Coppola, Mike Nichols, Robert Wise, Christopher Nolan, Robert Stevenson, Ivan Reitman, Arthur Hiller, Sam Raimi, Roland Emmerich, Chris Columbus, Mel Brooks, Gore Verbinski, Tim Burton, Jerry Zucker, George Marshall, Robert Altman, Milos Forman, Ridley ve Tony Scott kardeşler, Wachowski kardeşler, Jan De Bont, Barry Sonnenfeld, Ron Howard, Richard Donner, M. Night Shayamalan, Sydney Pollack, David Lean, John Avildsen, Ronald Neame, John Guillermin.

Listeyi uzatmak mümkün de biz telefon rehberi hazırlamıyoruz.

Bu yönetmenlerin belli başlı başarıları çok konuşulan, popüler/kitle filmleri yapmak ve sinema salonlarının yolunu bilmeyen insanları bile evlerinden çıkararak sinema salonlarında film izlemeye yöneltmekti/yönlendirmekti. Dünya çapında on binlerce sinema salonu onların filmleri sayesinde yıkılıp alışveriş merkezine ya da otoparka dönüşmemiştir.

Bu yönetmenlerin kimsenin izlemek için sinema salonlarına gitmediği yığınla da filmleri oldu. Ancak en yüksek seyirci sayılarını ulaşan filmlerin çoğunun arkasında onlar vardı. Hit filmlerin çoğunda yönetmen olarak onların imzaları bulunuyordu.

En kaprisli, en şımarık, en görgüsüz, en görmemiş, en çekilmez yıldızlar bile onlarla çalışabilmek için süt dökmüş kediye dönüşmüşlerdir. Onların filmlerinde oynayabilmek için yüksek ücretlerini, en asgari düzeylere indirmiş ya da senaryoyu bile okumadan gelen teklife “Evet, bu projede oynayacağım” demişlerdir.

Biz dönelim Türk sinema endüstrisine ve en çok bilet kesen Türk sinema filmlerine. Türk sinema tarihinin ne yazık ki 1989 öncesine ilişkin hiçbir hasılat rakamı ya da seyirci sayısı bulunmuyor.

Herkes 1970’lerde Arzu Film’in beyni, “çevresindeki bütün güzel kadınların fatihi” Ertem Eğilmez’in filmlerine, özellikle Hababam Sınıf’larına aylar boyu sinemalarda yer bulunmadığını bilir. Ancak bu filmlerin kaçar milyon bilet kestiğine dair hiçbir rakam ne yazık ki elimizde bulunmuyor.

Daha yakın popüler filmlerin bile seyirci sayılarına sahip değiliz. Sinan Çetin’in Berlin in Berlin’inin çok bilet sattığı biliniyor. Bilinmeyen ise toplam kaç adet bilet sattığı…

Ne yazık ki 1989’dan bu yana Türkiye sinemalarında gösterilen pek çok yerli-yabancı filmin seyirci sayıları bir sırdır, bir muammadır.

Bu yazıda Türkiye’de 1989’dan sonra filmleri en çok bilet sattıran Türk yönetmenlerini hatırlatmak istedim.

Üçüncü Vizontele’yi çekmeye hazırlanan Yılmaz Erdoğan yönettiği üç filmle de bilinen bütün seyirci rekorlarını zorlamayı başarmıştır. Bunlar Vizontele (3 milyon 308 bin bilet), Vizontele Tuuba (2 milyon 894 bin bilet) ve Organize İşler’dir (2 milyon 600 bin bilet).

Çağan Irmak Babam ve Oğlum (3 milyon 828 bin bilet), Issız Adam (şu ana kadar 806 bin bilet) ve Ulak (523 bin bilet) ile yeni bir Ertem Eğilmez olmuştur. Üstelik ikisi de çok düşük bütçelerle, hatta davul tozu, minare gölgesiyle kotarılan Babam ve Oğlum ve Issız Adam yapımcıları Şükrü Avşar ile Mustafa Oğuz’u ve dağıtımcıları Mehmet Soyarslan ile Haluk Kaplanoğlu’nu ihya etmiştir. Sinema salonları da üç Çağan Irmak filminden de çok iyi kazançlar elde etmiştir.

Gani Müjde’de dokunduğu altın olan bir başka yönetmendir. Ertem Eğilmez’in yönettiği ve bütün gişe rekorlarını silip süpürdüğü bilinen ama kaç milyon izleyici topladığı bilinmeyen Arabesk’in senaryo yazarı olan Gani Müjde Kahpe Bizans (2 milyon 472 bin bilet) ile Osmanlı Cumhuriyeti’ne (şu ana kadar 847 bin bilet kesti) hem senaryo yazarı hem de yönetmen olarak imza atmıştır.

Ertem Eğilmez’e ve dolayısıyla Arzu Film’e çok yakın olan Yavuz Turgul ise film setlerinin “İmparatorudur”. Hiçbir oyuncu sette O’na başkaldıramaz. Ne derse o olur. İlk ve son söz daima O’na aittir. Turgul, Eğilmez için senaryo yazarak Türk Sineması’na adım atmış ve yönettiği ilk filmler iyi duyurulamadığından, iyi pazarlanamadığından geniş kitlelere bu filmleri sinema salonlarında değil televizyon gösterimleriyle, video kasetle, vcd.yle ya da dvd.yle ulaşabilmiştir. Yavuz Turgul filmleri 1996’dan itibaren Türkiye sinemalarında en çok izlenen filmler arasında yer almıştır. Yavuz Turgul son 12 yılda ne yazık ki sadece iki film yönetmiştir: Eşkiya (2 milyon 571 bin bilet) ve Gönül Yarası (897 bin bilet).

Eşkıya’nın ve Gönül Yarası’nın yapımcısı Ömer Vargı’da Cem Yılmaz’lı Herşey Çok Güzel Olacak (1 milyon 239 bin bilet) ve Şener Şen ile Kenan İmirzalıoğlu’nu bir araya getiren Kabadayı’yla (1 milyon 999 bin bilet) iki olay yaratan filmin yönetmenidir. Yavuz Turgul’un Kabadayı senaryosunu Ömer Vargı’ya emanet etmesi bile Ömer Vargı’ya gösterdiği güveni, değeri ve önemi gösterir ki bu da zannedildiğinden çok büyük bir saygınlık kazandırmıştır Vargı’ya…

Sinan Çetin, şimdilerde hızlı gayrimenkul satın almalarla Cihangir’i Sinangir yapma yolundadır; aynı zamanda Avrupa Yakası’yla ATV’yi ayakta tutmaktadır. Ancak iki filmi çok yüksek seyirci sayılarına ulaşmıştır. Bunlar, Komiser Şekspir (1 milyon 331 bin kişi) ve Propaganda’dır (1 milyon 238 bin bilet). Anladığım kadarıyla sinemayı ihmal etmektedir.

Sıcak adlı yeni filmi beklenen yapımcı kökenli Abdullah Oğuz’da Asmalı Konak: Hayat (1 milyon 791 bin bilet) ve Zülfü Livaneli uyarlaması Mutluluk (539 bin bilet) ile sinema salonları önünde uzun kuyruklar oluşturmayı başaran bir yönetmenimizdir.

Onuncu bölümü tasarlanan Hababam Sınıfları’nın sadece son üç bölümü 6 milyon 219 bin bilet kesmiştir. Bunlardan 8 numara olan Hababam Sınıfı Askerde (2 milyon 587 bin bilet) ve 9 numara olan Hababam Sınıfı Üçbuçuk (2 milyon 51 bin bilet) Ertem Eğilmez’in oğlu Ferdi Eğilmez tarafından yönetilmiştir.

Hokkabaz ile Arog’un yönetmenleri Ali Taner Baltacı ile Cem Yılmaz’ın da Türk sinema tarihinin filmleri en çok bilet kesen yönetmenleri arasında yer alacağı da şimdiden kesinleşmiştir. 1 milyon 698 bin bilet toplayan Hokkabaz, Ömer Faruk Sorak’ın yönettiği 4 milyon bin kişi toplayan Gora’nın devamı olan Arog’un da hasılat rekorlarını zorlayacağının kanıtıdır.

Mustafa Altıoklar’da Eşkıya’yla aynı yıl gösterime giren İstanbul Kanatlarımın Altında (474 bin bilet), Ağır Roman (873 bin bilet) ve O Şimdi Asker’le (1 milyon 657 bin bilet) en popüler filmlerden üçüne birden yönetmen olarak imzasını atmayı başarmıştır.

Henüz çok fazla popüler sinema filminde yönetmen olarak imzası bulunmayan Togan Gökbakar (Recep İvedik; 4 milyon 301 bin bilet), Serdar Akar (Kurtlar Vadisi: Irak; 4 milyon 253 bin bilet), Mahsun Kırmızıgül (Beyaz Melek; 1 milyon 912 bin bilet) Türkiye’deki sinema salonlarının kapanmamasına yaptıkları filmlerle çok önemli katkılarda bulunmuşlardır.

(02 Aralık 2008)

Hakan Sonok

[email protected]