Bütün insanlar iyilik ve kötülüğü içinde barındırır. Buna da bağlı olarak herkesi her haliyle iyi veya kötü olarak nitelemek mümkün değildir. Ağır basan hangisiyse onu öne çıkarır o insanı öyle niteleriz. Kimi zaman en iyinin bile kötü, en kötünün bile iyi olması şaşırtır hepimizi.
Sinemanın bu ikilemden yararlanmaması mümkün mü? Bir yanıyla alabildiğine geniş bir ufuk açan bir yanıyla da istediğiniz yöne gidebilen bu fırsatı doğal olarak sonuna kadar kullanacaktır. Sinemanın elindeki görsel zarafet, bir başka deyişle ‘special effects’ varken bunun olağanüstü görsel şölene dönüşmemesi için hiçbir neden yoktur.
İlkini izlememiş olmanın haklı hüznüyle öncesi için bir şey diyemem, ama bunun da ‘2’sini görmezseniz, alabildiğine keyifli bir film izleyeceğinizi söyleyebilirim. Filmin görselliğinden etkilenmemek söz konusu bile olamaz, hele bir de üç boyutlu izlerseniz, içine girmiş oluyorsunuz.
Filmin başından sonuna birçok sürpriz var. Gülerken birden ürküyor, hemen ardından merak ediyorsunuz. Sürprizler de bir başka pencere açıyor, yan öykücükler olarak.
Spoiler olmasın diye çok uğraştım, ama içindeki kötüyü canavar olarak tanımlayan insanlarla konuşunca, dikenli tele benzer bir yılan gibi her yere uzanan epey çirkin şeyin bir canavar olarak yansımasının (tabii, Venom 2 olduğu için de izleyici bir canavarla karşılaşacağını biliyor) çok da gizlenecek bir şey olmadığı ortada…
İçinizdeki kötülüğü yok edemiyorsanız da onunla birlikte yaşayabilir, onun da iyi yanlarını bulabilirsiniz. Son söz olarak, filmle de bağlantılı olarak aşk içinizdeki canavarı gerçekten dizginleyebilen tek duygudur diyebilirim. Herkes aşkla yaşasın, hep mutlu olsun.
Venom: Zehirli Öfke 2 (Venom: Let There Be Carnage) (Macera, Gerilim, Fantastik, Aksiyon) strong>Senaryo: Kelly Marcel; Yönetmen: Andy Serkis; Oyuncular: Tom Hardy, Woody Harrelson, Michelle Williams, Naomie Harris, Stephen Graham… 15 Ekim’den başlayarak gösterimde…
(13 Ekim 2021)
Korkut Akın