Dune: Çöl Gezegeni, İkinci Film Öncesi Yeniden Vizyonda

Gösterime girdiği ilk andan itibaren sektörün önemli isimlerinin övgülerini alan Dune, 01 Mart’ta vizyonda olacak devam filmi öncesinde yeniden seyirciyle buluşuyor. Frank Herbert’in 1965 yılında yazdığı Dune romanından uyarlanan film, hayranlarını epik maceranın başlangıcına götürüyor. Çöl gezegeni Arrakis’in kontrolüne sahip olan Paul Atreides’in hikâyesini anlatan ilk filme, ikinci bölümden de kısa bir sahne eklenmiş. Ayrıca oyuncu ekibinin seyirciyi selamladığı bir sahnenin de yer alacağı Dune: Çöl Gezegeni, 2D, 4DX ve IMAX formatlarında izlenebilecek. Dağıtımını TME Films’in üstlendiği Dune: Çöl Gezegeni, 09 Şubat’ta yeniden gösterimde olacak.

Harika Kanatlar: Maksimum Hız

Xiaoqing Cai ile Cai Dongqing’in yönettiği ve Zhang JiaQi, Youxuan Wu, Yi-Pei He ile Lifeng Lu’nun seslendirdiği animasyon film Harika Kanatlar: Maksimum Hız (Super Wings the Movie: Maximum Speed), 09 Şubat 2024’de CJ ENM dağıtımıyla Union Yapım tarafından vizyona çıkarılıyor.
Dünyanın kahramanları Harika Kanatlar, sevimli Fei’yi partiye ulaştırmak için Jett’in en hızlı jetini kullanır. Ancak bu sırada Şehir Şakacısı Billy Willy’nin kötü planları ile karşı karşıya kalırlar. Annesinin kaçırılması üzerine Fei, Jett ile birlikte harekete geçer, ipuçlarını takip eder. Harika Kanatlar, Jett, Fei mücadele ederek uzayda başlayan savaşı kazanmaya çalışır.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Fragman
  • IMDb

Harika Kanatlar: Maksimum Hız yazısına devam et

Jessica Chastain ve Peter Sarsgaard’ı Bir Araya Getiren, İki Yaralı Ruh Arasında Filizlenen Beklenmedik Bir Aşk Öyküsü Hatır, 08 Mart’ta Sinemalarda

Başrolleri Jessica Chastain ve Peter Sarsgaard’ın paylaştığı Hatır (Memory), Mubi Fest kapsamında gerçekleştirdiği Türkiye prömiyerinin ardından beyazperdede seyircilerle buluşuyor. Meksika sinemasının önemli yönetmeni Michel Franco imzalı Hatır, 80. Venedik Film Festivali’nde Altın Aslan için yarıştı ve 48. Toronto Film Festivali’nin resmi seçkisinde yer aldı. Filmdeki rolüyle Venedik’te En İyi Erkek Oyuncu ödülünü kazanan Peter Sarsgaard ve Oscar ödüllü Jessica Chastain ikilisinin başrolleri paylaştığı film, demans hastalığı üzerine duygusal bir dramın içinde seyirciyi gittikçe derinlere çeken ve iki karakterin geçmişine uzanan hassas bir hikâyeyi anlatıyor.

Bob Marley: One Love Filminden Yeni Kamera Arkası İçeriği Paylaşıldı

Yeni kamera arkası görüntüleri paylaşılan Bob Marley: One Love filmi sevgi ve birlik mesajıyla nesillere ilham veren bir ikonun hayatını ve müziğini konu alıyor. Bob’un zorlukların üstesinden gelme konusundaki güçlü öyküsünü keşfedin. Efsanevi müzisyen Bob Marley’i Kingsley Ben Adir’in ve eşi Rita’yı Lashana Lynch’in oynadığı Bob Marley: One Love filmi 16 Şubat Cuma günü sinemalarda gösterime giriyor.

  • Basın Bülteni
  • Yeni kamera arkası görüntüleri için tıklayınız.
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.

2. İstanbul Uluslararası Bahar Film Festivali 2024

2. İstanbul Uluslararası Bahar Film Festivali, Uludüz Medya tarafından Piramid Sanat ve Hacettepe Üniversitesi Türk – Alman İlişkileri Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin desteğiyle 15 Mart 2024 tarihinde 38 ülkeden 1283 başvuru ve 130 dereceye giren film ile Zübeyde Ana Kültür ve Sanat Merkezi’nde gerçekleştirilecek. Kültürler arası bir köprü görevi gören İstanbul Uluslararası Bahar Film Festivali, sinema dünyasında yeni bakış açıları ve yaratıcı eserleri teşvik edecek, destekleyecek. Sanatın birleştirici gücüyle dünyanın dört bir yanından sanatçıları ve izleyicileri bir araya getirecek olan film festivali, sinemaseverleri benzersiz bir deneyime davet ediyor.

2. İstanbul Uluslararası Bahar Film Festivali 2024 yazısına devam et

Erdal ile Ece

Togan Gökbakar’ın yönettiği ve Şahan Gökbakar ile Seda Türkmen’in başrollerini paylaştığı Erdal ile Ece, 23 Şubat 2024’de CJ ENM dağıtımıyla Cielo Media tarafından vizyona çıkarıldı.
Oto saniyede kuzeni Oğuz ile birlikte araç kaplama ve modifiye işleriyle uğraşan Erdal ile kurumsal bir şirkette yönetici olarak çalışan Ece uzun yıllardır birlikte olan evli bir çifttir. Günümüz evlilik ilişkilerinde sıkça rastlanan, acı tatlı çatışmalar, ilişkideki iniş çıkışlar eğlenceli bir dille gözler önüne seriliyor. Filmdeki olaylar hem kadın, hem de erkek gözüyle ayrı ayrı, “Diyet, Kıskançlık ve Östrojen” başlıklı üç bölüm olarak perdeye yansıyor.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Fragman
  • IMDb

Erdal ile Ece yazısına devam et

Memleket Gibidir Okul

Polonya göçmeni Carla Nowak’ın yeni göreve başladığı sıfır tolerans ilkesine bağlı ilköğretim okulunda disiplin ön plandadır. Arka arkaya yaşanan hırsızlık olayları kurumda huzuru kaçırırken bir Türk öğrenci önyargıya dayalı bir biçimde suçlanır. Öğrencilerin bireysel özgürlüğünü savunan idealist Carla, yabancı kökenli öğrencisine uygulanan ayrımcı uygulamadan büyük rahatsızlık duyar ve olayı bireysel olarak araştırmaya karar verir. Sınıfında okuyan Oskar’ın annesi okul çalışanı bayan Kuhn’u gizli kamera kaydı ile teşhis ettiğinde tek arzusu bilerek ceketinin cebinde bıraktığı cüzdanından çalınan paranın iadesi ve belki küçük bir özürdür yalnızca. Ancak işler böyle gitmez. Kuhn önce inkâra kalkışır, daha sonra ayrımcı bir dille kibirlendiği Carla’yı kişilik haklarını ihlâlle suçlar. Böylece çözümü basit bir mesele okul yönetiminin ve öğrenci gruplarının dahil olmasıyla beklenmedik bir noktaya evrilmeye başlar.

Dünya prömiyerini 2 ödülle döndüğü Berlin Film Festivali’nde yapmış olan taze Oscar adayı ‘Öğretmenler Odası / Das Lehrerzimmer’i izlerken ‘Gemide’nin ünlü repliği düştü aklıma. Erkan Can’ın ağzından kültleşmiş monologda ‘gemi’ memleketi çağrıştırır. Belli bir hiyerarşik düzen içinde herşeyin düzenli ve kontrol altında tutulduğu okullar için de böyle düşünmüş olmalı filmin Türk asıllı yönetmeni İlker Çıtak. 2019 yapımı ‘Söz Senettir /Es gilt das gesprochene Wort’ filmi ile tanıyıp sevdiğimiz sinemacının İstanbul Alman Lisesi’nde eğitim gördüğü dönemde 14 – 15 yaşlarındayken başlarına gelen benzer bir hadiseden yola çıkarak sınıf arkadaşı Johannes Duncker ile ortaklaşa kaleme aldığı metin tek mekânda başlayıp bitiyor. Okul, yöneticileri, öğretmenleri, öğrencileri, velileri, öğrenci temsilcileri, okul gazetesi çıkaran ekip başta olmak üzere öğrenci grupları ile Almanya özelinde çağdaş demokratik toplum düzeninin minyatürü olarak yorumlanmış.

Topluluğun dar alandaki paslaşmaları basit bir olay zincirinden gerilimi giderek yükselen kaotik bir sürece doğru hızla yol alırken Çatak’ın yüreği idealist öğretmenle birlikte çarpıyor kuşkusuz, ancak öteki karakterleri ele alırken klişe iyi – kötü ayrımından özenle uzakta kalmış. Herkese kulak veriyor, anlamaya çalışıyor. Haklı haksız yarıştırması yapmadan tüm tartışmaları perdeye taşıyor. ‘Korsaj’dan hatırladığımız Judith Kaufmann imzalı 4:3 dar format usta içi görüntü tercihi tek mekândaki sıkışmışlık hissini aktarırken, gerilimin giderek doruğa tırmandığı anlatıda başta Carla olmak üzere karakterlere yakın plan odaklanmamızı sağlıyor. Kamera yerinde durmuyor zaten. Marvin Miller’in yine yönetmenin isteği doğrultusunda ağırlıklı olarak kalın yaylıları kullandığı müziği daha ilk plandan yaklaşan gerilimli tartışma ortamını haberliyor. Okul mekânında sıradan bir hırsızlık olayı Çatak’ın detayları oya gibi işleyen kıvrak ve usta işi yorumuyla derinleşiyor, çağdaş Batı toplumlarının adalet, kişilik hakları, göçmenler, ayrımcılık gibi temel meseleleri üzerine bir manifestoya dönüşüyor. Carla Nowak’ta mükemmel bir performans sunan Leonie Benesch’in bir sahnede öğrencileri ile birlikte ellerinden geldiği kadar çığlık atması sistemdeki kaosa rağmen çıkış yolu arayışlarının sembolüne dönüşüyor. Çatak’ın final jeneriğine döşediği dingin Mendelsohnn müziği ise (‘Bir Yaz Gecesi Rüyası / Ein Sommernachtstraum’ uvertürü) bu kaotik düzende umudu barındıran bir nevi soluk alma molası olarak düşünülebilir.

(08 Şubat 2024)

Ferhan Baran

ferhan@ferhanbaran.com