Müze ya da Yaman Bir Yönetmenin Ayak Sesleri

Yeni Dalga tadındaki siyah/beyaz ilk uzun metrajı ‘Güeros’ (2014) ile izleme alanımıza giren Alonso Ruizpalacios, bu hafta bizde de gösterime giren Berlin Film Festivali’nden en iyi senaryo ödüllü son çalışması ‘Müze / Museo’ ile beklentilerimizi boşa çıkarmıyor.

Gerçek bir vak’adan esinlenmiş olan film, 1985 Noel’inde yaşanmış Mexico City’deki ünlü Tarih ve Arkeoloji Müzesi soygunundan yola çıkıyor. 30’lu yaşlarında hala veterinerlik eğitimini tamamlayamamış, aileleri ile birlikte yaşayan Juan ile Benjamin’in artık kendi başlarına bir şeyler yapma çabalarının tezahürüdür bu akıl almaz soygun girişimi. Aileleriyle birlikte yedikleri Noel yemeğinin ardından harekete geçen ikilinin planı kusursuz işler. Aralarında efsanevi Maya kralı Pakal’ın cenaze maskesinin de bulunduğu yükte hafif 140 parça antik eser ellerindedir artık. Ancak bu tarihi hazinenin elden çıkarılması o denli kolay olmayacaktır.

Hikâye gerçek bir olaydan yola çıkmasına karşın, sorulara yanıt aramaktan ziyade yeni sorular ortaya koyan bir senaryosu var filmin. Doktor babasının bir türlü akıl erdiremediği gibi, hayatta ne istediyse yapılan, Mexico City’nin 23 kilometre yakınındaki huzurlu banliyöde dilediği hayatı süren Juan’ın böylesine bir hırsızlık olayına girişmesi için gerçek neden nedir acaba. Genç adamın ifade ettiği gibi neyi neden yaptığını kişinin kendisi de tam olarak bilmiyordur belki. Ya da peşinde koşturan kankasına dediği gibi ‘güzel bir hikâyeyi gerçeklerle berbat etmeye ne gerek vardır’.

Kusursuzca yürüyen bir soygun olayından yola çıkan ‘Müze’ sürekli yeni sorular sorarak yoluna devam ediyor. Sinema tarihini çok iyi özümsemiş Meksikalı yönetmen türden türe atlayarak, farklı referanslarla izleyiciyi şaşırtmasını biliyor. Jules Dassin imzalı ‘Rififi’ (1955) ya da 1964 yapımı ‘Topkapı’daki değme hırsızlık planıyla aşık atan soygun bölümünü neredeyse sessiz çekiyor. Tomás Barreiro’nun Bernard Hermann esintili tınıları bu ustalıklı sahnelere başarıyla eşlik ediyor. Anlatı ikinci yarıda Damián García’nın mükemmel geniş ekran görüntüleri eşliğinde keyifli bir yol filmine dönüşüyor. Juan’ın Şehrazad olarak hitap ettiği gizemli erotik dansöz ile Acapulco kumsalındaki kaçamağı ise hınzır bir Fellini güzellemesi olarak (bkz. La Saraghina / 8,5) sinefillere göz kırpıyor.

Juan’ı Meksika sinemasının muhteşem ‘bücür’ü (filmde de ailesi böyle hitap ediyor genç adama) Gael García Bernal’in canlandırdığı, baba rolünde Pablo Larraín’in müthiş ‘Tony Maneiro’su olarak belleklerimize yerleşen deneyimli oyuncu Alfredo Castro’yu izlediğimiz ‘Müze’, ustalıkla anlatılmış bir soygun hikâyesinin ötesinde farklı meseleler üzerinden ilerliyor. Kâh varlıklı ailesinin himayesinde büyüyememiş erkeklerin yırtma çabasından dem vuruyor, kâh antik eserleri toprağından koparmak suretiyle kapalı mekânlarda sergileyen geleneksel müzecilik anlayışını eleştiriyor, kâh Meksika halkının tarih bilinci ile inceden dalgasını geçiyor. Yeni çalışmaları heyecanla izlemeye alınacak çağımızın genç yeteneklerinden biri Ruizpalacios. Bu başarılı filmin ardından, Hollywood’un cazibesine fazlasıyla çekilerek kendine has mizahını ve hınzır sinemacı kişiliğini yitirmez umarım.

(29 Ekim 2018)

Ferhan Baran

[email protected]

Malatya Uluslararası Film Platformu Finalist Projeler Belli Oldu

8. Malatya Uluslararası Film Festivali kapsamında bu yıl ilk kez Azerbaycan işbirliğiyle 11 – 15 Kasım 2018 tarihinde gerçekleşecek olan Malatya Uluslararası Film Platformu’nda ön jüri tarafından seçilen 8 film projesi açıklandı. Mesut Uçakan, Mohammad Attebai ve Orxan Fikretoglu’dan oluşan ana jüri tarafından seçilecek 3 film projesi, 30’ar bin lira Senaryo Geliştirme Destek Ödülü alacaklar.

Gişede Tüm Zamanların Rekorlarını Kırmaya Hazırlanan Müslüm, Artık İzleyicilere Emanet

Genç, yaşlı her kuşaktan izleyicinin çok sevdiği, şarkıları dilden dile dolaşan, efsanevi sanatçı Müslüm Gürses’in acılar ve aşkla dolu film gibi hayatı Müslüm Baba adlı filmle artık izleyicilere emanet. Tüm zamanların gişe rekorlarını kırmaya hazırlanan, Can Ulkay ve Ketche’nin yönetmenliğinde çekilen Müslüm Baba, filmi 26 Ekim’de, tüm Türkiye’de 1000’den fazla salonda vizyona girecek. Filmle, sanatçının pek çok bilinmeyen yönü ilk kez beyazperdeye geliyor.

Cadılar Bayramı

Malek Akkad’ın yönettiği ve Jamie Lee Curtis, Judy Greer, Andi Matichak ile Will Patton’un oynadığı Cadılar Bayramı (Halloween), 26 Ekim 2018’de UIP Filmcilik dağıtımıyla UIP Filmcilik tarafından vizyona çıkarıldı.
Jamie Lee Curtis, Cadılar Bayramı’nda ikonik rolü Laurie Strode ile geri dönüyor. 40 yıl önce Cadılar Bayramı’nda yarattığı katliamdan güç bela kaçtığından bu yana peşini bırakmayan maskeli figür Michael Myers’la son yüzleşmesini yaşıyor. Laurie’nin küçükken yanından alınan ve kesintisiz paranoyayla annesine karşı duyduğu sempati arasında gidip gelen kızı Karen rolünde Judy Greer, ergen kızı Allyson rolünde ise yeni oyuncu Andi Matichak perdeye geliyor.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman: 1 / 2
  • IMDb
  • Korkut Akın Yazıyor

Cadılar Bayramı yazısına devam et