Yar Şarkısı Beyazperdeye Taşınıyor

Yepyeni yerli aşk filmi Elim Sende’nin çekim aşaması tamamlandı. Cüneyt Tek’in Yar şarkısından ilham alınarak kaleme alınan Elim Sende filmi, birbirlerini ilk gördüklerinde aşkın beyaz haline yakalanan Bulut ve Mavi’nin inişli çıkışlı, bir o kadar da aşk dolu hikâyesini konu alıyor. Başrollerini Seda Kement ve Serkan Gürkan’ın paylaştığı Elim Sende’nin kadrosunda Eşref Kolçak, Fatih Küçük, Gülşah Yavuz, Belkıs Akçil, gibi isimler de bulunuyor.

İyi Günler

Liu Jian’ın yönettiği ve Zhu Changlong, Cao Kai, Liu Jilan ile Yang Siming’in seslendirdiği animasyon film İyi Günler (Have a Nice Day), 09 Şubat 2018’de Başka Sinema dağıtımıyla Bir Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Çin’in güney taraflarında bulunan küçük bir kasabada sağanak halinde bir yağmur yağması beklenmektedir. Xiao Zhang’ın nişanlısının estetik ameliyatı başarısız geçmiştir. Yapılan ameliyatın masraflarını karşılamak için para bulmaya çalışan Xiao Zhang çaresiz kalır ve patronundan bir milyon Yuan çalar. Hırsızlık haberi kasabada hızla yayılır ve sadece bir gecede kasabadaki herkes Xiao Zhang’ın ve çalınan bu çok miktardaki paranın peşine düşer.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Fragman
  • IMDb

Bobi: Dikenlerin Gücü Adına

Huang Jian Ming’in yönettiği ve Chevy Chase, Ian Hecox, Jon Heder ile Jenn McAllister’in seslendirdiği animasyon film Bobi: Dikenlerin Gücü Adına (Bobby The Hedgehog), 05 Ocak 2018’de Bir Film dağıtımıyla Bir Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Cesur ama dünya yansa umurunda olmayacak kadar umursamaz olan afacan kirpi Bobi, bir kaza sonrası hafızasını kaybeder. Şair güvercin ile birlikte unuttuğu şeyleri hatırlamak için çıktığı yolculuğunda arkadaşlığın ve sorumluluk sahibi olmanın gerçek anlamını öğrenecek ve tüm hayvanlar alemini etkileyecek bir tehdide karşı bütün hayvanların hep birlikte hareket etmelerini sağlayacaktır.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman
  • IMDb

Bobi: Dikenlerin Gücü Adına yazısına devam et

Acı da Haz da Yaşama Dair

70. Cannes Film Festivali’nin olay filmlerinden ‘Kalp Atışı Dakikada 120 / 120 Battements Par Minute’ (ya da kısaltılmış haliyle 120 BPM), doksanlı yılların başlarında dünyayı kasıp kavuran AIDS salgınına farkındalık yaratmak için Fransa’da faaliyete geçmiş ACT-UP’ın hikâyesi üzerine. 1987 yılında New York’ta Larry Kramer öncülüğünde temelleri atılmış olan ACT-UP Paris’in hedefi, hem toplumu öldürücü virüsten korunma yolları hakkında bilinçlendirmek, hem de hastalığa kayıtsızlığı konusunda Mitterand hükümetini eleştirmek, öte yandan ilaç şirketlerini mali çıkar gözetmeden araştırmalarını hızlandırmaları konusunda ikna etmektir.

HIV durumları ne olursa olsun, toplumun gözünde pozitif sayılmayı baştan kabul etmiş olan grup üyeleri, ‘su testisi su yolunda kırılır’ misali homofobik bakış açısıyla hastalığı, nefret ve ayrımcılığı alevlendirmek için kullanan bir düzene karşı yaşam mücadelesi vermektedir. ‘Umudun her türlüsüne varım’ sloganıyla yola çıkmıştır her biri. HIV genç yaşlarında örgütlü bir politik direnişte birleştirmiştir onları. Hükümet kaynaklı AFLS benzeri işlevsiz destek kuruluşlarının, kayıtsız ilaç şirketlerinin toplantıları basılır, direniş sokaklardaki gösterilerle sürer, liselerde cinsel ilişkiyle bulaşan virüsten korunma yöntemleri hakkında bilgilendirme çalışmaları yürütülür.

Aynı kişi farklı roller üstlenir grupta. Disiplinli bir tartışma ortamına sahne olan merkezlerinde ateşli politikacı tavırlı gençler, araştırmacı, hasta bakıcı, hemşire rollerine de talip olmuşlardır. Hayatta kalmak için mücadele ederken yaşamın kendisinden vazgeçmeye de niyetleri yoktur. Eğlenmeyi, aşık olmayı, gösteri yürüyüşünde yahut bir çatışmanın ortasında, ya da hararetli bir politik tartışmanın göbeğinde flört etmeyi unutmazlar. Ve böylece film, yoğun bir politik tartışmadan duygu yüklü şiirsel bir evrene doğru yelken açar.

‘120 BPM’ yönetmen Robin Campillo’nun üçüncü uzun metrajı. İlginç bilim-kurgu denemesi ‘Geri Döndüler / Les Revenants’ı sinemalarda, ‘Doğulu Çocuklar / Eastern Boys’u ise İKSV festivallerinden birinde izlemiştik. Fransız sinemacı özyaşamsal anılarından yola çıkmış bu kez. Bizzat aktif bir görev aldığı ACT-UP grubunun başrolde olduğu bir dönem panoraması çizmek istemiş. ‘Poustiyen bir tadı vardı filmin benim için’ diyor. ‘Bir dönemi ve anılarını filme aldığını, birlikte mücadele verdiği dostlarına saygı duruşunda bulunmak istediğini’ ifade ediyor söyleşisinde.

Campillo’nun adını Laurent Cantet filmlerinden de anımsıyoruz. Usta Fransız sinemacı Cantet’nin yıllar önce İstanbul Film Festivali’nde ilgimizi çekmiş olan ‘İş Yok Zaman Çok / L’Emploi du Temps’, ‘Güneye Doğru / Vers Le Sud’ ve de Cannes’dan Altın Palmiye’li ‘Sınıf / Entre Les Murs’ün senaryo yazarı ortağı kendisi. Özellikle ‘Sınıf’tan bildiğimiz belgeselci yaklaşımına son çalışmasında da tanıklık ediyoruz. Ancak coşkun politik söylemi ve yaşam dolu mizahıyla bir döneme tanıklık eden ‘120 BPM’ bir noktadan sonra, çok başarılı iki genç yetenek Buenos Aires doğumlu Nahuel Pérez Biscayart (Sean) ile Fransız Arnaud Valois’ın (Nathan) hayat verdikleri duygulu aşk hikâyesiyle zenginleşiyor. Trajedi ile kutlama, tartışma ve eylemle bedenlerin kutsanması iç içe geçiyor. Ve anlatısal olarak keskin manevralara sahip, sürprizlerle dolu bu dram, sadece geride kalmış bir döneme ayna tutan bir film olarak kalmayıp, örgütlü mücadele ve aktivizmin bugünü üzerine yaman sorular üreten bir belge niteliğine dönüşüyor.

(02 Ocak 2018)

Ferhan Baran

[email protected]

Kaderin Esiriyiz

Bir yıl daha gitti. 2017 yılı da giderken sinemamızdan birçok sevdiğimizi de aldı götürdü. 2017 yılında ilk kaybımız Yazar ve Senarist Refik Erduran oldu. 07 Ocak’ta kaybettiğimiz değerli yazar 1955 yılında kendi eserinden çekilen Gün Doğarken adlı filmin senaryosunu yazmış, Canavar Cafer adlı eseri de filme alınmıştı. Ocak ayında kaybettiğimiz ses sanatçısı Selma Ersöz, Dertli Gönüller filminin şarkılarını seslendirmişti. Işık ekibinde çalışan Ömer Ekmekçi filmlerde küçük rollerde de oynadı. 21 Ocak’ta kaybettiğimiz Ayberk Atilla, Karacaahmet’e defnedildi. Kısa Film Yönetmeni Alper Baloğlu memleketi Ordu’da hayatını kaybetti. Tiyatro oyuncusu olarak bilinen Engin Cezzar sinemada oyuncu, yönetmen ve yapımcı olarak eser verdi. Yener Çakmak, İsmet Uluer, Ali Ateş, Ocak ayının aramızdan aldığı yönetmen, oyuncu ve kamera arkası çalışanlarımızdı. Ocak ayı sinemamızın üretken yönetmenlerinden Melih Gülgen’in de aramızdan ayrıldığı ay oldu.

Yapım Koordinatörü Pınar Odabaş Altuğ, TV programlarıyla tanınan Oyuncu ve Görüntü Yönetmeni Tayfun Talipoğlu, Oyuncu Nimet Alp, Nurhan Nur, Orhan Kurt, Mart ayının aramızdan aldıkları arasına katıldı. Hababam Sınıfı’nın Güdük Necmi’si Halit Akçatepe 31 Mart’ta aramızdan ayrılarak Hababam’ın Kalem Şakir’i Tarık Akan’a kavuştu. Nisan 2017, oyunculuk da yapan ses sanatçısı Handan Kara, Prodüksiyon Amiri Berk Bengü, Yönetmen Yardımcısı Ergün Işıldar ve sevilen oyuncu Bülent Kayabaş’ı aramızdan aldı.

Fono Film’in kurucusu Ercan Okan, 02 Mayıs’ta, Oyuncu Süer İzat, 11 Mayıs’ta vefat etti. Tiyatro, Dizi Oyuncusu ve Seslendirme Sanatçısı Payidar Tüfekçioğlu, Çengelköy’de toprağa verildi. TÜRVAK Sinema Müzesi Müdürü Erol Şenel de Mayıs ayında kaybettiğimiz değerlerdendi. Günümüzdeki dağıtım şirketlerinin olmadığı zamanlarda Ankara ve civarına yabancı film dağıtan Yaşar Sadık Özdemir, 28 Mayıs’ta vefat etti ve Ankara’da toprağa verildi. Sinema sektöründe Avukat olarak hizmet veren Faik Tümer Ökten ve yerli sinemamızda Yunus Emre denildiğinde bizim kuşağın aklına ilk gelen isim olan Hakan Balamir aynı ay içinde defnedildi.

2017 Temmuz ayı sinema sektörümüz için çok acımasız davrandı ve Çizgi Romancı, Karikatürist ve Senarist Galip Tekin’le başladığı acımasızlığı sinemamızın unutulmaz karakter oyuncusu Fikret Hakan, Yönetmen Utku Çelik, Oyuncu – Yapımcı Nusret Özkaya, Ses Sanatçısı – Müzisyen Harun Kolçak, sinemamızın en akılda kalan Şoför Nebahat’ı Sezer Sezin, Işık Şefi ve Oyuncu İbrahim Sabuncu’yu aramızdan alarak bu acımasızlığını sürdürdü.

Ağustos ayı da Temmuz’dan aşağı kalmadı ve Grafik Tasarımcısı Tuğrul Süer, Oyuncu Seyfettin Karadayı, Ayşe Berun Goriça, sinemamızın asi çocuğu Kuzey Vargın, birkaç filmde oyuncu olarak beyazperdeye gelen unutulmaz Spiker Mesut Mertcan, bir dönem sinema yazarlarının abisi, genç yaşta aramızdan ayrılan Tamer Baran, Senarist – Oyuncu Erdoğan Avcı, ünlü çocuk kitapları yazarı Muzaffer İzgü, genç yaşta bir cinayete kurban giden erkek güzeli Vatan Şaşmaz, Manken – Oyuncu Filiz Aker ve Oyuncu Ahmet Çetin’i ebediyete intikal ettirdi.

Eylül’de vefat eden ve tek filmle sinemada da kendi sevdiren John Nyambi, Oyuncu – Yapımcı Atalay Özçakır yurtdışında toprağa verildiler. Sinemamızın Yeşilçam döneminin önemli yan oyuncularından Tevfik Şen, 02 Ekim’de aramızdan ayrıldı. Belgeselci Barbro Karabuda, 07 Ekim’de, Seslendirme Sanatçısı ve Oyuncu Gülen Kıpçak, 11 Ekim’de hayata veda etti. Besteleriyle filmlerimize duygu katan Necdet Yaşar, 24 Ekim’de, unutulmaz Kalipso Kralı Metin Ersoy, 29 Ekim’de vefat etti.

Oyuncu Cem Korkmaz, Kasım ayının aramızdan aldığı ilk oyuncumuz oldu ve Bursa’da toprağa verildi. Set İşçisi ve Figüran Kemal Sağlam da Kasım ayında bu dünyadan ayrıldı. Haldun Dormen’le birlikte yaptığı sinema programlarıyla beyazperde ile bağ kuran ve daha sonra oyunculuk ve yönetmenlik yapan Kemal Uzun yılın menfur cinayete kurban giden ikinci sanatçısı oldu. Birçok unutulmaz şarkıya hayat veren Ali Tekintüre ve yine sinemamızın Yeşilçam dönemi oyuncularından Günay Güner, 2017 Aralık ayının bizlerden kopardığı değerlerimiz oldu. 29 Aralık’ta hayatını kaybeden Mustafa Mayadağ, yönettiği Klip ve Belgeselleriyle belleğimizde yerini aldı. 2017’nin aramızdan son kopardığı değerli oyuncu Ayşe Selen, Şişli Camii’nden ebedi istirahatgâhı olan Feriköy Mezarlığı’na defnedildi. Tüm sevdiklerimize Tanrıdan rahmet, kederli ailelerine sabırlar dileriz. Onları hiç unutmayacağız.

(01 Ocak 2018)

Sadi Çilingir

[email protected]

3. Uluslararası Kan Film Festivali

Türkiye Kan Hastalıkları Federasyonu tarafından organize edilecek olan 3. Uluslararası Kan Film Festivali (3nd International Blood Film Festival), 11 – 13 Mayıs 2018 tarihleri arasında Adana’da gerçekleştiriliyor. Festival kapsamında “Lösemi, Talasemi ve Orak Hücre Anemisi Kan Hastalıkları ve Kan Bağışı” temalı Kısa Film Yarışması yapılacak. Yarışmada En İyi filme 7500 TL, En İyi ikinci filme 5000 TL,  En İyi Üçüncü filme 2500 TL para ödülü verilecek olan yarışmanın son başvuru tarihi 01 Nisan 2018 olarak belirlendi. Kan Film Festivali, kan hastalıklarını önlemeye yönelik sorunlara farklı bir bakış açısı getirmeyi ve bu konularda toplumun bilincini arttırmayı amaçlıyor.

3. Uluslararası Kan Film Festivali yazısına devam et

İngiltere Benim

Mark Gill’in yönettiği ve Jack Lowden, Downtown Abbey, Jessica Brown Findlay ile Laurie Kynaston’un oynadığı İngiltere Benim (England is Mine), 05 Ocak 2018’de Başka Sinema dağıtımıyla Fabula Films tarafından vizyona çıkarıldı.
Film, izleyiciyi müzik tarihinin çığır açan gruplarından The Smiths’in kurulduğu 1970’lere götürüyor. Manchester’da geçen hikâye, efsane müzisyen Morrissey’in yürüdüğü sokakları, ilham aldığı müzikleri, kitapları, dönemin atmosferini titiz bir şekilde perdeye yansıtıyor. Adını The Smiths’in Still ill adlı şarkısının sözlerinden alan film, rock müzik tarihinin en gizemli birinin sesini ve kimliğini buluşunun hikâyesi.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Fragman
  • IMDb

Kalp Atışı Dakikada 120

Robin Campillo’nun yönettiği ve Nahuel Perez Biscayart, Arnaud Valois, Adele Haenel ile Antoine Reinartz’ın oynadığı Kalp Atışı Dakikada 120 (120 Beats Per Minute), 29 Aralık 2017’de Başka Sinema dağıtımıyla Bir Film tarafından vizyona çıkarıldı.
ACT-UP Paris, 1990’ların başında sayısız hayatı karartan AIDS’e karşı oluşturulan sivil örgütlerden biridir. Nathan Sean, Sophie ve Jeremie önderliğindeki bu epidemiye karşı toplumun duyarsızlığı ve ilaç şirketlerinin çıkarcılığıyla savaşan gruba yeni katılanlardandır. ACT-UP Paris ile verdiği mücadele O’nun için her şeyi kökünden değiştirecektir.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman
  • IMDb

Kalp Atışı Dakikada 120 yazısına devam et

Ölüm Odası (Yönetmen: Dan Bush)

Dan Bush’un yönettiği ve Francesca Eastwood, Taryn Manning, Scott Haze ile Clifton Collins’in oynadığı Ölüm Odası (The Vault), 05 Ocak 2018’de TME Films dağıtımıyla TME Films tarafından vizyona çıkarıldı.
İki kız kardeş olan Leah ve Vee, ünlü bir gangsterin malına zarar veren abileri Michael’ı kurtarmak için banka soymak zorunda kalırlar. Fakat, soygun esnasında banka kasalarında bulunan para abilerini kurtarmaya yetmeyecektir. Ve bankanın müdür yardımcısı Ed Maas, paranın bir kısmını kendisinin alması karşılığında iki kız kardeşi alt kattaki kasaya götürmeyi teklif eder. Ancak, kasanın içindekiler hiç de umdukları gibi çıkmayacaktır.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Fragman
  • IMDb

Ferhan Baran Yazıyor: Yitik Umutların Peşinde

Sinemanın ihtiyar delikanlısı Woody Allen, hayli ilerlemiş yaşına rağmen her yıl bir film çekme geleneğini sürdürüyor. Bu hafta sonu bizde de gösterime giren son çalışması ‘Dönme Dolap / Wonder Wheel’, 1950’lerin Coney Adası’nda bir lunaparkın hareketli ortamında kaderleri kesişen karakterlerin hikâyesini anlatıyor. İkinci Dünya Savaşı’nın ertesinde yazar olabilmek umuduyla büyük kente kapağı atmış, hayatını … Devamı… »

Sarışının Adı Var Esmerin Tadı Var

Çilingir Sofrası (Sadi Bey’in Facebook Günlükleri):

Sinemacılardan rica: 7 gişenizden 1 tanesi açıkken ve kuyrukta 10-15 sinemasever beklemekteyken gişe elemanınıza popcorn menüsü satışı için dil döktürmeyin.
Sinemaseverlerden rica: 7 gişeden 1 tanesi açıkken ve kuyrukta 10-15 sinemasever beklemekteyken “Yerim F5, yok yok D8, olmadı K15 olsun” diyerek işin suyunu çıkarmayın.
Sinemacılardan bir rica daha: 7 gişeniz varsa en az 2 tanesini açık tutun. Birisinden geç seansların biletlerini, diğerinden hemen başlayacak filmin biletlerini satın. Hani marketlerde Jet Kasa uygulaması var ya onun gibi. Jet Gişe uygulaması yapın.
Kendimden rica: Popcorn menüsü satışı reklamlarını ve yer seçiminde kararsız davranan seyirciyi 15 dakika bekleyeceğine git paranı at yarışına yatır, para kazanamasan da zaman kazanırsın. En az 2 saat. (01 Eylül 2017)

“Bir tam buğday ekmek, iki poğaça” dedim ve “Kaç para?” diye ekledim. “6 lira” dedi. “7 lira versem olur mu?” dedim. Önce ne diyeceğini bilemedi, bekledi, düşündü. “6 lira yeter abi.” dedi. Gülüştük. Müşteriler genelde aldıkları malın fiyatını düşürmeye çalışır ya, ben yükselttiğim için şaşırdı herhalde. (02 Eylül 2017)

Eski Türkiye’de kumbara ve tasarruf alışkanlığı vardı; Yeni Türkiye’de kredi kartı ve gelecekten harcama modası var. (04 Eylül 2017)

Skiper balık avlanma yasağının 01 Eylül’de kalktığı haberini okuyor; balıkçıların teknelerine atlayıp engin sulara açıldıklarını, ağlarını dökmeye ve avlanmaya başladıklarını ballandıra ballandıra anlatıyor. Keza geçtiğimiz aylarda Karadeniz altını, fındık hasadının başladığını haberciler vasıtasıyla duymayan kalmamıştı. Artık tüm yıl sinemalarda yeni vizyon filmleri izleyebiliyoruz ama şu kadar yıldır Eylül aylarında TV.lerin ana haber bültenlerinde “Sinema sezonu başladı, yeni ve güzel filmler izleyeceğiz” gibi ortalığı ayağa kaldıran haberler dinlemedik. Ne bileyim uzun bayram tatilleri olduğunda hemen “Turizmciler yaşadı, restoranlar tıka basa dolacak” vs. gibi haberler duyuyoruz. Arada sırada “Sinemacılar bayram tatiline bomba gibi filmlerle giriyor, salonlar koşun”, “Okullar tatil oldu, haydi çocuklar sinemaya” gibi haberler de yapın heeey sinemanın çocuğu TV kanalları. (04 Eylül 2017)

Bakın size bir soru: Elma, kiraz, badem, sırma, zeytin, kor, kömür, kalem kelimelerinin ortak özelliği nedir? Bilen 10 kişiye e-posta ile imzasız fotoğrafımı göndereceğim. Hadi bakalım yağdırın cevapları. Bilen olmazsa bir sonraki paylaşımda cevabını yazarım. (02 Eylül 2017)

Bir önceki paylaşımda “Elma, kiraz, badem, sırma, zeytin, kor, kömür, kalem” kelimelerinin ortak özelliği nedir?” diye sormuş ve “bilen olmazsa bir sonraki paylaşımda cevabını yazarım.” demiştim. Bilen olduğu için cevabı yazmıyorum.
(Hadi yine dayanamadım yazayım bari: Bu kelimelerin tümü erkek milletinin sevgiliyi tarif etmekte kullandığı kelimelerdir. “Elma yanaklı, kiraz dudaklı, sırma saçlı, kalem kaşlı” şeklinde tarif edilir. Gözler kalbin aynası olduğu için tek benzetme yetmez, “badem, zeytin, kömür” kelimeleriyle tarif edilir. “Kor” ise Münir Nurettin Selçuk’un “Endülüs’te Raks” adlı şarkısında, “Gül tenli, kor dudaklı, kömür gözlü, sürmeli” şeklinde geçiyor.) (Bu soru – cevaplı paylaşımın ilhamını az önce Nesrin Sipahi’nin söylediği yukarıda bahsi geçen şarkıdan aldım.) (02 Eylül 2017)

Ziya Paşa mı söylemişti? Şöyle: “Ayinesi iştir kişinin lâfa bakılmaz, şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde.” Sadi Paşa olarak günümüz kamuoyuna hatırlatayım. Sosyal medyada yazılanlardan üzerinize alındığınız olursa Paşanın bu sözünü paylaşın. Söz yerine ulaşır. Paylaşan rahatlar, anlayan anlar fekat rencide olmaz. Ne şiş yanar ne kebap. (03 Eylül 2017)

Bazen kendime “Sinema tutkusuna fazla mı esir oldum” diye soruyorum. Sonra çevreme bakıyorum. Birisi Beşiktaş’ın 1957 yılında falanca lig maçının 85. dakikasında golü filanca futbolcunun attığını ballandıra ballandıra anlatıyor. Diğeri Marmara’nın feşmekanca sularında Çinekop’un bol olduğunu, Palamut’u yakalamak için şöyle misina, böyle iğne kullanılması gerektiğini mutlu mutlu ifade ediyor. O zaman “Eee” diyorum, biz fanatik sinemaseverlerin de sohbete “Marilyn Monroe’nun sarışının adı var”ından “Penelope Cruz’un esmerin tadı var”ına, Rock Hudson’un özel meraklarından, Angelina Jolie – Brad Pitt çiftinin her renkten çocukları evlat edinmelerine geçerek sohbet etmemizi normal bulu veriyorum. (04 Eylül 2017)

“Yarası olan gocunur” da, “Gocusu olan yaranır” mı? (03 Eylül 2017)

Ajda Pekkan’ın “Kimler geldi, kimler geçti” şarkısının adını son yıllardaki film dağıtım şirketlerine uyguladığımda şöyle bir sonuç çıkıyor:
Kimler geldi: TME Films (The Moments Entertainment adını kısaltması iyi oldu), FFD Film (Feature Film Distribition adını kısaltması iyi oldu), CGV Mars Dağıtım (CGV’nin açılımını merak ediyorum doğrusu / İnsanoğlu böyledir, kısaltmayı takdir eder, kısanın da açılımını öğrenmek ister), Başka Sinema, MC Film, Derin Film, Orak Film.
Kimler geçti: Tiglon Film, Medyavizyon Film, A & P Filmcilik, UNP Filmcilik, Belge Film, M3 Film, 35 mm Filmcilik, Duka Film, Roll Caption.
Gidenlere de gelenlere de selam olsun.
Geçen yıl sonuna kadar yağmur gibi yabancı film ithal eden Calinos Films’e de selam olsun. Tesbit edebildiğim kadarıyla 30 Aralık 2016 tarihinde vizyona sunduğu “Şeytanın Oğlu” (Incarnate) adlı filmden sonra herhangi bir filmi sinemalarımıza uğramadı.
(Şirket adları rastgele sıralandı.) (04 Eylül 2017)

“Kardeşim Benim 2” filminin PR.cısı arkadaşlara teşekkür ederim, sağolsunlar filmin teaser afişini IMDb.ye kadar ulaştırmışlar. İndirdim. (04 Eylül 2017)

(30 Aralık 2017)

Sadi Çilingir

[email protected]

Parayı Bulduk Oyuncularından Vefa Ziyareti

29 Aralık’ta vizyona girecek olan Parayı Bulduk’un başrol oyuncularından Afrikalı Ali, Gülsüm Alkan ve Metin Yıldırım vizyona girmesine sayılı günler kala yönetmen İhsan Taş’ı ziyaret ederek büyük moral verdiler. Oyuncu kadrosunda Ersin Korkut, Alay Cihan, Afrikalı Ali, Metin Yıldırım, Gülsüm Alkan, Metin Keçeci, Tahsin Taşkın, Sami Çelik, Mehmet Kurt, Vahdet Çakar, Hüseyin Elmalıpınar, Yavuz Karakaş gibi birbirinden başarılı isimler yer alırken filmin müzikleri Selçuk Abay ve Tolga Tümözen’e ait.

Rıza Kıraç’ın Hürrem Erman: İzlenmemiş Bir Yeşilçam Filmi Adlı Kitabının Yeni Baskısı Yayınlandı

Adapazarı’nda sinema salonu sahibi bir ailenin, sinema büyüsüyle yetişmiş bir üyesi olarak geldiği İstanbul’da cesur bir girişimin sonucunda Türk sinemasının efsanevi yapım şirketi Erman Film’in kurucusu Hürrem Erman’ın hayatı, yazar ve yönetmen Rıza Kıraç tarafından yazıldı ve h2o Kitap Yayınları tarafından satışa sunuldu. Halide Edip Adıvar ve Kerime Nadir’den Yaşar Kemal ve Selim İleri’ye edebiyatın, Sadettin Kaynak ve Münir Nurettin Selçuk’tan Zeki Müren ve Ruhi Su’ya müziğin gözde isimlerinin eserlerini seyirciyle buluşturmuş, pek çok oyuncu ve yönetmenin sinemayla buluşmasını sağlamış bu sinema adamının hikâyesi, Yeşilçam’ın bir kesiminin tarihi olarak da okunabiliyor.

Rıza Kıraç’ın Hürrem Erman: İzlenmemiş Bir Yeşilçam Filmi Adlı Kitabının Yeni Baskısı Yayınlandı yazısına devam et