Bu Film Hayal Değil, Hayat Ürünü

Mandıra Filozofu filmleriyle milyonlarca seyirciye ulaşan Müfit Can Saçıntı, senaryosunu kendisinin kaleme aldığı yeni filmi Yaşamak Güzel Şey’de hayatından bazı anları aynen beyazperdeye aktardı. Filmdeki kahramanlara gerçek ailesinin isimlerini veren Saçıntı, “Yaşamak Güzel Şey’de herkes kendinden bir şeyler bulacak. Çünkü, bu film hayal değil, hayat ürünü. Ancak filmdeki Müfit, benim söyleyemediğim birçok şeyi söylüyor.” diyor.

Sadi Çilingir Yazıyor: Canım Kardeşim

Ömrü uzun olsun Hakkı Bulut, Müslüm Gürses’in başka bir versiyonudur. Aynen Müslüm Gürses gibi, Mehmet, Heey Mehmet ve Mehmet Efendi tarafından sevildiği gibi Mehmet Bey tarafından da, yani herkes tarafından sevilir. Yıl 1975, Sarıkamış’ta askerim, her gün yer gök “İkimiz Bir Fidanız” diye inliyor. Bulut besteyi yeni yapmış, çok tutulmuş. Asker milletinin de malûm aklı fikri fidanın diğer dalında olduğundan etrafta sürekli o şarkı … Devamı… »

Yeni Başlayanlar İçin Hayatta Kalma Sanatı, 36. İstanbul Film Festivali’nde

Genç yaşında, annesini, babasını ve kız kardeşini trafik kazasında kaybeden ve intiharı düşünürken yaşadığı deneyimlerle hayatın içine çekilen bir genci konu alan Yeni Başlayanlar İçin Hayatta Kalma Sanatı, 36. İstanbul Film Festivali’nde Seyfi Teoman İlk Film Ödülü için yarışıyor. 12 Nisan Çarşamba günü 13:30’da Beyoğlu Sineması’nda gösterilecek olan filmi Burak Serbest yönetiyor.

Sessizliğin Kardeşleri, İstanbul Film Festivali’nde

Taylan Mintaş’ın yönettiği Sessizliğin Kardeşleri, ilk gösterimini İstanbul Film Festivali’nde yarın 16:00’da Beyoğlu Sineması’nda yapacak. Film, yönetmenin yıllar sonra gittiği köyünde karşılaştığı kuzenleri Toso ve Çao’nun hikâyesini konu alıyor. Kars’ın Susuz İlçesine bağlı küçük bir köyünde yaşayan Toso ve Çao, birbirlerinden farklı iki kardeştir ama onları ortaklaştıran şey, sağır, dilsiz ve kendilerine özgü bir işaret diline sahip olmalarıdır.

Ian McKellen’a Sıcak Karşılama

Sanat ve eşitlik konulu bir dizi etkinliğe katılmak için British Council’ın konuğu olarak İKSV işbirliğinde ilk kez Türkiye’ye gelen ünlü İngiliz oyuncu Ian McKellen İstanbul ziyareti boyunca gittiği her yerde büyük ilgi gördü. Yüzüklerin Efendisi serisi, X-Men, Richard III ile Tanrılar ve Canavarlar filmlerinden tanıdığımız beyazperdenin ve tiyatro sahnelerinin en sevilen oyuncularından Ian McKellen’ın katıldığı etkinliklerin öncesinde hayranları uzun kuyruklar oluşturdu.

Ian McKellen’a Sıcak Karşılama yazısına devam et

28. Ankara Uluslararası Film Festivali Bilet Satışları Başlıyor

20 – 30 Nisan tarihleri arasında gerçekleşecek, sinemaseverlerin merakla beklediği 28. Ankara Uluslararası Film Festivali için geri sayım başladı. Dünya festivallerinin en özel seçkileri, ünlü yönetmenlerin kült filmleri, kısa ve belgesel filmlerin son dönem başarılı örnekleri Kızılay Büyülüfener Sineması, Çağdaş Sanatlar Merkezi, Goethe-Institut Ankara’da seyirci ile buluşacak. Festival biletleri bugün itibariyle Kızılay Büyülüfener Sineması gişelerinden ve www.biletinial.com’dan temin edilebilecek. Ankara Uluslararası Film Festivali bilet fiyatları, ilk seanslar 6 TL, öğrenci / öğretmen / 65 yaş üstü 12 TL, tam bilet 15 TL olarak belirlendi.

28. Ankara Uluslararası Film Festivali Bilet Satışları Başlıyor yazısına devam et

Yeşil Kırmızı, 36. İstanbul Film Festivali’nde

Çekimleri geçtiğimiz yıl tamamlanan ve Amedspor takımını anlatan Yeşil Kırmızı, 36. İstanbul Film Festivali, Ulusal Belgesel yarışma kategorisinde seyirciyle buluşacak. 10 Nisan Pazartesi günü 21:30’da Beyoğlu Sineması’nda gösterilecek belgeselin yönetmenliğini Ersin Kana üstlendi. Yeşil Kırmızı, Diyarbakır Büyükşehir Belediyespor olan adını şehrin kadim isimlerinden Amed ile değiştiren, 2015 – 2016 sezonunda Ziraat Türkiye Kupası’nda dokuz maç yenilgisiz ilerleyerek çeyrek finale yükselen Amedspor takımının futbol serüvenine odaklanıyor. Filmin Diyarbakır çekimleri sırasında şehrin bazı bölgelerinde sokağa çıkma yasağı devam ediyordu.

Semur: Şeytanın Kabilesi

Gökhan Aksu’nun yönettiği ve İpek Erdem, Balamir Emren, Gamze Pelin Gökçe ile Batuhan Yar’ın oynadığı Semur: Şeytanın Kabilesi, 18 Ağustos 2017’de MC Film dağıtımıyla Ayhan Ulam Yapım tarafından vizyona çıkarıldı.
Çocukken, teyzesi tarafından kıskançlık büyüsü yapılan Merve’nin hayatı kâbuslarla geçmiştir. Merve, Ozan adında bir çocukla tanışır ve evlenir. Bir zaman sonra Merve’nin teyzesi hayatını kaybedince Merve’nin annesi Fatma, babasının vasiyeti üzerine son görevini yapmak için Merveyi cenaze evine çağırır. Cenazeye gitmek istemeyen Merve ya cenazeye gidecek yada bir daha annesini göremeyecektir.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Film Seti
  • IMDb

Korkut Akın Yazıyor: Baraka -The Shack-

Ölüm, geri dönülmeyen bir yok oluştur. Bu, bütün canlılar için geçerli. Bunu kabul etmek, belki bütün canlılar için değil ama insanlar için en zor kabul edilebilir bir durum. Herkes, hepimiz ikinci bir dünya olduğuna, orada huzur, barış, mutluluk olduğuna inanırız. Büyük olasılıkla burada, bu dünyada yaşayamadığımız bütün güzellikleri oraya bırakmamızın temelinde yatan da bu duygu. Üç çocuklu, geliri yerinde, mutlu ailede en küçük kız kaçırılarak … Devamı… »

36. İstanbul Film Festivali’nden Son İzlenimler

Bir festivali daha geride bıraktık. Hızla geçen 11 gün içinde bir sinema salonundan diğerine koştuk, güzel filmlerle içimiz aydınlandı. Festivalin son günlerinde izleme fırsatı bulduğum birkaç filmden söz etmek istiyorum bu yazımda.

Locarno Film Festivali’nden en iyi yönetmen ödüllü ‘Ornitolog’ Portekizli sinemacı Joao Pedro Rodrigues’in imzasını taşıyordu. Kuş gözlemcisi Fernando’nun ormanın derinliklerinde, doğanın huzur verici dinginliğinde başlayan sakin yolculuğu, nehirdeki akıntının botunu kapıp götürmesiyle yön değiştiriyor. Bundan sonrasında orman ile Fernando, gerçek ve hayal, rüya ile kâbus arasındaki çizgiler giderek belirsizleşecektir. Rodrigues bu kaybolmuşluk öyküsünü dinsel referanslar ve cinsel fanteziler eşliğinde sunuyor izleyicisine. Hacı olma yolundaki tekinsiz Japon kızlar, etrafta cirit atan orman ruhları, genç İsa, yönetmenin bizzat yorumladığı Aziz Antonio devreye giriyor sırasıyla. Derek Jarman külliyatından beslenen Rodrigues’in yapıtı hem ana karakterine, hem de izleyicisine şaşırtıcı sürprizler sunuyor, görselliğiyle parmak ısırtıyor. Film, Reha Erdem’in başkanlığını yaptığı Uluslararası Yarışma’da Altın Lale ödülüne layık görüldü.

Yarışma seçkisinin bir diğer önemli filmi ‘Benim Mutlu Ailem’ Gürcistan’dan geliyordu. Üç yıl önce yine festivalde izlediğimiz ilk uzun metrajları ‘Hayatın Baharı’ ile ilgi alanımıza giren Nana Ekvtimishvili ile Simon Gros’un ortaklaşa yönettikleri yapım, ataerkil Gürcü toplumunu mercek altına alıyor. 25 yıllık evliliğini sürdüren edebiyat öğretmeni Manana, üç odalı baba evini kocası, anne-babası, yetişkin iki çocuğu ve damadıyla paylaşmaktadır. 50’li yaşlardaki Manana kiraladığı küçük dairede tek başına yaşama kararı aldığında aile bireyleri şaşkınlığa düşeceklerdir. Mükemmel yazılmış, yönetilmiş, Gürcistan sinemasının tanınmış oyuncusu Ia Shugliashvili’nin kusursuz performansı ve uzun planlar eşliğinde dingin ilerleyen yapım, bu yılki festivalin iz bırakan filmleri arasındaydı.

Aynı seçkide yer alan ‘Lady Macbeth’, İngiliz tiyatro ve opera yönetmeni William Oldroyd’un ilk uzun metraj denemesi. Oldroyd, Rus yazar Nikolai Leskov’un Shostakovich’in aynı adlı ünlü operasına da kaynaklık etmiş kısa romanı ‘Mtsensk İlçesi’nin Lady Macbeth’i’ni, İngiltere’nin genç kuşak oyun yazarlarından Alice Birch ile ortaklaşa kaleme aldıkları senaryodan beyazperdeye uyarlamış. Shakespeare’in ünlü tragedyasıyla doğrudan bağlantısı olmayan bu hikâyede, kendisinden yaşça büyük zengin adama bir küçük toprak parçası ile birlikte satılmış genç Katherine’in tutkuları ve özgürlüğü için mücadelesini izliyoruz. Kocasının aşağılayıcı davranışlarına katlanmaya çalışırken, çiftlikteki işçilerden biri ile tutkulu bir ilişki yaşamaya başlayan genç kadın, hayatta kalabilmek için mazlum konumundan acımasız bir Lady’ye dönüşecektir. Genç oyuncu Florence Pugh’un parlak kompozisyonuyla öne çıktığı yapım, festivalin iyileri arasındaydı.

1984 doğumlu Polonyalı yönetmen Bartosz M. Kowalski’nin ilk uzun metrajı ‘Oyun Alanı / Plac Zabaw’, herkesin kolay kaldıramayacağı final sekansıyla festivalin seyri en zor filmlerinden biriydi. Ergenliğe geçiş yaşlarındaki çocukların dünyasındaki acımasızlık ve şiddeti son derece soğukkanlı bir şekilde perdeye taşıyan genç sinemacının cevap vermekten ziyade sorunları ortaya koyan tavrı dikkat çekiyor ve Haneke etkisi buram buram hissediliyordu.

Kaçırılmaması gerekenler listemde ilk sırada yer alan ancak programım gereği festivaldeki son gösteriminde izleme şansı bulabildiğim ‘Vahşi Bölge / La Region Salvage’ ile Amat Escalante bizleri bir kez daha yanıltmadı. Yıllar önce festivalde gösterilen ‘Kan / Sangre’ ile bir avuç sinefili büyüleyen Meksikalı sinemacı, ‘Heli’nin ardından çektiği, Venedik’ten en iyi yönetmen ödüllü son filminde, cinselliğin; tabu, kural, sınır tanımayan cinselliğin, doğanın en ölümcül mutluluk kaynağı olduğunun altını çiziyor. Andrzej Zulawski’nin ünlü ‘Possession’una ithaf edilmiş bu çizgi dışı yapımda, insanlar (ve de hayvanlar) saf cinsel haz veren dünya dışı bir varlığın çekimine kapılıyor. Yönetmen ilk kez tür sinemasıyla flört ediyor, Mozart’ın ‘Sihirli Flüt’ ezgilerine tedirgin edici elektronik tınılar karışıyor.

(15 Nisan 2017)

Ferhan Baran

[email protected]

Dalida

Lisa Azuelos’un yönettiği ve Sveva Alviti, Riccardo Scamarcio, Jean Paul Rouve ile Nicolas Duvauchelle’nin oynadığı Dalida, 28 Nisan 2017’de Bir Film dağıtımıyla Bir Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Ünlü şarkıcı Dalida’nın hikâyesinin anlatıldığı filmin senaryosu Azuelos ve Orlando tarafından yazılmış. Dalida’yı Sveva Alviti’nin canlandırdığı filmde Dalida’nın Gigi L’amoroso şarkısıyla uluslararası müzik dünyasında üne kavuşması değil, kendi içsel arayışındaki Hindistan yolculuğu, disko müziğinin altın yıllarında yeniden ilgi görmesi ve parlaması, yıldız olmak üzere doğmuş bir kadının olağanüstü ve dokunaklı hikâyesi anlatılıyor.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman
  • IMDb

Dalida yazısına devam et

Aşkın Çekimi (Yönetmen: Lone Scherfig)

Lone Scherfig’in yönettiği ve Gemma Arterton, Sam Claflin, Bill Nighy ile Jeremy Irons’un oynadığı Aşkın Çekimi (Their Finest), 19 Mayıs 2017’de Bir Film dağıtımıyla Fabula Films tarafından vizyona çıkarıldı.
2. Dünya Savaşı sırasında A.B.D ve İngiltere İstihbarat Bakanlıkları, ulusa moral aşılamak amacıyla Dunkirk Muharebesi’nde kurtarılan askerlerin hikâyesini anlatan duygusal bir film çekmektedirler. Sekreterlik pozisyonuna başvurduğunu düşünen Catrin işe alınınca, birden kendini bu filmin senaryo ekibinde bulur. Senaryo ekibinin başındaki Tom’un sayesinde savaşın tüm zorluklarına rağmen içindeki umudu ve sevgiyi keşfedecektir.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Fragman
  • IMDb

4N1K

Deniz Coşkun’un yönettiği ve Gözde Mutluer, Hasan Denizyaran, Burak Yörük ile Sine Özer’in oynadığı 4K1N, 12 Mayıs 2017’de Mars Dağıtım dağıtımıyla TAFF Pictures – Fabrika Yapım tarafından vizyona çıkarıldı.
Yaprak, beraber büyüdüğü, farklı karakteristik özelliklere sahip 5 kişilik arkadaş grubunun tek kız üyesidir. Kendine, kızlar dünyasından uzak, Ali, Sinan, Gökhan ve Oğuz‘dan oluşan bir dünya kurmuştur. Bir gün hayatına giren Barış Yaprak’ın dünyasını değiştirir. Bu değişim, O’nu kendisine ve kızların dünyasına yönelten bir keşfe çıkarır. Artık kesin bir seçim yapmak zorundadır, ya bir Masal Prensi’ni, ya da Gamzeli Kahraman’ı seçmelidir.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Fragman
  • IMDb

9. TRT Belgesel Ödülleri Proje Destek Yarışması

TRT, düzenlenmekte olduğu 9. TRT Belgesel Ödülleri’nde bir ilke imza atıyor ve fikir aşamasındaki belgesel film projelere destek sağlıyor. Kamu yayıncılığını ilke edinen TRT, belgesel yapımını desteklemek amacıyla, 9. Uluslararası TRT Belgesel Ödülleri kapsamında uygun görülen iki belgesel projesine ödül verecek. Desteklenecek belgesel projeleri hayata geçirilerek, bir sonraki yıl düzenlenecek olan ve gördüğü ilgiyle belgesel alanında ülkemizin en prestijli film festivali sayılan TRT Belgesel Günleri’nde gösterime girecek. Belgeseller ayrıca TRT Belgesel kanalında da yayınlanma fırsatı bulacak ve uluslararası festivallerde gösterilebilmesi için teşvik edilecek.

9. TRT Belgesel Ödülleri Proje Destek Yarışması yazısına devam et

İşe Yarar Bir Şey

Pelin Esmer’in yönettiği ve Başak Köklükaya, Öykü Karayel ile Yiğit Özşener’in oynadığı İşe Yarar Bir Şey, 27 Ekim 2017′de Başka Sinema dağıtımıyla Sine Film – Mars Prodüksiyon tarafından vizyona çıkarıldı.
Film, bir gece trende yolları kesişen iki kadının ölmek isteyen bir adama, Yavuz’a doğru uzanan yolculuklarını anlatıyor. Yirmi beş yıldır hiçbir lise yemeğine gitmemiş Leyla gibi biri neden 16 saat süren bir tren yolculuğu yaparak lise arkadaşlarıyla buluşma yemeğine gider? Gönlünde oyuncu olmak varken hemşire adayı olarak hiç istemediği bir iş görüşmesine giden Canan niye o trendedir.

  • Basın Bülteni: 1 / 2
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman
  • IMDb
  • Ferhan Baran Yazıyor

İşe Yarar Bir Şey yazısına devam et