Neruda

Pablo Larrain’in yönettiği ve Gael García Bernal, Luis Gnecco, Mercedes Moran ile Alfredo Castro’nun oynadığı Neruda, 10 Mart 2017’de Başka Sinema dağıtımıyla Fabula Films tarafından vizyona çıkarıldı.
Film, şair Pablo Neruda’nın hayatının bir dönemine odaklanıyor. 1947 yılında Neruda siyasete atılmış ve senatör seçilmiştir. Hükümet tarafından hain ilan edilince bir gecede kaçak durumuna düşer. Dostlarının tavsiyesiyle ve gizli bir operasyonla gönüllü bir sürgüne yollanır. Polis dedektifi Oscar ise, hükümet tarafından dünyaca ünlü şairin peşine düşüp onu yakalamakla görevlendirilir. Çok geçmeden Oscar, Pablo Neruda’yı takıntı haline getirecektir.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Fragman
  • IMDb

Neruda yazısına devam et

Otoban

Eran Creevy’in yönettiği ve Nicholas Hoult, Felicity Jones, Ben Kingsley ile Anthony Hopkins’in oynadığı Otoban (Collide), 24 Mart 2017′de Chantier Films dağıtımıyla Chantier Films tarafından vizyona çıkarıldı.
Casey bir soyguna bulaşır ve işleri ters gider. Kötü giden soygunun ardından acımasız çetenin lideri Hagend’dan kaçmaya başlayan Casey’ın eski patronu, uyuşturucu satıcısı Geran’ı aramak dışında bir çaresi kalmamıştır. Ancak Geran’ın başı daha da büyük bir belaya girer. Hayatının aşkı Juliette’i Hagend’ın tehdidinden korumaya ve en kısa sürede hayatını kurtarmaya çalışırken kendini otobanda bir kovalamacanın içerisinde bulur.

  • Basın Bülteni: 1 / 2
  • Fotoğraflar
  • Fragman
  • IMDb
  • Ali Erden Yazıyor

n11.com öneriyor: Kitaptan uyarlanan 11 film

E-ticaret platformu n11.com, kitabı mı daha iyi filmi mi dilemmasına çözüm olacak 11 harika filmi beğenilerinize sunuyor. En az kitabı kadar başarılı olan filmler, n11.com platformunda satışa sunuluyor. Anthony Burgess’in 1962 tarihli distopik anlatısı ve Stanley Kubrick’in dehâsının ürünü Otomatik Portakal (A Clockwork Orange), yazar Mario Puzo’nun yönetmen Francis Ford Coppola’ya film senaryosunda yardım etmesiyle mükemmel bir filme dönüşen Baba (The Godfather) ve şaşırtıcı sonuyla hafızalardan silinmeyen Dövüş Kulübü (Fight Club) listenin en çok konuşulan filmleri olarak ön plana çıkıyor.

Köşeyi Dönen Adam

Sadi Bey’in Facebook Günlükleri:

Daha önce 17 Şubat’ta vizyona gireceği belirlenen Martin Scorsese filmi Silence’ın gösterim tarihinin ertelenmesi, “Bir deli kuyuya taş atmış bin akıllı çıkaramamış”a benzedi. Birisi “Recep İvedik 5 yüzünden salon bulamadı” dedi, herkes o güzergâhtan yürüyor. Bir filmin vizyon tarihi en azından 2-3 ay önce belirlenir ve bu gibi durumlar her zaman olağan karşılanır. Siz vizyon tarihinizi bu hafta belirlersiniz, bir iki hafta sonra gösterime giren başka bir film umulmadık ilgi gördüğünde dağıtımcılar ve sinemacılar anlaşırlar, o ilgi gören filmin gösterim süresi doğal olarak birkaç hafta daha uzatılır. Dolayısıyla ardından gelen tüm filmlerin vizyon tarihleri geriye kayar. Silence filminde olan sadece filmin vizyonunun ertelendiği bilgisinin biraz geç duyurulmasıdır. Benzer bir örnek vereyim: Şu anda 03 Mart’ta vizyona gireceği “sanılan” (dikkat ederseniz “kesinleşen” demiyorum) Reis filminin daha önce 14 Ekim 2016 tarihinde vizyona çıkacağı açıklanmıştı, vazgeçildi. Reis’in filmsel değeri bir yana o hafta vizyona giren Ansızın (Auf Einmal – All of a Sudden), Berzah: Cin Alemi, Cehennem (Inferno), Demir Yumruk (Hands of Stone), Oğlan Bizim Kız Bizim, Seni Seven Ölsün ve Yolsuzlar Çetesi adlı filmlerin hiç birinden daha az ilgi göreceği düşünülemez. Demek ki ertelenmesinin mutlaka başka bir sebebi vardır. İllâ aynı hafta vizyona çıkan filmlerden kaçtığı şeklinde yorumlayamayız. Keza İsmail Güneş’in Kervan 1915 filmi de ilk ilan edildiği tarihte vizyona çıksaydı şimdi film unutulmuştu bile, oysa isabetli bir kararla önümüzdeki Nisan ayında vizyona çıkmasına karar verildi. Bizlerin hariçten okuduğumuz gazeller kulağa hoş gelse de, sektör içinden dinleyenlerin kulağına farklı nağmeler ulaşıyor olabilir. (18 Şubat 2017)

Sosyal medya ve hayata savurduğum yazı ve sözlerimden kanaatimi anlayan veya sezen ve bu sebeple gönül koyan veya gücenen veya sükût-u hayale uğrayan takipçilerim veya arkadaşlarım varsa şimdiden beyan ederim ki “kandırıldım” veya “aldatıldım” haklarım saklıdır. (20 Şubat 2017)

Sosyal medyada, Recep İvedik 5′in hafta sonu rekorunu kırdığı haberleri yayılmaya başladı. Küçük bir düzeltme yapayım: (Belki yayılan haberlerin peşinden yetişir.) Recep İvedik 5, “Hafta sonu + 1 Rekoru”nu kırdı, çünkü film Perşembe günü vizyona girdi. Genel gişe söyleminde hafta sonu Cuma, Cumartesi, Pazar günlerini kapsıyor.* (20 Şubat 2017)
* Bu günlüğe gelen faydalı yorumlar:**
A.S.: Perşembe hariç 3 günlük hasılat da 1.646.846 kişiyle rekormuş!.. Zaten hiç de şaşırmadım!
A.R.Ö.: Şimdi bizim oralarda bir lâf var, “İtleri salmışlar, taşları bağlamışlar!” Bütün sinemaları kapat, ülkenin en çok seyircisi olan bölge sinemalarında Recep dışında film olmasın, ondan sonra da kalk, “Bak Recep rekor kırdı,” de! Olur, biz de yiyelim! Bu koşullarda Nuri Bilge Ceylan filmi de rekor kırardı!
Sadi Çilingir: 3 günlük rekora bir şey dediğim yok, 4 gündür vizyonda olduğu için açıklamaya ihtiyaç vardı. Onu hatırlattım. Ayrıca “Ölçülen zamanların hafta sonu rekoru” diye belirtmek lazım. Malûm, kayıtlar 1989’dan beri tutuluyor. Ayrıca 30-40 yıl önce filmler Pazartesi günleri vizyona girerdi ve ilk günler film hızını alır hafta sonu düşme bile olabilirdi. “Hafta sonu hasılatı” ifadesi bile yoktu.
U.K.: Hepsinde ebeveyn var mı? Lâkin film 7+13A.***
M.T.Ş: Film rekor falan kırmadı, önceki film 865 salonda gösterilirken bu film tam 1326 salonda gösteriliyor. Salon sayısında korkunç bir fark var. Recep’in girdiği hafta sadece 2 film daha (az kopya ile) vizyona girince de sinemaya giden herkesi alternatifsiz bıraktılar. 1326 salonu hesaba katarsanız seyircide artma değil düşme olacağını göreceksiniz. Recep’in 1 haftalık gişesini 4 günde yaptırdılar bu sayede.
** İsimlerinin baş harflerini belirttiğim arkadaşlar bu yazıyı okuyup izin verirlerse adlarını açıklayabilirim.
*** 7+13A belgeli filmlerde küçük çocukların filmleri ebeveynleri ile birlikte izlemeleri gerekiyor. Yorum yapan, küçük çocukların çoğunun yanında ebeveynlerinin olmamasına gönderme yapıyor.

Yanlış hatırlamıyorsam 15 kopya ile tüm ülkede sinema gösterimini tamamlayan Eşkıya kopya başına 85.000 kişiye hizmet vermişti. Zamane filminin rekoruna birde bu açıdan bakmak lazım. Bizden önceki büyüklerimiz izleyici rekoru dendiğinde başrolünü Hüseyin Peyda’nın oynadığı Mezarımı Taştan Oyun filmini hatırlatırlar. Onun bir özelliği de yaptığı toplam hasılatın memleket nüfusuna oranıdır. Net olmasa da örnek olarak şöyle diyebiliriz: 40 milyon nüfuslu ülkede 10 milyon kişi izlese, yoldan geçen 4 kişiden biri filmi izlemiş oluyor. 4 no.lu Recep’imi yaklaşık 70 milyonda 7 milyon kişi izlediğine göre gerçek rekoru kırması için İvedik’in kopya başına 85001 kişi tarafından izlenmesi gerekiyor. (21 Şubat 2017)

Eski seri filmlerin adlarında bile bir özen ve hoşluk var: Hababam Sınıfı, Hababam Sınıfı Tatilde, Hababam Sınıfı Dokuz Doğuruyor, Hababam Sınıfı Askerde… Turist Ömer, Turist Ömer Avrupa’da, Turist Ömer Afrika’da, Turist Ömer Uzay Yolu’nda… Karaoğlan Altay’dan Gelen Yiğit, Karaoğlan Baybora’nın Oğlu, Karaoğlan Bizanslı Zorba… Şimdikilerde ilave isim bulmaya bile uğraşmıyorlar, salla gitsin, 1, 2, 3, 4, 5… Bir de biliyorsunuz birincisi olmayan 2. film var: Amerikalılar Karadeniz’de 2. (21 Şubat 2017)

1. Sinema Güzeli Yarışması basın toplantısından canlı yayın görüntüsü. Bu arkadaşın görüntüyü ortalamaması ve telefonu dikey tutması sinemanın S’sinden bile anlamadığını gösteriyor. (21 Şubat 2017)

Bir filmi seyretmek kazanç olduğu gibi, seyretmemek de aslında kazanç. Düşünsenize, size müspet katkıda bulunacağını umarak merak ve heyecanla bir filmi bekliyorsunuz, görme imkânı bulduğunuzda seyrediyorsunuz ve sükût-u hayale uğruyorsunuz. İşte bu filmi seyretmemek sizin için bir kazançtı, çünkü seyretmeseydiniz beklentiniz sürecekti. Seyrettiniz ve beklentiniz yok oldu. (23 Şubat 2017)

(24 Şubat 2017)

Sadi Çilingir

[email protected]

Merhametin Yedi Biçimi, İtalyan Kültür Merkezi’nde Gösteriliyor

İtalyan Kültür Merkezi, 21 Şubat 2017 Salı günü 19:00’da yönetmenliğini Gianluca de Serio ile Massimiliano de Serio’nun yaptığı 2011 yapımı Merhametin Yedi Biçimi (Sette Opere di Misericordia) adlı filmi gösteriyor. Başrollerinde Roberto Herlitzka, Olimpia Melinte, Ignazio Oliva ile Stefano Cassetti’nin oynadığı filmin konusu şöyle: Hayatta kalabilmek adına her şeyi göze alan bir genç olan Luminita’nın hayatı, ölüme yaklaşmakta olan yaşlı Antonio ile kesişir. Karşılıklı baskı için verilen mücadelede, bu uçlarda dolaşan iki hayat zalimleşip sefilleşince birazcık da olsa bir insanlık umudu, ikisinin de kaderlerini değiştirecek mucizevi bir ilişki olasılığı belirir.

24 Yıl Sonra, Biz Size Döneriz İçin Tekrar Yorumladı

Son dönemin en popüler isimlerinden Fatma Turgut, 03 Mart’ta vizyona girecek olan Biz Size Döneriz filmi için özel olarak bestelendiği tarihten 24 yıl sonra Yıllar Sonra şarkısını seslendirdi. Kargo’nun en sevilen şarkılarından olan ve bestecisi Selim Öztürk tarafından yeniden aranje edilen şarkının klibini, filmin de yönetmeni olan Doğa Can Anafarta çekti. Eylül Stüdyoları’nda yapılan çekimlerde basının karşısına çıkan Turgut “Filmin soundtrack’ini seslendirdim. Kargo grubunun Yıllar Sonra şarkısı. Benim için çok kıymetli bir eser. Lisede ilk müzik yapmaya başladığım grubumla seslendirdiğim bir parçaydı. Selim Öztürk’ün bestelediği bir şarkı.” açıklamasında bulundu.

TMMOB Mimarlar Odası Belgesel Sinema Kulübü, Geçmişin Kapılarından Geçerken Belgeselini Gösteriyor

TMMOB Mimarlar Odası Belgesel Sinema Kulübü’nün bu haftaki etkinliğinde 17 Şubat 2017 Cuma günü 19:00’da Nilüfer Pembecioğlu ve Adnan Kılınç’ın Geçmişin Kapılarından Geçerken adlı belgeseli gösterilecek. Sıcakkanlılığı, komşuluğu ve iletişimi çok seven yapısı ile Anadolu insanı, konuklarına karşı gösterdiği hoşgörüsü ile daha sempatik ve sembolik kapılar inşa etmiştir. Çekimleri İstanbul, Antakya, Bursa, İzmir, Afyon, Gaziantep, Tokat, Amasya ve Sakarya’da gerçekleştirilmiş olan bu çalışma, geçmişten günümüze farklı kültürlere beşiklik etmiş Anadolu’muzun farklı yörelerinde bulunan kapı kavramını görselleştirmeyi amaçlıyor.

  • Basın Bülteni
  • Fragman
  • Web Sitesi

Tuncer Çetinkaya Yazıyor: Akademi Ödülleri’nin Kısa Tarihi – 2

30’ların perdesini açan Oscar’lı film, Lewis Milestone imzasını taşıyan All Quiet on the Western / Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok, Erich Maria Remarque’ın yayınlandığı dönemde yankılar uyandıran romanından uyarlanmıştı. Savaş felaketini son derece dramatik bir anlayışla gözler önüne seren yönetmenin, özellikle belgeselci bir yaklaşım yeğleyerek yer verdiği siper görüntüleri, sonraki dönemlerde savaş sineması adına örnek … Devamı… »

Ali Erden Yazıyor: Çok Kişilikli Bir Kevin

Pensilvanya’nın Philadelphia şehrinde. Kevin Wendell Crumb, “Denis” karakteriyle Claire’in babasının yerini aldıktan sonra üç genç kızı bayıltarak Claire, Casey ve Marcia’yı bilinmeyen bir mahzene götürüyor. Her şeyi önceden ayarlamış. Claire ve Marcia bu cehennemden hemen kurtulmak isterken, Casey bu tuhaf adamın ne olduğunu anlamaya çalışıyor. Belki de onun ruhundaki yangını hissediyordur. Geriye dönüşlerle çocukluk … Devamı… »

Mart Ayı, Tatlım Tatlım’la Neşelenecek

Başrollerini, Aylin Kontente, Büşra Pekin, Gupse Özay, Şebnem Bozoklu, Bülent Emrah Parlak, Çağlar Çorumlu, Fatih Artman ve Serkan Keskin’in paylaştığı ve Yılmaz Erdoğan’ın yazıp yönettiği Tatlım Tatlım’ın afiş ve fragmanı hazır. İlişkilerin çeşitli aşamalarında yaşananları kadın ve erkek ekseni üzerinden eğlenceli bir dille anlatan, kendilerini olayların akışına bırakmış dört çiftin hikâyesi Tatlım Tatlım’ın ilk teaserı yayınlandığı günden beri sinemaseverler tarafından büyük merak uyandırdı. Beyazperdede yaşanacak kahkaha tufanının habercisi olan fragman ilk olarak BKM’nin sosyal medya ve YouTube hesapları üzerinden yayınlandı.

  • Basın Bülteni
  • Fragman’ı izlemek için tıklayınız.
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.

Kısa Film Çekmek İsteyen Herkese Özel Bir Kitap, Sinemanın Özü Kısa Film Çıktı

Sema Fener’in Sinemanın Özü Kısa Film adlı kitabı Yitik Ülke Yayınları tarafından satışa sunuldu. Günümüzde her yurttaş gazeteci oldu. Telefonlar ve tabletler yardımıyla günlük yaşamda yakalanan görüntüler anında paylaşıma sunuluyor. Elektronik ve bilgisayar teknolojisindeki bu gelişmeler kısa filmi de başka bir platforma taşıdı. Hazırlanan ürünün web üzerinden gösterime sunulması izleyene kolay ve hızlı ulaşımı sağlarken, kısa filmciye de sınırları aşan yeni bir kimlik kazandırdı. Sinemanın Özü Kısa Film, bir filmin nasıl çekileceğinin genel kurallarını tüm öğeleriyle anlatan ve bunların kısa filme nasıl uygulanacağını açıklayan bölümlerden oluşuyor.

13. Ankara Japon Filmleri Festivali

13. Ankara Japon Filmleri Festivali, 23 – 26 Şubat 2017 tarihleri arasında, Japon mutfağı temalı filmlerle gerçekleştiriliyor. Etkinlikte Samuray Mutfağının Hikâyesi (Bushi no Kondate), Râmen Samurayının Gizli Tarife (Râmen Samurai), Hayat İçin Tarifler (Shijuukunichi no Reshipi) ve Cennetten Damlalar (Ten no Shizuku) adlı filmler gösterilecek. Tüm filmlerin Türkçe altyazılı ve ücretsiz gösterileceği etkinlik Japonya Büyükelçiliği, The Japan Foundation, Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi ve Türk Japon Vakfı işbirliği ile düzenleniyor.