Sayın NABİ AVCI,
Sayın Bakan, Sinema Destekleme Fonu’nun uygulamalarından mutlu değiliz. Meslektaşlarım için vazgeçilmez değerde olan fonumuzu yöneten kurul, senaryoları değil kişileri değerlendirme yoluna girmiştir. Bu yanlış uygulama bizi derinden endişelendirmektedir. Bir meslek duayeni olarak bunu size bildirmeyi görev kabul ettim.
Fon, birkaç yıldır, idare tarafından açık biçimde sektöre karşı bir silah gibi kullanılmaya başlanmıştır.
Muhalif olarak algılanan kişi veya kurumların hiçbiri destek alamadığı gibi, muhalif kimliği olmayan sadece mesleğini icra etmek isteyen sinemacılar da bu destekten mahrum bırakılmaktadır.
Bu vahim yanlış, sektörün yarısından fazlasının işsiz kalmasına sebep olmaktadır.
Kültür ve sanat alanı özellikle sinema, uzmanlık gerektiren bir alandır. Yıllarca emek verilerek oluşan yaratıcı meslek birikiminin, işsiz ve atıl durumda kalmasının hiç kimseye bir yararı yoktur.
Bunun ülkeyi yönetenlere de bir yararı yoktur.
Sadece bu, ülkemiz sinemasına yapılan büyük bir kötülüktür.
Sinemacılar, esirgediğiniz bu destek yüzünden uluslararası sinema fonlarına başvurmak hakkını da kaybetmektedirler. Çünkü bu fonların çoğu kendi ülkesinden alınan desteği zorunluluk olarak kabul etmektedirler.
Çok değerli birkaç sinemacımızın destek alması teselli vericidir ancak, çoğunlukla destek verilen verilen bazı kişi ve kurumların ciddi anlamda sektörel birikimleri yoktur. Bu da fonumuzdan çıkan paranın çoğu kez heba olması anlamına gelmektedir.
Sayın Bakan, Fonumuza siyaset bulaşmasına izin etmeyin. Sadece filmler çekmek isteyen birçok değerli sinemacıyı küstürüp üzmeyin.
Siz milyonlarca dolar harcayarak ülke tanıtımı yaparken, bu insanlar, yaptıkları küçük bütçeli filmlerle ülkemizin adını en prestijli film festivallerinde duyurmaktadır.
Yasa, fonumuzun yönetimini Meslek Birliklerinden seçilmiş meslektaşlarımıza bırakmasına rağmen, bürokratlarınız siyasal direktiflerle irademizin önüne geçmektedir. Bu haksızlıktır, bu yanlıştan vazgeçilmelidir. Bürokratlarınızın görevi, sadece alınan kararları uygulamak olmalıdır.
Sayın Bakan, oysa çözüm çok basittir;
Uluslararası uygulamalarda olduğu gibi sinema profesyonellerinden oluşan bir fon yönetimi oluşturulmalıdır. Bürokratlarımızın oy hakkı olmadığı bir fon yönetiminde, meslektaşlarımızın sinema değeri taşıyan her projesi karşılığını bulacaktır. Çünkü bizim işimiz sinemadır, siyaset asla değildir.
Mevcut durumda 14 üye ile projeler değerlendirilmektedir. Bu üyelerin büyük bir bölümü sinema kariyerine sahip değildir. Bu yapı ile adil bir değerlendirme yapılması mümkün değildir.
Fonun yönetimi, mesleğin beş temel unsuru sayılan yapımcı, yönetmen, senarist, görüntü yönetmeni ve oyuncudan oluşmalıdır. Bu göreve meslek birliklerince seçilen üyelerin en az beş adet uzun metraj sinema filminde çalışmış olmaları temel bir kriter olmalıdır.
Sinema profesyonellerinden oluşan bu kurul, en az dört yıl için seçilmeli ve üyeler emeklerinin karşılığında belirli bir ücret almalıdır.
Değerli bir kültür adamı olduğuna inandığımız sayın Nabi AVCI’nın çığlığımızı duyması ve fon yönetimine çeki düzen vermesini diliyoruz.
Saygılarımla.
(06 Şubat 2017)
Sabahattin ÇETİN
(Yapımcı-senarist-dağıtımcı)
Destek alamadığı için böyle bir serzenişte bulunduğunu düşünüyorum. Yazdıkları doğru olsa idi son kurul kararından en yüksek (2 milyon TL) desteği hükümete en şiddetli muhalif kişilerle can ciğer olan Zeyno Film (Zeynep Ö. Atakan) alabilir miydi?