Gecenin Kanunu (Live by Night)
Yönetmen-Senaryo: Ben Affleck
Eser: Dennis Lehane
Müzik: Harry Gregson-Williams
Görüntü: Robert Richardson
Oyuncular: Ben Affleck (Joe), Elle Fanning (Loretta), Brendan Gleeson (Thomas), Sienna Miller (Emma), Zoe Saldana (Graciela), Chris Cooper (Şerif Figgis), Remo Girone (Maso), Chris Messina (Dion), Robert Glenister (White), Matthew Maher (RD), Miguel (Estaban), Titus Welliver (Tim)
Yapım: Warner Bros (2016)
Amerikalı oyuncu-yönetmen Ben Affleck’in yazıp yönettiği “Gecenin Kanunu” filmi, modern gangster sinemasına değer katan bir yapıt. Anlatımı ve görselliğiyle bu değeri anlamlaştırıyor.
Film, sepyalaşmış fotoğraf üzerine açılıyor. Ellis Adası’nda yüzleri New York’a dönük göçmen aile geleceklerine mutlulukla bakıyorlar. Altta da Joseph “Joe” Coughlin’in sesi duyuluyor. Sonra I. Dünya Savaşı’ndan cepheden fotoğraflar yansıyor. Etrafında hep iyi insanların ölümüne tanıklık etmiş. Bu ölümlere sebep olanlarsa yaşıyorlar. Filmin bu girişi gerçekten çok önemliydi. Fotoğraflar “nostalji”yi, yaşanmışlığı çağrıştırıyor. Filmin derinliğinde birkaç anda da görüntü donup fotoğraflaşıyordu. Boston’daki gangsterlerin çatışmalarını hatırlayın.
1926 yılı. Massachusetts’ın Boston şehri. İyi adam olan Joe, ölümlere neden olanları soyarak kendi çapında suç dünyasının içinde yer alıyor. Babası da Boston Emniyeti’nde bir başkomiser olan Thomas Coughlin. Küçük çetenin lideri olan Joe, yeraltının namlı gangster babası Albert White’ın metresi Emma Gould’la da aşk yaşıyor. Son işinden sonra buraları terk edip Emma’yla sıcak yerlere gitmeyi düşlüyor Joe. Ama kaderin ve Emma’nın da planları vardı. Banka soygunu arabanın tutukluğuyla başarısızlıkla sonuçlanıyor. Peşlerine polis düşünce trajediler de yaşanıyor. Çeteden kendisiyle beraber sadece Dion Bartolo kalıyor. Yakalan Joe, polisleri öldürmekle suçlansa da babasının yardımıyla üç yıl yatıp çıkıyor. Ama babası da vefat ediyor. Bir de Maso Pescatore var. İtalyan mafya babasıydı. White’ın da en büyük rakibi. Hapisten çıkan Joe, öldüğünü düşündüğü Emma’nın yasını tutarken White’dan intikam almak için Maso’ya mı katılacaktı. Devir içki yasağının olduğu devirdi. Gangsterlerin ve cazın hükmü sürüyordu. Ekonomik buhran da başlamıştı üstelik..
1972’de Kaliforniya’nın Berkeley şehrinde doğan oyuncu-yönetmen Ben Affleck, çocuk yaşta Hollywood’un tozunu yutmaya başladı. Oyuncu olarak farkına vardığımız, John Frankenheimer’ın 2000 yapımı “Reindeer Games-Soygun” filmiydi. Allen Coulter’ın 2006’daki “Hollywoodland-Hollywood Ülkesi”nde, ölmüş bir aktörün ölümü üzerine üç bakışın yansıdığı film değerliydi. Affleck filmler de yönetiyor. Yönettiği üçüncü film olan 2012 yapımı “Argo-Operasyon: Argo”yla üç Oscar kazanmıştı. Affleck, 2016 yapımı sinemaskop “Live by Night-Gecenin Kanunu” filminde kurgusal hikâyesine gerçeklik katabilmiş. Filmi izlerken gerçek olayların yansıması gibi izliyorsunuz. Fotoğraflar da buna destek veriyor. Fotoğraflar her zaman sinemada yaşanmışlık hissi verir.
Massachusetts’in Dorchester şehrinde 1965’te doğan yazar Dennis Lehane’in birçok romanı Hollywood tarafından kutsandı. 2003’te Clint Eastwood’la “Mystic River-Gizemli Nehir”, 2007’de Ben Affleck’le “Gone Baby Gone-Kızımı Kurtarın” ve de Martin Scorsese’yle de 2010’da “Shutter Island-Zindan Adası” Gerilim-polisiye edebiyatında önemli bir yerde yazar. Ben Affleck’in uyarladığı “Live by Night” romanı 2012’de yayınlandı ve 2013’te Edgar Allan Poe adına verilen “Edgar Ödülü”nü kazandı.
Filmin bir de büyük kameramanı var. Hyannis, Massachusetts-Hyannis’te 1955’te doğan büyük kameramanlarından Robert Richardson, Oliver Stone’un filmleriyle sinemada sağlam yer edindi. Ardından Quentin Tarantino filmleri geldi. Scorsese de bu büyük sanatçıya kayıtsız kalamadı elbette.
İntikam ve aşk…
Joe, Maso’nun emrine girerek Florida’ya gidiyor. Elbette ortağı Dion. Florida’nın Tampa şehrindeki tarihi semt Ybor’a yerleşiyor. İşe hemen koyuluyor. Önünü temizliyor. Şerif Irving Figgis’le tanışıyor. Rom işinden Maso’ya iyi para kazandırıyor. Kübalı güzel siyahî kadın Graciela Corrales’e de âşık oluyor. Kalbindeki Emma aşkı külleniyor muydu? Joe, içki yasağının uzakta olmayan bir zamanda biteceğini düşünüyor. Bu yüzden inşa edilen lüks otelin kumarhane işini bağlamaya da çalışıyor. Şerif Figgis’in Loretta adında kızı var. Oyuncu olmak için Los Angeles’a gidince orada başına kötü şeyler geliyor. Kızı bataktan kurtulmasına yardımcı da oluyor. Sonra Loretta dindar olup çıkıyor. Ama itirafında Tanrı’yı da sorguluyor. Cennetin bu dünyada olduğunu söyledikten sonra trajedi onu bekliyor.
Her şeyin yanında bir de Ku Klux Klan (KKK) çıkıyor ortaya. İçki yasağını delen, kumar oynatmayı düşünen İtalyan ve İrlandalı Katolik suçlulara ceza mı vereceklerdi? KKK’nın militanlarından RD epey sorun çıkartıyor Joe’ya. Elbette geniş final bölümünü sinema perdesinde keşfetmek gerek. Özellikle Maso’nun mekânında geçen anlar görsel açıdan da çarpıcı. Filmdeki şiddet sert miydi? Şiddeti estetik fotoğraflarla yansıtsa da her şey yerli yerindeydi filmde.
(04 Şubat 2017)
Ali Erden
ailerden@hotmail.com