Aşağılanma ve İntikam

Asghar Farhadi Fransa’da çektiği ‘Geçmiş / Le Passé’nin ardından ülkesine dönüş yapıyor bizde yeni gösterime giren son filmiyle. ‘Satıcı / Forushande’ usta sinemacının geleneksel ile modernizm arasında yolunu çizmeye çalışan İranlı orta sınıf entellektüelin çıkmazları üzerine yine.

Lise edebiyat öğretmeni Emad ile amatör bir tiyatro topluluğunda birlikte oyunculuk yaptıkları eşi Rana’nın sıradan hayatları beklenmedik gelişmelerle sarsılır. Komşu inşaat çalışmasıyla temelleri çatırdayan evlerinden ayrılmak zorunda kalırlar önce. Geçici bir süre için taşındıkları dairenin daha önce para karşılığı erkeklerle birlikte olan bir kadına kiralanmış olduğunu öğrendiklerinde ise çok geç kalmışlardır. Kocasının geldiğini zannederek kapıyı açık bırakan Rana eski kiracının müşterisi tarafından saldırıya uğrar bir gece vakti. Bu beklenmedik şok genç karı kocanın hayatını temelli olarak değiştirecektir.

Kriz anında değişen ve varlığından haberdar olmadıkları karanlık yönleri su yüzüne çıkan karakterleri anlatmayı sevdiğini söylüyor Farhadi. Genç çiftin sahnede yorumladıkları oyun olarak, aşağılanma üzerine en etkileyici metinlerden birisi olan Arthur Miller imzalı ‘Satıcının Ölümü’nün seçilmesi bu yüzden anlamlı. Değişen dünyanın getirdiklerine uyum sağlamayan Willy Loman’ın çaresizliği ile özel yaşamlarının uğradığı tecavüzle sarsılan Emad’ın büyüyen öfkesi arasında paralellik kuruyor yönetmen.

Genç çift çevrenin ahlâki baskısıyla kanuni yollara başvurmaktan çekiniyor. Bu da öfkenin ve intikam duygusunun büyümesini hızlandırıyor. Olaylar ilerledikçe Emad’ın filmin başlarında çizilen açık fikirli medeni görüntüsü değişiyor, hoşgörülü, bağışlayıcı genç adam acımasız bir zalime dönüşüyor. ‘Geleneklerle modernizm arasına sıkışmak böyle bir şey işte’ diye açıklıyor İranlı sinemacı. Eğitimli orta sınıf bireyinin modernizm talepleri ve toplumun yeniden inşasındaki kibri, mahalle baskısından etkileniyor ve şiddet kaçınılmaz olarak ortaya çıkıyor.

Röportajlarında tiyatro ile gerçek hayatın içiçeliğini vurgulamak isteğinin altını çiziyor İranlı yönetmen. Karakterlerinin Miller’de olduğu gibi kalın çizgilerle iyi ve kötü olarak ayrışmadığını, insan doğasının bilinmezliği üzerine kafa yorduğunu belirtiyor. Bağışlayıcının zalime, kurbanın cellada dönüştüğü müthiş bir finalle allak bullak ediyor izleyicisini. Emad ile Rana’yı sahnede canlandırdıkları Willy Loman ve karısı Linda’nın ile kanlı canlı karşılıklarıyla yüzleştirirken İranlı genç çiftin ahlâk anlayışlarını ve vicdanlarını sınıyor. Ve yine röportajlarında belirttiği gibi, son jenerik yazıları akarken yeni bir hikâyeyi kurgulamaya başlıyoruz hepimiz.

‘Satıcı’ ustalıkla yazılmış ve yönetilmiş bir film. Farhadi’nin önceki filmlerinden aşina olduğumuz oyuncuların (Cannes’dan en iyi erkek oyuncu ödüllü Shahab Hosseini, Taraneh Alidoosti, Babak Karimi ve diğerleri) mükemmel yorumları, Hossein Cafarian’ın birinci sınıf görüntüleri, Sattar Oraki’nin etkileyici tema müziğiyle akıllardan kolay çıkmayacağa benzer bir başyapıt. Kaçırmamaya çalışın.

(29 Ocak 2017)

Ferhan Baran

[email protected]