Uluslararası Edirne Film Festivali

Uluslararası Edirne Film Festivali, 20 – 26 Kasım 2015 tarihleri arasında, Edirne’de gerçekleştiriliyor. 100’ün üzerinde filmin gösterileceği festivalde, Türkiye ve Balkan ülkeleri sinemalarının en seçkin örneklerinin yanı sıra dünya sinemasından da en yeni filmler gösterilecek, Balkan sinemasına, özel ağırlık verecek festivale dünyanın dört bir yanından ve Türkiye’den yönetmenler, oyuncular, senaristler, eleştirmenler, basın mensupları ve sinema emekçilerinden oluşan yaklaşık 150 konuk davet edilecek. Edirne merkezde 4 salon ve bir kültür merkezinin yanı sıra, 4 ayrı büyük mahallede de açık hava gösterimleri ve konserleri düzenlenecek.

Uluslararası Edirne Film Festivali yazısına devam et

Altyazı Dergisi’nin Nisan 2015 Sayısı Bayilerde

Nisan sayısında 34. İstanbul Film Festivali’ni kapağına taşıyan Altyazı, korku klasiği Teksas Katliamı’nın ve vampir filmi Gece Yarısı Sokakta Tek Başına Bir Kız’ın afişlerini okuyucularına armağan ediyor. Şubat ayında kaybettiğimiz, Türkçe edebiyatın belki de en büyük ismi Yaşar Kemal’in edebiyat yolculuğu 1950’li yıllardan itibaren sinemayla da kol kola ilerledi. Ustanın romanlarındaki dünyalar Atıf Yılmaz, Lütfi Akad, Memdüh Ün, Türkan Şoray ve Zülfü Livaneli gibi isimler tarafından perdeye yansıtıldı. Altyazı bu ay, Yaşar Kemal’in eserlerinin sinemadaki yolculuğuna bakan bir yazıyı yayınlıyor.

11. Akbank Kısa Film Festivali’nin Ödüllü Filmleri Üniversitelerle Buluşuyor

Akbank Kısa Film Festivali’nin ödüllü filmleri, 30 Mart – 20 Mayıs tarihleri arasında Kocaeli, İzmir, Denizli, Edirne, Tekirdağ, Erzurum, Çanakkale, Balıkesir, Bursa, Eskişehir, Ankara, İstanbul, Gaziantep, Zonguldak, Bolu, Kastamonu, Sakarya, Mersin, Konya, Adana ve Kayseri’de üniversitelilerle buluşacak. Festival’in yarışmalı bölümüne başvuran eserler arasından En İyi Ulusal Film seçilen Orhan İnce’nin yönettiği Adem Başaran filmi, En İyi Uluslararası Film seçilen Mark Gerstorfer’in yönettiği Kaçış (Erlösung) filminin yanı sıra Altın Kızlar, Mükemmel Bir Gün, Yolculuk (Roadtrip) ve Çağrı (La Llamada) ile Yabani Ot filmleri öğrencilerle buluşacak.

11. Akbank Kısa Film Festivali’nin Ödüllü Filmleri Üniversitelerle Buluşuyor yazısına devam et

Meltem Cumbul ve Sercan Gidişoğlu ile Atölyeler 26. Ankara Uluslararası Film Festivali’nde

26. Ankara Uluslararası Film Festivali’nin bu yılki programında filmler kadar atölyeler de öne çıkıyor. Genç yeteneklerin, oyunculuğa gönül verenlerin kaçırmaması gereken iki atölye Oyuncular Sendikası’nın işbirliği ile festivalin etkinlikleri arasında girdi. Temel ses ve nefes kullanımı tekniklerine bir giriş niteliğinde olacak Sercan Gidişoğlu ile Ses ve Nefes Kullanımı Atölyesi’nde, seslendirme sanatçısı,Sercan Gidişoğlu farklı disiplinlerden ses ve nefes kullanım tekniğini katılanlarla paylaşacak. Meltem Cumbul’la Oyunculuk Atölyesi’nde ise Eric Morris Metodu ile oyunculuk dersi verilecek.

Son Bir Dans

Sümeya Kökten’in yönettiği ve Tayanç Ayaydın, Hilal Sönmez ile Memet Işık’ın oynadığı Son Bir Dans, önümüzdeki aylarda Özen Film dağıtımıyla Ünlü Film tarafından vizyona çıkarılıyor.
Genç bir iş kadını olan Özlem ve eşi Tolga görünüşte birbirini seven bir çifttir. Özlem, aslında eşinin en yakın arkadaşı olan Emre ile evlilik dışı bir ilişki sürdürmektedir. Bu ilişki Emre’nin Özlem’e yazdığı ateşli bir mektupta ortaya çıkar. Zamanla Özlem, Tolga ve Emre, yaşadıkları olaylar üzerinden arkadaşlık ve aşk kavramlarını sorgulamak zorunda kalacaktır. Bu üç tutkulu karakter, bu duygusal karmaşaya boyun eğecek midir? Bu duygusal karmaşanın sonu nereye varacaktır?

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Facebook
  • Fragman

Son Bir Dans yazısına devam et

Mesut Uçakan İrfan Sineması’nda

Eyüp Belediyesi tarafından her ay düzenlenen İrfan Sineması adlı söyleşi etkinliği devam ediyor. Sinema Yazarı Suat Köçer ve yazar Cihan Aktaş’ın modore ettiği programın bu ayki konuğu, ünlü yönetmen Mesut Uçakan. Cihan Aktaş ve Suat Köçer’in sorularını yanıtlayacak olan usta yönetmen, sineması ve Türk sinema sektörüne dair duygu ve düşüncelerini sinemaseverlerle paylaşacak. Yönetmen Mesut Uçakan, programda seyircilerden gelen soruları da yanıt verecek.

Gaziantep Kırkayak Kültür Merkezi’nde Çingeneler Zamanı

Kırkayak Kültür Sinema Atölyesi, Nisan ayı boyunca dünyanın farklı ülkelerinde çekilmiş Çingeneleri konu alan filmler gösterecek. 08 Nisan Dünya Romanlar Günü dolayısıyla, Çingenelere yönelik ırkçılık, ayrımcılık ve tahammülsüzlüğe dikkat çekmek, bu konuda duyarlığı artırmak için hazırlanan program, 5 filmlik gösterimle izleyici karşısına çıkacak. 08 Nisan 1971 tarihinde Londra’da toplanan Birinci Uluslararası Roman Kongresi, bu tarihin Dünya Romanlar Günü olarak kutlanmasına karar verdi. Kırkayak Kültür Sinema Atölyesi, Nisan ayı gösterimlerini, Suriye’deki iç savaştahayatını kaybeden, T ürkiye dahil, komşu ülkelerde yaşama savaşı veren Mülteci Çingenelere adıyor.

Gaziantep Kırkayak Kültür Merkezi’nde Çingeneler Zamanı yazısına devam et

TMMOB Mimarlar Odası Belgesel Sinema Kulübü, İstanbul’a Dair ve Anadolu Mirası Belgesellerini Gösteriyor

TMMOB Mimarlar Odası Belgesel Sinema Kulübü’nün bu haftaki etkinliğinde 03 Nisan 2015 Cuma günü saat 17:00 ve 19:00’da Enis Rıza Sakızlı’nın İstanbul’a Dair ve Anadolu Mirası adlı belgesel filmleri gösterilecek. İstanbul’a Dair, bir şehir felsefesi belgeseli. Belgeselde sanki zaman ötesinden gelmiş bir yazar ile İstanbul delisi bir denizci eskisi İstanbul’u dolaşır durur. Kamera onlara ve çeşitli insanlara tanıklık eder. “İstanbul tanıdıkça artan bir hasret gibidir. Gelin biz bir günümüzü İstanbul’a ayıralım.”

TMMOB Mimarlar Odası Belgesel Sinema Kulübü, İstanbul’a Dair ve Anadolu Mirası Belgesellerini Gösteriyor yazısına devam et

34. İstanbul Film Festivali, 04 Nisan Cumartesi Günü Başlıyor

Her yıl merakla beklenen programıyla sinemaseverlerin gözdesi olan 34. İstanbul Film Festivali, 03 Nisan Cuma akşamı Lütfü Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda yapılacak açılış töreniyle başlıyor. Tören aynı zamanda CNN Türk’ten canlı yayınlanacak. 34. İstanbul Film Festivali açılış töreninin ardından Ernesto Daranas Serrano’nun yönettiği, festival kapsamında Dünya Festivalleri bölümünde izlenebilecek Hal ve Gidiş (Conducta) açılış filmi olarak gösterilecek. 34. İstanbul Film Festivali, sinemaseverlere filmleriyle olduğu kadar etkinlikleriyle de yoğun bir program sunuyor. Festival kapsamında ücretsiz dersleri ve söyleşiler de düzenlenecek.

Sinemada Görme Biçimleri Atölyesi Akbank Sanat’ta

Akbank Sanat, 10 Nisan ve 24 Nisan tarihlerinde Sinemada Görme Biçimleri adı altında yeni bir atölye çalışmasına ev sahipliği yapıyor. Yalçın Savuran’ın moderatörlüğünde gerçekleştirilecek atölye çalışmasında, farklı yönetmenlerin farklı zaman dilimlerinde ürettikleri muhtelif filmlerden alınmış fragmanlar, parça – bütün arasındaki ilişki gözardı edilmeden ele alınarak incelenecek.

3. SETEM Akademi BAK Belgesel, Animasyon, Kısa Film ve Uzun Metraj İlk Film Ödülleri Başvuru Süresi Uzatıldı

2013 yılında ‘Yarının Sineması İçin’ sloganıyla yola çıkan Sinema ve Televizyon Eseri Sahipleri Meslek Birliği (SETEM) ve SETEM Akademi Derneği tarafından düzenlenen SETEM BAK (Belgesel, Animasyon, Kısa Film ve Uzun Metraj İlk Film) Akademi Ödülleri’nin üçüncüsü için başvuru süresi uzatıldı. Başvurular 30 Haziran 2015 tarihine kadar yapılabilecek. Bu yıl SETEM BAK Akademi Ödülleri’nde ilk kez Uzun Metraj İlk Film ve Uluslararası Bölüm ekledi. 3. SETEM BAK Ödülleri, internetten oylama sistemi ile belirlenecek. İlk aşamada yarışmada yer alan film ekiplerinin oy kullanacağı sistemde isteyen izleyiciler de oy kullanabilecek.

Yolunda A. Ş.: Çinçin Bağları Hikayesi

Emre Budak’ın yönettiği ve Erdağ Yenel, İbrahim Aymergen, Emre Budak ile Bahadır Çalı’nın oynadığı Yolunda A. Ş.: Çinçin Bağları Hikayesi, 01 Mayıs 2015’de Chantier Films dağıtımıyla Han Yapım tarafından vizyona çıkarıldı.
Fehmi Kır, arkadaşları Ramo ve İbo’yla birlikte Çinçin’de yaşamaktadır. Mahalleye gelen kentsel dönüşüm, mahallenin bir bölümünü yıkmış, İbo ve Ramo da bu yeni yapılan bloklara borçlanarak taşınmışlardır. Şimdi ise yeni bir şirket, Tam-Gaz İnşaat, mahallenin geri kalanını yıkmak istemektedir. Mahallede yapılan toplantı sonrasında, Fehmi ve arkadaşları bu işten kaçışın mümkün olmadığını anlarlar.

  • Basın Bülteni: 1 / 2
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman

Yolunda A. Ş.: Çinçin Bağları Hikayesi yazısına devam et

Yandex, Hababam Sınıfı’nın 40. Yılını Kutluyor

Yandex, sinemamızın efsane serisi Hababam Sınıfı’nın 40. yıl dönümünü çok özel bir logo ile kutluyor. Rıfat Ilgaz’ın unutulmaz romanından uyarlanan, Ertem Eğilmez’in yönettiği, başrollerinde Kemal Sunal, Adile Naşit, Halit Akçatepe, Tarık Akan ve Münir Özkul gibi Türk sinemasının en önde gelen oyuncularının yer aldığı ilk Hababam Sınıfı filmi 01 Nisan 1975 tarihinde izleyicilerle buluşmuştu. Yandex ana sayfasındaki özel logoya tıklayan kullanıcılar Hababam Sınıfı ile ilgili içeriklere erişebiliyor.

Festivalde Bruno Dumont İmzalı Bir İnsanlık Komedyası

34. İstanbul Film Festivali’ne son çalışmasıyla konuk oluyor Bruno Dumont. Çağımızın önde gelen yaratıcılarından biri olan Fransız sinemacının televizyon için çektiği dört bölümlük mini dizinin sinema versiyonu festivalde ‘Küçük Serseri’ adıyla gösteriliyor. Filmin Kuzey Fransa’ya özgü yerel diyalektin kullanıldığı ninniden alınma özgün adı ‘P’tit Quinquin’ ise ‘küçük çocuk’ anlamına geliyor. 1997 yapımı ilk uzun metrajı ‘İsa’nın Yaşamı / La Vie de Jésus’den başlayarak ‘İnsanlık / L’Humanité’ ve ’Flanders’ gibi ses getiren yapıtlarına mekân olmuş doğup büyüdüğü ve felsefe eğitimi için ayrıldığı topraklara, Manş denizi kıyısındaki kasabasına bir kez daha dönüş yapmış Dumont. Evini memleketini, bu toprakların insanlarını sevdiğini, Pas-de-Calais yöresine ait olduğunu ifade ediyor yönetmen.

‘İnsanlık’ta olduğu gibi cinai bir hikâyeden yola çıkıyor yine. Ancak bir tür filmi yapma çabası değil, sakin kıyı kasabası atmosferinin ardına gizlenmiş şiddetin incelenmesi amaçlanan. Dumont daha önceki denemelerinde insan denen mahlûku anlamaya çalışmış, anlattığı hikâyelerde uç noktalara gitmekten kaçınmamıştı. Aşırı şiddeti, insanoğlunun çirkin yüzünü, kışkırtıcı cinsel davranışları sergilemekten çekinmemiş, bunu yaparken uzun çekimlere ve sık sık insan vücudunun yakın planlarına başvurmuştu. Ancak ineklerin cesetleri içine doldurulmuş insan organlarının bulunmasıyla ortaya çıkan bir dizi vahşi cinayetin izini süren jandarma şefi ve yardımcısının soruşturması alabildiğine tuhaf ve komik bu kez. Sessiz film karakterlerini andıran polisler ve tuhaf kasaba ahalisi cinayetlerin dehşet vericiliğine alabildiğine tezat şapşal kişilikler olarak çizilmiş. Önümüze sürülen kanlı cinayetlerin de Hitchcock’un meşhur ‘McGuffin’lerinden farkı yok. Yörenin ve insanlarının hınzır bir portresini çizmek asıl hedeflenen.

Önceki filmleri dolayısıyla kendisine atfedilmiş olan ‘natüralist’ tanımlamasına itiraz eden yönetmen, tanınmış Flaman ressam Van Der Weyden ile aynı adı taşıyan komiser karakterinden yola çıkarak ‘insan denen hayvan’ın doğası üzerine hınzır bir hicve soyunmuş. Polisiye sinemanın bildik klişelerini ters yüz ederek türün parodisine girişiyor. Bunu yaparken gerçekliği eğip büküyor, perspektif kurallarına uymayan Flaman resminin izini sürüyor. Doğal sesler ve yöre halkından derlediği profesyonel olmayan oyuncularla çalışırken insanlığın nerede bittiğini, içindeki hayvanın nasıl ortaya çıktığını anlamaya çalışıyor. Kadın sanatçının katı dinsel dogmaların hüküm sürdüğü erkekler dünyasında tutsaklığı üzerine benzersiz bir feminist manifesto niteliği taşıyan bir önceki çalışması ‘Camille Claudel 1915’te olduğu gibi Hristiyan ahlakı ile hesaplaşması sürüyor. Kilise bir kez daha sanatçının mizah yüklü eleştirisinden payını alıyor.

‘Küçük Serseri’ Fransızların ünlü ARTE kanalı için ellişer dakika uzunluğunda dört bölüm halinde çekilmiş. Televizyon yapım şartlarına bağlı kalınarak Dumont’un o çok sevdiğimiz uzun planları kısalmış bu defa ancak doğanın bir parçası olarak insan davranışlarının analizi önceki çalışmalarında olduğu gibi etkileyici. Sırasıyla ‘İnsan Denen Hayvan’ / ‘Kötülüğün Kalbinde’ / ‘İnsan Kılığında Şeytan’ / ‘Allah-ü Ekber’ adlarını taşıyan bölümler çağdaş Fransız toplumunun cebelleştiği yabancı düşmanlığı, ırkçılık, terörizme yol açan dinsel ayrımcılık gibi sosyopolitik meseleleri de göz ardı etmiyor. Böylece Kuzey Fransa’nın küçük kasabası tüm Fransız halkını temsil eden bir mikrocosmos’a dönüşüyor. Filmin coşkun mizahı finale doğru ses bandından yükselen Bach kantatlarının ağıtsal ezgileriyle dengeleniyor.

‘Küçük Serseri’ festivalin güzel sürprizlerinden biri. Kaçırılmayacak bir sinema deneyimi. 12 Nisan Pazar 11:00’de Fransız Kültür Merkezi’nde, 14 Nisan Salı 21:30’da Kadıköy Rexx Sineması’nda iki kez daha gösterilecek.

(08 Nisan 2015)

Ferhan Baran

ferhan@ferhanbaran.com