Nefes: Vatan Sağolsun ve Ayhan Hanım’ın Yönetmeninin Babası Dersim Katliamından Canını Zor Kurtarmıştı

Yönetmen Mehmet Ali Gündoğdu ve Eren Film Yapımevi 1937 – 1938 Türkiye’sinin Dersim’inde (Tunceli’sinde) yaşananları olduğu gibi anlatan Bilgesu Erenus’un “Dersim’ 38” adlı senaryosunu beyazperdeye layıkıyla yansıtabilecek parayı, imkânları, ne yazık ki, bir türlü bir araya getiremedi, gereken kadroları, ekipleri kuramadı.

1998’de okuduğum ve hâlâ etkisinde olduğum bu senaryo, Yılmaz Güney’in senaryosu “Yol”un, Meryl Streep’in başrolünde olduğu “Holocaust” (1978) televizyon dizisinin, “Schindler’in Listesi”nin (1993), Sergio Leone, Sam Peckinpah ve Quentin Tarantino filmlerinin enerjisine, büyüleyiciliğine sahipti.

15 senedir beyazperdeyi aktarılmayı bekleyen bu senaryonun, beyazperdeye yansıması için gereken imkânlara Dersim olaylarının 75. yılında kavuşmasını dilerim.

Bilgesu Erenus’un dediği gibi “Bu senaryo tam anlamıyla insan eliyle yaratılan bir cehennemin tasviri.”

Senaryo yazılırken Dışişleri Bakanı, Çalışma Bakanı, Cumhurbaşkanı Vekili ve Cumhuriyet Senatosu Başkanı olarak görev yapan İhsan Sabri Çağlayangil’in (1908-93) anılarından da yararlanıldı… İhsan Sabri Çağlayangil’in Dersim tanıklığı çok meşhur…

Senaryonun üst dili Bülent Ecevit’in 1969’da yazdığı “Pülümür’ün Yaşsız Kadını” adlı şiiriyle, Avukat İsmail Metin’in iki ciltlik “Alevilerde Halk Mahkemeleri” kitabından yararlanılarak oluşturuldu. Şiirde olduğu gibi filmde de Dersim mitolojik bir kadın olarak somutlaştırıldı.

Pülümür’ün Yaşsız Kadını / Yazan: Bülent Ecevit

Pülümür’ün bir dağ köyünde gördüm onu
yaşını sordum bir giz gibi güldü
kimi seksen dedi köylülerden kimi yüz
yüzüne baktım bir giz gibi güldü.

Bir asa vardı elinde
bir solmuş krallığın
kadifeden harmanisi üzerinde
bir Hititliydi o, bir Selçukluydu
bir Ermeniydi bir Kürttü
bir Türk

Yaşını sordum bir giz gibi güldü
koluma girdi bir soylu kadınca
tozlu köy yollarında sürüyerek eteğini
beni tek gözlü sarayına götürdü
köy yapısı kulübesinin

Zamanı onda yitirdim ben
yitik zamanlara onda eriştim
en soylu yoksulluğun toprak döşeli sarayında
bir taç gibi kondu başıma Türkiyeliliğim

Levent Semerci’yle, Gazeteci Yavuz Semerci’nin Babası Ahmet Bey Dersim Katliamı’ndan Kurtulan Çocuklardan Biriydi

Dönemin Tek Parti İktidarı’nın sorumlusu olduğu, 1937’de Dersim Hozat’taki Kürt ve Alevilere yönelik katliamda Semerci kardeşlerin babasının (Ahmet Semerci) tüm ebeveynleri ve ataları askerler tarafından kurşuna dizilerek öldürülmüştü.

Ailesi katledilen, bu korkunç katliamdan ağabeyiyle birlikte canını zor kurtaran çocuk Afyon’lu bir aileye evlâtlık verilecek ve yeni ailesinin yanındayken subaylık mesleğini seçecekti.

“Ayhan Hanım” Çok Sevilen Bir Anneye Derin Özlemi Beyazperdeye Yansıtacak!

“Nefes: Vatan Sağolsun” adlı filmi (maliyeti iki milyon doları bulmuştu) Türkiye sinemalarında 2 milyon 436 bin kişi tarafından seyredilen yönetmen Levent Semerci’nin yeni filmi “Ayhan Hanım” 27 Eylül 2013’te gün ışığına çıkacak.

2011’de birbuçuk milyon dolarlık bir bütçeyle çekimlerine başlanan film Levent Semerci ve onun gazeteci ağabeyi Yavuz Semerci’nin rahmetli annesinin kısa ömründen bir kesiti Levent Semerci’nin gözünden anlatıyor.

Bu açıdan “Ayhan Hanım”, Yılmaz Erdoğan’ın “Vizontele” serisi gibi, yönetmeninin anılarından, yaşamından beslenen, hayat bulan bir yapım.

“Ayhan Hanım”, bunu yaparken de Türkiye’nin kan gölüne döndüğü 1970’lerin sonunu da beyazperdeye getiriyor.

“Ayhan Hanım” 1990 yılında başlıyor ve geriye dönüşlerle 01 Mayıs 1977’nin karanlık günlerine götürüyor bizi.

Levent Semerci, “Ayhan Hanım” senaryosunu yazmadan önce, Türkiye’nin 12 Eylül 1980 Askeri Darbesi’ne sürüklendiği olayları daha iyi anlayabilmek ve filminde daha iyi anlatabilmek için o dönemdeki olayların tanığı yüze yakın kişiyle söyleşiler yaptırdı.

Başlangıçta 2011 sonunda sinemaseverlere sunulacağı duyurulan “Ayhan Hanım”ın seyirciyle buluşmasındaki yaklaşık iki yıllık gecikmeyeyse yönetmenin kusursuzluğu arayan tavrı (inanılmaz titizliği) yanı sıra, “Ayhan Hanım” rolündeki Vahide Gördüm’ün göğüs kanseri tedavisi için çekimlere ara verilmesi neden oldu.

“Ayhan Hanım” filminde dört kardeşten en küçüğü Levent Semerci’yi 29 Mart 1999 doğumlu Akçahan Akça canlandırdı.

Akça, “İki Aile” ve “Eyvah Halam” dizilerinde de oynamıştı.

Eskişehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in de desteğini kazanan “Ayhan Hanım” için bu şehrin Aşağı Söğütönü Mahallesindeki yirmi bin metrekarelik alana Taksim Meydanı seti oluşturuldu.

Film ekibi Eskişehir’deki Eski Otobüs Tamirhanesi’nde de plato kurdu.

“Ayhan Hanım”ın Konusu:

Şefkat dolu melek gibi bir anne olan Ayhan Hanım (Vahide Gördüm canlandırıyor) artık emekli olmuş bir subayla (Selçuk Yöntem canlandırıyor) evlidir.

Ayhan Hanım’ın en büyük hayali oğullarının iyi birer öğrenim görmesi ve birer mutlu aile sahibi olmasıdır.

Türkiye’deki iç savaş ve çalkantı ortamı çiftin dört erkek çocuğundan delikanlılık yaşına gelen üçünün can güvenliğini tehdit ederken, yüzde yüz apolitik bir kadın olan Ayhan Hanım ve eşi bu toplumsal girdaptan çocuklarını korumanın yollarını ararlar…

Yaşanan zincirleme felâketlerden en az zarar, en az ziyanla çıkmak kolay olmayacaktır.

Semerci ailesinin en küçük çocuğu olduğundan Levent Semerci 500 bin kişinin katıldığı, 34 ya da 36 kişinin öldürüldüğü, yüzlerce insanın yaralandığı 01 Mayıs 1977 günü Taksim Meydanı’nda değildi; ancak ağabeyleri o “Kanlı Pazar Günü”nün yakın tanığı oldular.

Vahide Gördüm ile Selçuk Yöntem “Ayhan Hanım”da İlk Kez Bir Araya Getirilmedi

Tolga Örnek’in yönettiği “Devrim Arabaları” (2008) Vahide Gördüm ile Selçuk Yöntem’i bir araya getiren ilk film olmuştu.

Levent Semerci’yle İlgili Magazin Bilgisi

Yönetmen bir zamanlar oyuncu Beren Saat’in sevgilisiydi.

(15 Mayıs 2013)

Hakan Sonok

[email protected]