Turkuaz AVM Salonları, Artos AVM Salonları, 15 – 21 Mart 2013 seansları için tıklayınız.
Günlük arşivler: 11 Mart 2013
İran Sineması Üstüne Söyleşi ve Film Gösterimleri
İstanbul Bilgi Üniversitesi Sosyal ve Kültürel Araştırmalar Kulübü tarafından 12 Mart 2013 Salı günü saat 17:00’de İran Sineması Üstüne Söyleşi ve Film Gösterimleri etkinliği düzenleniyor. Bağımsız yönetmenlerin filmlerinin konu olacağı gösterimlerin 2 haftası İranlı yönetmenlere ayrıldı.
Asghâr Ferhadi ve Cafer Penahi’nin filmlerinin gösterileceği etkinliklerde; Sosyal ve Kültürel Araştırmalar Kulübü, yönetmenlerin sinema dilinin, filmin çekildiği dönemin sosyal, kültürel ve politik durumu üstünde durulacağı film okumalarını da beraberinde sunuyor.
İran Sineması Üstüne Söyleşi ve Film Gösterimleri yazısına devam et
İstanbul Film Festivali Biletleri 16 Mart’ta Satışta
İstanbul Kültür Sanat Vakfı tarafından 30 Mart – 14 Nisan 2013 tarihleri arasında gerçekleştirilecek 32. İstanbul Film Festivali biletleri 16 Mart’ta satışa çıkıyor. Sinemaseverler 32. İstanbul Film Festivali biletlerini 16 Mart Cumartesi günü 10:00’dan itibaren, Biletix satış noktaları, Biletix çağrı merkezi (0216 556 98 00), Biletix web sitesi (www.biletix.com) ve Atlas, Beyoğlu ve Rexx Sinemaları’nda açılacak ana gişelerden alabilecek. 32. İstanbul Festivali’nde bilet fiyatları tam 15 TL, Akbank Galaları bölümündeki filmler dışında öğrenci ile 65 yaş ve üstü sinemaseverler için 10 TL olacak.
Umut Sanat Filmcilik
Umut Sanat Filmcilik, 08 – 10 Mart 2013 Haftasonu (Weekend) Box Office listesi için tıklayınız.
Çağrı’ya Kardeş Film: Allah’ın Kılıcı: Halid Bin Velid
Türk TV yapımlarına bir zamanlar Osmanlı İmparatorluğu’nun bir parçası olan ya da olmayan kırktan fazla ülkede on milyonlarca insanın gösterdiği olağanüstü ilgiden de cesaret alan Türk sineması Fetih 1453′ten sonra bu yıl dev bir prodüksiyona daha imza atacak…
20 milyon dolardan (yaklaşık 40 milyon Türk lirasından) fazla para harcanacak Allah’ın Kılıcı: Halid bin Velid (Khalid ibn al Waleed) adlı prodüksiyon Çağrı: İslâmiyetin Doğuşu (The Message) filmine Türkiye’den bir kardeş niteliği de taşıyor…
Fida Film’den Murat Akdilek’in yapımı olan Allah’ın Kılıcı: Halid bin Velid (Khalid ibn al Waleed), 13 Aralık 2013’te Tiglon Şirketi’nin dağıtımıyla beş yüzden fazla kopyayla sinemaseverlere sunulacak…
Bilindiği gibi, İslâm alimleri, Hazreti Muhammed başta olmak üzere pek çok İslâm önderininin (kurucusunun) filmlerde canlandırılmasına izin vermiyor… Halid bin Velid ise beyazperdede gösterilebilen az sayıdaki İslâm önderinden biri…
Halid bin Velid hâlâ bulunamadı
Bu satırlar yazıldığında Allah’ın Kılıcı: Halid bin Velid’in (Khalid ibn al Waleed) başrolü için çok uzun süredir aranan karizmatik ve yetenekli oyuncu hâlâ bulunamamıştı.
Çağrı: İslâmiyetin Doğuşu (The Message) Oscar Ödülüne Aday Olmuştu
2005’te Ürdün, Amman’da ne yazık ki bir terör saldırısında 75 yaşındayken hayatını kaybeden Mustafa Akkad’ın yönettiği, üç Oscar ödüllü besteci Maurice Jarre’ın (Lawrence of Arabia ve Doktor Jivago’nun da bestecisi) fon müziğiyle Oscar ödülüne aday gösterilen Çağrı: İslâmiyetin Doğuşu (The Message) 1979 yılının son çeyreğinden itibaren Türkiye sinemalarında milyonlarca insan tarafından izlenmişti… Suudi Arabistan’ın bütün engelleme çabalarına karşın Libya lideri Muammer Kaddafi’nin sağladığı 10 milyon dolarlık bütçeyle ve diğer olanaklarla gerçekleştirilen Çağrı: İslâmiyetin Doğuşu (The Message) Mısır’daki El Ezhar İslâm Araştırmaları Akademisi’nin Müslümanlara tavsiyesini de elde etmişti. Hazreti Muhammed: Son Peygamber adlı uzun metrajlı animasyonda da Mısır’daki El Ezhar İslâm Araştırmaları Akademisi’nin gösterim izni/onayı bulunuyor.
Çağrı: İslâmiyetin Doğuşu’nun senaryosuna katkıda bulunanlar arasında 25 milyon dolarlık dev prodüksiyon Waterloo’da da (Türkiye’de 1972’de Waterloo Savaşı adıyla gösterildi) çalışan Harry Craig’de var.
Çağrı: İslâmiyetin Doğuşu’nun Galası
Çağrı: İslâmiyetin Doğuşu’nun 34 yıl önceki İstanbul galasınaysa (Balmumcu Kışlaönü’ndeki Mimar Sinan Üniversitesi Sinema TV Merkezi’nde düzenlenen) Mustafa Akkad ve bu filmde Hazreti Hamza rolünde olan iki Oscar ödüllü Anthony Quinn’de katılmıştı…
Tarsem Singh Tarzında Bir Film: Allah’ın Kılıcı: Halid bin Velid
Yapımcı Murat Akdilek’in Hakan Sonok’a söylediğine göre, Allah’ın Kılıcı: Halid bin Velid (Khalid ibn al Waleed) filmi Uhud Savaşı’nda Müslümanlara karşı savaşan Halid bin Velid’in daha sonra Müslüman olarak Hazreti Muhammed’in emrine girmesini ve bundan sonraki serüvenlerini Tarsem Singh (Müzik videoları ve sinema filmleriyle tanınan 1961 doğumlu Hintli yönetmen) tarzında çarpıcı, göz alıcı, gösterişli, stilize bir görsellikle beyazperdeye yansıtacak.
Yönetmen: Hakan Kırvavaç
Allah’ın Kılıcı: Halid bin Velid’in yönetmenliğini reklâm dünyasında Ketche lâkabını kullanan, ilk Romantik Komedi filminin yönetmeni Hakan Kırvavaç yapacak… Senaryoyuysa aralarında Zaman Gazetesi yazarı M. Nedim Hazar’ın da bulunduğu yedi kişilik bir ekip yazdı.
Mekânlar: Fas ve Tunus’tan
14 yıllık bir zaman dilimini konu alacak Allah’ın Kılıcı: Halid bin Velid’in çekimleri Fas ve Tunus’ta gerçekleştirilecek… Çağrı: İslamiyetin Doğuşu’nun çekimlerine de Fas’ta başlanmış ancak Suudi Arabistan Kralı’nın Fas Kralı’na baskıları sonucu çekim ekibi Fas’tan kovulmuştu!
Bütçe: 40 Milyon Türk Lirası
Allah’ın Kılıcı: Halid bin Velid’in 20 milyon doları geride bırakan bütçesiyse Türk sinemasında bugüne kadar harcanacak en büyük rakam… Bundan önceki en büyük bütçeli Türk filmiyse yaklaşık 17 milyon dolar harcanan, Faruk Aksoy’un yönettiği, Türkiye sinemalarında 6 milyon 565 bin kişi tarafından seyredilen Fetih 1453′tü.
Çağrı: İslamiyetin Doğuşu’nun Halid bin Velid’i
Hazreti Muhammed tarafından Allah’ın Kılıcı (Seyfullah) ünvanıyla onurlandırılan Halid bin Velid’i, Çağrı: İslamiyetin Doğuşu’nda Michael Forest canlandırmıştı.
Halid bin Velid’in Yaşam Öyküsü:
Hazreti Peygamberin, hakkında “ne güzel kul” diye buyurduğu sahabîdir. Hazreti Peygamber (s.a.s.) Mute savaşındaki başarısından ötürü onu Allah’ın kılıcı diye övmüştür. Hazreti Hâlid (r.a.)’in doğum tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Mekke’nin şerefli ve itibarlı ailelerinden biri olan Mahzum oğullarındandır. Ordu komutanlığı Hazreti Hâlid’in ailesinin bir imtiyazıydı. Uhud savaşında ve Hudeybiye sulhu esnasında Hâlid bin Velid, Kureyş ordusunun komutanlarından birisiydi.
Hudeybiye anlaşmasından sonra Hazreti Peygamber umre için Mekke’ye gidince Hâlid’in daha önce Müslüman olan kardeşi Velid’e Hâlid’i sordu. Hz. Peygamber Hâlid gibi bir insanın müşriklerin (Müslüman olmayanlar) içinde kalmasının şaşılacak bir durum olduğunu belirtti. Velid kardeşi Hâlid’e Peygamber (s.a.s)’in bu iltifatını bildiren bir mektup gönderdi. Bunun üzerine Hâlid müslüman olmak için Mekke’den yola çıkınca, yolda Amr b. el-Âs ile karşılaştı ve beraberce Mekke’den Medine’ye gelip müslüman oldular.
Hazreti Hâlid hicrî sekizinci yılda yapılan Mute savaşına bir nefer olarak katıldı. Ordu komutanlarının sırayla şehîd olması üzerine Ashab istişâre ederek komutayı Hazreti Hâlid’e verdi. Hz. Peygamber Medine’de olup bitenleri haber verip komutanların şehid düşmesini anlattıktan sonra komutayı Allah’ın kılıçlarından birinin aldığını söylemiştir.
Bu olaydan sonra Hazreti Hâlid, Seyfullah (Allah’ın Kılıcı) diye anıldı. Halid (r.a.) komutasına aldığı orduyu kalabalık düşman karşısında bozguna uğratmadan Medine’ye getirmeyi başardı.
Hazreti Hâlid, Mekke fethinde süvarilerin komutanı idi. Ordunun sağ kanadını kontrol ediyordu. Mekke fethinde müslümanlara karşı çıkan gruplarla Hz. Hâlid çarpışmıştır. Mekke fethinden sonra Hz. Peygamber Nahle’deki Uzza putunu kırmaya Hâlid bin Velid’i gönderdi. Hâlid Uzza putunu kırıp geri döndü.
Hazreti Ebû Bekir Hâlife olunca Hazreti Hâlid’i komutan olarak yalancı Peygamberlerin üzerine gönderdi. Yalancı Peygamber Tulayh b. Huvaylid’i Buzaha’da mağlup etti sonra Temimoğulları üzerine yöneldi ve Mâlik b. Nuveyra’nın komutasındakilerle karşılaştı. Mâlik’i silâh bırakmasına rağmen esir etti ve öldürdü. Hazreti Ömer, Hâlid’i bu olayda hatalı davrandığı gerekçesiyle kınamıştır. Daha sonra Museylemetu’l-Kezzâb’a karşı sefere çıktı ve onu Yemâme sınırında Akraba denilen yerde mağlub etti ve öldürttü. Yalancı Peygamberlerle olan mücadelesinden sonra zekât vermeyen kabileler üzerine gönderildi. Onları da sindirdi. Daha sonra Hicrî oniki yılında Irak’a İranlılara karşı gönderildi. İki ay zarfında İran Sâsânî ordularını bozguna uğratarak Hire’yi ele geçirdi ve Fırat çevresini hâkimiyeti altına aldı.
Suriye sınırında Bizanslıların ordu hazırladıkları haberi gelince hilâfet merkezinden Hz. Hâlid’e Irak bölgesinin komutanlığını Müsenna’ya bırakarak Şam’a gitmesi emri verildi. Hicrî onüçüncü yılda Bizanslıları Acnadeyn’de mağlup ederek Şam’a doğru püskürttü. Hz. Hâlid şehri muhasara etti ve hicrî ondördüncü yılın Receb ayında Şam (Dımaşk/Damascus) şehrini fethetti. Daha sonra bu fethine Humus’u ekledi. Yermuk savaşında Bizanslıları bozguna uğrattı. Kudüs’ü kuşattı ve teslim aldı. Onun sayesinde bütün Suriye mıntıkası Müslümanların eline geçti.
(18 Mart 2013)
Hakan Sonok
hakansonok.sonok1@gmail.com
Şeytanın Ormanı
Darren Lynn Bousman’ın yönettiği ve Stephen Moyer, Mia Kirshner, Allie MacDonald ile Peter DaCunha’nın oynadığı Şeytanın Ormanı (The Barrens), 15 Mart 2013’de Tiglon Film dağıtımıyla Calinos Films tarafından vizyona çıkarıldı.
Richard Vineyard, ailesiyle beraber Barrens korusuna kamp yapmaya gider. Bazı rivayetlere göre burada 400 yıllık geçmişi olan korkunç Jersey Şeytanı yaşamaktadır. Aile ormanın derinliklerine doğru ilerler. Bir süre sonra ormanda öldürülmüş hayvanlar bulunur, bir çocuk kaybolur. Bu sırada Richard da bir şeyin onları takip ettiğinden şüphelenmeye başlamıştır.
İstanbul Modern Sinema’da Yeşim Ustaoğlu ve Doris Dörrie Toplu Gösterileri
İstanbul Modern Sinema, 16 – 23 Mart tarihleri arasında 11. Uluslararası Gezici Filmmor Kadın Filmleri Festivali’ne ev sahipliği yapıyor. Bu yıl susturulan, görmezden gelinen kadınlara ithaf edilen festival, 19 ülkeden kadınlar ve filmlerine yer veriyor. 11. Filmmor’un İstanbul Modern’deki programında, Bedenimiz Bizimdir, Kendine Ait Bir Cüzdan ve Kadınların Sineması adlı tema bölümlerinden filmlerin yanı sıra iki özgün yönetmen, sinemamızın “auteur”lerinden Yeşim Ustaoğlu ve ünlü Alman yönetmen Doris Dörrie toplu gösterimleriyle festivalde yer alacaklar.
İstanbul Modern Sinema’da Yeşim Ustaoğlu ve Doris Dörrie Toplu Gösterileri yazısına devam et
24. Ankara Uluslararası Film Festivali’nin Açılış Töreni 14 Mart’ta Akün Sahnesi’nde
24. Ankara Uluslararası Film Festivali, 14 Mart Perşembe akşamı kapatılma tehlikesiyle karşı karşıya olan Ankara’nın en köklü tiyatro sahnelerinden Akün Sahnesi’nde düzenlenecek açılış töreniyle başlayacak. Açılış törenini birçok sinema ve dizi filmlerinden tanıdığımız başarılı oyuncu Devin Özgür Çınar ve Türkiye’nin en çok izlenen kültür sanat programlarından Gece Gündüz’ün sunucusu yazar Yekta Kopan sunacak. Gecede ayrıca Dünya Kitle İletişimi Vakfı adına Tonguç Yaşar, Şebnem Savaşçı, Yavuz Aydar ve Nevzat Akoral’a Özel Ödüller verilecek.
24. Ankara Uluslararası Film Festivali’nin Açılış Töreni 14 Mart’ta Akün Sahnesi’nde yazısına devam et
Burdur Gölü’ne Sadakat Yolculuğu’nda Buluşalım!
Doğa Derneği, 16 Mart’ta Atlas Dergisi ile birlikte, Burdur Gölü’ne Sadakat Yolculuğu düzenliyor. Türkiye’nin her yanından katılımlarla Burdur Gölü’ne sadakati göstermek için 16 Mart 2013 Cumartesi günü saat 12:30’da Burdur Cumhuriyet Meydanı’nda buluşulacak. Cumhuriyet Meydanı’nda, metrelerce uzanan insan zincirleriyle, derelerin Burdur Gölü’yle buluşmasını simgeleyen dev bir koreografi oluşturulacak. Eylemin amacı, önlem alınmaması halinde yok olacak olan Burdur Gölü’ne ve gölün hayat verdiği canlıların yaşadığı dramatik tabloya bir kez daha dikkat çekmek.
Burdur Gölü’ne Sadakat Yolculuğu’nda Buluşalım! yazısına devam et
Grace Kelly Versus Lady Diana
İkisi de korkunç birer trafik kazasında hayatını kaybeden Monaco Prensesi Grace Kelly ve Galler Prensesi Lady Diana’nın yaşam öykülerini konu alan filmler (Grace of Monaco ve Diana) bu yıl beyazperdede hasılat ve ödül için karşı karşıya gelecek.
Bu nedenle yazının başlığında Meryl Streep ve Dustin Hoffman’a Oscar ödülü kazandıran Kramer Versus Kramer-Kramer Kramer’e Karşı’dan (1979) esinlendik.
Çok yakın arkadaş ve dost Nicole Kidman ile Naomi Watts bu filmlerin başrol oyuncuları.
Grace of Monaco
Film yıldızlığını bırakarak Monaco Prensesi olan, sonradan sinemaya dönüş yapmak isteyip kocasının engeline takılıp dönemeyen ve korkunç bir trafik kazasında ölen Grace Kelly’i (1929-82) Nicole Kidman’ın canlandırdığı 30 milyon dolar bütçeli Grace of Monaco 2013 sonunda sinemaseverlere sunulacak…
Yedi buçuk milyon dolar ücret aldığı The Hours-Saatler’le (2002) Oscar kazanan Kidman, Rabbit Hole-Mutluluğun Peşinde (2010) ve yedi milyon dolar ücret aldığı Moulin Rouge’la da (2001) Oscar ödülü adaylığı elde etti.
Grace of Monaco’nun yönetmeni şarkıcı Edith Piaf’ın (1915-63) fırtınalı yaşamını konu alan La vie en rose-Kaldırım Serçesi adlı filmi makyaj ve en iyi kadın oyuncu (Marion Cotillard) Oscar’larını kazanan, kostüm dalında da Oscar ödülüne aday olan yönetmen Olivier Dahan.
Grace of Monaco’da canlandırılan karakterler arasında kumarhane ve otelleriyle ünlü Monaco prensliğine para akıtan/yatıran İzmir doğumlu, büyük İzmir yangınından (1922) sonra yurt dışına giden Yunan milyarder Aristotle Onassis (1906-75) ile onun sevgilisi opera şarkıcısı Maria Callas da (1923-77) var…
Grace of Monaco’nun bir diğer karakteri Grace Kelly’i Rear Window-Arka Pencere (1954) adlı filminde oynatan, Marnie-Hırsız Kız (1964) adlı filmiyle de sinemaya döndürmeye çalışan ve bu konuda büyük mücadele veren yönetmen Alfred Hitchcock (1899-1980).
Diana
Diana’da kocasınca her fırsatta aldatılan bir kadının kocasına verdiği karşılıklar ve yaşadığı aşk ilişkileri konu ediliyor.
Parkinson hastalığından muzdarip, savaşı kazanmak için her türlü barbarlığı yapmış ordusu yenik düşmüş, Rusların eline geçmemek için her şeyi yapmaya hazır Adolf Hitler’in son günlerini yabancı film dalında Oscar ödülüne aday gösterilen ölümsüz bir filme (Çöküş-Der Untergang) dönüştüren Oliver Hirschbiegel imzalı Diana’daysa Paris’te paparazzilerden kaçarken trafik kazasına mı, suikaste mi kurban gittiği hâlâ tartışılan, öldüğünde karnında Mısırlı işadamı Dodi Al Fayed’in bebeğini taşıdığı ve bu bebeğin cesedinin İngiliz ajanlarınca (gerçek James Bond’lar tarafından) Diana’nın karnından hamilelikten hiçbir iz bırakmayacak şekilde çıkarılarak kaçırıldığı iddiaları (komplo teorileri) gündemden düşmeyen Prenses Diana’yı (1961-97) eşsiz Naomi Watts canlandırdı.
King Kong’dan (2005) beş milyon dolar ücret alan Naomi Watts, 21 Grams-21 Gram (2003) ve The Impossible-Kıyamet Günü’yle (2012) Oscar ödülüne aday gösterildi.
İngiliz Kraliyet ailesinin bu filmde kendilerine yöneltilecek suçlamalardan endişe duyduğu söyleniyor.
Umarım bu film İngilizlerin çürümüş, kokuşmuş monarşi kurumunu terk etme sürecine bir katkıda bulunur; en azından bu süreci hızlandırır.
(18 Mart 2013)
Hakan Sonok
hakansonok.sonok1@gmail.com