12. Uluslararası Altın Safran Belgesel Film Festivali Programı Belli Oldu

İlk kez 2000 yılında düzenlenen ve 12.si 16 – 18 Eylül 2011 tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan Uluslararası Altın Safran Belgesel Film Festivali’nin programı açıklandı. 16 Eylül 2011 Cuma günü saat 14:00’de Misak-ı Milli meydanında yapılacak bölgesel halk oyunları gösterisi ile başlayacak olan festivalde saat 15:00’de kortej, çelenk sunma ve saygı duruşu, saat 20:00’de ise Ata Merkez Sineması’nda açılış töreni yapılacak. Altın Safran Belgesel Film Yarışması’nda geçmiş yıllarda dereceye girmiş ve bu yıl yarışmaya katılan belgesel filmler 10:00 – 21:00 saatleri arasında Ata Merkez Sineması’nda gösterilecek.

  • Basın Bülteni
  • Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Yüksek çözünürlüklü program görseline haberin devamından üzerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    12. Uluslararası Altın Safran Belgesel Film Festivali Programı Belli Oldu yazısına devam et
  • Genç Goethe’ye İlham Veren Aşk

    Goethe’nin İlk Aşkı (Young Goethe in Love)
    Yönetmen: Philipp Stölzl
    Senaryo: Alexander Dydyna-Christoph Müller-Philipp Stölzl
    Müzik: Ingo L. Frenze
    Görüntü: Kolja Brandt
    Oyuncular: Alexander Fehling (Goethe), Miriam Stein (Lotte), Moritz Bleibtreu (Albert), Volker Bruch (Wilhelm), Burghart Klaussner (Baba Buff), Henry Hübschen (Baba Goethe)
    Yapım: Warner Bros (2010)

    Alman yönetmen Philipp Stölzl’ün “Goethe’nin İlk Aşkı” filmi, ünlü yazar Goethe’nin gençlik dönemlerine bakarken, en büyük aşkı Lotte’yle romantizmin ve melankolinin uçlarındaki tutkusunu anlatıyor.

    Hikâye, 1772 yılında başlıyor. Goethe, 23 yaşında ve ilk romanı “Genç Werther’in Acıları”nı iki yıl sonra yazıyor. Bu roman yayımlandığında müthiş ilgi görmüş. İntiharlar artmış. Film, Wetzlar Alman Yüksek Mahkemesi’nde asistan olarak çalışan hukuk mezunu Goethe’nin başkasıyla nişanlı Charlotte Buff’la, yani Lotte’yle karşılıksız aşkını anlatıyor. Mektup tarzındaki “Genç Werther’in Acıları”, bir bakıma bu acılı aşkı anlatıyor. Romantizmin (coşumculuğun) ve melankolinin en üst noktası bu roman. Film de ikinci bölümde bu kıyılarda dolaşıyor. Johann Goethe’nin avukat babası Johann Kaspar, kafiyesi olmayan çocuk işi yazıları bırakıp avukatlık mesleğini yapması için nüfuzunu kullanarak yüksek mahkemede iş buluyor. Orada dıştan bakınca kuralcı ve sert görünen Albert Kessner de var. Albert, Goethe’nin kaderini değiştiriyor. İşte duygu yüklü Wilhelm Jarusalem’le arkadaş olan Goethe, dansta ilk aşkı güzeller güzeli Lotte’yle karşılaşıyor. Lotte, bir yıl önce annesi öldükten sonra yoksullaşan kalabalık ailesinin annesi olmuş. Babasının tek umudu, nüfuzu ve çok parası olan Albert’le kızını evlendirebilmek. Ya aşk? Birbirlerine vurulan iki genç, doyasıya aşklarını yaşarken hayatın gerçekleri öne çıkıyor ve kaderleri bir yere savuruyor onları. Bir de Wilhelm var. O da evli bir kadına aşık oluyor ve kadın kocasını terk etmediği için melankolinin içine düşüyor, intihar ediyor. Albert’in, Goethe’yle Lotte’nin aşkını fark ettikten sonra her şey değişiyor. Goethe de Wilhelm gibi melankoliye düşüyor. Albert’le düello yaptıktan sonra hapse düşen Goethe, hücresinde Wilhelm’in intiharının etkisinde kalarak “Genç Werther’in Acıları”nı yazıyor ve Lotte’ye yolluyor. İntihar etmek istese de başaramıyor. Ama, kitap çıktıktan sonra gençler arasında ilgi görüyor ve genç intiharları artıyor. Lotte ona beraber yaşlanmayı veremiyor ama ünlü yazar olmasına katkıda bulunuyor. Aşk fedakârlık değil miydi? Lotte, Goethe’ye “Werther” diyor. Lotte ve aşkı, Goethe’ye çok şey katmış.

    Yasaklı klibin yönetmeni…

    Münih’te 1967 yılında doğan Alman yönetmen Philipp Stölzl, Almanca afişinde Goethe’nin adının sonuna ünlem ekleyerek seyirciye kuşku veriyor. Bu gerçek Goethe mi, yoksa yönetmenin Goethesi mi? 2010 yapımı “Young Goethe in Love – Goethe’nin İlk Aşkı”, muhafazakâr tarafları da olan bir yazarın gençlik dönemini anlatıyor. 28 Ağustos 1749’da Frankfurt’ta doğan Johann Wolfgang von Goethe, 22 Mart 1832’de Weimar’da öldü. Goethe, 1790’da yazdığı “Faust. Ein Fragmant / Faust. Bir Fragman” oyunuyla biliniyor daha çok nedense. Goethe, bu oyunun devamını 1797’de yazsa da 1808’de basılabilen “Faust. Eine Tragödie / Faust. Bir Trajedi” geldi. Üstadın, 1807’de yazdığı “Die Wahlverwandschaften / Gönül Yakınlıkları” romanı insanı hemen etkisi altına alıyor. Şiirler ve destanlar da yazdı. Ayrıca o bir doğabilimciydi de. Goethe, eserlerinde görünen anlamlarının ötelerinde anlamları saklayan bir sanatçı. Yönetmen Stölzl, gerçekten böyle derinlikli bir yazarı anlatmaya girişirken zorlu bir sinema yolculuğuna çıkmış. Gerçekten bu yolculuk zor. Belki de bu yüzden üstadın adının sonunda ünlem var. Yönetmen Stölzl, Sven Budelmann’la ortak çektiği, 1993’te kurulmuş Alman elektronik metal grubu Rammstein’ın “Stripped” şarkısında ve video klibinde Nazi propagandası yapılıyor diye Almanya’da yasaklı durumda. Ama, “Stripped” şarkısının klibi internetten izlenebiliyor. Klipte, Nazilerin sinemada propagancı kadın yönetmeni Leni Riefenstahl’ın 1936 yılında yaptığı “Olympia” filminden görüntüler de var.

    Etkileyici atmosfer…

    Yönetmen Stölzl, bu filminde aşkın coşkusunu ve melankolisini görsel anlamda perdeye yansıtabilmiş. Filmde Goethe’nin romantizmi baştan sona hissediliyor. Dönemde inandırıcı yansıyor. Ekonomik sıkıntılar ve nüfuzlu olmak her dönemde var. Ama aşk ve şiir bambaşka. Eski zamanlarda kadınları birkaç dizelik şiir büyülüyormuş. Lotte, belki de Goethe’ye şiirleri için aşık olmuştur. Bir de mekânlar var. Kameraman Kolja Brandtın sinemaskop görüntüleriyle yansıyan sokaklar ve caddeler de inandırıcı bir atmosfer yaratıyor filmde. Filmde o sokaklar, caddeler ve binalar sette kurulmuş dekorlarla yansıdığı halde. İç mekânlar da çarpıcı. Özellikle de Lotte ve ailesinin evi. Yönetmen ışık düzenlemelerini de dönemin ruhuyla buluşturabilmiş. Bir kostüme ve dönem filmi olmasına rağmen film hayli akıcı. Kendinizi Goethe’nin coşkusuna bırakıyorsunuz. Besteci Ingo L. Frenze’nin piyano ve çello tınıları da Goethe’nin ruhunundan çıkanlar gibi. Filmdeki tüm oyunculuklar etkileyici, özellikle genç oyuncular perdede ışık saçıyorlar.

    (Bu yazı 16 Eylül 2011 tarihli Taraf Gazetesi’nde yayınlanmıştır.)

    (16 Eylül 2011)

    Ali Erden

    [email protected]

    Yılmaz Güney Ölümünün 27. Yılında Anıldı

    Sinemamızın ünlü yönetmeni Yılmaz Güney, Yılmaz Güney Kültür ve Sanat Vakfı ve Asi Film Yapım öncülüğünde Beyoğlu Sineması’nda dün akşam düzenlenen bir geceyle anıldı. Duvar filminin kamera arkası görüntüleriyle başlayan gecede Fatoş Güney, Yılmaz Atadeniz ve Can Dündar, Yılmaz Güney hakkında konuştular ve Güney’in sinemayı ne kadar çok sevdiğini belirttiler. Duvar filminin gösterimiyle sona eren geceye Reis Çelik, Hüseyin Karabey, Zeki Demirkubuz, Mehmet Güleryüz, Tarık Akan, Volga Sorgu, Muharrem Erdemir, Sırrı Süreyya Önder, Sabahat Tuncel ve Ufuk Uras gibi isimler katıldı. (Haber: Muharrem Erdemir.)

  • Basın Bülteni
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Yılmaz Güney Ölümünün 27. Yılında Anıldı yazısına devam et
  • 2. Doğa Filmleri Yarışması Başvuruları Başladı

    Dağ Kültürü Derneği tarafından National Geographic Türkiye’nin desteği ve Mineral Event organizasyonuyla düzenlenen 2. Doğa Filmleri Yarışması için başvurular başladı. Başvuruların Ulusal, Üniversiteliler ve Kurumsal başlıklı üç farklı kategoride yapılacağı yarışmaya son katılım tarihi 12 Ocak 2012, finale kalan eserlerin yarışma sitesi üzerinden duyurum tarihi ise 05 Şubat 2012 olarak açıklandı. Dereceye giren filmler 7. Dağ Filmleri Festivali kapsamında gösterilecek.

  • Basın Bülteni
  • Web Sitesi
  • Yüksek çözünürlüklü görsellere haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    2. Doğa Filmleri Yarışması Başvuruları Başladı yazısına devam et
  • FM 1992

    Türkiye’de özel radyoların kuruluş ve yasallaşma sürecini ele alan FM 1992′nin çekimleri ve arşiv çalışmaları tamamlandı. FM 1992’de anlatıcı olarak Argun Albayrak, Fatih Altaylı, Gülnaz Kudunoğlu, Osman Ataman, Seler Cebecioğlu, Cem Cezalı, Hüsamettin Cindoruk, Dilara Egeli, Cengiz Erdem, Burak Ersemiz, Dursun Güleryüz, Emrah Hattat, Berkant Kuru, Şahin Özer, Metin Karaşahin, Abdullah Özdoğan, Süleyman Yıldız ve Nedim Saban yer aldı. Abdullah Ekşioğlu’nun yönettiği ve post prodüksiyonu devam eden FM 1992’nin galası 27 Eylül Salı günü Caddebostan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilecek.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman
  • IMDb
  • Diğer bağlantılara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    FM 1992 yazısına devam et
  • Batıya Doğru Akan Nehir: Bir Küresel Uygarlık Hikâyesi’nin Ön Gösterimi Yapılıyor

    Bahçeşehir Üniversitesi Medeniyet Araştırmaları Merkezi (MEDAM) tarafından hayata geçirilen Batıya Doğru Akan Nehir: Bir Küresel Uygarlık Hikâyesi adlı belgeselin ön gösterimi 15 Eylül 2011 Perşembe günü 10:15’de Bahçeşehir Üniversitesi’nde yapılacak. Batı’ya Doğru Akan Nehir: Bir Küresel Uygarlık Hikâyesi projesinin hedefi, dünyaya bir barış belgeseli sunmak ve tarihi, gerçekçi bir perspektiften süzerek aktarmak. “Medeniyetler çatışması” anlayışına karşı geliştirilmiş bir “Medeniyetler barışı” projesi olan bu geniş kapsamlı belgesel medeniyetlerin Doğu’da kurulup Batı’ya doğru aktığını tarafsız ve gerçekçi bir bakış açısıyla gözler önüne seriyor.

  • Basın Bülteni
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Musallat 2: Lanet Sinema Filminin Çekimleri Bitti

    Başrollerini Türkü Turan, Tülay Bursa, Selim Gürata, Zeliha Güney, Saliha İplikçi ve Levent Beceren’in paylaştığı Musallat 2: Lanet filmin çekimleri 01 Temmuz – 10 Ağustos 2011 tarihleri arasında İstanbul ile İznik’te İhsaniye ve Sansarak köylerindeki değişik mekânlarda gerçekleştirildi. Yapımcı Banu Akdeniz, korku filmi severlerin ve eleştirmenlerin “Bugüne kadar yapılmış en iyi Türk korku filmi” olarak nitelendirdikleri Musallat’ın, gördüğü ilgi ve beklenti üzerine ikincisini sinemaseverlerle buluşturmak üzere harekete geçtiklerini belirtti. İkinci film Musallat 2: Lanet’in yönetmen koltuğunda yine ilk filmin başarılı ismi Alper Mestçi var.

  • Basın Bülteni
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Behzat Ç.: Seni Kalbime Gömdüm’ün Karakter Afişleri Hazırlandı

    Serdar Akar’ın yönettiği ve Erdal Beşikçioğlu, Fatih Artman, İnanç Konukçu ile Berkant Şal’ın oynadığı Behzat Ç.: Seni Kalbime Gömdüm’ün karakter afişleri hazırlandı.
    28 Ekim’de gösterime girecek olan filmin konusu şöyle: Bir ihbar üzerine Gençlik Parkı’na giden cinayet büro ekipleri, gömülü bir tabut bulurlar. Tabuttaki yaşlı kadın emekli bir polisin annesidir. İlk defa böyle bir cinayetle karşılaşan Behzat Ç., emekli polisi araştırmaya başlayınca bir takım engellemelerle karşılaşır. Emekli polis, teşkilât içinde Avarel Memduh olarak bilinmektedir, suçu üstlenen kişi ise kendisine Red Kit demektedir.

  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Yüksek çözünürlüklü afişlere haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Behzat Ç.: Seni Kalbime Gömdüm’ün Karakter Afişleri Hazırlandı yazısına devam et
  • Altın Portakal’a Davetli Yönetmene Yurtdışı Yasağı

    Ünlü yönetmen Cafer Panahi’yi ev hapsinde tutan İran yönetimi, Altın Portakal’ın diğer davetlisi yönetmen Mojtaba Mirtahmasb’a da yurtdışına çıkma yasağı getirdi. 48. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’ne davet edilen Mojtaba Mirtahmasb, Tahran Havalimanı’nda beklemediği bir sürprizle karşılaştı. 05 Eylül Pazartesi günü eşi ve oğluyla Paris’e gitmek için havalimanına varan Mojtaba Mirtahmasb’ın yurtdışına çıkması engellendi, pasaportuna ve bilgisayarlarına el konuldu. Altın Portakal yönetimi, İranlı yetkililerden Cafer Panahi ve Mojtaba Mirtahmasb için özgürlük talebinde bulunacak.

  • Basın Bülteni
  • Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Altın Portakal’a Davetli Yönetmene Yurtdışı Yasağı yazısına devam et
  • Yaşamın Sürüklediği Yerde: Erol Güney’in Öyküsü

    Banu Yalkut Breddermann’ın yönettiği 103 dakikalık, 2010, Türkiye, İsrail, Fransa yapımı Yaşamın Sürüklediği Yerde: Erol Güney’in Öyküsü (Ein Leben Iang Emigrant: Erol Güney’s Lebenslauf) belgeseli 09 Eylül 2011 Cuma günü saat 18:00’de Cezayir Salonu’nda gösteriliyor.
    Türkiye’deki siyasi değişim sürecine tanıklık etmiş 94 yaşındaki gazeteci, yazar Erol Güney’in anılarından yola çıkılarak yapılan belgesel, Türkiye’yi terk etmek zorunda kaldığı 1955’ten beri Tel Aviv’de yaşayan bu önemli kişinin bakışını yansıtmaya çalışıyor.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Ahu Yağtu’nun Vintage Butiği Second Chance’in Ürünleri Limango’da

    Ahu Yağtu’nun Second Chance adlı butiğinde yer alan vintage ürünler 09 – 13 Eylül tarihleri arasında limango’dan satın alınabilecek. Modanın değil kalbinin sesini dinleyenlerin, özgün bir tarzı olanların tercihi Second Chance’in seçkin kıyafetleri limango’nun kısa bir süre önce başlattığı “fashion in motion” uygulamasındaki hareketli görüntüler sayesinde her açıdan detaylı bir şekilde incelenebilecek. Eskinin nostaljik dokusunu bugüne taşıyan butiğinde “vintage” seven herkese seslenen model / oyuncu Ahu Yağtu, Second Chance’te 50’lerin romantizmini, 70’lerin retro havasını ya da 80’lerin disko çağını gardroplarınıza taşıyor.

  • Basın Bülteni
  • Web Sitesi
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Ahu Yağtu’nun Vintage Butiği Second Chance’in Ürünleri Limango’da yazısına devam et
  • Anadolu Kartalları Filminin Çalışmaları Görkemli Çekimlerle Tamamlandı

    Hava Kuvvetleri’nin 100. kuruluş yıldönümü kapsamında gerçekleştirilen, yapımcılığını Fida Film’in, yönetmenliğini Ömer Vargı’nın üstlendiği Anadolu Kartalları filminin çalışmaları görkemli çekimlerle tamamlandı. Filmin önemli sahnelerinden olan Hava Harp Okulu mezuniyet sahnesi, İstanbul – Yeşilyurt’ta bulunan Hava Harp Okulu’nda, mezuniyet töreninin birebir uygulanmasıyla gerçekleştirildi. Dünyaca ünlü hava akrobasi grubu Türk Yıldızları ve 100. yılın simgesi olan SOLOTÜRK de Anadolu Kartalları filminin önemli sahneleri için İstanbul Boğazı üzerinde görkemli bir uçuş gerçekleştirdi.

  • Basın Bülteni: 1 / 2
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Labirent (Yönetmen: Tolga Örnek)

    Tolga Örnek’in yönettiği ve Meltem Cumbul, Timuçin Esen, Sarp Akkaya ile Rıza Kocaoğlu’nun oynadığı Labirent, 23 Aralık 2011’de Tiglon Film dağıtımıyla Ekip Film tarafından vizyona çıkarıldı.
    İstanbul’da kalabalık bir caddede büyük bir patlama meydana gelir, içlerinde yabancıların da olduğu 95 kişi ölür. Bu katliam Türkiye’den Londra ve Washington’a şok dalgaları halinde yayılır. Fikret ve Reyhan adlı iki istihbaratçı tarafından yönetilen bir grup Türk istihbaratçısı terörist örgütü durdurmak için çalışmaya başlar. Fikret ve Reyhan’ın yaşadıkları zorluklar onları biraraya getirir.

    • Basın Bülteni
    • Fotoğraflar
    • Web Sitesi
    • Fragman
    • IMDb

    Labirent (Yönetmen: Tolga Örnek) yazısına devam et