Umut Sanat Sinemaları, 14 – 20 Ocak 2011 seansları için tıklayınız.
Günlük arşivler: 10 Ocak 2011
Padişahlar Sütten Çıkmış Ak Kaşık Değildi
“Muhteşem Yüzyıl” adlı pembe diziye yöneltilen “Osmanlı yüksek kademelerinde içkiye ve sekse düşkünlük yoktu” tarzındaki eleştirilere katılmıyorum… Tarihçilerin yazdıkları okunduğunda 500 yıl önceki yöneticilerimizin tüm zamanlarını dini ibadetle geçirmediği görülebiliyor. Yine tarihçilerin yazdıklarına göre, yozlaşma, rüşvet, suistimal, zimmet, adam kayırma, her türlü adaletsizlik, her türlü haksızlık, masum insanların canına kıymak, masum insanları yerinden yurdundan etmek, cinsel saldırılar, fuhuş, içkiye ve uyuşturucuya düşkünlük çok eski zamanlarda da fazlasıyla vardı.
Bu vesileyle Türkiye sinemalarında Eylül 1990’da gösterilen “The Favorite – Gözde” filmine uygulanan sansürü Özen Film CEO’su Mehmet Soyarslan’dan dinleyelim istedim:
“Sene 1990; I. Abdülhamit’in (20 Mart 1725’te dünyaya geldi; 21 Ocak 1774’te Padişah oldu ve 07 Nisan 1789’daki ölümüne kadar tahtta kaldı) cariyesi Nakşidil’in öyküsünü anlatan İstanbul’da çekilmiş bir Fransız filmi olan Gözde’yi sinemaseverlere sunuyoruz. ‘Gözde’de Sultan 1. Abdülhamit (‘Amadeus’ filmindeki Antonio Salieri rolüyle Oscar kazanan ve Sovyet diktatör Stalin’i de canlandıran Fahrid Murray Abraham 1. Abdülhamit’i canlandırıyordu) 50 yaşlarındaydı, Gözde’si ise çok genç bir kadındı. Binbir güçlükle kalbini kazanıyor Sultan ve sevişiyorlar. Sansür yasaklara başlıyor, ‘Kesin, yasak!’ Neden? ‘Halife sevişirken terlemez!’
Aynı filmden başka bir sahne: Sultan Abdülhamit savaş dönüşü ölmüş, III. Selim tahta geçmiş, Nakşidil ile araları çok iyi. Tebdil-i kıyafet şehirde geziyorlar, pazarda bir çocuk hırsızlık yaparken yakalanıyor, hemen cezası verilip eli kesiliyor: Sansür! Yasak! Bu sahne kesilsin! Sebep? El kesilmesine kadı karar verir, yeniçeri ağası kesemez! Türkiye için kötü imaj!
İyi ama, bu film yurtdışında zaten kesilmeden gösterildi. Bizim suçumuz ne? Herkesin bizim hakkımızda ne düşündüğünü bilmek bize neden yasak? Bu film, daha sonra bir TV kanalında gösterildi, bu sahneler yine yoktu; yani kesilmişti.”
(17 Ocak 2011)
Hakan Sonok