Celal Şengör’ü Büyüleyen Film: Krakatoa: Büyük Macera

Atatürk sevgisinde herkesi geride bırakan, Jeolog Profesör Doktor Celal Şengör’ün şu anda Hürriyet Gazetesi kadrosunda yer alan değerli gazeteci yazar Sefa Kaplan ile yaptığı nehir söyleşi Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları tarafından “Bir Bilim Adamının Serüveni” adıyla yayınlandı. Profesör Doktor Celal Şengör bu kitabın 38. sayfasında “Krakatoa: East of Java” adlı sinema filminden bahsediyor. Bu sıralar bu kitabı okumakta olduğumdan ve bu kitabı herkese tavsiye ettiğimden Profesör Doktor Celal Şengör’e ulaşarak kendisine bir soru sordum. Sorduğum soru ve Profesör Doktor Celal Şengör’den aldığım yanıtı aşağıda okuyabilirsiniz.

Hakan Sonok: “This Changing Earth” başlıklı makaleyi okuyunca jeoloji konusundaki bildiklerinizin yanlış ya da eksik olduğunu anladığınızda uğradığınız moral çöküntüsünü Türkiye sinemalarında “Krakatoa: Büyük Macera” adıyla gösterilen orijinal adı “Krakatoa: East of Java” adlı sinema filmini seyrederek, bu filmin yardımıyla aştığınızı söylüyorsunuz… Dünya (Kuzey Amerika) sinemalarında 1969’da, Türkiye’de 1971’de gösterilmeye başlanan ve özel görüntü efektleri dalında Oscar ödülüne aday gösterilen bu film çok iyi bildiğiniz gibi 26 Ağustos 1883’te 36.000’den fazla insanın öldüğü yanardağ patlamasının yol açtıklarını konu alıyordu… Bu film hakkındaki kişisel izlenimlerinizi, düşüncelerinizi, yorumlarınızı, sizde bıraktığı derin izi ayrıntılı olarak anlatabilir misiniz?

Profesör Doktor Celal Şengör: Sumatra ile Java arasındaki boğazda bulunan meşhur volkanın 1883’teki büyük indifaını ve bu indifa sonucu oluşan tsunaminin çevreyi tahribini anlatan filmi Harbiye Konak Sineması’nda seyrettiğimi hatırlıyorum. Filmi izleyince orada anlatılan volkanik olayların güzelliği beni büyüledi ve ben jeolojiye devam dedim. O filmdeki yanardağ patlamasının tarihini ben filmi seyrederken çok az biliyordum. Ama filmde tabiatın muazzam gücü karşısında biz insanların gündelik sorunlarımızın ne kadar anlamsız şeyler olduğunu idrak ettim. Bu büyük doğa gücü ayrıca çok güzel manzaralar yaratıyor: Filmde yanardağın indifaı, lâv akıntıları ve volkan bombaları, muazzam tsunaminin karaya varışı gibi sahneleri seyrederken, biz insanların (hatta tüm canlıların) bu doğa gücü karşısında fiziksel olarak ne kadar aciz olduğumuzu ama aklımızla onları anlayabildiğimiz ve Kaptan Henderson gibi, bilgili olursak onlardan nasıl kurtulabileceğimizi düşündüm. Bilgi bir doğa olayını yaratmakla eşit değerdedir. Bilgili insan o doğa olayının gücünün bile ezemediği yüce bir varlıktır. Bu hisler beni tekrar jeolojiye dönmeğe ikna etti. Güzellik, yani estetik tatmin ve bilgi ve o bilginin kamçıladığı yaratıcı düşünce. Bunlar bir hayatı doldurmaya çok çok yeter diye düşündüm. Bugün de aynı düşünce içindeyim ve o filmin yapımcılarına şükran duyuyorum. Bir de Krakatoa East of Java demeselerdi film kusursuz olacaktı. Gerçi, eskiden Sumatra’ya Java Major denirdi. Acaba filmin yapımcıları bunu düşündüler mi, sanmam. Ben East of Java’nın talihsiz bir yanlışlık olduğunu düşünenlerin ne yazık ki haklı oldukları kanaatindeyim… İlginize çok teşekkür eder, saygılar sunarım.

(10 Ocak 2011)

Hakan Sonok

hakan.sonok@tr.net