30 Ekim 2009 Haftası

“Korku”, bizleri dehşete düşüren ne varsa itiraf etmemizi ve bilinçaltımızı iyice açmamızı, bir grup üniversitelinin araştırması için isterken, asıl sert / kanlı entrikasını bu çerçevenin etrafında kuruyor… Ruhsal travmaların en derinini yaşayan genç adamın plânları, gerçek ama kâbuslarımız denli karanlık, bulanık, tekinsiz, çıkışsız görüntülerin etkisiyle, adına insan denen türün ‘muhteşem acımasızlığı’nın sanat eserine dönüşüyor. Clive Barker’ın kısa hikâyesi, yönetmen ve oyuncuları genç fakat mahir bir ekiple, küçük bütçesine göre çarpıcı bir filme dönüşmüş.

“This Is It”i, Michael Jackson’ın on yıl aradan sonra çıkacağı konser dizisinin aylar süren provalarını izlerken, onun ‘melek gibi’ karakterini de keşfe çıkıyorsunuz. Katıksız bir sevgi adamı; her notaya, her tınıya, koreografinin her nüansına hâkim bir sanat insanı; bizdeki karşılığını tasavvufta bulan ‘varlık birliği’ne inanan bir gönüldaş ve gezegenimiz doğasının yıpratılıp hızlı bir yok etme sürecine sokulmasına isyan eden bir dünya vatandaşı. Bu film, hem gözde şarkılarını son kez ondan dinlemek ve şovunu izlemek, hem de onun yüreğine son bir kez dokunmak için ideal…

Film çıkışı, sinema yazarı arkadaşım Murat Erşahin’le de konuştuğumuz gibi, bu denli hassas bir ruh bu dünyadaki görevini aslında tamamlamış ve ‘gitmeye de’ çoktan hazırmış.

(28 Ekim 2009)

Ali Ulvi Uyanık

[email protected]