05 – 11 Ekim 2018, Haftalık (Weekly) Gişe Verileri için tıklayınız. Bu listelerden alıntı veya kopyalama yapıldığında kaynak olarak Haftalık Antrakt Sinema Gazetesi’nin gösterilmesi rica olunur.
Korkut Akın Yazıyor: Irkçılık Kötüdür: Kings
En uysal kediyi bile köşeye sıkıştırırsanız, tırmalar. Bu, yaşamın her anı ve her alanı için geçerli bir gözlem. İnsanlar da uygarlık geliştikçe gerginlikten ve kavgalardan uzaklaşırlar, ancak birileri buna izin vermiyor. 1992’de Los Angeles’ta, siyahi Rodney King, polisin uyarısıyla durdurulmuştu, ama şiddetten de nasibini almıştı. Bir de üstüne üstlük, adet yerini bulsun diye yargılanan polisler, serbest bırakılmışlardı. Irkçılığın bu kadarı da fazlaydı. Irkçı … Devamı… »
Kaotik Dünyamızda ‘Şiir’e Yer Kaldı mı?
Sundance Bağımsız Filmler Festivali’nden en iyi yönetmen ödülüyle dönmüş ‘Anaokulu Öğretmeni / The Kindergarten Teacher’ bu haftanın en ilgiye değer yeni yapımı. Genç kadın sinemacı Sara Colangelo bu ikinci uzun metrajında bir yeniden çevirime imza atmış. İsrailli yönetmen Nadav Lapid’in 2014 yapımı aynı adı taşıyan filminin öyküsü New York’a taşınmış. Amerikan versiyonunda hem başrolü hem de yapımcılığı üstlenmiş olan bağımsız sinemanın kraliçelerinden Maggie Gyllenhaal’ın canlandırdığı Lisa, yirmi yılını öğretmenliğe adamış, arayışlar içinde bir kadındır. Monoton evliliği ve cep telefonlarına gömülü ilgisiz çocukları ile sürdürdüğü günlük yaşamını geceleri devam ettiği şiir kursları ile anlamlandırma çabası içindedir.
Yuva sınıfındaki Hint asıllı küçük Jimmy’nin ağzından dökülenler Lisa’nın aklını başından alır. 5,5 yaşındaki bir çocuktan beklenmeyecek nitelikte sözcüklerdir bunlar. Mozart misali dahi bir çocuk olarak keşfettiği Jimmy’nin ailesiyle temasa geçmeyi dener önce. Anne, berbat bir velayet kavgasından sonra Miami’ye yerleşmiştir. İşi başından aşkın gece kulübü işletmecisi babanın ise oğluyla ilgilenecek vakti yoktur. Olsa bile onun dünyasında şiire yer yoktur. Jimmy iyi bir eğitim almalı ve iyi para kazabileceği ‘normal’ bir hayat sürmelidir. Jimmy’nin Tanrı vergisi yeteneği karşısında büyülenmiş olan Lisa bir süre sonra çocuğa karşı saplantılı bir ilişki geliştirir. Çaresizlik onu çizgiyi aşacak noktaya getirecektir.
İsrailli Lapid’in özgün filmi savaşın sürdüğü ataerkil İsrail toplumunda sanatın ve şiirin yerini araştırıyordu. Öyküyü Amerika’ya taşıyan Colangelo aynı soruları savaşın uzağında, liberal New York ikliminde soruyor. Çocukların küçük yaştan itibaren mobil telefonlara, televizyon programlarına ya da video oyunlarına terk edildiği tüketim kültüründe şiirin ve sanatsal yeteneğin tuzla buz edildiğinden dem vuruyor. Gyllenhaal’ın sözleriyle ‘çağımız kültürünün çıldırttığı bir kadın sanatçının’ feryadını haykırıyor film. Colangelo’nun başarılı çabası her türlü klişeden uzak kalabilmiş. Gyllenhaal ana karakterin psikolojik ve duygusal çıkmazlarını çarpıcı bir derinlikle yansıtırken, şimdiden Oscar’a göz kırpıyor. Meksikalı tanınmış oyuncu Gael Garcia Bernal’in şiir kursu yöneticisi olarak gözüktüğü, çocuk yetenek Parker Sevak ışıl ışıl parladığı filmde, Asher Schmidt’in özgün müzik çalışmasına Chopin’in 1 numaralı noktürnü ile Mozart’ın 14 numaralı do minör piyano sonatı eşlik etmiş. Küçük Jimmy’nin ağzından dinlediğimiz şiirler ise kendisi gibi göçmen iki şair, Ocean Vuong ve Kaveh Akbarto’nun külliyatından derlenmiş.
(19 Ekim 2018)
Ferhan Baran
Yol Arkadaşım 2, Kahkahalarla Yola Çıktı
İbrahim Büyükak ve Oğuzhan Koç, Yol Arkadaşım 2 kahkahasıyla yola çıktı. İlk durak Kütahya oldu, film vizyondan önce Kütahyalılarla buluştu. İbrahim Büyükak ve Oğuzhan Koç, Kütahya Dumlupınar Üniversitesi’nde 5 bini aşkın gençle buluştu. Spor salonunu dolduran binlerce genç, oyuncuları alkışlarla karşıladı, ardından filmle ilgili merak ettiklerini sordu. İbrahim Büyükak, “Geçen yıl da ilk durağımız burasıydı. Siz bize uğurlu geldiniz.” şeklinde konuştu.
- Basın Bülteni
- Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
Haftalık Seans Bilgileri, 12 – 18 Ekim 2018
Gösterimdeki filmlerin 12 – 18 Ekim 2018 seansları için tıklayınız: 1 / 2 (Listeler eksiksiz değildir, bu salonlar ve seanslar dışında da gösterimler olabilir. Listeden alıntı veya kopyalama yapıldığında kaynak olarak Haftalık Antrakt Sinema Gazetesi‘nin gösterilmesi rica olunur.)
Engelsiz Filmleri Festivali’nin İstanbul Durağı Sona Erdi
Bu yıl 6. kez düzenlenen Engelsiz Filmler Festivali’nin İstanbul ayağı, Boğaziçi Üniversitesi Sinema Salonu’nda (SineBu) gerçekleşen gösterimler ve film ekiplerinin katılımıyla sona erdi. Festivalin İstanbul’daki son gününde Uzun Lafın Kısası seçkisinin Sinebu’daki gösteriminin ardından, Hayvan, Kamyon, Kaset, Toprak filmlerinin yönetmenleri ile Engelsiz Yarışma bölümünde yer alan Kar’ın yönetmen ve oyuncusu izleyicilerle bir araya geldi.
- Basın Bülteni
- Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
Engelsiz Filmleri Festivali’nin İstanbul Durağı Sona Erdi yazısına devam et
6. Boğaziçi Film Festivali’nin Programı Açıklandı
26 Ekim Cuma günü başlayacak ve 03 Kasım’a dek sürecek 6. Boğaziçi Film Festivali’nin basın toplantısı Soho House İstanbul’da yapıldı. Festivalin bu yılki programının ve yeniliklerinin tanıtıldığı toplantının açılışını festival başkanı Ogün Şanlıer yaptı. Şanlıer, Boğaziçi Film Festivali ile Türkiye’de sinema alanında gerçekleştirilen ulusal ve uluslararası etkinliklerin en önemlilerinden birisi olma yönünde sağlam ve emin adımlarla yürümeye devam ettiklerini söyledi.
- Basın Bülteni
- Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
6. Boğaziçi Film Festivali’nin Programı Açıklandı yazısına devam et
Anaokulu Öğretmeni
Sara Colangelo’nun yönettiği ve Maggie Gyllenhaal, Gael García Bernal, Rosa Salazar ile Libya Pugh’un oynadığı Anaokulu Öğretmeni (The Kindergarten Teacher), 19 Ekim 2018’de Filmartı Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Lisa, New York’ta çalışan bir anaokulu öğretmenidir. Bir gün 5 yaşındaki bir öğrencisinin şiir yazmakta çok yetenekli olduğunu fark eder. Lisa çocuğa yardım etmek için elinden geleni yapar. Bir gün, katıldığı şiir dersinde öğrencisinin sözlerini kendisininmiş gibi okur. Daha önce, ne derste ne özel hayatında görmediği derecede ilgi ve övgülerle karşılaşır. Ancak nerede durması gerektiğini bilemeyince bu takıntısı, Lisa’ya çok pahalıya mal olacaktır.
Beton Yığını İstanbul, Korna Sesleri, Bolca Trafik… Kaçış, Son Çıkış’ta
Ödüllü yönetmen Ramin Matin’in üçüncü uzun metraj sinema filmi Son Çıkış büyük ve kalabalık şehirlerde yaşayan herkese “Aynı ben!” dedirtecek. İstanbul’dan kaçmaya çalışan ve kendini bir anda sancılı kentsel dönüşümün ortasında bulan Tahsin’in, meteliksiz ve telefonsuz yol arayışını anlatan filmin başrollerini Deniz Celiloğlu, Ezgi Çelik, Pınar Töre, Gizem Erdem ve Ali Demirel paylaşıyor.
- Basın Bülteni
- Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
Yaman Tüzcet’i Kaybettik
Tiyatro, sinema ve dizi oyuncusu, Yaman Tüzcet, 11 Ekim 2018 Perşembe günü (bugün) hayatını kaybetti. 1942 yılında İstanbul’da doğan Geçmiş Bahar Mimozaları, Hürrem Sultan, Kurtlar Vadisi Pusu, Geniş Aile gibi TV dizilerinde oynayan Tüzcet’in rol aldığı sinema filmleri arasında Hababam Taburu, Gırgıriyede Büyük Seçim, Sosyete Şaban, Yağmur Başladı, Karartma Geceleri, Abuzer Kadayıf, Martılar Açken, Berlin Kaplanı gibi filmler var. Cenazesi, 19 Ekim 2018 Cuma günü Levent Afet Yolal Camii’nde kılınacak öğle namazını müteakip Bakırköy Kozlu Mezarlığı’nda toprağa verilecek olan merhuma tanrıdan rahmet, kederli ailesine sabırlar dileriz.
Kazanmak Kolay da Hazmetmek Zor
21 Temmuz 1969 günü, insanlık tarihinin unutulmaz ve en önemli günlerinden… O gün, ilk kez bir fani, Neil Armstrong, Ay’a “bir insan için küçük, insanlık için büyük bir adım” sözleriyle ayak bastı. Dünyanın birçok ülkesinde, birçok insan Ay’a gidilemeyeceğine inanıyordu, çünkü Ay nurdu ve gidilmesi imkansızdı (ben de anlatamamıştım, konuştuklarıma ve çocuk oluşuma vermiş umursamamışlardı).
İnsanlık için…
Ay’a gitmek, iki rakip ülkenin birbirini geçme yarışından başka bir şey değil, ama gerekçesi sağlam… Nice insan ölmüş bu haksız ve anlamsız uzay savaşı nedeniyle… Nice kazanım hiçe sayılmış. Şimdi aradan geçen bunca yıl sonra ‘yazık’ diyemiyoruz, kazanımlarından yararlandığımız için…
Damien Chazelle, öyküsünü bu temel üzerine kurmuş, ama daha çok duygulara dayandırarak beklenenin ötesinde bir film çıkarmış. Senaryo, o anlamda, birçok uzay macerasından çok daha insancıl, çok daha duygusal. En çok da psikolojik, fizyolojik, anatomik olarak ele almış uzaya giden insanları. Tabii ki, onlar da etten ve kemikten oluşmuş insanlar, ama gördükleri eğitim ve çelikleşen iradeleriyle -belki de tırnak içinde yazmak gerekir- duygularını yitirmişler.
İnsan bu, ne kadar çelik iradeli olursa olsun, arkadaşlarının kaybında, küçük kızının ölümünde yanaklarını ıslatan gözyaşlarını engelleyemiyor.
Ailenin gücü…
Bir belgesel tatta, Neil Armstrong’un uzay çalışmaları sürecindeki yaşamını anlatan filmde, karısının önemini vurgulamadan geçmek mümkün değil. Her ne kadar eşinin kararlı biri olduğunu bilse de, bu kadar soğuk(!) biri olduğunu bilemediğini söylüyor. Birini kaybettikleri üç çocukları var ve onların tüm sorumluluğu kendi üzerinde, çünkü Neil, iyi bir astronot. Bildiğimiz gibi Ay’a giden ilk insan (zaten toplam 12 kişi ayak basmış Ay yüzeyine). İşinin zorluğu, iş kazalarında kaybettiği arkadaşları, ilk kez böyle bir yolculuğun yapılıyor oluşu, bir yanıyla insanın içini acıtırken örnek insan olmayı da beraberinde getiriyor diğer yanıyla… Bir de, 2018 üzerinden baktığımızda teknolojinin ne kadar ilkel ve zayıf olduğunu görünce, ister istemez daha bir saygı duyuyorsunuz o insanlara…
Keşke…
Bu denli önemli, bu denli çarpıcı, bu denli belirleyici bir öykü anlatacaksınız; olanaklarınız çok geniş olacak; güçlü bir ekiple çalışacaksınız ama tıpkı dereyi geçip çayda boğulmak örneğinde olduğu gibi çok yakın planda el kamerası kullanarak izleyiciyi altüst edeceksiniz… Olmaz. Sarsıntıyı verirken görüntü, neredeyse insanın içini dışına çıkarıyor…
Uzay yoluna çıkan araçta, birinci astronot, ikinciye, “bu aracı ihale ve açık eksiltme ile yaptırdılar galiba” demiş… Çünkü o kadar çok sarsılıyormuş ki araç, inanası gelmiyormuş insanın…
Ben, İzmir’deki uzay merkezinde, Cape Canaveral’da, uzay merkezinde ve Epcot Center’da similasyon da olsa deneyimledim, bu sarsıntıları…
Ay’da İlk İnsan -First Man- yönetmen Damien Chazelle, oyuncular Ryan Gosling, Claire Foy, Jason Clarke, Kyle Chandler… 19 Ekim’den başlayarak gösterimde…
(18 Ekim 2018)
Korkut Akın
Ferzan Özpetek: Benim de Sırlarım Var
Ferzan Özpetek’in İtalya’nın Oscar aday adayı filmi Napoli’nin Sırrı, 26 Ekim’de sinemaseverlerle buluşmaya hazırlanıyor. Filmlerinde hayatı anlatmaya çalıştığını söyleyen Özpetek bir dergiye verdiği röportajda “Bir sabah uyandığınızda her şeyin altüst olduğunu görebilirsiniz. Tıpkı bir film izler gibi, kendi hayatımızı da bir sonraki sahnede ne olacağını bilmeden yaşarız.” diyor. “En yakın hissettiğiniz insanların her şeyini bildiğinizi iddia edebilir misiniz? Sizden mutlaka sakladığı çok gizemli sırları vardır. Benim de sırlarım var. Hem paylaştığım hem de paylaşmadığım.” diyen Özpetek’in kahramanı Adriana ve Napoli’nin Sırları, 26 Ekim’de çözülecek mi, hep birlikte göreceğiz.
- Basın Bülteni
- Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
8. Malatya Uluslararası Festivali Yarışma Filmleri ve Festival Programı Açıklandı
09 – 15 Kasım 2018 tarihinde düzenlenecek 8. Malatya Uluslararası Film Festivali’nin basın toplantısı gerçekleşti. 10 Ekim Çarşamba günü geniş bir gazeteci katılımıyla yapılan basın toplantısında, festivalde bu yıl ulusal ve uluslararası yarışmaya hak kazanan filmler, ulusal ve uluslararası jüri üyeleri, Malatya Film Platformu’nda finale kalan 13 proje, festival programında yer alacak film ve etkinlikler anlatıldı.
- Basın Bülteni
- Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
8. Malatya Uluslararası Festivali Yarışma Filmleri ve Festival Programı Açıklandı yazısına devam et
12. SineMardin Uluslararası Mardin Film Festivali
12. SineMardin Uluslararası Mardin Film Festivali, 02 – 09 Kasım 2018 tarihleri arasında izleyiciyle buluşuyor. Her yıl olduğu gibi komşu coğrafyasının sinemasına özel bir bölüm açan SineMardin, Orta Doğu sinemasının ödüllü filmlerini Mardin’li izleyiciyle buluşturacak. Bu yıl onikinci kez gerçekleştirilecek olan SineMardin, 2018 yılının birçok ödüllü filminin yer alacağı gösterim programı ücretsiz gerçekleştirecek. Gösterilecek filmler arasında ????? gibi filmler var.
12. SineMardin Uluslararası Mardin Film Festivali yazısına devam et
Engelsiz Filmler Festivali İkinci Durağı Eşkişehir’de Başlıyor
6. Engelsiz Filmler Festivali, rotasını Eskişehir’e çevirdi. 12 – 14 Ekim tarihleri arasında Eskişehir’de gerçekleşecek festival, Taşbaşı Kültür ve Sanat Merkezi’nde izleyicileriyle buluşacak. Dikkat çeken filmler arasında François Truffaut’nın 400 Darbe, Nora Twomey’in Pervane, yönetmenliğini Barbara Albert’in üstlendiği Matmazel Paradis ile Jennifer Brea’ın Altüst adlı filmleri ve Tayfun Pirselimoğlu’nun Yol Kenarı adlı filmleri seyircilerle buluşacak.
- Basın Bülteni
- Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
Engelsiz Filmler Festivali İkinci Durağı Eşkişehir’de Başlıyor yazısına devam et