Hayaller Ülkesi: Gizemli Macera

Ricard Cusso’nun yönettiği ve Miranda Tapsell, Ross Noble, Kate Murphy, Ricard Cusso ile Ryan Renshaw’un seslendirdiği animasyon film Hayaller Ülkesi: Gizemli Macera (The Wishmas Tree), 10 Mart 2023′de CJ ENM dağıtımıyla BMS Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Genç ve çok haylaz olan Kerry yanlış tuttuğu dileği ile sadece memleketi Sanctuary City’nin tamamını dondurmakla kalmaz, aynı zamanda orada yaşayan tüm hayvanların hayatını tehdit eder ancak Hayaller Şehri sonsuza kadar yok olmadan önce, dileğinin sonuçlarını geri almak, tüm hayvanları ve şehrini kurtarmak için zorlu bir maceraya atılır.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Fragman
  • IMDb

Ferhan Baran Yazıyor: Görkemli Su Senfonisi

James Cameron imzalı 2009 yapımı ‘Avatar’ emperyalist dünya güçlerinin cennet Pandora gezegeninin yer altı zenginliğini ele geçirme planını anlatır. Dünyalılar (burada Amerikalılar oluyor) ve Pandora yerlileri Na’vilerin DNA karışımlarından üretilmiş Avatar eşleşmeleri ile gezegene adım atan bilim adamları, özel şirketlerin emrindeki askeri milislerce korunur. Amaç, köyleri çok değerli maden rezervinin üzerinde kurulmuş yerliler ile … Devamı… »

Kar Film Festivali Tüm Hızıyla Devam Ediyor

Uluslararası Kar Film Festivali’nin ikinci günü İki Nehrin Buluşması adlı belgesel filminin gösterimi ile başladı. Sonrasında seslendirme sanatçısı ve oyuncu Zeynep Özden Ayyıldız ile “Sinemada Seslendirme” konulu söyleşi gerçekleştirildi. Harry Potter, Yüzüklerin Efendisi gibi ünlü filmlerin seslendirmesinde çalışan Ayyıldız, mesleğinin zorluğundan bahsetti. Rolü seslendirirken kendinden bir şeyler katmak gerektiğini yoksa yaptığınızın taklitten ibaret olacağını söyledi.

Kar Film Festivali Tüm Hızıyla Devam Ediyor yazısına devam et

İçimizdeki Hayvan

Romanya’nın dünya sinemasına armağan ettiği auteur yönetmen Cristian Mungiu’nun Cannes’da prömiyerini yapan son filmi ‘R.M.N.’, Andrey Zvyagintsev başyapıtı ‘Sevgisiz / Nelyubov’un Alyoşa’sını anımsatan Rudi’nin görüntüsü ile açılıyor. Sırtında çantası tek başına okula giderken yolunun geçtiği tekinsiz ormanda karşılaştığı şey, onun dehşete düşmesine ve konuşmayı kesmesine neden olmuştur. Eş zamanlı olarak gurbet ellerde çalışan babasının Alman ustabaşının ırkçı söylemine dayanamayıp adama girişmesi sonucu işinden olmasına tanıklık ediyoruz. Baba ocağına dönüş yapan Matthias’ı küçük Transilvanya kasabasında, dibe vurmuş ülke ekonomisinin mağdur ettiği ve aynı onun gibi farklı Avrupa ülkelerine çalışmaya gidenlerden geriye kalmış huzursuz, tedirgin bir insan topluluğu karşılıyor.

Matthias zerre değer vermediği karısı Ana’nın ezik yetiştirdiğini düşündüğü oğlunu ‘erkek adam’ yapmak niyetindedir. Yanından ayırmadığı av tüfeği ile birlikte ormana gidecekler, pusuda bekleyen tehlike ile savaşacaklardır. Rudi güçlü olacaktır, zaten tarihi güçlü olanlar yazmamışlar mıdır. Çingene kökeni ona aşağılayıcı bir biçimde hatırlatılmış olan Matthias karısını küçük görmeyi sürdürmekte, acıyanların erken öldüğü görüşünden hareketle oğluna kimseye acımamasını öğütlemektedir. Avrupa Birliği’nin hava kirliliğini öne sürerek geçim kaynağı madeni kapatmasıyla işsizliğin iyice bel büktüğü yörede, bölgenin mütevazı ekmek fabrikasını yöneten Matthias’ın eski göz ağrısı Csilla, yerel halk asgari ücrete talim etmeye burun kıvırdığı için Sri Lankalı üç işçiyi istihdam edince, köyün karlı dingin görünümünün gizlediği öfke fırtınası, hayatta kalma dürtüsünün kendinden olmayanı günah keçisi ya da düşman belleten nefret ateşi küçük yerleşim bölgesinde ırkçı bir cadı kazanı kaynatmaya başlayacaktır.

İlk yarısında kaba saba Matthias’ın erkeklik gösterileri üzerinden gerilimi kuran film, yabancı işçilerin topluluk hayatına dahil olmasıyla birlikte kolektif bir ırkçılık manifestosuna dönüşüyor. Buz hokeyi izleyen, kilisede birlikte müzik yapan, Noel coşkusunu yaşayan bireyler bir cemaat kalabalığına dönüştüğünde birtakım trajik gelişmelerin fitili ateşleniyor. Oysa bu kadim Transilvanya toprakları farklı dil, din, etnisite ve kültürel tarihleriyle asırlar boyu farklı insan topluluklarına yuva olmamış mıdır. Aynı dinden bile olsalar, uzak diyarlardan ekmek parası için göç etmiş farklı renkte ve kültürden yabancılar, ekonomik darboğaz içinde bunalmış, yaşam kaygıları taşıyan Transilvanya halkının hayal kırıklıklarının kolay hedefi olmaktan kurtulamayacaktır.

Mungiu ‘kedimizi hayvanlardan üstün görüyoruz ama ilkel dürtülerin hakim olduğu milyonlarca yıl düşünüldüğünde beynimizin ancak son 5000 yılda kültür ve eğitim ile şekillenen bölümünün çok düşük bir yüzdeyi oluşturduğunu’ savından hareketle, ‘kritik durumlarda insanoğlunun dipte kalmış duygularının kolaylıkla su yüzüne çıkabileceğini’ ifade ediyor. Filmin ikinci bölümünde tam 17 dakika süren kesintisiz tek planda çektiği ‘toplantı’ sekansında köy ahalisinin farklı kültürlerden bireyleri dertlerini, itirazlarını, nefret dolu ırkçı söylemlerini eş zamanlı olarak farklı dillerde dile getiriyor. 22 tekrar çekimle kotarılan bu olağanüstü polifonik bölüm Romanya sınırlarını aşarak günümüz Avrupası’nın ve hatta çağdaş Dünya’nın mikrokozmosuna dönüşüyor.

Romence ‘Rezonanta Magnetica Nucleara’nın kısaltılmışı olan R.M.N. bizdeki karşılığı MR olarak bilinin ‘Manyetik Rezonans Görüntüleme’ anlamına geliyor. Matthias’ın hasta babasının beyin taramasından yola çıkan Mungiu, özelde Transilvanyalıların genelde insan denen yırtıcı hayvanın MR’ını çekiyor. Karanlık, bilinmez ürkütücü orman metaforu ve ‘Vahşi Hayvanlardan Uzak Durun’ uyarısıyla yola çıkan yönetmen finaldeki ayı metaforu ile Matthias özelinde insanoğluna önemli sorular soruyor. Araftaki genç adam bir tercih noktasındadır: Karanlık hayvan genlerine mi yönelecek, ya da onu aşkın, renklerin ve müziğin ışıklı yolunda bekleyen idealist Csilla ile birlikte mi yürüyecektir. Sorunun yanıtını Mungiu da bilmiyor.

(23 Aralık 2022)

Ferhan Baran

[email protected]

Burak Sevinç Roza Filmi İçin Sete Çıktı

Hamit İzol’un aynı isimli kitabından uyarlanan Roza filmi için çekimler devam ediyor. Yapımı Akiz Yapım’a, yapımcılığı Selma Akgün ve Erden Umut Akgün’a ait filmin genel koordinatörlüğünü Irmak Çığ Erlertürk, yönetmenliğini Mustafa Kotan üstlenirken senaryosunu Sultan Turan Kızılay kaleme alıyor. Mevsimlik işçi olarak Urfa’dan Mersin’e göç eden bir ailenin dramını beyazperdeye aktaran Roza, etkileyici hikâyesi ve güçlü kadrosuyla sinema salonlarına iz bırakmaya hazırlanıyor. Filmin başrollerinden biri olan sevilen oyuncu Burak Sevinç de Roza için sete çıktı. İlk set gününün heyecanını yaşayan Sevinç, klaketle objektiflere poz verdi.

Daniela Giordano’yu Kaybettik

İtalyan sinema oyuncusu Daniela Giordano, 16 Aralık 2022 Cuma günü hayatını kaybetti. 1977 yılı Türk – İtalyan ortak yapımı Kara Murat Şeyh Gaffar’a Karşı filminde başrolleri Cüneyt Arkın’la paylaşmış olan eski İtalya Güzellik Kraliçesi oyuncu, çok sayıda filmde, yardımcı rollerde oynamıştı. I Barbieri di Sicilia, La Portiera Nuda, Roma Violenta, Un Toro da Monta, Blutiger Freitag gibi filmleriyle hatırlanan sanatçının başrolde oynadığı filmlerin en kayda değer olanı ise yönetmenliğini Mario Bava’nın yaptığı erotik güldürü filmi Quante Volte Quella Notte adlı filmdir. Merhumeye tanrıdan rahmet, kederli ailesine sabırlar dileriz.

Gasp

Mohsen Rabiei’nin yönettiği ve Nergis Ozdak, Sercan Boztepe, Beyzanur Önispir ile Mert Erkaya’nın oynadığı Gasp, 07 Nisan 2023′de MC Film dağıtımıyla Inception Estate tarafından vizyona çıkarıldı.
Sema, kendisini aldattığını düşündüğü eşine büyü yaptırır. Bir süre sonra kocası kanserden ölür ve eski evini artık cinler ele geçirir. Mustafa ve Sema çiftinin Cansu, Selim ve Emir adında üç çocukları vardır. Mustafa eski bir ev satın alır ve taşınırlar. Bu ev büyücünün evidir. Çok büyük olan bu evde açıklanamayan garip olaylar olur. Çocuklar garip sesler duymaya başlarlar. Duydukları ses “Bu ev bizim evimiz buradan çekin gidin.” gibi cümlelerdir.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Fragman
  • IMDb

Gasp yazısına devam et

Kitap Kulübü: Yeni Bölüm

Bill Holderman’ın yönettiği ve Diane Keaton, Jane Fonda, Candice Bergen ile Mary Steenburgen’in oynadığı Kitap Kulübü: Yeni Bölüm (Book Club: The Next Chapter), önümüzdeki aylarda UIP Filmcilik dağıtımıyla UIP Filmcilik tarafından vizyona çıkarılıyor.
Merakla beklenen devam filmi, hiç gidemedikleri eğlenceli kızlar gezisi için kitap kulüplerini İtalya’ya taşıyan dört yakın arkadaşı konu alıyor. İşler raydan çıkıp sırlar ortaya döküldüğünde huzurlu tatilleri ülkenin bir ucundan diğerine uzanan, hayatta bir kez karşılaşılacak bir maceraya dönüşür.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Fragman
  • IMDb

Kitap Kulübü: Yeni Bölüm yazısına devam et

Dikkat Köpek Var Filmi 30 Aralık’ta Vizyonda, Merakla Beklenen Fragmanı Yayınlandı

Yönetmenliğini Ece İşbilen Dağ ile Deniz Cem Dağ’ın yaptığı, senaryosunu Memet Güzelbeyoğlu ve Caner Yalçın’ın yazdığı Dikkat Köpek Var filminin fragmanı yayınlandı. Ödüllü ve eğitimli köpek Bal, gizli polis teşkilâtı ve sürpriz karakterlerin suç örgütünün peşine düşme maceralarının anlatıldığı, sosyal sorumluluk, absürd komedi ve yeni nesil aksiyon dolu öğeleri içinde barındıran Dikkat Köpek Var filmi, 30 Aralık 2022 Cuma günü vizyona giriyor ve sinemaseverlerle buluşuyor.

  • Basın Bülteni
  • Fragmanı izlemek için tıklayınız.
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.

Korkut Akın Yazıyor: İnsan Neden Anavatanını Bırakır: Avatar: Suyun Yolu

Günümüzün en önemli sorunu göçler. Sadece insanlar değil, neredeyse bütün canlılar göçüyor. Küresel ısıtmanın getirdiği iklim değişikliği, ekonomik koşulların zorlaması, savaşlar ve tabii kültürel değişim talebi temel etkenler olarak giderek artan göçlerin nedenleri arasında. İnsan neden anavatanını bırakır? “Doğduğu yer değil, doyduğu yerdir vatan” diye kendimizi avuttuğumuz bu geniş göç coğrafyasında küçük bir azınlık, o da … Devamı… »

Melis Zararsız Yazıyor: Avatar: Suyun Yolu – Avatar: The Way of Water

13 yıl önce ilk kez Avatar’ı izlediğimizde, dünya sinema tarihinde çığır açan bir deneyimle karşı karşıya olduğumuzu fark etmiştik. Daha önce kullanılmamış grafik, efekt, animasyon teknikleri… 3D’ye bile yeni bir “boyut” sanki. Yaratıcısı James Cameron ilk filmin yapılışının tam 15 yıl sürdüğünü açıklamıştı. Tüm zamanların en büyük gişe hasılatını elde eden film, Oscar ödülü sahibi de oldu. Cameron ve ekibi, setteki oyuncuların tüm … Devamı… »

Dünyayı Sarsan Sorun: Göçmenlik

Parmağınıza bir iğne batsa canınız oradadır ve çok acıtır. Oysa olmadık anda ve yerde parmağınıza iğne batabilir. Canınızı yakan o anda olmasıdır. R.M.N. de öyle, canınızı acıtıyor. Romanya’da, Macar ve Romenler ile Çingeneler arasında geçmesiyle Türkiye’de Kürtler, Türkler ve Suriyeliler arasında geçmesinin hiçbir farkı yok. Filmdeki kişilerin adlarını değiştirin, kimse fark etmeyecektir bile…

Bir zamanlar, kendi aralarında çatışan Macarlarla Romenler, Çingeneleri kovduktan sonra birbirleriyle çatışırlarken çalışmaya gelen ekonomik göçmenlere karşı yeniden geçici bir barış içerisinde buluyorlar kendilerini.

Yabancılar dışarı!

R.M.N. sadece Transilvanya’da yükselen yabancı işçi sorununu aktarmıyor, aslında hemen tüm dünyaya yayılan ve her geçen gün yükselen yabancı düşmanlığına dikkat çekiyor.

Bolu Belediye Başkanı’nın, Fethiye’de, Esenyurt’ta ve daha birçok yerleşim merkezinde yaşanan yabancı düşmanlığı gerçekten hepimizin barış içinde bir arada yaşamamızın önüne geçecek. Düne kadar Kürt, Ermeni diye dışlanan insanların yerini artık Suriyeli, Afgan, Afrikalı aldı.

Yönetmen Cristian Mungiu, toplumun ahlâk ve inanç üzerinden ikiyüzlülüğünü anlatıyor. Bir yanıyla çok ahlâklı ama evli olmasına rağmen sevgilisi var. Bir yanıyla çocuk sahibi ama çocuğunun sorununa hiç ama hiç eğilmiyor bile. Babası var, ailenin en büyüğü, sadece kendi yaşamına son verdiğinde anlam kazanıyor.

Benim dediğim olsun da…

Küçük bir kasabada, ekmek fabrikasına işçi arayan patronlar, çalışacak kimseyi bulamayınca ekonomik göçmenleri işe alır. İp de orada kopar… Kendileri de Avrupa’nın farklı ülkelerine karın tokluğuna gidenler, kasabada yabancı işçi istemezler. Elle tutulur bir gerekçeleri yoktur. Akıllarına geleni söylerler, yanıtları ve tezlerinin çürütülmesini ise dinlemezler bile. Kiliseden bile kovarlar yabancı işçileri; tek bir gerekçeleri vardır, onlar yabancıdır.

Peki, siz gelin çalışın. Olmaz! Avrupa’nın bir başka kentinde, karın tokluğuna sürünmeyi kabul ederler ama. Öyle büyür ki ayrımcılıkları, yıllardır kasabalarında hizmet veren çevreci örgüt çalışanlarını bile kovmak isterler.

Filmekimi’nde gösterilen R.M.N.’yi ikinci kez yine tüylerim diken diken izledim. Bir filmi izlerken sinema salonunda olduğunuzu unutuyorsanız, kamerayı fark etmiyorsanız, oyuncuları hissetmiyorsanız iyi bir film izlemişsiniz demektir. Ben iki kez de aynı hislerle, sanki o küçük kasabada, tam da Noel öncesinde o insanların arasında yaşıyordum.

Aramızda bir fark var ama…

O küçük kasabadaki insanlar her ne kadar ateşli olsalar da fevri davransalar da, akıllarına geleni söyleseler de, siyaseten ikiyüzlü ve ahlâksız olsalar da birbirlerine tahammül edebiliyorlar. Bizde benzer durumlar çatışmayla, katliamla sona erer. Milliyetçi muhafazakârlarla tutuculukları ötekilerden hiç de geri kalmayan ulusalcıları birçok olayda gördük. İnsanlar öldürüldü.

Böylesi bir sorunu yaşamamak, en azından böyle düşünenleri aklıselime davet etmek için herkes ama küçükten büyüğe, kadın erkek, yaşlı genç, okumuş okumamış herkes izlemeli. Hâttâ birkaç hafta üst üste izlemeli. Belki o zaman, seçime giderken sorunlarımız azalır bir nebze.

(22 Aralık 2022)

Korkut Akın

[email protected]

18. Uluslararası Kar Film Festivali Başladı

Erzurum Atatürk Üniversitesi İletişim Fakültesi’nce düzenlenen 18. Uluslararası Kar Film Festivali başladı. 17 Aralık’a kadar sürecek olan festivalin açılışı Atatürk Üniversitesi Nene Hatun Kültür Merkezi Konferans Salonu’nda yapıldı, saygı duruşunda bulunuldu, İstiklal Marşı okundu. Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hüseyin Özer, burada yaptığı konuşmada, üniversite olarak öğrencilere hizmet yolunda çalıştıklarını söyledi.

Sinemacılık ve Filmcilik Yararına Bağımsız İletişim Platformu