Güven Bana Filminden Eğlenceli Kamera Arkası Görüntüleri Yayınlandı

Yönetmenliğini Selçuk Aydemir’in üstlendiği, yapımını Aytaç Medya’nın, yapımcılığını ise Aytaç Ağdağ ve Anıl Oğuz’un gerçekleştirdiği Güven Bana filminin kamera arkası görüntüleri yayınlandı. 13 Ekim’de vizyondaki yerini alacak yılın iddialı komedisi Güven Bana filminin kamera arkası görüntüleri de en az filmin kendisi kadar eğlenceli. Yayınlanan videoda çekimler sırasında tüm ekibin keyifli ve komik halleri kameralara yansıyor.

  • Basın Bülteni
  • Kamera arkası görüntüleri için tıklayınız.
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.

Sıra Dışı Bir Cumhuriyet Filmi Geliyor: Son Akşam Yemeği

Reklam, dizi ve belgesel yapımlarından tanıdığımız CineGenna Pictures yapım şirketi, ilk sinema filmiyle izleyicilere Cumhuriyetimizin sıra dışı bir öyküsünü anlatmaya hazırlanıyor. Onur Tuna (Mustafa Kemal), Pelin Akil (Latife Hanım), Engin Şenkan, Necip Memili, Mustafa Avkıran, Aslı Tandoğan, Mustafa Kırantepe ve çocuk oyuncu Azra Aksu gibi yıldız isimleri bir araya getiren Son Akşam Yemeği filminde cumhuriyet ilan edilmeden bir gün önce, 28 Ekim 1923 Pazar günü ve gecesi Çankaya Köşkü’nün mutfağında yaşanan olaylar beyazperdeye taşınıyor. Farklı ve özel konusuyla dikkat çeken film 27 Ekim 2023 Cuma günü sinemalarda gösterime sunulacak.

Jester: İntikam Gecesi

Colin Krawchuk’un yönettiği ve Ken Arnold, Molly Bevetts, Riley Collins ile Dan De Luca’in oynadığı Jester: İntikam Gecesi (The Jester), 06 Ekim 2023’de CGV Mars Dağıtım dağıtımıyla Siyah Beyaz Movies tarafından vizyona çıkarıldı.
Film, kasabalarını tehdit eden varlıktan kurtulmanın yolunu arayan iki kız kardeşin hikâyesini konu ediniyor. Jester olarak bilinen kötü niyetli bir varlık, Cadılar Bayramı gecesinde kasaba sakinlerini korku içinde bırakır. İki kız kardeş, bu varlığı yenmenin bir yolunu bulmak için bir araya gelir. Kardeşler, yalnızca karanlık geçmişlerindeki yanlışları nasıl düzelteceklerini çözerek hayatta kalabileceklerini fark ederler.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman
  • IMDb

Son Akşam Yemeği Filmi Basın Toplantısında Duygusal Anlar Yaşandı

Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılı haftasında 29 Ekim’den iki gün önce vizyona girme hazırlığı yapan Son Akşam Yemeği filminin basın toplantısı, Çankaya Köşkü’nün aslına uygun olarak kurulduğu platoda gerçekleşti. Filmin yapımcılığını CineGenna Pictures üstleniyor. Ön hazırlık çalışmaları iki yıldır süren projenin senaryosunu Ayla Hacıoğulları ile Vilmer Özçınar kaleme aldı. Yönetmen koltuğunda ise Levent Onan oturuyor.

Sinema Sezonunun Ters Köşe Komedisi İyi Bir Aile Değiliz Ekip Okuma Provasında Buluştu

Sezonun en iddialı ters köşe komedisi olan İyi Bir Aile Değiliz için hazırlıklar tamamlandı. Haki Biçici’nin kendi yazdığı senaryodan yöneteceği filmin oyuncu kadrosunda Erkan Kolçak Köstendil, Kaan Yıldırım, Sarp Apak, Şinasi Yurtsever, Derya Karadaş, Caner Cindoruk, Melisa Doğu, Asiye Dinçsoy, Nergis Çorakçı, Yakup Turgut, Tarhan Karagöz gibi isimler yer alıyor. Geçtiğimiz gün okuma provasında bir araya gelen ekip eğlenceli anlar yaşadı. Enerjilerini senaryoya da yansıtan oyuncular sete çıkmak için gün sayıyor. Babalarının beklenmedik ölümüyle kendilerini tahmin edilemeyecek olaylar silsilesi içinde bulan bu ailenin hikâyesi seyircileri çok güldürecek.

Altın Koza’da Onur Ödülleri Perran Kutman ve Cihan Ünal’a Verildi

30. Uluslararası Altın Koza Film Festivali’nin Onur Ödülleri Töreni, muhteşem bir geceye sahne oldu. Bu yılki Onur Ödülleri, Perran Kutman ve Cihan Ünal’a verildi. Festivalin ulusal yarışma filmlerinden Kıyıda, Annesinin Kuzusu ve Ceylin filmlerinin gösterimleri, yönetmen ve oyuncularının katılımlarıyla gerçekleştirildi. Belgesel Film Yarışması ve Kısa Film Yarışması finalist filmlerinin gösterimi yapıldı. Festival, söyleşiler, paneller ve özel gösterimlerle sürüyor.

  • Basın Bülteni
  • Dördüncü gün görüntüleri için tıklayınız.
  • Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.

Altın Koza’da Onur Ödülleri Perran Kutman ve Cihan Ünal’a Verildi yazısına devam et

Geriye Aşk Kalacak

Kısacık hayatımızın gündelik akışı içinde hüzün ile mutlu olma ihtimallerini harmanlayan enfes sineması ile Mia Hansen-Løve çağımızın en saygın auteur sinemacılarından biridir. Soyadını Danimarka’dan Fransa’ya göçmüş büyük babasından alan Fransız yazar yönetmenin 16 yıla sığdırdığı sekiz uzun metrajı ve kısalarından oluşan tüm yapıtları 21 – 30 Eylül tarihleri arasında İstanbul Modern Sinema’nın programında yer alıyor. 28 Eylül Perşembe günü 18:00’de yönetmenin katılımı ile sonlanacak olan toplu gösteri İstanbullu izleyiciler için mevsimin heyecan verici ilk önemli sinema etkinliği olarak dikkat çekiyor.

Yönetmenin oto-kurmaca olarak nitelendirdiği senaryoları onun çevresindeki kişilerin yaşamlarından ilham alır. ‘Elveda İlk Aşk / Goodbye First Love’ kendi ilk aşkının hüznünü, ‘Eden’ abisinin DJ’lik serüvenini anlatır. ‘Çocuklarımın Babası / Le Père de Mes Enfants’ gencecik bir kızken ilk filmi ‘Her Şey Bağışlandı / Tout est Pardonné’nin çekilmesine fırsat sağlayan yapımcı Humbert Balsan’ın bilinmeyen yönleri üzerinedir. Derken 2016 yapımı unutulmaz ‘Gelecek Günler / L’Avenir’ çıkagelir. Film, Isabelle Huppert’in muhteşem yorumuyla hayat verdiği felsefe öğretmeni annesinin, 25 yılın ardından yine felsefeci olan babası tarafından terk edildiği dönemi perdeye taşır. ‘Bir ömür boyu kendisini seveceğini düşündüğü’ kocasının açıklamasıyla şaşkınlığa düşen, sonrasında yaşlı annesinin ölümü ve yetişkin çocuklarının yuvadan uçmasıyla kendini hiç beklemediği bir özgürlük alanının tam ortasında bulan 50’li yaşlarındaki kadın için filmin Fransızca özgün ismi olan ‘Gelecek’ ne çok karanlık ne de çok aydınlıktır. Hayat sakin akışına bırakılarak yaşanacaktır.

2021 yapımı ‘Bergman Adası / Bergman Island’ birlikteliklerini sürdüren ikisi de yönetmen çiftin hikâyesi üzerine serbest vezin bir çalışmadır. Parisli kadın sinemacının kendisinden 15 yaş büyük olan Fransız sinemacı Olivier Assayas ile 2016’da noktalanmış uzun bir birliktelikleri ve bu ilişkiden dünyaya gelmiş bir kızları olduğunu biliyoruz. Kendisi hikâyenin tümüyle özyaşamsal olmadığını ifade eder bir kez daha. Ve hikâye otobiyografiyi aşarak, bir kadın sanatçının geçmişini ve geleceğini sorguladığı yaratıcılık egzersizine dönüşür. İlk bir saatlik bölümü Ingmar Bergman üzerine yoğun referanslar barındıran yapıt, sanıldığı gibi İsveçli efsanevi yaratıcı üzerine bir çalışma, Bergman’ı yücelten ya da yapamadıkları için eleştiren bir film değildir. Referans aldığı ustası onun için bir teselli kaynağı, öykünün ana karakteri için bir nevi sığınak olarak kalmaya devam edecek, ancak tanıklıkları onun kendisini keşfetmesine yol açacaktır.

Hansen-Løve bizde Filmekimi gösterimlerinde büyük beğeni toplamış son filmi ‘Güzel Bir Sabah / Un Beau Matin’de daha önceki filmlerinde kendisine ilişkin hayal kırıklıklarının izlerini gözlemlediğimiz babasını karşımıza çıkarır. Hayatını düşünmeye adamış, birçok şeyi kaybetmenin ve adım adım kaybedecek olmanın ürkütücü farkındalığını deneyimleyen felsefe profesörünün dramını perdeye taşıyan ve kimilerinin ‘Gelecek Günler’in bir çeşit devamı olarak nitelediği film, eşini kaybetmiş, hayatın türlü dertleri ile boğuşan tek çocuklu Sandra’nın mutlu olma arayışının öyküsü etrafında şekillenir. Léa Seydoux, Pascal Greggory, Melvil Poupaud, Nicole Garcia’dan oluşmuş benzersiz oyuncu takımı ile bir kez daha oto-kurmaca’ya yönelir sinemacı. Babasını unutturmama çabası ile onun ‘Balade en Maladie Rare’ (Nadir Hastalıklarda Gezinmek) notları girer öyküye. İsveçli caz piyanisti Jan Johansson’ın müziklerini ustası Bergman’ın az bilinen ve evlilik dışı bir tutku üzerinden gelişen 1969 yapımı ‘Temas / The Touch’ filminden ödünç alır. Babanın Schubert tutkusu -Nuri Bilge Ceylan’ın ‘Kış Uykusu’na da bezemiş olduğu- bestecinin hüzünlü piyano sonatında yansır. Şu üç günlük ömürlerinin tadını çıkarmak için çabalayan Sandra ve Clément’ın mutlu olma ihtimallerine son jenerikte Bill Fay’in kendi yorumladığı bestesi ‘Love Will Remain’ eşlik eder. Kısacık hayatımız bir su gibi akıp gidecek, geriye aşk kalacaktır çünkü.

(21 Eylül 2023)

Ferhan Baran

[email protected]

Kaçınılmaz Bir Çatışma: Yaratıcı

AI adıyla yaygınlaşsa da YZ daha doğru, çünkü Yapay Zekâ artık yaşamımıza tüm haşmetiyle girdi ve söylerken de yazarken de nasıl oturtursak öyle gider.

Evet, yapay zekâ, üzerinde en çok durulan, tartışılan ve önemine de bağlı olarak benimsenen bir gelişme. Yaşamsal her şeyde, her gereksinimimizde muhakkak bulunuyor. Kurtulmak değil, yaşam kalitesini arttırmak için daha sıkı fıkı olmalıyız.

Sinema hepimizin önünden gidiyor. Zaten sanat yaşama yol gösteren bir alan; biliyorsunuz, Newton da, bir şiirde okuduğu konuya eğilerek yerçekimi yasasını saptamıştı, yani şiir yol göstermişti ona.

Yaratıcı (The Creator), yapay zekâ ile yaşamın yakın bir gelecekte neler yapabileceğini, bizi nasıl etkileyeceğini anlatıyor. Biraz abartılı, biraz (hatta birazdan da çok) olacak şey değil dedirten yaklaşımıyla uyarıyor. Yönetmen Gareth Edwards, senaryosunu Chris Weis ile birlikte yazdığı bu filmde duygusal bir yaklaşımı da göz ardı etmiyor, benzeri bilimkurgu filmlerinden farklı olarak.

İnsansı robotların, doğrudan robotların ve alabildiğine yoksul ve yaşam kalitesinden yoksun insanların arasında yaşanan bir savaş anlatılan. Tabii ki, ne kadar bilimkurgu olursa olsun, ne kadar hayale dayanırsa dayansın bu tür öykülerde anlatılan her şeyiyle biziz. O zaman da daha bir dikkat edip daha bir özen gösterip daha bir öğrenmeliyiz YZ ile yaşamayı.

Karamsar bir dünyada, işin mizahını bulup, duygusallığını öne çıkarmak ve bunu izleyiciye yansıtabilmek çok önemli; filmin belki de gişe başarısını büyütmesinin altında bu yatıyor. …ama unutulmaması gereken bir şey var: Kapitalizmin kendine zarar verecek hiçbir duygu ve önermeye asla fırsat vermemesi. Asya ile Amerika arasında yaşandığı varsayılan bu savaş, Pazar paylaşımının hiç bitmediği, bitmeyeceği anlamına da geliyor. Büyük olasılıkla filmin çekilecek olan ikincisi, üçüncüsünde bu gerçekliği göreceğiz. Eee, ne de olsa çatışmalarla dolu bir dünyada barış bundan kaçınılamaz; onlar egemenliklerini sürdürmek, insanlar (insansı robotlarla birlikte) haklarını almak isteyecek. Bekleyelim bakalım.

29 Eylül’den başlayarak gösterimde…

(28 Eylül 2023)

Korkut Akın

[email protected]

Aslan Hürkuş 3: Anka Adası, Göklerdeki Macera Tam Gaz Devam Ediyor

10 Kasım 2023 Cuma günü sinemalarımızda gösterime girecek olan Aslan Hürkuş 3: Anka Adası adlı animasyon filmine ait ikinci teaser internet ortamında yayına verildi. Serinin üçüncü filmi, Hürkuş, Aslan ve arkadaşlarının yeryüzüne düşen bir gök taşının etrafa yaydığı manyetik alanla birlikte canlanan drone’lara karşı mücadelesini konu alıyor. Drone’ların lideri Yusufçuk canlandıktan sonra gök taşının yaydığı manyetik alanı genişleterek dünyadaki bütün uçan araçları canlandırmayı ve Anka dahil gökyüzünde uçan her şeyin kendisine bağlı olmasını istemektedir. Anka ve diğer uçan araçların kaderi artık Aslan, Hürkuş, Mehmet, Eren ve Zeynep’e bağlıdır.

  • Basın Bülteni
  • 2. Teaser’ı izlemek için tıklayınız.
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.

Yaratıcı

Gareth Edwards’ın yönettiği ve John David Washington, Gemma Chan, Ken Watanabe ile Sturgill Simpson’un oynadığı Yaratıcı (The Creator), 29 Eylül 2023’de UIP Filmcilik dağıtımıyla Disney Studios Türkiye tarafından vizyona çıkarıldı.
Film, insan ırkı ile yapay zekâ güçleri arasında gelecekteki bir savaşın ortasında geçiyor. Eski özel kuvvetler ajanı Joshua, eşinin kaybolmasının acısını çekerken Yaratıcı’yı ve onu yaratan mimarı öldürmek üzere görevlendirilir. Joshua ve seçkin ajanlardan oluşan ekibi, düşman hatlarını geçerek yapay zekânın işgâl ettiği karanlık dünyanın kalbine yolculuk eder. Ancak yapay zekâ bir çocuk formundadır.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Fragman
  • IMDb

Yaratıcı yazısına devam et

Argylle: Gizli Casus

Matthew Vaughn’un yönettiği ve Henry Cavill, Bryce Dallas Howard, Sam Rockwell ile Bryan Cranston’un oynadığı Argylle: Gizli Casus (Argylle), 02 Şubat 2024′de UIP Filmcilik tarafından vizyona çıkarıldı.
Çok satan casusluk romanlarının yazarı Elly Conway için mutluluk evde bilgisayarı ve kedisi Alfie ile bir gece geçirmektir. Ancak Elly’nin gizli ajan Argylle’ı ve onun küresel bir casus örgütünü çözme görevini konu alan kurgusal kitaplarındaki olaylar, gerçek hayattaki bir casus örgütünün gizli eylemlerini yansıtmaya başladığında, evdeki sessiz akşamlar geride kalır. Elly, katillerden önde olmak için dünyanın bir ucundan diğerine koşturmaya başlar.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Fragman
  • IMDb
  • Korkut Akın Yazıyor

Argylle: Gizli Casus yazısına devam et

Hep Yek: Düğün, 06 Ekim’de Sinemalarda

İlk kez 2016 yılında beyazperdede seyirci karşısına gelen komedi serisi Hep Yek, altıncı filmiyle izleyicilerle buluşuyor. Başrollerinde İnan Ulaş Torun, Önder Açıkbaş, Çağın Atakan Arslan, Merve Cin, Savaş Satış ve Burak Satıbol gibi genç ve başarılı oyuncuların rol aldığı Hep Yek: Düğün, İstanbul’dan kaçan Altan ve Gürkan’ın İç Anadolu’da geçen maceralarını konu alıyor. İç Anadolu’nun en büyük mafyasının kızını kaçıran ve ortalığı birbirinde katan ikiliyi bu kez sürpriz bir son bekliyor. Dağıtımını TME Films’in üstlendiği, senaristliğini ve yönetmenliğini Bilal Kalyoncu’nun yaptığı Hep Yek: Düğün, 06 Ekim 2023 Cuma günü sinemalarda gösterime girecek.

Güven Bana Oyuncularından Ters Köşe

Yönetmenliği Selçuk Aydemir imzalı komedi filmi Güven Bana, 13 Ekim’de vizyona girmeye hazırlanıyor. Tefeciye olan borçlarını ödemeye çalışırken başlarını beladan kurtaramayan iki kardeşin hikâyesini anlatan Güven Bana sinema salonlarından kahkahalar yükselmesini sağlayacak. Filmin merak uyandıran unsurlarından biri de dram ağırlıklı projelerde görmeye alıştığımız Cihangir Ceyhan, Ufuk Bayraktar ve Pelin Karahan gibi değerli oyuncuların seyirciye ters köşe etkisi yaratacak kadar başarılı komedi performansları. Şimdiden sevenlerinde merak duygusu uyandıran, Güven Bana filmiyle komediye göz kırpan bu üçlünün oyunculukları çok konuşulacak.

Sinemacılık ve Filmcilik Yararına Bağımsız İletişim Platformu