CAVA Enstitü’den Ustalar Geçidi

2012 – 2013 sezonunu başarılı bir şekilde tamamlayan CAVA Enstitü; bu sezon çalışmalarını genişleterek Ankara’nın orta yerine, kent odaklı bir sinema merkezine taşıyor: Büyülü Fener Sinemaları. Yeni sinema alanındaki çalışmalarını derinleştiren CAVA Enstitü, 20 Ekim 2013 – 05 Ocak 2014 tarihleri arasında “Film Stüdyosu” Masterclass programı ile sinemaseverlere kaçırılmayacak bir ustalar geçidi sunuyor. Program Yönetmenliğini Tufan Taştan’ın gerçekleştireceği Masterclass; Ezel Akay, Ercan Kesal, Güven Kıraç, Cahit Berkay, Yüksel Aksu, Gökhan Tiryaki, Özcan Alper, Ümit Ünal, Natali Yeres, Emin Alper, Belmin Söylemez, Çiçek Kahraman, Feza Çaldıran, Thomas Balkenhol, Engin Altıntaş ve Yamaç Okur gibi sinemanın güçlü isimlerini ağırlayacak.

senaryoekibi.com Ekim Dönemi Online Yazarlık Eğitimlerine Kayıtlar Başladı

2012 yılında Türkiye’nin internet üzerinden ilk senaryo yazarlığı eğitimini düzenleyen senaryoekibi.com, her geçen gün yazarlık eğitimlerini genişletiyor. Ekim ayında internet üzerinde 4 farklı eğitim düzenliyor. Tüm eğitimler internet üzerinden canlı olarak veriliyor. Eğitmen ve öğrenciler kamera ve mikrofonlarıyla beraber aynı anda internet üzerinden konferansa bağlanıyorlar. Kullanılan konferans programı beyaz tahta, sunum, masaüstü paylaşımı, internet, video izletme gibi özelliklere sahip, böylece etkin biçimde ders işlenebiliyor. Katılımcılar kendilerini sınıf ortamında hissediyorlar.

  • Basın Bülteni: 1 / 2
  • Web Sitesi
  • We’re The Millers

    Etraf komedi filmi kaynıyor olabilir; fakat sinemaseverler iyi bir komedi filmi bulmanın ne kadar zor olduğunu bilir. Oyuncuları iyi olacak, sevilebilen samimi karakterleri olacak, “burası çok saçmaydı” dedirtmeyecek, arada seyirciyi şaşırtacak, çıkışında yüzünde ufak bir gülümseme bırakacak… Bir filmin bunları ve daha da fazlasını bünyesinde barındırması çok inanılır değildir ve her komedi bunu başaramaz. Bu yüzden ayda yılda bir rastlanılan The Hangover (2009), Ted (2012) ve The Heat (2013) gibi komedi filmleri, diğerlerinden “farklı” bir tatta olduğu için gişe getirileri de yüksek olur. We’re The Millers da ülkesi Amerika’da vizyona girdiği ilk dört haftada yüz milyon Dolar barajını aşarak benim dikkatimi çekmiş ve vizyondayken görmem gerektiğini düşündüğüm filmler arasına girmişti.

    We’re The Millers’ta uyuşturucu satıcısı David Clark’ın (Jason Sudeikis) hikâyesini izliyoruz. David, patronuna olan borcunu kapatmak için onun önerdiği uyuşturucu kaçakçılığı işini kabûl etmek zorunda kalır ve sınırdan geçerken göze batmamak için de bir aile babası rolüne bürünmesinin iyi olacağını düşünür. Bunun için deneyimli striptizci Rose (Jennifer Aniston), karşı cinsle tecrübe yaşama konusunda çekingen on sekiz yaşındaki Kenny (Will Poulter) ve evden kaçmış asi ergen tipli Casey’den (Emma Roberts) yardım ister.

    Mrs. Doubtfire (1993), White Chicks (2004) ve She’s The Man (2006) filmlerinde olduğu gibi bilinçli olarak farklı bir kimliğe bürünen karakterlerin başından geçen komik olaylar silsilesi tanımıyla basit bir ana konuya indirgenebilecek filmin en büyük başarısı karakterlerini sevdirebilmesi. Komedinin en önemli kozlarından birisinin oyuncuları olduğunu düşünürsek eldeki malzemeyi dozajlı mimik ve jestlere dönüştüren kaliteli oyuncular çoğu zaman senaryonun önüne geçerek izleyiciye karakteri sevdiren ana unsur olur. Başroldeki Jason Sudeikis sonunda Hollywood’a büyük komedyenler armağan eden Saturday Night Live’ın kaymağını yemeye başlamış gibi gözüküyor. Ünlü komedi filmlerinde genelde küçük rollerde görmeye alıştığımız oyuncu, rolüne çok yakışmış. Jennifer Aniston, Jennifer Aniston olmakta yine çok başarılı ve Jason Sudeikis ile dinamik bir ikili oluşturuyorlar. İkili sayesinde Danny ve Rose’u önemsemeniz ve yolculuklarının keyfini sürmeniz çok kolay oluyor. Yeni keşif sayılabilecek Will Poulter, “nerd”/salak/talihsiz tiplemesinde gayet başarılı ve selefi Christopher Mintz-Plasse gibi bir kariyer süreceğe benziyor. Ailedeki en zayıf halka ise sanki başka bir filmden çıkıp gelmiş gibi duran Emma Roberts. Güzel aktris karaktere kendine özgü bir şey katmadığını hissettiyor ve komediyi elinde tutma ve sürdürmede Sudeikis-Aniston-Poulter üçlüsünün çok gerisinde kalıyor. Kathryn Hahn ise yine iyi bir komedyen ve yardımcı, tamamlayıcı oyuncu olduğunu gösteriyor.

    Bir noktada yol filmi olarak nitelendirebileceğimiz We’re The Millers, karakterlerini yakınlaştırırken Hollywood komedi ve romantik komedilerinin suyunu çıkardığı “ilişkileri dramatize etme” ve “kapanışa yaklaşırken duygusala bağlama” olaylarına sadece göz kırpmakla yetiniyor ve karakterlerinin değişim süreçlerini izleyicinin gözüne sokmuyor. Film, başlangıcından itibaren çabucak ilerlemeye başlıyor ve gereksiz sahnelerle izleyici sıkmadan bitiveriyor. Buna rağmen, bol ve düzeyli kahkahaların arasında, komedi filmlerinin düştüğü birkaç hatayı da esgeçmiyor. Filmin sonunda karakterlerin geçirdiği değişimlere paralel olarak verilmesi gereken “güçlü”, “yürekli” ve “akıllı” sıfatları tıpkı Emma Roberts gibi farklı bir filmden gelme havası yaratıyor. Ayrıca yönetmen, karakterlerini düşürdüğü yaratıcı kötü durumların bazılarını çok basit, inandırıcılıktan uzak çözümlerle takip ediyor. Dolayısıyla “hop, karavanın altından birileri çıkınca sınır görevlisini konudan TAMAMEN uzaklaştıralım”, “hop, bilim projesi diye bahane bulalım ve koskoca narkotikçi bundan gıdım şüphelenmesin”, “hop havada atılıp tutulan tabanca tam yerine nişan alsın” gibi basit hamleler We’re The Millers gibi iddialı bir yapıma yakışmıyor.

    We’re The Millers, komedi filmlerine uygulanan genel yöntem uygulanarak fazla düşünmeden izlenirse iyi vakit geçirilebilir. Gelmesi muhtemel devam filmine de bu filmde gülünen pek çok sahne hatırlanarak gidilir mi, gidilir. Ne olur ne olmaz; ne kadar düşük beklenti, o kadar fazla keyif.

    Puanı: 7/10.

    (20 Eylül 2013)

    Kemal Doğukan Sağbaş

    Şevkat Yerimdar, Ekim’de Vizyonda

    Acun Film yapımı, Bülent İşbilen’in yönettiği romantik komedi türündeki Şevkat Yerimdar, Ekim’de vizyona girmek için gün sayıyor. Türkiye’nin sosyal medyadan doğan ilk filmi Sevkat Yerimdar, ilginç sahnelerinin yanı sıra, bir kazayla başlayan aşk hikâyesiyle de çok konuşulacak. Filmde, Balat’ta bir yumurta dükkânı sahibi olan Şevkat Yerimdar’la dükkânına arabasıyla giren zengin kızı Pelin arasında gelişen aşkın hikâyesi anlatılıyor. Balat’ta, ilişkilerin doğal ve samimi olduğu bir mahalleden gelen Şevkat Yerimdar ile zengin hayatına mecburen girmek zorunda olduğu Pelin’in aşkları izleyicileri çok eğlendirecek.

  • Basın Bülteni
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Roma Türk Film Festivali’nin Gala Gecesini Hazal Kaya ile Mete Horozoğlu Sunacak

    26 – 29 Eylül 2013 tarihleri arasında İtalyan sinema seyircisi ile buluşacak olan 3. Roma Türk Filmleri Festivali’nin gala gecesini başarılı oyuncular Hazal Kaya ile Mete Horozoğlu sunacak. SRP İstanbul tarafından gerçekleştirilen festival 15 Türk filmiyle İtalyan sinemaseverlere görsel bir sinema şöleni sunmaya hazırlanıyor. 26 Eylül 2013 Perşembe akşamı Cinema Barberini’de gerçekleştirilecek açılış gecesi ödül töreniyle başlayıp Uğur Yücel imzalı Soğuk filminin gösterimiyle devam edecek. Hem İtalyan hem de Türk sinema sektörünün önde gelen isimlerinin katılacağı ödül gecesinin sunumu her iki dilde gerçekleştirilecek.

    Panzehir İçin Geri Sayım Başladı

    Türk sinemasının yeni nesil yönetmenlerinin başaralı temsilcisi Alper Çağlar, batılı çağdaş film standartlarında Türkiye’nin ilk aksiyon filminin çekimlerine hazırlanıyor. Büşra ve Dağ filmlerinden sonra üçüncü uzun metraj filmi Panzehir ile izleyiciyle buluşacak olan genç yönetmen Çağlar, Türk sinemaseverlerin eksikliğini hissettiği yerli aksiyon filminin çekimlerine 19 Eylül’de başlıyor. Panzehir, Türkiye’de ilk defa kullanılacak son teknoloji ekipmanlarla çekilecek. Türk sinemasının 100. yılında sinemaseverlerle buluşacak olan Panzehir en iyi yerli aksiyon filmi olma iddiasıyla çekiliyor. Insignia Yapım ve ÇağlarArts’ın stratejik işbirliğiyle gerçekleştirilen filmde Hollywood’un ünlü isimleri de yer alacak.

  • Basın Bülteni
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Panzehir İçin Geri Sayım Başladı yazısına devam et

    Ustasından Gizem ve Entrika: Giancarlo De Cataldo ile Buluşma

    Roma Mahkemesi’nde Sulh Hakimi, sinema ve tiyatro için çok sayıda metin yazmış olan Giancarlo De Cataldo, 18 ve 19 Eylül 2013 tarihlerinde, senaryosu tarafından yazılan, yönetmenliğini Michele Placido’nun yaptığı Suç Romanı (2005) ve son yılların en çok satan romanından uyarlanan Mario Martone’nin yönettiği İnanıyorduk (2010) adlı filmlerin Türkiye’deki ilk gösterimlerinde hazır bulunmak üzere İstanbul’a geliyor. Yazarın da eşlik edeceği film gösterimleri, Casa d’Italia’nın tiyatro salonunda (Meşrutiyet Caddesi, No: 75, Tepebaşı, Istanbul) orjinal dilinde Türkçe altyazıyla gerçekleşecek. Orizzonti Italiani 2013 Etkinlikleri kapsamındaki etkinlik, Türkiye’deki İtalya Büyükelçiliği ve İstanbul İtalyan Kültür Merkezi tarafından düzenleniyor.

    Vampir Kız Kardeşler’in Türkçe Afişi Yayınlandı

    Wolfgang Groos’un yönettiği ve başrollerinde Christiane Paul, Stipe Erceg, Marta Martin, Laura Roge’un rol aldığı Vampir Kız Kardeşlerin Türkçe afişi yayınlandı. Vampir Kız Kardeşler, 20 Eylül 2013 Cuma günü sinemalarda vizyona girecek. Bindburg kasabasının güzel bir yaz günü yeni misafirleri vardır. Bir minibüsün kapısı açılır ve içinden 4 kişilik bir aile çıkar. Anne, baba ve 12 yaşındaki iki kızkardeşten oluşan bu ailenin büyük bir sırrı vardır. Anne dışında diğer üçünün görünümü solgun, giyimleri ise gariptir. Bay ve Bayan Tepes iki kızlarıyla yeni yaşamlarına Bindburg kasabasında devam etmeyi plânlamaktadır.

    Kırılgan Yaşamlara Altın Portakal

    04 – 11 Ekim 2013 tarihleri arasında gerçekleştirilecek 50. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali kapsamında yer alan “Kırılmalar / Yansımalar” başlıklı programında, Almanya’dan Japonya’ya, Arjantin’den Slovakya’ya, dünyanın dört köşesinden yeni yapımlar sinemaseverlerle buluşacak. Seçkide yer alan filmlerde, aile içerisinde yaşanan çatışmalardan yola çıkılarak genel bir resme ulaşılıyor. Filmlerdeki karakterler, hayatlarının beklenmedik bir anında karşılarına çıkan olaylar sonucunda, alıştıkları aile hayatının sağladığı güvenli bölgenin dışına çıkıp, gerçeklerle yüzleşmek ve yeni kararlar almak zorunda kalıyorlar. “Kırılmalar / Yansımalar”, bu yüzleşmeleri konu edinen öykülerle toplumun genelindeki çatışma ve gerilimlere dikkat çekiyor ve ışık tutuyor.

    Kalbim Sende

    Joseph Gordon Levitt’in yönettiği ve Joseph Gordon Levitt, Scarlett Johansson, Julianne Moore, Tony Danza ile Glenne Headly’ın oynadığı Kalbim Sende (Don Jon), 11 Ekim 2013’de M3 Film dağıtımıyla Calinos Films tarafından vizyona çıkarıldı.
    Yakışıklı ve çapkın Don Jon, bir gün Barbara’ya rastlar ve kalbini kaptırır. Ancak O’nu parmağında oynatan ve evlenilecek bir adam haline getirmeye çalışan Barbara ile düzenli bir ilişki yaşamak Don Jon için pek kolay olmaz. Don’un zamanla aşka ve hayata dair aradığı cevapları bulmasına ise Esther yardımcı olacaktır.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman: 1 / 2
  • IMDb
  • Kalbim Sende yazısına devam et

    Lee, 125. Yılını Sanatsal Kısa Film ile Kutluyor

    Amerika’nın efsanevi markası Lee, 125. yıl dönümünü müzikal koreografi tadındaki Lee’ni Harekete Geçir (Move Your Lee) adlı sanatsal kısa film ile kutlamaya hazırlanıyor. 1889 yılında Kansas’ta ilk defa satışa sunulan Lee’nin yakın zamanda sinemalarda gösterimi gerçekleşecek olan kısa filmi, dans ve jean’in ayrılmaz bütünlüğünü yansıtıyor. Sanatsal kısa film, markanın her durumda rahat ve özgür hareket etme özelliğine sahip jeanlerine gönderme yapıyor. Lee’nin köklerini vurgulayan özgün yapım, bir yandan duygusal öğelere dokunup, bir yandan da kışkırtıcı bir görsel şölen sunarak izleyicileri büyülüyor.

    Gelişen Ülkeler Film Festivali

    Gelişen Ülkeler Film Festivali, Gelişmekte Olan Ülkeler (D – 8) grubuna üye Türkiye ile birlikte 8 ülke (Endonezya, Pakistan, İran, Bengladeş, Malezya, Mısır, Nijerya) ve (ECO) Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’na üye 10 ülkeden (Afganistan, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Pakistan, Tacikistan, Türkiye, Türkmenistan, Özbekistan) sinematografik değeri yüksek filmlerin ve yabancı konukların katılımıyla, 20 – 27 Eylül 2013 tarihleri arasında İstanbul’da gerçekleştiriliyor. “Çok Yakın, Çok Uzak” sloganıyla hareket eden festival, bu ülkelerin sinemalarından karma bir seçki sunuyor.

    Kısa Film Tasarım Tişörtleri

    2013 yılında yönetmen Can Eren ve yapımcı Beste Yamalıoğlu tarafından tanıtım filmi, reklâm ve klip alanlarında yaratıcı, yenilikçi, kaliteli ve özgün bir bakış açısı ile sektöre sinemasal bir soluk katmak amacı ile kurulan Ehemm Prodüksiyon, geçtiğimiz günlerde yeni projesini duyurdu: “Latife Matmazel”. Bilindiği üzere sinemacıların seslerini rahat duyuramamaları, her şeyden önce projelerini destekleyecek yardımı bulamayışlarından kaynaklanıyor. Ancak bu yeni platform sayesinde hem emeğe hak ettiği ilgi verilebilecek hem de diğer sinemacıların paylaştıklarına yardım edilebilecek. Sektörde karşılıklı yardımlaşmayı sağlayan “Latife Matmazel” ekibi herkesi sesini duyurmaya çağırıyor.

    Araf, Avrupa Film Ödülleri’ne Aday Oldu

    Avrupa Film Akademisi’nin (EFA) Avrupa Film Ödülleri’ne Türkiye’den Araf aday oldu. Yeşim Ustaoğlu’nun senaryosunu yazıp yönettiği Araf, 46 filmden oluşan çok prestijli bir seçkide akademinin tüm üyeleri tarafından oylanacak ve Aralık’ta sonuçlar açıklanacak. Özcan Deniz, Neslihan Atagül, Barış Hacıhan ve Nihal Yalçın’ın başlıca rollerini paylaştığı Araf filmi Türkiye, Fransa ve Almanya ortak Yapımı. Araf, Newyork Film Festivali’nde Amerika prömiyerini yapmış, Venedik Film Festivali’nde yarışmış, Moskova, Abu Dhabi ve Tokyo Film Festivali’nden ödülle dönmüştü.

    Araf, Avrupa Film Ödülleri’ne Aday Oldu yazısına devam et

    Sinemacılık ve Filmcilik Yararına Bağımsız İletişim Platformu