Eskişehir Uluslararası Film Festivali Açılış Töreni Gerçekleştirildi

22. Eskişehir Uluslararası Film Festivali’nin açılış töreni gerçekleştirildi. Törene Eskişehir Valisi Hüseyin Aksoy, Görüntü Yönetmeni Erdoğan Engin, Yapımcı Leyla Özalp, Yönetmen Şerif Gören’in eşi Zeynep Gören, sevilen oyuncular Suna Selen, Serdar Orçin ve Ece Dizdar, sinemamızın önemli isimleri, akademisyenler, basın mensupları festival sponsorları, şehir protokolü, öğretim elemanları, öğrenciler ve sinemaseverler katıldı. Emek ve Onur Ödülleri takdim edildi.

Eskişehir Uluslararası Film Festivali Açılış Töreni Gerçekleştirildi yazısına devam et

Ayakkabı Kutusundaki Planlar

Cannes 2025 Altın Palmiye seçkisinden ilk turfanda ürün bizde de gösterime girmiş bulunuyor. Wes Anderson’ın dini, tarihsel ya da siyasi figürlerden esinlenerek yarattığı kendine özgü sinema evreninin taze çalışması ‘Fenike Planı / The Phoenician Scheme’ kendisinden alışık olmadığımız şiddet yüklü bir sekansla açılıyor. 1950’lerde dünyanın en zenginlerinden iş insanı Anatole Zsa-zsa Corda’nın (Benicio del Toro) çift motorlu uçağı Balkanlar üzerinde seyrederken bir patlama oluyor ve çıkış kapısında oturan özel asistanının belinden yukarısı havaya uçuyor. Corda uçağı kontrol altına almaya çalışsa da bir mısır tarlasına düşmekten kurtaramıyor. İş dünyasının karanlık figürü uğradığı bu altıncı suikast teşebbüsünden kurtulmadan önce öteki dünyanın kapısını aralar gibi oluyor. Hüküm vakti beklenirken Tanrı (o da Bill Murray oluyor bu filmde) ona bir şans daha bahşediyor. Bundan sonra, kötü şöhretli oligarkın yıllardır görüşmediği rahibe olmaya hazırlanan kızı Leisl (Kate Winslet’ın gerçek hayattaki kızı Mia Threapolton) ile

buluşarak tüm varlığını insanlığın refahı (!) için kullanılmak üzere ona bırakmaya karar veriyor. Tuhaf ikili Corda’nın ölmeden önce hayata geçirmeye azmettiği filme adını veren planı hayata geçirmek için serüven dolu bir yolculuğa çıkıyor. Böylece, ülkemizden pek aşina olduğumuz ‘ayakkabı kutularında’ muhafaza edilen stratejik planlar uyarınca Orta Doğu ya da Kuzey Afrika’da konuşlanmış, ‘vah zavallı Ukrayna’m misali’ yeraltı madenleri emperyalist güçlerin ağzını sulandıran ‘Bağımsız (!) Fenike Cumhuriyeti’nde üç aşamalı ve çok büyük çaplı altyapı projesi için ihtiyaç duyulan yüklü meblağı toparlamak üzere konsorsiyumları ve varlıklı aile yakınlarını ikna süreci başlıyor.

Anderson son dönem filmlerinde olduğu gibi çok karakterli filmlerine yeni bir örnek eklemiş. Ancak bu defa, üstadın 20. yüzyılda yaşamış Aristotle Onassis ya da Stavros Niarchos gibi ünlü milyarderlerden, biraz da Lübnanlı eşinin babası zengin iş adamı Fouad Malouf’tan esinlendiği Corda karakteri filme damgasını vuruyor. Kötü şöhretli iş insanının teklifine şüpheyle yaklaşan Liesl, hayırsız babasının nedamet girişimini biraz da annesinin esrarengiz ölümündeki sırrı öğrenebilmek için kabulleniyor ve karanlık işlerin döndüğü emperyal alemin kalbine ‘Michael Corleone’ misali dalıveriyor. Filmin diğer oyunculardan rol çalan güzel sürprizi ise genç

rahibe adayına delicesine tutulan Norveçli böcekbilimci Björn Lund’u canlandıran Michael Cera’dan geliyor. Yan eksenlerde ise Anderson evreninin eski-yeni tüm tanınmış oyuncuları arzı endam ediyor. Marsilyalı Bob’ta Mathieu Amalric, Kuzen Hilda’da Scarlett Johansson, Nubar amcada Benedict Cumberbatch, yüksek bahisli nefis basketbol atışması sekansının demiryolu baronlarında Tom Hanks ile Bryan Cranston, Prens Faruk’da Riz Ahmed, baş rahibede Hope Davis, siyah-beyaz ahiret sekanslarında F. Murray Abraham, Willem Dafoe gibi eşsiz bir ensemble bu manik hızda ilerleyen yapımda bir görünüp bir kayboluyor.

Önceki yapıtlarından farklı olarak doğrusal bir çizgi üzerinden yol alan yapım Anderson sinemasının simetrik özeni, Bruno Delbonnel’in göz kamaştıran rengarenk planları, İncil tasviri siyah-beyaz kadrajları ile göz kamaştırıyor. Alexander Desplat’nın Bach, Ravel ve ağırlıklı olarak Stravinsky ezginleri ile sarmalanmış müzik çalışması eşliğinde Anderson dünyasına dolu dizgin dalıyoruz bir kez daha.

(30 Mayıs 2025)

Ferhan Baran

ferhan@ferhanbaran.com

Engelsiz Filmler Festivali Başladı

Engelsiz Filmler Festivali, 13. yılında, 23 – 29 Mayıs 2025 tarihleri arasında Ankara’da Goethe – Institut salonlarında sinemaseverlerle buluşuyor. Engelsiz Filmler Festivali’nin programında yer alan kısa ve uzun tüm filmler sesli betimleme ve ayrıntılı altyazı ile erişebilir olarak sinemaseverlerin karşısına çıkıyor. Gösterimlerin ardından film ekipleriyle yapılan söyleşilerde, atölye ve ödül töreninde işaret dili tercümesi de gerçekleştiriliyor.

Ferhan Baran Yazıyor: Gölgelerde Yaşar ve Ölürüz

Dünya sinemaları ile eş zamanlı olarak bizde de gösterime giren ‘Mission: Impossible – Ölümcül Hesaplaşma / Mission: Impossible – The Final Reckoning’in final bölümü, Tom Cruise’un 1996 yılında Brian De Palma imzalı serinin ilk filmi ile başlayan yaklaşık 30 yıllık serüveninin sekizinci halkası. Beşinci filmden başlayarak 1996 yapımı kült klasik ‘Olağan Şüpheliler / Usual Suspects’in yaratıcısı olarak bilinen Christopher McQuarrie’nin … Devamı…»