Savaş Değil Barış Kazandırır: Lee

İkinci Dünya Savaşı sadece savaştaki ülkeleri değil tüm bir yaşamı tepeden tırnağa etkilemiş, toplumu, siyaseti, ekonomiyi, kültürü hatta ekolojiyi de tamamen değiştirmiştir. Savaş(lar) kötüdür, en kötü barış bile savaştan binlerce kat iyidir.

Ara Güler, kendisini fotoğrafçı olarak değil foto muhabiri olarak tanımlıyordu. Lee Miller, İkinci Dünya Savaşına katılmış, cepheden en vahşi fotoğrafları çekmiş önemli bir foto muhabiridir. Bir fotoğrafın anlaşılması 12 saniye sürermiş (belki 50 yıl öncesinin bilgisi, ama bir görsel birçok şeyi bir kareye sığdırabilir ve çok şey anlatabilir). Hatta bazen sayfalarla anlatamayacağınız bir olayı, sadece bir karede, ırk, dil, din, sınıf, ülke ayrımı olmaksızın anlatabilirsiniz. Lee de öyle biri…

Kate Winset’in, deyim yerindeyse tek başına götürdüğü bu filmde başarısını teslim etmek zorundayız. Sadece oyuncu olarak değil yapımcı olarak da çok emek vermiş, çok çalışmış ve hepimize bir pencere açmış Lee ile… Avrupa’da, sanat çevresinde keyifle yaşayan biriyken Lee, Hitler’in dünyayı yerle bir edecek savaş naralarını duyunca, fotoğraf makinesini alır ve savaşa katılır. Daha doğrusu katılmak ister, ama Avrupalılar (Fransızlarla İngilizler) cinsiyet ayrımcılığı yaparak engellerler. Amerikan pasaportu taşıdığı için yine de bir yolunu bulur ve engelleri aşar.

Sonrası… sonrası yok zaten. Kan, gözyaşı, vahşet. Yerle bir edilmiş şehirler, yok edilmiş yaşamlar, aileler, okullar… O çocukların gözlerindeki acı, korku, hüzün yeterli, yaşananların hiç de insani olmadığını bilmek için. Genç kızlara (hatta küçük çocuklara bile) tecavüz edilmesi -aradan geçen bunca yıl sonra bile- insanı etkiliyor, nefrete boğuyor. Asker hiç mi iyi bir şey yapmaz? Evet, savaştaysa, hiç ama hiç iyi bir şey yapmaz. Yapamaz da zaten, çünkü emir komuta zinciri içerisinde kurşuna bile dizilir de kimsenin ruhu duymaz; çok yıllar sonra “iade-i itibar” da yetmez.

Lee, gerçekten savaş karşıtı gözü kara bir foto muhabiridir. Toplama kamplarına girer, Hitler’in malikânesinde -gerçekten de çok ünlüdür o fotoğrafı- küvette fotoğrafını çektirir. Karşılaştığı insanlarla (sadece askerlerle karşılaşır ya) insani iletişim kurar ve onların içlerini dökmesini sağlar. Çok titizdir, kimseyi incitmez, ama çıplak gerçekliği yansıtır. Gönderdiği fotoğraflar ise sansüre uğrar. Sayfayı yöneten, okuyucuların korunması, ruh hallerinin daha da bozulmaması gerekçesini ileri sürer. Buna kim olsa çıldırır; Lee de, fotoğraflarının negatiflerini (bildiğiniz en değerli şeylerden daha değerlidir negatifler, bunun kayıtsız şartsız kabul edilmesi gerekir) keser, imha eder. O canını hiçe sayıp, ölümü göze alarak fotoğraf çekmiştir, ama masasının başındaki, elini sıcak sudan soğuk suya sokmayan yetkili, yasaklamış ve sansürlemiştir. O fotoğraflar, bugün, bize Hitler’in Mussolini’nin, Nazilerin vahşetini kanıtlıyor.

Film Lee üzerine kurulu dramatik bir biyografi… Belki tek eksiği Lee’nin arkadaşlarını tanımamamız, onların yeterince yer almaması… İkinci Dünya Savaşı sırasındaki Lee’yi anlatan film, ünlü foto muhabirinin 1977’de ölümünden önce genç bir gazeteciye kendisiyle yaptığı röportaj sırasında “geri dönüş”lerle anlatılıyor. Sürprizi, izleyenlere bırakalım.

21 Mart’tan başlayarak gösterimde…

(17 Mart 2025)

Korkut Akın

[email protected]

MAFF MÜSİAD Altın Çark Uluslararası Kısa Film Festivali

MAFF MÜSİAD Altın Çark Uluslararası Kısa Film Festivali 2025, 08 – 12 Nisan 2025 tarihleri arasında kısa film dünyasının yetenekli ve üretici isimlerini bir araya getiriyor. Bu yıl birincisi düzenlenecek olan festival, sinema sanatının geniş yelpazesini kutlamak ve yeni yetenekleri desteklemek amacıyla gerçekleştirilecek. 08 Nisan’da festivale özel bir açılış gecesi ile sinema dünyasının önde gelen isimleri ve konuklarıyla buluşulacak; 09 – 11 Nisan 2025 tarihleri arasında AKM Yeşilçam Sineması’nda, kategorilere göre gruplandırılmış seçkin kısa filmler gösterim seanslarında izleyicilerle buluşacak. Yarışma sonuçları, 12 Nisan’daki ödül töreninde açıklanacak.

MAFF MÜSİAD Altın Çark Uluslararası Kısa Film Festivali yazısına devam et

Kadın Sinemacılar Konuşuyor

31. İFSAK Kısa Film Festivali kapsamında 11 Mart 2025 Salı günü saat 19:00’da İFSAK Nurettin Erkılıç Salonu’nda Kadın Sinemacılar Konuşuyor etkinliği yapılacak. Etkinlikte, kadın yönetmenler, görüntü yönetmenleri, kurgucular gibi sektörün tanınmış profesyonel kadınları bir araya gelerek kendi hikâyeleriyle, karşılaştıkları olumlu, olumsuz deneyimlerini sinemaseverlerle paylaşacaklar ve sinemada kadın bakış açısını ele alan bir sohbet gerçekleştirecekler. Bölümün konukları, başarılı görüntü yönetmeni Meryem Yavuz, kurgucu Selda Taşkın ve senarist – yönetmen Leyla Yılmaz olacak.

3. İstanbul Uluslararası Bahar Film Festivali

3. İstanbul Uluslararası Bahar Film Festivali (3. Istanbul International Spring Film Festival), Sancaktepe Belediyesi tarafından 15 – 16 Mart 2025 tarihlerinde düzenleniyor. Sinemanın evrensel dili aracılığıyla farklı kültürleri bir araya getirerek, sanatsal ifade özgürlüğüne ve yaratıcı düşünceye güçlü bir platform sunan festivalin 16 Mart tarihinde yapılacak Gala Gecesi, ulusal ve uluslararası alanda başarılara imza atmış sanatçılar, yönetmenler, yapımcılar ve sinema profesyonellerinin katılımıyla gerçekleşecek. Katılacak sanatçılar arasında Bedri Baykam, Müjdat Gezen, Nefise Karatay, Şebnem Schaefer, Tamer Levent gibi tanınmış isimler bulunuyor.

3. İstanbul Uluslararası Bahar Film Festivali yazısına devam et