Ferhan Baran Yazıyor: 43. İstanbul Film Festivali’nde Berlinale Rüzgârları

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından 17 – 28 Nisan tarihleri arasında düzenlenecek olan 43. İstanbul Film Festivali’nin hazırlıkları tüm hızıyla sürüyor. Festival her yıl olduğu gibi bu yıl da Berlinale resmi seçkisinde yer alan filmlere yer veriyor. Şubat ayında gerçekleştirilen 74. Berlin Film Festivali’nden kimi ödüllü öne çıkan sekiz yapım ülkemizde ilk kez izleyici karşısına çıkıyor. Bunlardan Gümüş ayı ödülünü kazanan Bir … Devamı…»

Korkut Akın Yazıyor: Şike Ama Terfi Ettiriyor: Demir Pençe

Bazen denk geliyor, birbirini içerik veya tür olarak takip eden filmler izliyoruz art arda. Yine bir despot baba, arada kalmış anne ve kendini bulamamış çocuklar. Geçen hafta izlediğimiz Eflatun (Yönetmen Cüneyt Karakuş) da aynı olmasa da ailenin çocuğun yaşamını belirlemesini benzer bir bakış açısıyla ele alıyordu. Bu kez, bir biyografi. 70’li yılların belleklerde bıraktığı kalıcı izlerin aradan geçen bunca yıl sonra yeniden ele alınması. Baba … Devamı… »

Bahar Öztan’ı Kaybettik

Sinemamızın sevilen oyuncularından Bahar Öztan, 21 Mart 2024 Perşembe günü hayatını kaybetti. 11 Ağustos 1957 tarihinde doğan ve Şaşkın Milyoner adlı filmler sinemaya başlayan Bahar Öztan’ın dikkat çeken filmleri arasında Ağlayan Gülmedi mi?, Kanlı Nigar, Bizim Mahalle, Sevenler Ölmez, Doktor Civanım, Yıldızlar da Kayar, İkimiz de Sevdik, Futboliye, Ortadirek Şaban, Darbe gibi filmler var. Bahar Öztan’ın cenazesi, 22 Mart 2024 Cuma günü Üsküdar Şakirin Camii’nde ikindi vakti kılınacak cenaze namazını müteakip Karacaahmet Mezarlığı’nda toprağa verilecek. Merhumeye Tanrıdan rahmet, kederli ailesine sabırlar dileriz.

Tam Aziz Nesinlik: Mucize Aynalar

Aziz Nesin, yaşamın içinden, yaşama rağmen öyküler yazıp bizi bize anlatan çok (çoktan da çok) önemli bir yazar. Olmaz ki… diyeceğiniz olayların olduğunu gören, bilen, yaşayan ve bunları yazarak bizleri de şaşırtan, kara kara güldüren (aslında güleriz ağlanacak halimize) biri. Edebiyatçılar arasında Aziz Bey olarak anılan, dışarıdan bakınca çok da kendini göstermeyen, ama boyunca kitabıyla sadece öykülere değil yaşamın her yanına, her anına dokunan önemli bir sanat insanı. Tiyatro oyunları, senaryoları, öyküleri, dergileri, gazete yazıları yazan, (bir çoğumuza örnek olsun) dakikası boş geçmeyen, toplumsal dayanışmayı da öncelleyen Aziz Nesin’i tanımayan yoktur sanırım, öykülerini okumayan da, en azından duymayan…

“Tam Aziz Nesinlik” dediğimiz hemen her şaşırtan, hayrete düşürten, olayı rahat ve akıcı diliyle anlatan, buna da bağlı olarak hepimizin anılarında yaşayan birinin öykülerini sinemaya gönül düşüren herkes çekmek ister. Kısa hikâyecikler halinde yapıldığında çarpıcılığıyla öne çıkacak öyküler, filmi uzatmaya kalkıştığınızda tadını yitirir sanki. Her genç sinemacı gibi ben de bir dönem senaryolaştırmaya kalkışmış ama başaramamıştım. Hatta kendisiyle yaptığımız bir röportaj sırasında “Nasıl oluyor da, oluyor?” diye sormuştum. Özünü kaybettiğiniz zaman Aziz Bey’in verdiği heyecan, tattırdığı güzellik sönüyor.

Nesin Vakfı desteğiyle…

“Mucize Aynalar”, Nesin Vakfı’nın desteğiyle Tolga Örnek tarafından yazılmış ve çekilmiş. Tolga Örnek, başarılı bir yönetmen, bu filmde de çok başarılı… Aziz Bey’in öykülerini tek olarak aldığınızda uzaması pek olumlu sonuç vermeyeceğinden, altı öyküsünü birleştirmiş ve kurgulamış senaryosunu. Düşlerini gerçekleştirmek için koşturmaktan hayatlarını yaşamaya fırsat bulamayanların öyküsü, anlatılan. Dışarıdan baktığınızda hepimizin içinde olduğu sosyal, kültürel, politik ortam da öyle… ancak burada anlatılan geçmişi saklayan ve bir zaman sonra dışarı kusan (!!!) mucize bir aynayı icat eden Şahap Cenabettin’in öyküsü. Adına takılmayın, ünlü bir yazarın adıyla soyadını (ilkokul öğrencilerinin hep yaptığı) yer değiştirince gülümsetiyor kuşkusuz… Eee, adı üstünde zaten.

Şahap Bey, doğru yerde, doğru zamanda, doğru tutumları alsa dünyaca ünlü ve zengin olabilecekten iflâsın eşiğine gelmiş bir mucittir. Eşi, kaynanası, kuzeni el birliğiyle onu kurtarmak için çabalarlar ve zaten olaylar da öyle başlar. Film, gerçekten çok çarpıcı başlıyor, içine alıyor izleyiciyi, ancak gerek çerçevelerin boşluğu (kadrajların sanki yeterince düşünülmemesi) ile dönem dönem temposu düşüyor. O düşüşler arttıkça da izleyici sıkılıyor. Kim bilir, belki kısa filmler halinde, bölümler olarak düşünülse daha bir iyi mi olurdu diye düşünüyor insan.

Belli bir düzeyin üstündeki filmi, gelirinin Nesin Vakfı’na aktarılacağını da bilirse izleyici de sahiplenir.

05 Nisan’dan başlayarak gösterimde…

(28 Mart 2024)

Korkut Akın

korkutakin@gmail.com

Dublör Filminin Türkçe Alt Yazılı ve Türkçe Dublajlı Yeni Fragmanları Paylaşıldı

O bir dublör ve bu camiadaki her dublör gibi bizim eğlencemiz için, havaya uçurulup, vurulur, pencereden fırlatılıp, en yüksek yerlerden atılır. Ve şimdi, neredeyse kariyerini sona erdiren bir kaza sonrasında, bu emektar dublör hem işini yapmak hem de kayıp bir film yıldızını bulmak ve hayatının aşkını geri kazanmaya çalışmak zorundadır. Suikast Treni, Deadpool 2, Sarışın Bomba filmlerinin başarılı yönetmeni, kendisi de eski bir dublör olan yönetmen David Leitch’in, şimdiye kadarki en kişisel filmi. Aksiyon filmlerine ve değerleri yeterince anlaşılmayan çalışkan dublör ve kamera arkası ekiplerine adanmış bir aşk mektubu. Filmin yeni fragmanları internet ortamında paylaşıldı.

  • Basın Bülteni
  • Yeni fragmanları izlemek için tıklayınız: 1 / 2
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.

Korkut Akın Yazıyor: Renkler, Sesler Yoksa Hayalde mi Yok?: Eflatun

Sinemanın gizemli dünyası kendisini odaklandığınızda açıyor. Evde televizyon ekranında veya telefon gibi küçük ekranda izleseniz her ne olursa olsun odaklanmakta zorlanıyorsunuz. Oysa sinema salonunda, karanlıkla birlikte ses seda kesilince beyazperdeye odaklanabiliyorsunuz. Keyif o zaman başlıyor işte… Karanlık deyince, sinemadaki ışıkların karartılmasıyla beyazperdeye yansıyan görüntülerin ışığının … Devamı… »

Üç Harfliler: Nazar, Gerçekçi Makyajlarıyla Hollywood Filmlerini Aratmayacak

Üç Harfliler: Nazar filmi vizyon için gün sayarken, filmin ürpertici makyajlarının sahibi Alev Ünal çok daha gerçekçi görünmek için kullandıkları makyaj tekniklerini açıkladı. Teknik ve malzeme anlamında yurtdışında kullanılan ürünleri tercih ettiklerini aktaran makyaj ustası, “Bugüne kadar Üç Harfliler serisinin tamamında Türkiye’de hiçbir korku filminde kullanılmayan özel prostetik makyaj, special fx uygulamaları ve protezler gibi teknikleri kullandık. Ayrıca yurtdışından getirdiğimiz lensler oldu. Son filmdeki lens Mumya filminde kullanılan lensin bir versiyonu. Lensin en önemli özelliği 3 gözbebeği olması.” dedi.