Filmin adında yer alınca ister istemez bir “onur” arıyoruz… Bulabilir miyiz? Tabii ki bulabiliriz, yeter ki isteyelim. Biliyorsunuz, ay ışığı ile eşeğin kuyruğu arasındaki diyalektik bağ da kurulabilir.
Tam adıyla, “Zindanlar ve Ejderhalar: Hırsızlar Arasındaki Onur” filmi tam günümüz Türkiye’si için biçilmiş taftan. Hem komedi, hem dram, hem gizem, hem korku, hem de mesajıyla geçirdiğiniz zamana değecektir. İnanın…
Seçim öncesi gerekli…
Olmayan bir gezegende, olmayan bir ülkenin, olmayan halkı, olmayan bir iktidarı seçmek için toplanmış. Birlikte hırsızlık yaptıkları Edgin (Chris Pine) kızını arkadaşı Forge’a (Hugh Grant) emanet eder, hapsa girer. Edgin, ekip ve hücre arkadaşı, güçlü Holga (Michelle Rodriguez) ile kaçıp kızını bulmaya çalışır. Olmayan ülkenin olmayan iktidarına aday olan, olmayan seçimin olmayan kampanyasında olmadık bir şekilde (yani biraz hile, biraz desise, biraz da akılla) başkan olan Forge, doğal olarak her şeyi inkâr eder. İktidar olmak keyifli ve güzel bir şeydir, kazançlıdır ve hiçbir sorumluluk gerektirmez…
Bilmem, ben bizim ülkemiz dedim ama sanki her ülke aynı galiba. ABD Başkanı bile mahkemeye çıktı, ilk kez… Demek ki “olmaz olmaz” bu dünyada. Olmayanı oldurmaksa sinemacıların işi… Keyifle ve rahatça izlettiriyorlar hem de. Sahi, ne enflasyon, ne pahalılık, ne sıkılan kurşunlar, depremle yıkılan evler, selde sürüklenen çadırlar var… Oh ne âlâ memleket!
Şans, sihir, cesaret ve sen!
Tabii, sensiz olmaz. Her ne kadar, filmde Edgin, ekibine katmak için Doric’e (Sophia Lillis) söylese de, asıl bize (yani izleyiciye) söylüyor. Çünkü izleyici olmazsa film, film olmaz ki…
Uzunca bir film, iki saati aşkın… Ancak hiç fark etmiyorsunuz. Kahkahalar arasında keyifle izliyorsunuz; merak heyecan ve büyük bir beklentiyle…
Bırakın filmi kimin çektiğini, yazmış olsam da kimin oynadığı da önemli değil. Çok başarılı olduklarını daha jenerik bitmeden kabul edeceksiniz.
Ara başlığa alamadıysam da güç ve gençlik de var bu filmin çimentosunda. Çömez Simon (Justice Smith) üstünden atabilsin diye tüm çekingenliğini, acemiliğini ve ilan edebilsin diye aşkını biraz zaman tanımak gerekir. Benim yerime siz verin o şansı…
Olmayan dünyanın olmayan ülkesinde, olmayan halkın olmayan yaşamında olan sihir var bir de. Kimi kötü, büyücü deniyor; kimi iyi, sihir adı veriliyor. Birden dünya dönüyor… Bahar geliyor yeniden…
Sanki biz de o olmayan dünyanın olmayan ülkesinin olmayan halkının mensubu olsaydık, ne olurdu. Gerçi ateş saçan canavarlar, duvardan geçen böcekler, zindanlar, devler arasında kolay bir yaşam olmazdı, ama keyifnden de geçilmezdi…
Filmin sonu bizden…
Türkiye sinemasının en bilinen filmlerinden “Selvi Boylum Al Yazmalım”ın, hemen herkesin belleğindeki finali: “Sevgi neydi? Sevgi emekti”, bu filmin de finali.
7 Nisan 2023’ten başlayarak gösterimde…
(06 Nisan2023)
Korkut Akın
korkutakin@gmail.com