Luma Kısa Film Festivali

Yeditepe Üniversitesi Sinema Kulübü ve Ay Yapım, hayal ettiği film projelerini gerçekleştirmek isteyen gençleri desteklemek amacıyla, 24 – 26 Mayıs 2022 tarihleri arasında, Luma Kısa Film Festivali’ni düzenliyor. Festival kapsamında kısa film gösterimlerinin yanı sıra, söyleşiler ve atölye çalışmaları yapılacak. Ayrıca festivalde sadece öğrencilerin başvurabileceği üç yarışmalı bölüm gerçekleştirilecek. Kısa Film Yarışması için 27 Nisan, Kısa Film Senaryosu Yarışması için 06 Mayıs ve Uzun Metraj Film Senaryosu Yarışması için 13 Mayıs 2022 tarihine kadar başvurular festivalin resmi web sitesi lumakisafilm.yeditepe.edu.tr adresi üzerinden yapılabilecek.

  • Basın Bülteni
  • Tanıtım Filmi: 1 / 2
  • Web Sitesi

Luma Kısa Film Festivali yazısına devam et

Komedide Vodvil Rüzgârı: Şimdi Yandık

Yapımcılığını 100’den fazla ülkede yayınlanmış ve sayısız ödül almış birçok dizi ve TV programına imza atmış H. Hakan Eren’in üstlendiği, yönetmenliğini ise Onur Aldoğan’ın yaptığı ONN Medya Türkiye imzalı Şimdi Yandık filminin çekimleri tamamlandı. Oyuncu kadrosunda Ersin Korkut, Tarık Papuççuoğlu, Nazlı Tosunoğlu, Murat Akkoyunlu, İrfan Kangı, Orçun Kaptan, Seda Demir ve Esra Sönmezer gibi başarılı oyuncuların yer aldığı Şimdi Yandık filmi 03 Haziran’da sinemaseverlerle buluşuyor. Teknik ekip ve donanım bakımından Hollywood standartlarında kurulan ONN Stüdyoları’nda yapılan çekimler 3 haftalık sürede tamamlandı.

Korkut Akın Yazıyor: Üst Düzey Duyarlılık: Çağrı

Ülkemizde gösterime 1977’de giren Çağrı (The Message), çok beğenilmiş ve üzerinde durulmuştu. O günlerin sosyoekonomik, sosyokültürel ve sosyopolitik koşullarında, insanların artık sinema salonlarından televizyona yönelmesine rağmen basının da desteğini almış, televizyon ekranlarında da defalarca gösterilmiş bir film aslında. Çok önemli, çok değerli… Yönetmen Mustafa Akkad, alabildiğine duyarlı, alabildiğine samimi ve … Devamı… »

Saf İlkelliğin Has Sineması

Dünya sinemalarıyla birlikte bizde de gösterime giren ‘Kuzeyli / The Northman’ kaynağını Nors ya da İskandinavya mitolojisinden alıyor. Anlatıya göre, babası ‘savaş kuzgunu’ lâkaplı kral Aurvadil gözleri önünde amcası tarafından öldürüldüğünde henüz 10 yaşında olan prens Amleth, bir yolunu bulup izini kaybettiriyor. Rus steplerinde yetişen ve güçlenen genç savaşçının hayattaki tek arzusu ülkesi İzlanda’ya geri dönerek babasının intikamını almak ve annesini evlendiği amcasının elinden kurtarmaktır. Bu ‘Hamlet’in hikâyesi değil miydi dediğinizi duyar gibiyim. Yanılmadınız, Shakespeare’in ölümsüz tragedyası da aynı metinden yola çıkmıştır. Ancak genç Amleth’in hikâyesinde 16. yüzyıl Elizabeth döneminin melankolisine yer yoktur. Onun Hamlet misali ‘olmak ya da olmamak’ benzeri varoluşa dair bir derdi de yoktur. Ayı gibi dayanıklıdır, kurt kadar güvenilmezdir. Dişleriyle hasmının boğazını parçalayacak kadar güçlüdür. Günümüzden 1000 küsur yıl öncesinin Viking aleminde tereddütsüz hedefine doğru yol alırken kana bulanmış bir şiddetin izini sürecektir.

Yönetmen Robert Eggers’i bizde İKSV festivallerinde gösterilen küçük bütçeli filmleriyle tanıdık ve çok sevdik. Kariyerinin hemen başında iki filmi ile sinema dünyasında alkış toplayan Amerikalı yazar/yönetmenin 17. yüzyıl başlarında New England’da geçen 2015 yapımı ilk uzun metrajı ‘Cadı / The Witch’ özenli tarihsel folklorik unsurlarıyla dikkat çeker. Willem Defoe ile Robert Pattinson’ı ustalıkla yönettiği 2019 yapımı siyah-beyaz ‘Deniz Feneri / The Lighthouse’ bir küçücük kayalıkta varoluş sorunları yaşayan deliliğin eşiğindeki iki fener bekçisinin klostrofobik öyküsüdür. Eggers’in geniş bütçeli bir stüdyo filminde çalışacağını ilk duyduğumda şaşırdığımı hatırlıyorum. Öyle ya onun gibi auteur kumaşına sahip bir sanatçı Hollywood’un acımasız düzeni ile başa çıkabilecek midir. 38 yaşındaki sinemacı Covid kısıtlamaları da devreye girince zorlu kış şartlarında çekimlerin kendisini çok zorladığını ama deneyimli ekibi ve Alexander Skarsgård, Anya Taylor-Joy, Nicole Kidman, Ethan Hawke, Claes Bang ve Willem Defoe gibi mükemmel oyuncuları ile bu yorucu süreci tamamladığını belirtiyor.

Kişisel olarak korktuğumun gerçekleşmediğini ve sonuçtan gayet memnun olduğumu ifade etmeliyim. Eggers çağdaş aksiyon filmlerinin doğrultusunda bir öykü anlatırken, türün alternatifi olma özellikleri taşıyan çizgi dışı bir deneyimin altından başarıyla kalkmış. Bu da genç sinemacının kılı kırk yaran Kubrickyen mükemmeliyetçiliğinden kaynaklanıyor. Yönetmen senaryoyu Sjón olarak bilinen İzlandalı şair ve roman yazarı Sigurjón Birgir Sigurðsson ile ortaklaşa yazmış. Büyük bütçeli bir stüdyo yapımı olduğu için film İngilizce dilinde çekilmiş. Bu süreçte İngiliz edebiyatının manzum halk destanı ‘Beowolf’dan yararlanma yoluna gidilmiş. Ancak ayin ve tören sahnelerinde ve şarkılarda özgün dil kullanılmış. İskandinavyalı dilbilim uzmanları, tarihçiler ve arkeologlarla titiz bir ön çalışma yürütülmüş. Viking köyü en ince ayrıntısına kadar inşa edilmiş, döneme ait kostümler el yapımı olarak hazırlanmış.

Film yönetmenin bir önceki çalışması ‘Deniz Feneri’nin sisli puslu deniz görüntüsü ile açılıyor. Eggers’in değişmez görüntü yönetmeni Jarin Blaschke kuzeyin tekinsiz gri ruhunu, ayin ve ritüellerin gizemli karanlığını nefis kadrajlara dönüştürmüş. Gerçekliğe yakınlık ve hikâyeye odaklanma hususunda obsesyona varan titizliği ile bilinen Eggers’in önceki filmlerinde olduğu gibi çekimlerde tek kamera kullanılmış. Çağdaş aksiyon ve serüven filmlerinin vazgeçilmezi olan CGI teknolojisine makul ölçüde yer verilmiş. Ulu ağaca asılmış ölmüş ataların bedenlerinin sarktığı öngörü sahnesinde, kanatlı bakire Valkyrie’nin kutsal Valhalla’ya uçuşunda ya da yanan göldeki yarı çıplak düello bölümünde özel efektler göz kamaştırıyor. Robin Carolan ile Sebastian Gainsborough imzalı müzik çalışması filmin mükemmel görselliğini şahlandırıyor.

Eggers baş karakterini Marvel karakterlerinden farklı olarak bir kahraman olarak konumlandırmıyor. İlkel pagan dönemde Slav köylerini yağmalayarak hayatta kalmış, intikamının peşine düşmüştür Amleth. Tanrıların onun için çizmiş olduğu kaderin izini sürer. Genç sinemacı şiddeti yüceltmeme konusunda da son derece temkinli. Kana bulanmış vahşeti çağın gerçeği olarak sunuyor. Erkek egemen hikâyesini kadınların zekâsı ile dengeliyor. Demirden bir kalp taşıyan yüzü gülmez Amleth’in annesinden sonra bağlanacağı kişidir Slav kızı Olga. ‘Senin gücün onların bileğini büker, ben ise onların akıllarını alırım’ diyor ormanın kızı. Küçücük bir rolle izleyiciye sürpriz yapan efsanevi Björk’ün canlandırdığı kör kahin Amleth’in geleceğini okuyor.

Kuzey’in kasvet ve kıyametini yüksek sanata dönüştüren, saf ilkelliği has sinemayla buluşturan yılın en önemli sinema deneyimlerinden biri ‘Kuzeyli’. Kubrick’in mirasçısı Robert Eggers’in henüz mükemmel bulmadığı sinemasının gelecek ürünlerini merakla bekliyoruz.

(21 Nisan 2022)

Ferhan Baran

ferhan@ferhanbaran.com

Emin Alper’in Yeni Filmi Kurak Günler, Cannes Film Festivali’nde

Emin Alper’in dördüncü uzun metraj filmi Kurak Günler, 75. Cannes Film Festivali’ne seçildi. Türkiye – Fransa – Almanya – Hollanda – Yunanistan – Hırvatistan ortak yapımı olan filmin dünya galası bu yıl 17 – 28 Mayıs tarihlerinde düzenlenecek festivalin resmi bölümlerinden Belirli Bir Bakış’ta (Un Certain Regard) yapılacak. Tepenin Ardı, Abluka ve Kız Kardeşler ile birçok festivalden ödüllerle dönen Emin Alper’in yeni filmi Kurak Günler’in başrollerinde Selahattin Paşalı ve Ekin Koç yer alıyor.

Cesur Balık Sihirli Dünyada

Vasiliy Rovenskiy’in yönettiği ve Stephen Ochsner, Daniel Medvedev, Liza Klimova, Jacqueline Efremova ile Bruce Grant’ın seslendirdiği animasyon film Cesur Balık Sihirli Dünyada (Magic Arch), 19 Mayıs 2022’de Özen Film dağıtımıyla Özen Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Hayalperest bir yunus olan Delfi, balıkların tüm dileklerini kabul eden sihirli bir kemer keşfeder. Öte yandan kemerin yerini öğrenen Yılan Balıkları devasa hale gelip, sakin Balık Kasabası’nı ele geçirmeyi planlamaktadır. Delfi’nin onları durdurmak, şehrini korumak ve aşkı Mia’yı kazanmak için uzun süredir kayıp babasıyla yeniden bir araya gelmesi gerekmektedir.

  • Basın Bülteni: 1 / 2
  • Web Sitesi
  • Fragman
  • IMDb

Cesur Balık Sihirli Dünyada yazısına devam et

Zeko İçin

Peter Mimi’nin yönettiği ve Karim Mahmoud Abdel Aziz, Menna Shalabi, Amr Abdulgalil, Hamad Almutaani ile Dalia Abdelghany’nin oynadığı Zeko İçin (For Zeko), 29 Temmuz 2022’de TME Films dağıtımıyla Conquer Production tarafından vizyona çıkarıldı.
Mısır yapımı olan filmde, orta halli bir hayat sürmekte olan ailenin sıradan bir çocuğu olan Zeko yanlışlıkla Ülkenin En Zeki Çocuğu Yarışması’na katılma fırsatı yakalar. Bunun üzerine ailenin ve fertlerinin başlarına gelmeyen kalmaz, hayatları alt üst olur. Yarışmadan aşırı derecede yüksek beklentileri olan, umut ve istekle dolu olan tüm aile, macera, sürpriz ve komikliklerle dolu iki günlük özel bir yolculuğa çıkar.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Fragman
  • IMDb

Ferhan Baran Yazıyor: 41. İstanbul Film Festivali Ulusal Altın Lale Adaylarına Bir Bakış

‘Ulusal Altın Lale Yarışması’ sinemamızın son hasadından öne çıkan örneklerin izleyici karşısına çıkacağı, 07 Nisan akşamı açılışı yapılan 41. İstanbul Film Festivali’nin ilgiyle takip edilen bölümlerinden biri. Bu yıl jüri başkanlığını yönetmen Onur Ünlü üstleniyor. Jüri, Altın Lale en iyi film, yönetmen, Onat Kutlar adına Jüri Özel Ödülü, erkek oyuncu, kadın oyuncu, senaryo, görüntü yönetmeni, kurgu ve özgün müzik dallarında ödül … Devamı… »

Mitolojinin Işığında Viking İntikamı

İnsanların hayatı tanıması, olasılıkları gözetebilmesi, önceden kestirip de ona göre önlem alabilmesi ya da yolunu belirlemesi ancak anlatımlarla mümkün. Bu anlatımlara, biz, mitoloji diyoruz ve mitolojik öyküler, ülkeden ülkeye çeşitlilik gösterse de (Doğu Mitolojisi, Yunan Mitolojisi, İskandinav Mitolojisi, Latin Amerika Mitolojisi, vb.) öykülerin temelinde bir benzerlik hep bulunuyor. “Aaa, ben bunu bir yerlerden hatırlıyorum” deseniz bile öykünün akışı sizi sarıp sarmalıyor, heyecan, merak ve beklentiyle sonunu getirmeden bırakamıyorsunuz.

Yönetmen Eggers, Gesta Danorum romanına dayalı Kuzeyli’nin senaryosunu Sjón ile birlikte yazmış… Birbirinden güçlü oyuncularla ve görüldüğü kadarıyla zor şartlarda çekmiş. Tam bir seyirlik film çıkarmış ortaya…

Kuzeyli (The Northman) de, uzun olmasına rağmen izleyiciyi hiç sıkmadan, hatta saatine bile baktırmadan aksiyonuyla, mesajıyla taşıyor. Devlet yönetimlerinde bir entrika, bir suikast olagelmiştir tarih boyunca. Osmanlı devleti ki, bizim tarihimiz, kardeşlerini, oğullarını boğduran padişahlarla dolu. Bizde olan diğerlerinde neden olmasın? Demokrasinin hayata geçmediği, yönetimin babadan oğula sürdürüldüğü eski dönemlerde (ki, bu filmde Hristiyanlık varsa da, insanlar hâlâ Odin’e inanıyor) kimin yönetimi ele geçireceği ancak bile gücüyle belirleniyor.

İlk sürpriz…

Erkek egemen bir dünyada yaşıyoruz. 1000’li yıllarda da erkek egemen yaşam belirleyiciydi, film de bu egemenlik üzerinden yürüyor zaten. Kralı, kardeşi öldürüp yerine tahta geçiyor. Doğu mitolojilerinde küçük çocuk ya kurt tarafından büyütülür ya da kendisini bulan bir aile tarafından; ama içindeki intikam ateşi asla sönmez. Genç prens Amleth, amcasının kendisinin öldürülme emrini verince kaçar… Bir amacı vardır, annesini kurtarmak, babasının intikamını almak ve kral olmak.

Aradan yıllar geçer… Unuttuklarını, bazen bir rüya bazen bir kâhin bazen de karşılıklı konuşmalar hatırlatır. Ancak gözleriyle gördüğünün ve tabii, kayıtsız koşulsuz inandıklarının yanlış olduğunu öğrenir.

Biz, aslında bu öyküyü kendi mitolojik kahramanlarımızın aktarıldığı Yeşilçam filmlerinden biliyoruz. Bir de, tabii, onca ok yemesine, onca kılıç darbesine rağmen düşmeyen (amacını gerçekleştirmeyi başaran) kahramandan…

Sevgili ve dayanışma

Aradan yıllar geçmiş, kraliyet görkemini yitirmiş, hatta amca bile artık sıradan bir “soylu” olarak yaşamını sürdürmektedir. İntikam almak için yaşayan genç prens, artık güçlü bir askerdir (gladyatör savaşçı) ve amcasının bulunduğu yere köle olarak kendisini kabul ettirir. Bir de güzel kız vardır, tabii o da köle olmalı, mitolojik öykü gereği…

İntikamını alacaktır ya, o öğrendikleri karşısında eli ayağı birbirine dolaşır. Devreye yine rüya, yine kâhin girer. Yol göstericisinin, babasının da lâkabı olan kuzgun olduğunu söyleyeyim, köle kızın yardımını da göz ardı etmeden…

Uzun bir film dedim, gerçekten uzun, ama sıkıcı değil. İyi tasarlanmış, iyi kotarılmış, iyi çekilmiş, iyi oynanmış bir film Kuzeyli. Gerçekten de başarılı…

Kuzeyli (The Northman), macera, dram, aksiyon, mitoloji, Yönetmen: Robert Eggers, Senaryo: Robert Eggers, Sjón, Oyuncular: Alexander Skarsgård, Nicole Kidman, Claes Bang, Anya Taylor-Joy, Ethan Hawke, Willem Dafoe, Björk… 22 Nisan 2022 tarihinden başlayarak gösterimde…

(20 Nisan 2022)

Korkut Akın

korkutakin@gmail.com

Müjdemi İsterim

Ömer Faruk Yardımcı’nın yönettiği ve Ahmet Kural, Ecem Erkek, Mehmet Özgür ile İlker Aksum’un oynadığı Müjdemi İsterim, 18 Kasım 2022′de UIP Filmcilik dağıtımıyla TMC Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Bulut, Leyla ile nişanlanmadan bir gün önce eski sevgilisi Müjde’nin çalıştığı kulübe gider, ve onun hamile olduğunu öğrenir. Müjde, Bulut’u, Leyla’dan ayrılmaması durumunda, basına konuşmakla tehdit eder.  Bunun üzerine Bulut, nişandan kaçmaya karar verir. Ancak kaçarken davetsiz bir misafirle karşılaşır. Müjde, Bulut’un arabasına saklanmıştır. Çok geçmeden ikili, nişanda bir cinayet işlendiğini öğrenir, polis bu yüzden peşlerine düşmüştür.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Fragman
  • IMDb

Müjdemi İsterim yazısına devam et

4K Olarak Yenilenen Efsane Film Çağrı’nın Galası Atlas 1948’de Yapıldı

2005 yılında kaybettiğimiz Suriye asıllı Amerikalı yönetmen Mustafa Akkad’ın filmi Çağrı (The Message), İslam tarihi üzerine yapılmış en iyi film olarak kabul ediliyor. Pamir Demirtaş’ın sahibi olduğu Pinema Filmcilik, 45 yıl sonra 4K olarak yenilenen filmi, Türkçe dublaj ve altyazılı versiyonlarıyla yeniden seyirci ile buluşturuyor. Film için Mustafa Akkad’ın oğlu Malek Akkad’ın da iştirakiyle Atlas 1948 Sineması’nda özel bir gösterim yapıldı.

4K Olarak Yenilenen Efsane Film Çağrı’nın Galası Atlas 1948’de Yapıldı yazısına devam et