İstanbul Film Festivali Çevrimiçi Film Gösterimlerine Mart Seçkisiyle Devam Ediyor

İstanbul Film Festivali’nin Mart Seçkisi, aralarında sinema tarihinden klasiklerin de yer aldığı 12 filmden oluşuyor. Programda edebiyat dünyasına içeriden mizahi bir bakış atan, Salinger Yılım (My Salinger Year), sosyal medya ile fitness kesişimini ele alan Ter (Sweat), komedi Güzel Poz (Good Posture), Altın Lale’li Tsai Ming-liang’ın son filmi Günler (Rizi – Days), Uzaydan Gelen Renk (Color Out of Space) gibi filmler yer alıyor.

İstanbul Film Festivali Çevrimiçi Film Gösterimlerine Mart Seçkisiyle Devam Ediyor yazısına devam et

Biografilm Festival

İstanbul İtalyan Kültür Merkezi, anlatılmaya değer hayatlar ve kaliteli sinema eserlerini beyazperdeye taşıyan ve Mart ile Aralık 2021 tarihleri arasında ücretsiz ve çevrimiçi olarak seyircilerle buluşacak olan Biografilm Festival’i evlerinize taşıyor. Biografilm Festivali, 2005’ten bu yana Bologna’nın 120 bini aşkın tutkulu izleyici kitlesine, yakın dönem prodüksiyonu en iyi uluslararası belgeselleri sunuyor; kaliteli sinemayı, biyografik ve genel olarak belgesel ve kurgu filmlerle yaşam öykülerini festival programına taşıyor. Festivalde gençlere ve özellikle kadın yeteneklere özellikle önem veriliyor.

Biografilm Festival yazısına devam et

Çayhane

Çilingir Sofrası (Sadi Bey’in Facebook Günlükleri):

Aldığım bir duyuma göre film izleme platformu Mubi bir kısım sinema yazarına 6 aylık ücretsiz abonelik vermiş. Konuyla ilgilenenler bilir, bir kısım sinema yazarı bir büyük sinema grubunun sağladığı kolaylıkla basın gösterimlerinde görmediği ve göremediği filmleri gider bu grubun sinemalarında, gerekirse birkaç kez ücretsiz izleyip yazısını döktürürdü. Yaklaşık bir yıldan beri bu imkân ortadan kalktı. Şimdi Mubi’nin bu jesti yüzünden, bir kısım sinema yazarı, sinema filmi eleştirisi yazıp sinemaya gitmeyi teşvik etmek yerine, Mubi filmi eleştirisi yazıp Mubi filmlerini izlemeyi teşvik etseler yeridir. İster misin şimdi Netflix de gaza gelsin ve film eleştirisi yazan herkese ücretsiz abonelik versin. İşte o zaman yandı gülüm keten helva. (22 Ekim 2020)

TRT Müzik’te “Kalk gidek mey hana hanaya, mey hana hanaya” türküsü bitince biraz kanal gezeyim dedim, Urfa yerel TV.sine gelince kulak kabarttım, tesadüf aynı türkü “Kalk gidek çay hana hanaya, çay hana hanaya” şeklinde söyleniyor. Türküler, türkülerimiz, hakikaten çok hoş. (25 Ekim 2020)

Bizim bildiklerimizi bilmeyen kişiyi bilgisizlikle suçlamak bilgisizliktir; onun bildiklerini de biz bilmeyebiliriz; herkes kısmen bilgili ve bilgisizdir. Hiçbir şey mükemmel değildir ve her şey mükemmeldir. (30 Ekim 2020)

Anıtkabir’de yapılan alkış haberleri, bizim sinema sektöründen benzer bir olayı hatırlamama vesile oldu. Belki şehir efsanesidir bilemem ama sanki olma ihtimali de var gibi. Efsaneye göre sektörün büyük bir yerli yapım firması, filmleri sinemalarda vizyona girdiğinde yüklü miktarda indirimli bilet alıp ilk üç gün hasılatının iyi olduğu zannını yaratıyormuş. Diğer günlerde de seyirci hasılat yüksekliğinin cazibesi ile bu filmlere yöneliyormuş. Keza sinemalardaki hasılat yüksekliğinin paralı, parasız TV.lere yapılan satışlarda filmin fiyatını yükselttiği bilinen bir gerçek. Duyum, fısıltı gazetesine bu şekilde yansıyor. Ticarette her şeyin mubah olduğu gibi demek ki siyasette de benzer bir mubahlık söz konusu olmaya başladı. Bu paylaşımıma çakma imalâtlar konusundaki değerli görüşümü de ekleyeyim. Naçizane, şöyle deyeyim: Bahsi geçen mamulât, çakma imalât yapan esnafa destek olmak için kullanılıyordur; neticede çakma mamulât imalâtçıları da vatandaşımızdır. (30 Ekim 2020)

Hadi buyurun bakalım, bugünkü buluşum: Bir haberde “Senaryo Doktoru” diye bir unvanla karşılaşınca kendimi “Web Sitesi Doktoru” ilan ettim. Oldu mu? Oldu tabi ki neden olmasın? (03 Kasım 2020)

Çok merak ediyorum: Üst makamlara getirilen kişiler, geldiklerinde “Hakk-ı aliniz var efendim, çok münasiptir efendim, tensip buyurdunuz efendim” gibi meth-ü senalarını görevlerinden alındıklarında da uzaklardan aynı içtenlik ve samimiyetle serdetmeye devam ediyorlar mı acaba? (07 Kasım 2020)

Arkadaşlar, rica ederim, yapmayın böyle, konuya hoşgörüyle yaklaşın. “7. Koğuşta Mucize”yi Türkiye’nin Oscar adayı değil Oscar’ın Türkiye adayı olarak seçmişler. Yaa. (12 Kasım 2020)

Sinemalara film dağıtan, ülkemizin ünlü ve büyük dağıtım şirketini faaliyete başladığından beri Ce Ge Ve (CGV) Mars Dağıtım diye biliyordum, meğer Si Ci Vi (CGV) Mars Dağıtım’mış. Hayat ne kadar güzel, her an yeni bilgiler öğreniyoruz. Bu arada 65+ yasakları nedeniyle 5 vaktin 3 vakti camide namaz kılmak da yasaklanmış oluyor. Böyle bir yasak da bu günlere nasip oldu, ne diyelim Cenab-ı Allah’ın takdiri. Hatipoğlu ne der acaba bu konuya? Caiz midir? (12 Kasım 2020)

Beni sadibey.com’a editör olarak atayan irade, çok isabetli bir karar vermiş ki 15 senedir değiştirmiyor. 1,5 – 2 yılda bir, zırt pırt değiştirseydi, iradede bir isabetsizlik, kabiliyetsizlik var deye düşünebilirdik. Osmanlı’dan kalan bir ata sözümüz “Hatada teşbih olmaz.” der; bahsettiğim tam da budur. (Cehalet kötü şey, “Teşbihte hata olmaz.” demek istemiş.) (14 Kasım 2020)

Dağıtımcısından gelen yazıda 203 sinema 244 salonda vizyona gireceği belirtilen filmin yönetmeni sosyal medyada yaptığı duyuruda 81 ilde 800’e yakın sinemada gösterileceğini belirtiyor. Eser İşletme Belgesi adıyla gönderilen belgenin başlığında Kayıt Tescil Belgesi yazıyor. Sizler de tartışıp duruyorsunuz “Kore filminden uyarlanmış ‘7. Koğuşta Mucize’ Türkiye’yi nasıl temsil eder?” deye. Horoza sormuşlar “Niye yumurtlamıyorsun?” deye, “Ne yapayım sesim güzel.” demiş. (14 Kasım 2020)

Bir film festivali yapılacağı duyulmaya başladığında bazı kişi ve kuruluşlar duyuru yarışına giriyor. İyi bir şey tabi ki ama bendeniz çok kötü niyetli olduğumdan bu aceleciliği “Beni / bizi de festivalinize konuk edin anacığım.” gayreti gibi görüyorum. (14 Kasım 2020)

Daha önce 7.si de duyurulduktan sonra ertesi yıla ertelenen Malatya Uluslararası Film Festivali’nin, 10.sunu da duyurulduktan sonra iptal edilmekle kendi çapında bir rekora imza atılmış oldu. (16 Kasım 2020)

Biliyor musunuz, bugün memleketin en iyi domates yetiştiricisi Hüseyin Efendinin doğumunun 125. yılıdır. Kendisi Çanakkale’nin Çan ilçesinin Çanta köyünde dünyaya geldi, soyadı kanunu çıkınca Domati soyadını aldı. Ben de bilmiyordum, siz de bilmemeye devam edin, çünkü yok öyle biri. Her gün birilerinin ‘nci, ‘ıncı doğum, ölüm, yaş günü, kuru günü hatırlatmalarına özendiğim için böyle yazdım. Mağrurunuza affuren özür dilerim. (19 Kasım 2020)

(02 Mart 2021)

Sadi Çilingir

[email protected]