Gösterimdeki filmlerin 06 – 12 Temmuz 2018 seansları için tıklayınız: 1 / 2 (Listeler eksiksiz değildir, bu salonlar ve seanslar dışında da gösterimler olabilir. Listeden alıntı veya kopyalama yapıldığında kaynak olarak Haftalık Antrakt Sinema Gazetesi‘nin gösterilmesi rica olunur.)
Günlük arşivler: 5 Temmuz 2018
Kısmet, Sevgilim: İlk Şarkı
Abdellatif Kechiche’nin yönettiği ve Shain Boumedine, OEphelie Bau, Salim Kechieouche ile Lou Luttiau’nun oynadığı Kısmet, Sevgilim: İlk Şarkı (Mektoub, My Love: Canto Uno), 20 Temmuz 2018’de Başka Sinema dağıtımıyla Fabula Films tarafından vizyona çıkarıldı.
1994 senesi. Paris’te üniversite eğitimi gören Amin, yaz tatili için Akdeniz kıyısındaki memleketine döner. Geleceği konusunda kafası karışık olan genç, yeni bir aşka yelken açma konusunda hevesli değildir. Fakat kasabaya tatil için gelmiş olan Celine ve Charlotte ile tanışmaları, bu durumu değiştirecektir. Zira aşk ve sevgi söz konusu olduğunda ipler artık elinizde değildir.
Yaz Şenliği Geri Dönüyor
Beyoğlu Sineması, kuruluşundan itibaren özel gösterimler, tematik programlar ve toplu gösterimler, düzenlemek suretiyle bir repertuvar sineması kimliği kazanmış farklı bir sinema. Yaz Şenliği de izleyici tarafından uzun yıllar büyük bir ilgiyle takip edilen ve son birkaç yıldır eksikliği açıkça hissedilen bir Beyoğlu Sineması klasiği. Şimdi beşi daha önce ticari gösterime girmemiş, 25 filmden oluşan harika bir seçkiyle 14 – 18 Temmuz 2018 tarihleri arasında geri dönüyor. Geçmişte her biri kendi seyircisini yaratmış kült filmlerin gösterildiği bir program olan Yaz Şenliği 2018, son yıllarda özlemle yad ettiğimiz sinemasal hatıralardan birine dönüşmüştü.
Gökdelen -Skyscraper-
Sıcak yaz günlerinde hem üzerinizdeki -yoğun nemden kaynaklanan- ataleti atmak hem de kendi halinizde kalmak için en iyi mekanlar sinema salonları oluyor, bana kalırsa. Tam yazlık filmler giriyor gösterime… hem sizi yormuyor hem de biraz merak, biraz heyecan ile keyifli bir gün geçirebiliyorsunuz (tabii, kışın da mümkün bu, soğuklardan kaçmak için).
Gökdelen, belki de bir gerçek öyküden yola çıkılarak oluşturulmuş en ilginç film. Akla hemen 11 Eylül’de, İkiz Kulelere yapılan saldırıyı getiriyor. İster siyasi olsun ister ticari, terör her zaman insanlık düşmanıdır, her ne nedenle olursa olsun karşı çıkmak, engellemek gerekir.
Rehine kurtarma ekibi…
FBI’ın rehine kurtarma ekibinin başı gazi Will Ford (Dwayne Johnson), bu kez ailesini kurtarmak için mücadele içindedir. Eşiyle çok sevdiği iki çocuğunun rehin alındığı gökdelende, kendisine de kurulan komployu boşa çıkarmak ve teknolojik harika olarak nitelenebilecek dünyanın en yüksek binasını korumak için elinden geleni yapacaktır.
Heyecan ve merak tamam da…
Filmi izlerken her şeyden soyutlanıyorsunuz, kendinizle baş başa kalıyorsunuz. Bu, Hollywood sinemasının başarısı. Olmaz denilenleri olduran bir “kahraman” hep var. Sinemasal olarak o an belki duyumsamıyorsunuz, ama sonradan aklınıza takılıyor. Gerçi çok gerçekçi kotarılıyor, “Neden olmasın ki” de diyorsunuz, ama yine de kocaman bir soru işareti takılı kalıyor işte.
Yeşilçam sinemasının çok yıllar önce, “tam da Cüneyt Arkın” dediğimiz, onlarca kurşun yemesine rağmen ölmeyen, kendisinin attığını vurduğu ve düşmanlarının çok iyi nişancı olmasına karşın onların attığı hep karavana filmler geldi aklıma. Johnson tam da Cüneyt Arkın bu filmde. Ama ampute biri olarak gerçekten başarılı… bir kez bile kaçırmıyor.
Eşi ve çocukları mı? Onlar heyecan unsuru… Onca iri yarı gladyatör (!!!) arasında bir de güzel (!!!) olmalı, değil mi?
Sinema sevdalılarının ikiye ayrıldığı tek nokta sinemanın sıkı sıkıya gerçeklere bağlı kalması mı, yoksa fizik kurallarını bile görmezden gelmesi mi tartışması… Gökdelen’in afişiyle başlayan bu tartışma birçok yerde geçerli sanırım. Sinema bir hayaldir ve hayaller gerçekliğe uymayabilirler, yeter ki göze batmasın.
Baştan dediğimiz gibi iyi bir seyirlik Gökdelen. Heyecanlı ve yüksek adrenalin seviyesiyle yerinizde duramadan izliyorsunuz (yanımdaki koltukta oturan tırnaklarını kemirdi durdu film boyunca… sonrasında çok rahattı). İyi seyirler.
Gökdelen, Yönetmen Rawson Marshall Thurber, Oyuncular Dwayne Johnson, Neve Campbell, Chin Han, Roland Moller, Byron Mann… 13 Temmuz’dan başlayarak gösterimde…
(12 Temmuz 2018)
Korkut Akın
korkutakin@gmail.com
Hayal Perdesi Dergisi’nin 65. Sayısı Çıktı
Hayal Perdesi Sinema Dergisi’nin Temmuz – Ağustos 2018 tarihli 65. sayısı çıktı. Yeni sayının kapak konusu, Nuri Bilge Ceylan’ın son filmi Ahlat Ağacı. Filmi yorumlayan yazıların yanı sıra Nuri Bilge Ceylan Sineması – Türkiyeli Bir Sinemacının Küresel Hayal Gücü kitabının incelemesine de yer verildi. Vizyon sayfalarında İnatçı Bir Adam ve Han Solo: Bir Star Wars Hikayesi yer alırken, Vizyon Ötesi’nde Yok Oluş değerlendiriliyor. Bu sayının ilk dosyası Çocuk Gözüyle Sinema’da ana akım animasyon filmleri, çocuklara olumlu ve olumsuz etkileriyle ele alıyor. İkinci dosyada ise yeni diziler, Çukur, Jet Sosyete, Şahsiyet inceleniyor.
Milyonluk Kuş
Hayal Aslanzade’nin yönettiği ve Ufuk Özkan, Gökçe Özyol, Mehtap Bayri ile Müşfiq Sahveriyev’in oynadığı Milyonluk Kuş, 17 Ağustos 2018′de Chantier Films dağıtımıyla Artlemma Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Lüks otellerin birinde şoför olarak çalışan Hakkı, kendisine verilen son görevi başarıyla sonuçlandırıp terfi ettirilme beklentisindedir. Hakkı, yurt dışından davet edilmiş özel bir mimarı karşılamak için hava alanına gittiğinde, polis tarafından aranmakta olan bir kuş hırsızını mimar sanarak yanlışlıkla arabasına alır. Böylelikle restorasyonu tamamlanmak üzere olan tarihi bir heykel, yanlışlıkla kuş hırsızına emanet edilmiş olur ve hikâye başlar.
Karantina XII
Can Varol’un yönettiği ve Berna Üçkaleler, Umut Demirdelen, Şevket Süha Tezel ile Anıl Can Yılar’ın oynadığı Karantina XII, 06Temmuz 2018’de CGV Mars Dağıtım dağıtımıyla Carat Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Paranormal olayları araştıran Cahit Hoca, Arkeoloji öğrencileri Mina, Anıl, Berna, Selin ve Batu’yu staj için bir adaya gitmekle görevlendirir. Grup, terk edilmiş bir ada olan Karantina Adası’na gidecek ve burada arkeolojik araştırmalar yapacaktır. Öğrenciler bilmedikleri bu adaya gitmeye pek razı değildirler fakat Mina kamp yapıp, tatile devam ederek staj yapma gibi cazip ve çekici fikriyle herkesi ikna eder.