Acımasız (Yönetmen: Sung Hyun Byun)

Sung Hyun Byun’un yönettiği ve Andreas Fronk, Jun Ho Heo, Jang In Sub ile Kyung Gu Sol’un oynadığı Acımasız (Bulhandang – The Merciless), önümüzdeki aylarda Filmartı Film tarafından vizyona çıkarılıyor.
Polis Akademisi’ni birincilikle bitiren genç Hyun Su, Organize Suçlar biriminde ekibiyle birlikte yıllardır ünlü bir uyuşturucu çetesini suçüstü yakalamaya çalışmaktadır. Bu çetenin zaman içinde önlenemeyen büyümesiyle polisin hareket edebileceği alan kalmamıştır. Özel olarak kurgulanmış bir planla çetenin arasına köstebek olarak dahil olan Hyun Su, çetenin güçlü isimlerinden Jae Ho ile yakınlık kurar.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Fragman
  • IMDb

Acımasız (Yönetmen: Sung Hyun Byun) yazısına devam et

The Florida Project

Sean Baker’ın yönettiği ve Brooklynn Prince, Bria Vinaite, Willem Dafoe ile Christopher Rivera’nın oynadığı The Florida Project, 23 Şubat 2018’de Filmartı Film dağıtımıyla Filmartı Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Okullar tatil olunca 6 yaşındaki Moonee ve arkadaşlarının Florida’nın sıcak yaz günlerindeki tek dertleri daha çok eğlence ve daha çok dondurmadır. Bu sevimli ekip kendilerine yetişkinlerden uzak bir dünya yaratmışlardır. Tüm masumluğuyla başı sürekli derde giren Moonee’nin arkasında, O’nu her şeyden çok seven annesi Halley vardır. Bu küçük kızın renkli hayal dünyası, annesinin acı tatlı fedakârlıklarıyla sürekli şekillenmektedir.

  • Basın Bülteni: 1 / 2
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Trailer
  • IMDb
  • Ferhan Baran Yazıyor

Mesut Uçakan Saygı Gecesi

Esenler Belediyesi, kültür sanat etkinlikleri kapsamında, sinemamızda “beyaz sinema” kavramının öncülerinden yönetmen Mesut Uçakan için saygı gecesi düzenliyor. Türk Sineması’nın kilometre taşlarından, birçok projede yapımcı, yönetmen, senarist ve sinema yazarı olarak yer alan Uçakan bu yıl sinemada 40. yılını kutluyor. 29 Aralık 2017 Cuma günü, saat 20:00’de Esenler Dr. Kadir Topbaş Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilecek etkinlikte sergi, belgesel gösterimi ve kitap tanıtımı yapılacak. 1954 yılında Kırıkkale’de doğan, İstanbul Üniversitesi Gazetecilik ve Halkla İlişkiler bölümünden mezun olan Mesut Uçakan’ın önemli filmleri arasında Reis Bey, Yalnız Değilsiniz, Sonsuza Yürümek, İskilipli Atıf Hoca, Ölümsüz Karanfiller, Anne ya da Leyla, Anka Kuşu gibi filmler var.

Zirve

Santiago Mitre’nin yönettiği ve Ricardo Darin, Dolores Fonzi, Erica Rivas ile Walter Andrade’nin oynadığı Zirve (La Cordillera – The Summit), 12 Ocak 2018’de Filmartı Film dağıtımıyla Filmartı Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Arjantin’in başkanı Hernan Blanco, Latin Amerika siyasi zirvesine katılır. Zirveye yön vermeye çalışan güçlerin Hernan’dan beklentileri vardır. Zirvede, kızı Marina da ona eşlik etmektedir. Geçmişi kurcaladıkça kızıyla arasındaki huzursuzluk da artacaktır. Ülkesi için oldukça önemli kararlar alması gereken bu kritik dönemde bir de karanlık aile sırlarıyla uğraşmak zorunda kalan Hernan için hayat zorlaşmıştır.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Fragman
  • IMDb

The Insult: Hakaret

Ziad Doueiri’nin yönettiği ve Adel Karam, Kamel El Basha, Camille Salameh ile Diamand Bou Abboud’un oynadığı The Insult: Hakaret (L’Insulte – The Insult), 19 Ocak 2018’de Filmartı Film dağıtımıyla Filmartı Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Lübnan’lı araba tamircisi Tony’nin hamile eşi Shirine’le çok sade bir hayatı vardır. Sokaklarındaki altyapı çalışmalarından Lübnan’a göç etmiş Filistinli ustabaşı Yasser’in şirketi sorumludur. Yasser, Tony’nin balkonundaki giderin akıttığını fark edip tamir etmek ister. Ancak Tony O’nu evine almamakta kararlıdır. Yasser dışarıdan da olsa gideri onarır. Bu olay üzerine aralarındaki husumet bir kamuoyu davasına döner.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman
  • IMDb
  • Ferhan Bakan Yazıyor

Hafta Sonu En Çok Hangi Filmleri İzledik

Bu hafta sonu vizyona 8 yeni film girerken yıllık seyirci sayısı 70 milyon 595 bin 330 kişiye ulaşarak rekor kırdı. Interpress’in derlediği bilgilere göre 1 milyon seyirci barajı bu hafta sonu da aşılırken, Aile Arasında bu hafta sonu yine zirveyi bırakmadı. 4 hafta sonunda toplam 3 milyon 173 bin 706 sinemaseverin izlediği filmi bu hafta sonu ise 374 bin 107 kişi izledi. Vizyona bu hafta sonu ikinci sıradan giren film, başrollerini Özge Özpirinçci ve Buğra Gülsoy’un paylaştığı Acı Tatlı Ekşi olurken, film hafta sonu salonlara 154 bin 689 seyirci çekti.

Heyecanla Beklenen 2018 Filmleri

Türkiye’nin önde gelen sinema sitelerinden sinemalar.com, yeni yılda vizyona girecek filmler arasından en çok beklenen filmleri sıraladı. Yeni filmleri merak edenlere ve hangi filmi izleyeceğine bir türlü karar veremeyenlere ilaç gibi gelecek olan listenin ilk sırasında Cem Yılmaz’ın oynadığı Arif V 216 var. Filmde Arif’in yakın dostu 216, insan olmaya karar vererek dünyaya gelir ve burada başına olmadık işler gelir. Herkes gibi bir yaşam sürmek için çabalasa da farklı oluşu herkesin dikkatini çeker. 216’yı cazip teklifleriyle kandırmayı başaran bir iş adamı, onun sayesinde geleceği değiştirecektir. Arif V 216, 05 Ocak 2018’de gösterime girecek.

Heyecanla Beklenen 2018 Filmleri yazısına devam et

Yar Şarkısı Beyazperdeye Taşınıyor

Yepyeni yerli aşk filmi Elim Sende’nin çekim aşaması tamamlandı. Cüneyt Tek’in Yar şarkısından ilham alınarak kaleme alınan Elim Sende filmi, birbirlerini ilk gördüklerinde aşkın beyaz haline yakalanan Bulut ve Mavi’nin inişli çıkışlı, bir o kadar da aşk dolu hikâyesini konu alıyor. Başrollerini Seda Kement ve Serkan Gürkan’ın paylaştığı Elim Sende’nin kadrosunda Eşref Kolçak, Fatih Küçük, Gülşah Yavuz, Belkıs Akçil, gibi isimler de bulunuyor.

İyi Günler

Liu Jian’ın yönettiği ve Zhu Changlong, Cao Kai, Liu Jilan ile Yang Siming’in seslendirdiği animasyon film İyi Günler (Have a Nice Day), 09 Şubat 2018’de Başka Sinema dağıtımıyla Bir Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Çin’in güney taraflarında bulunan küçük bir kasabada sağanak halinde bir yağmur yağması beklenmektedir. Xiao Zhang’ın nişanlısının estetik ameliyatı başarısız geçmiştir. Yapılan ameliyatın masraflarını karşılamak için para bulmaya çalışan Xiao Zhang çaresiz kalır ve patronundan bir milyon Yuan çalar. Hırsızlık haberi kasabada hızla yayılır ve sadece bir gecede kasabadaki herkes Xiao Zhang’ın ve çalınan bu çok miktardaki paranın peşine düşer.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Fragman
  • IMDb

Bobi: Dikenlerin Gücü Adına

Huang Jian Ming’in yönettiği ve Chevy Chase, Ian Hecox, Jon Heder ile Jenn McAllister’in seslendirdiği animasyon film Bobi: Dikenlerin Gücü Adına (Bobby The Hedgehog), 05 Ocak 2018’de Bir Film dağıtımıyla Bir Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Cesur ama dünya yansa umurunda olmayacak kadar umursamaz olan afacan kirpi Bobi, bir kaza sonrası hafızasını kaybeder. Şair güvercin ile birlikte unuttuğu şeyleri hatırlamak için çıktığı yolculuğunda arkadaşlığın ve sorumluluk sahibi olmanın gerçek anlamını öğrenecek ve tüm hayvanlar alemini etkileyecek bir tehdide karşı bütün hayvanların hep birlikte hareket etmelerini sağlayacaktır.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman
  • IMDb

Bobi: Dikenlerin Gücü Adına yazısına devam et

Acı da Haz da Yaşama Dair

70. Cannes Film Festivali’nin olay filmlerinden ‘Kalp Atışı Dakikada 120 / 120 Battements Par Minute’ (ya da kısaltılmış haliyle 120 BPM), doksanlı yılların başlarında dünyayı kasıp kavuran AIDS salgınına farkındalık yaratmak için Fransa’da faaliyete geçmiş ACT-UP’ın hikâyesi üzerine. 1987 yılında New York’ta Larry Kramer öncülüğünde temelleri atılmış olan ACT-UP Paris’in hedefi, hem toplumu öldürücü virüsten korunma yolları hakkında bilinçlendirmek, hem de hastalığa kayıtsızlığı konusunda Mitterand hükümetini eleştirmek, öte yandan ilaç şirketlerini mali çıkar gözetmeden araştırmalarını hızlandırmaları konusunda ikna etmektir.

HIV durumları ne olursa olsun, toplumun gözünde pozitif sayılmayı baştan kabul etmiş olan grup üyeleri, ‘su testisi su yolunda kırılır’ misali homofobik bakış açısıyla hastalığı, nefret ve ayrımcılığı alevlendirmek için kullanan bir düzene karşı yaşam mücadelesi vermektedir. ‘Umudun her türlüsüne varım’ sloganıyla yola çıkmıştır her biri. HIV genç yaşlarında örgütlü bir politik direnişte birleştirmiştir onları. Hükümet kaynaklı AFLS benzeri işlevsiz destek kuruluşlarının, kayıtsız ilaç şirketlerinin toplantıları basılır, direniş sokaklardaki gösterilerle sürer, liselerde cinsel ilişkiyle bulaşan virüsten korunma yöntemleri hakkında bilgilendirme çalışmaları yürütülür.

Aynı kişi farklı roller üstlenir grupta. Disiplinli bir tartışma ortamına sahne olan merkezlerinde ateşli politikacı tavırlı gençler, araştırmacı, hasta bakıcı, hemşire rollerine de talip olmuşlardır. Hayatta kalmak için mücadele ederken yaşamın kendisinden vazgeçmeye de niyetleri yoktur. Eğlenmeyi, aşık olmayı, gösteri yürüyüşünde yahut bir çatışmanın ortasında, ya da hararetli bir politik tartışmanın göbeğinde flört etmeyi unutmazlar. Ve böylece film, yoğun bir politik tartışmadan duygu yüklü şiirsel bir evrene doğru yelken açar.

‘120 BPM’ yönetmen Robin Campillo’nun üçüncü uzun metrajı. İlginç bilim-kurgu denemesi ‘Geri Döndüler / Les Revenants’ı sinemalarda, ‘Doğulu Çocuklar / Eastern Boys’u ise İKSV festivallerinden birinde izlemiştik. Fransız sinemacı özyaşamsal anılarından yola çıkmış bu kez. Bizzat aktif bir görev aldığı ACT-UP grubunun başrolde olduğu bir dönem panoraması çizmek istemiş. ‘Poustiyen bir tadı vardı filmin benim için’ diyor. ‘Bir dönemi ve anılarını filme aldığını, birlikte mücadele verdiği dostlarına saygı duruşunda bulunmak istediğini’ ifade ediyor söyleşisinde.

Campillo’nun adını Laurent Cantet filmlerinden de anımsıyoruz. Usta Fransız sinemacı Cantet’nin yıllar önce İstanbul Film Festivali’nde ilgimizi çekmiş olan ‘İş Yok Zaman Çok / L’Emploi du Temps’, ‘Güneye Doğru / Vers Le Sud’ ve de Cannes’dan Altın Palmiye’li ‘Sınıf / Entre Les Murs’ün senaryo yazarı ortağı kendisi. Özellikle ‘Sınıf’tan bildiğimiz belgeselci yaklaşımına son çalışmasında da tanıklık ediyoruz. Ancak coşkun politik söylemi ve yaşam dolu mizahıyla bir döneme tanıklık eden ‘120 BPM’ bir noktadan sonra, çok başarılı iki genç yetenek Buenos Aires doğumlu Nahuel Pérez Biscayart (Sean) ile Fransız Arnaud Valois’ın (Nathan) hayat verdikleri duygulu aşk hikâyesiyle zenginleşiyor. Trajedi ile kutlama, tartışma ve eylemle bedenlerin kutsanması iç içe geçiyor. Ve anlatısal olarak keskin manevralara sahip, sürprizlerle dolu bu dram, sadece geride kalmış bir döneme ayna tutan bir film olarak kalmayıp, örgütlü mücadele ve aktivizmin bugünü üzerine yaman sorular üreten bir belge niteliğine dönüşüyor.

(02 Ocak 2018)

Ferhan Baran

ferhan@ferhanbaran.com