Yüksel Aksu’dan Tartışma Yaratacak Sözler: Seyirci Dostu Olmayan Bir Sinema Dünyası İnşa Edildi

Yönetmen Yüksel Aksu, önceki gün 53. Uluslararası Antalya Film Festivali kapsamında düzenlenen “Sinema Sinemadır, Sadece Arthouse Değildir” başlıklı söyleşide konuştu. Osman Sınav, Şerif Gören, Mehmet Aslantuğ, Sabahattin Çetin gibi sinemacıların da izlediği söyleşide Aksu, fikirlerini sinemaseverlerle paylaştı. Yüksel Aksu “Hiç kimsenin gitmediği sinema filmi eşittir yüksek sanat, kalabalıkların gittiği ise arkaik diye bir denklemden söz edemeyiz.” dedi.

Yüksel Aksu’dan Tartışma Yaratacak Sözler: Seyirci Dostu Olmayan Bir Sinema Dünyası İnşa Edildi yazısına devam et

Connie Nielsen’dan Samimi Açıklamalar: Kendimi Çocuklara ve Onların Refahına Adadım

Şeytanın Avukatı ve Gladyatör gibi sinema tarihinde yıllarca konuşulan filmlerde rol alan oyuncu Connie Nielsen, 53. Uluslararası Antalya Film Festivali merkezinde yer alan Hadrian Salonu’nda basın mensuplarıyla biraraya geldi. Sinemaseverlerin sorularını cevaplayan Nielsen’ın festivalde Uluslararası Yarışma Filmleri kapsamında İtiraflar adlı filmi de seyirciyle buluşacak. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı ve Festival Başkanı Menderes Türel’in eşi Ebru Türel ve Festival Direktörü Elif Dağdeviren ile izlediği söyleşi yarım saat sürdü. Nielsen, yapılan söyleşi sonrasında çalıştığı sosyal sorumluluk projesi için Nairobi’ye gitmek üzere Antalya’dan ayrıldı.

Connie Nielsen’dan Samimi Açıklamalar: Kendimi Çocuklara ve Onların Refahına Adadım yazısına devam et

Menderes Türel, Antalya’nın Festival Merkezini ve Festival Yolunu Açtı

53. Uluslararası Antalya Film Festivali’nin merkezine dönüştürülen Cam Piramit’in açılışı yapıldı. Film gösterim salonları, atölyeler, basın toplantıları için kullanılacak olan Hadrian Salonu’nu, ofisleri ve sektör konuklarının buluşma noktası haline gelecek salonları tek tek gezen Menderes Türel ve eşi Ebru Türel, aynı zamanda Film TMR’nin de merkezi olarak ayrılan alanda çalışanlarla sohbet etti. Ardından Festival Direktörü Elif Dağdeviren’le birlikte basın toplantısı düzenledi.

Menderes Türel, Antalya’nın Festival Merkezini ve Festival Yolunu Açtı yazısına devam et

Antalya’da Rabarba Sergisine Büyük İlgi

53. Uluslararası Antalya Film Festivali etkinlikleri kapsamında, sinemamıza sesiyle anlam katan dublaj sanatçılarını, Deniz Çakır ve Serdal Güzel’in objektifinden yansıtan ‘Rabarba’ sergisinin açılışı Antalya Kültür Merkezi’nde yapıldı. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı ve Festival Başkanı Menderes Türel ile eşi Ebru Türel, Deniz Çakır, Mustafa Alabora, Serdal Güzel ve Elif Dağdeviren Rabarba sergisinin açılışında birlikte kurdele kestiler.

Antalya’da Rabarba Sergisine Büyük İlgi yazısına devam et

Serenay Sarıkaya’dan İkimizin Yerine Sürprizi

Umur Turagay’ın yönettiği İkimizin Yerine filminde Çiçek karakterini canlandıran Serenay Sarıkaya, sevenlerine sürpriz yaptı. Sosyal medyada filmin resmi hesaplarını takip eden yirmi kişi, merakla beklenen İkimizin Yerine’nin ilk on dakikasını Hillside Etiler’deki Cinecity Sinemaları’nda izleme şansını elde etti. Türkiye’nin pek çok farklı şehrinden filmin ilk dakikalarını izlemek için gelen seyirciler, Serenay Sarıkaya’nın sürpriziyle büyük bir sevinç yaşadı.

  • Basın Bülteni
  • Filmin ilk dakikalarını izlemek için tıklayınız.
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.

53. Uluslararası Antalya Film Festivali’ne 5 Bin Kişilik Açılış Gecesi

53. Uluslararası Antalya Film Festivali açılış gecesi Antalya Expo 2016’da yapıldı. Açılış gecesinde yıldızlar resmi geçit yaparken, bu yıl Onur Ödülleri, yönetmen Feyzi Tuna ile sinema dünyamızın önemli ismi Yılmaz Gruda’ya, Altın Portakal Emek Ödülleri ünlü seslendirme sanatçıları Altan Karındaş ile Toron Karacoğlu’na verildi. Yaşam Boyu Başarı Ödülü ise efsanevi sanatçı Emel Sayın’a takdim edilirken, Amelie filmiyle yıldızlaşan Audrey Tautou da gecede Altın Portakal Onur Ödülünün sahibi oldu.

53. Uluslararası Antalya Film Festivali’ne 5 Bin Kişilik Açılış Gecesi yazısına devam et

Hugh Hudson: Masumiyet Otoriteyi ve Gücü Korkutur

53. Uluslararası Antalya Film Festivali, 16 Ekim tarihinde Hugh Hudson’ın Finding Altamira filmi ile açıldı. Hudson’ın da katılımıyla gösterilen açılış filminin sonunda yönetmen filmle ilgili merak edilen soruları yanıtladı. Filmi izlemek için ünlü oyuncular George Hamilton, Andie MacDowell, Esai Morales, John Savage, Cassandra Gava da salonda hazır bulundu. Başrollerini Antonio Banderas ve Golshifteh Farahani’nin üstlendiği Finding Altemira filmin gösteriminden önce bir açılış konuşması yapan Festival Direktörü Elif Dağdeviren “Festivalin ilk gününde ilk seansta açılış filmiyle karşınızdayız. Değerli yönetmenimiz Hugh Hudson da aramızda.” dedi.

Hugh Hudson: Masumiyet Otoriteyi ve Gücü Korkutur yazısına devam et

7. Uluslararası Barikat Film Festivali, 01 – 04 Aralık 2016 Tarihleri Arasında İstanbul’da Düzenleniyor

Uluslararası Barikat Film Festivali, engellilerin beklentilerini, duygularını, yaşama katılımlarını hayatın içinde aktif rol alarak üretici ileri bir düzeye erişebilmelerini, çağın en etkili iletişim aracı olan sinema yoluyla ortaya koyabilecek ilk uluslararası film festivali olarak çalışmalarını sürdürüyor. 7. Uluslararası Barikat Film Festivali bu yıl 01 – 04 Aralık 2016 tarihleri arasında İstanbul’da düzenleniyor. Festival kapsamında engelli temalı kısa film yarışması da düzenlenecek. Yarışma kısa film kategorisinde ulusal, uluslararası tüm filmlere açık olarak gerçekleştirilecek. Festival kapsamında yapılacak olan yarışmanın yönetmeliği ve şartları  kamuoyuna tekrar hatırlatıldı.

Dan Brown’un İzinde Tarihi Yarımada

FEST Travel’ın ilk defa 2013 yılında düzenlediği Dan Brown’un İzinde Tarihi Yarımada Gezisi, yazarın son kitabı Cehennem’e (Inferno) ilham veren mekânlarla birlikte, Ekim ayında iki kez daha gerçekleştirilecek: 23 Ekim ve 30 Ekim’deki gezilerin rehberliğini, kitabın yazıldığı dönem İstanbul’a gelen yazara şehri gezdiren uzman FEST Travel rehberi Serhan Güngör yapacak. Eserleri sinemaya uyarlanan Dan Brown’un son kitabı Cehennem (Inferno) aynı isimle filme çekildi ve geçen Cuma günü ülkemizde gösterime girdi. Harvard’da din ikonografisi ve sembol bilimi profesörü olan Robert Langdon’ın ana kahramanı olduğu eserlerin uyarlamasında başrolü Tom Hanks üstleniyor.

53. Uluslararası Antalya Film Festivali Biletleri Biletix ve Marsgate ile AKM Gişelerinde Satışta

Her yıl dünyanın dört bir tarafından gelen sinemacıları Antalya’da buluşturan Uluslararası Antalya Film Festivali, 53. yılında da dopdolu bir program hazırladı. Bu sene 16 – 23 Ekim tarihleri arasında düzenlenen festival kapsamında yerli ve yabancı 134 film seyirciyle buluşacak. 8 gün sürecek festivalde yüzlerce sinema profesyonelinin yanı sıra, dünya çapında oyuncular, yönetmenler, sektörün birbirinden değerli isimleri de ağırlanacak. Festivalin biletleri, internet üzerinden biletix ve Marsgate’de satışta. 5 liradan satışa sunulan biletleri, ayrıca Antalya Kültür Merkezi (AKM), Migros ve MarkAntalya gişelerinden satın alma imkanı da mevcut.

53. Uluslararası Antalya Film Festivali Görkemli Bir Kortejle Başladı

53. Uluslararası Antalya Film Festivali muhteşem bir kortejle başladı. Kortej, Cam Piramit Festival Merkezi önünden başlayarak, Akra Barut Otel’de sona erdi. Yaklaşık 2 saat süren, yerli ve yabancı oyuncularla yönetmenleri halkla buluşturan kortej geçişinde sevdiği oyuncuları karşısında gören Antalyalılar, bol bol selfie çekti. Yoğun güvenlik önlemleri altında gerçekleştirilen etkinlikte caddelerde bulunanların yanı sıra insanlar şehrin tüm balkonlarından da korteji ilgiyle izledi.

53. Uluslararası Antalya Film Festivali Görkemli Bir Kortejle Başladı yazısına devam et

Kaplanoğlu vs Kusturica, Vol: 2

09 – 14 Ekim tarihleri arasında gerçekleşen 47. Altın Portakal’ı Kusturica olayının damgasını vurduğu bir yıl olarak nitelendirmek sanırız yanlış olmaz. Uluslararası Yarışma’nın Jüri üyesi olarak festivale davetli olan dünyaca ünlü Boşnak asıllı Sırp yönetmenin gelmesinden önce, Bosna’da yaşanan katliama destek verdiği gerekçesiyle başlayan protestolar, Kusturica’nın kente girişiyle doruğa çıkmıştı. Bu konuda işaret fişeğini yakan Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, sanatçıya tepki olarak festivale katılmayacağını söylemiş, yönetmenin kente gelişini takip eden günlerde “Bal” (Yönetmen: Semih Kaplanoğlu) filmi ekibinden yapılan açıklama, özetle şu ifadeleri içermişti:

“1992 – 1996 yılları arasında Bosna’da yaşanan olaylar uluslararası mahkemeler tarafından soykırım ve insanlık suçu olarak tanımlanmış ve bu suçlara bulaşanlar yargılanıp mahkûm edilmişlerdir. Sayıları yüz binlerle ifade edilen Bosna’lı sivilleri sadece inançları ve Boşnak oldukları için katledenleri, onbinlerce kadına çoluk çocuk tecavüz edenleri canlı tanıklar ve hala açılan toplu mezarlar ortadayken savunan bir ‘sanatçının’ AKSAV yönetimi tarafından himaye edilmesi bizim vicdanımızı acıtmaktadır. Biz burada hiç kimseyi etnik kökeninden ya da inancından dolayı eleştirmiyoruz. İnsanlığa karşı işlenmiş bir suça sözle de olsa katkı sağlayarak soykırımı ve tecavüzü meşrulaştıran bir zihniyetin savunulmasına karşı çıkıyoruz. Savaşa ve savaş suçlarına karşı bizleri birleştirecek tek kriter tek kimlik insan olmaktır. Sanatçı insanlığından ayrılamaz. Bu gerekçeler doğrultusunda Antalya Altın Portakal Film Festivali programında 11 Ekim 2010 Pazartesi günü saat 12:00’de yapılacak Bal filmi festival galası da dâhil festivaldeki hiç bir etkinliğe üzülerek katılmayacağımızı bildiriyor, kamuoyuna saygılarımızı sunuyoruz…”

Oysa Emir Kusturica, aynı yıl içinde Bursa Festivali’ne de konuk olarak çağrılmış ve hatta o festival kapsamında verdiği konser, basında “Kusturica, Bursa’yı kırdı geçirdi” şeklinde haberlerle ele alınmıştı. Kaplanoğlu’nun ve ekibinin Kusturica’ya gösterdiği tepki, günlerce kamuoyunun gündeminden düşmemiş, o günlerde gazetecilerin, bu protestoyla ilgili sorularını yanıtlayan dönemin festival Onursal Başkanı Prof. Dr. Mustafa Akaydın, Kaplanoğlu’nun Altın Koza’da ödül almasına gönderme yaparak, “Kusturica’nın geleceği iki ay önceden belliydi. Neden bu tepkiyi Adana bitimine kadar sakladı da, Altın Koza’da ödül alınca sahneledi? Bu davranışını anlayamadım.” yorumunu yapmıştı.

Bu gelişmelerin ardından Kusturica, geniş güvenlik önlemleri altında AKM bahçesine kurulan sahnede renkli orkestrası tekno-rock grubu ‘No Smoking’ ile mini bir konser veren Kusturica, ardından da festivalin uluslararası jüri üyeliğinden çekildiğini açıklamıştı. Antalya’da öğrencilere yapacağı atölye çalışmasını da iptal eden Kusturica, gitmeden önce yaptığı son toplantıda, “Kariyerime başladığımdan beri benim anti-emperyalist bir duruşum var. Çalışmalarımı ve anlayışımı bunun üzerine kurdum. Bana bu noktadan gelen saldırıları anlamsız buluyorum. Benim uğruna savaştığım şey birleşik Yugoslavya’ydı.” demişti.

*****

Chris Harman, ünlü “Halkların Dünya Tarihi” adlı eserinde, İspanyolların iki ayrı savaşla Aztekleri yok etmesini betimlemek için, “Tarih ender olarak tekerrür eder, burada yaşanan da buydu.” ifadelerini kullanır. Sanırız durum, yukarıda hatırlattığımız gelişmeler ışığında ve bir film festivali ekseninde, Antalya için de geçerli; çünkü 53. Portakal, ilki gibi doğrudan olmasa da Kusturica ve Kaplanoğlu’nu bir kez daha gündeme getirdi. Kaplanoğlu, ulusal yarışmanın kalbinde konumlanıyor ve bu yılın jüri başkanı. Kusturica ise “bedeniyle değil, fikirleriyle (üretimiyle!)” festivalde!

Bakın, festivalin web sayfasında ne diyor, yönetmenin 23 Ekim Pazar günü, Migros AVM’de gösterimi planlanan “Aşk ve Barış” filminin tanıtımında: “Underground / Yeraltı filminin yönetmeni Sırbistanlı Emir Kusturica uzun zamandır yolları gözlenen, kendisinden beklendiği gibi kıpır kıpır ve pervasız yeni filminde Balkanlar’daki çatışmaların en karanlık günleri esnasında yaşanan ihtiras dolu romansta İtalyan aktris Monica Belluci ile birlikte ekrana geliyor. Dram, komedi ve büyülü gerçekçiliğin ışıltısının karışımı olan klasik bir Kusturica yapımı.”

Evet, aradan altı yıl öncesinden söz ediyoruz ve bizler, hafızası ile anılan bir toplumuz ama yönetmeni büyük olaylar ve protestolar eşliğinde kovmamızın üzerinden çok da zaman geçmedi ki! Kimi okuyucuların, “Kaplanoğlu’nun festival programıyla ilgisi yok.” dediğini duyar gibiyim; ancak geçmişte konuya bu denli “duyarlılık” gösteren bir yönetmenin, hiç değilse durum açığa çıktıktan sonra iki kelam etmesi gerekmez mi?

Şimdi, “Tepki filmlerine değil, kendisineydi!” savunusuna kulaklarımızı tıkayıp, geçmişte, “Bursa’ya davet edilen Kusturica, Antalya’ya davet edilen Kusturica’dan evladır!” formülünü hatırlayalım ve bu sloganı günümüze uyarlayalım: “Eski Antalya, Yeni Antalya’ya karşı” diyelim. Tarihe not düşmekten başka bir amacımız yoktu, sürç-i lisan ettiysek affola…

Not: Son dakikada gelen bilgiye göre filmin programda yer alması sehven olarak açıklanmış ve gösterim iptal edilmiştir.

(22 Ekim 2016)

Tuncer Çetinkaya
ModernZamanlar Sinema Dergisi Editörü
[email protected]

TRT, Uluslararası Boğaziçi Film Festivali’nin Kurumsal İş Ortağı

Türkiye’nin kamu yayıncısı Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu (TRT), uluslararası ve ulusal film endüstrisine yönelik vizyoner adımlarına her geçen gün bir yenisini ekliyor. TRT, Türkiye’nin genç, prestijli, alternatif film festivali Uluslararası Boğaziçi Film Festivali’nin kurumsal iş ortağı oldu. TRT, bu kurumsal iş ortaklığı çerçevesinde, yapımcılık vizyonu doğrultusunda bir yandan festivalin fikri altyapısına destek olurken, diğer yandan da festival kapsamında sektöre yönelik etkinliklere aktif katılım gösterecek. TRT, 2014 yılında TV Filmleri projesini başlatmıştı.

53. Uluslararası Antalya Film Festivali, Yerel Medyayla Buluştu

53. Uluslararası Antalya Film Festivali öncesinde Antalya yerel basın toplantısı yapıldı, yerel basın bilgilendirildi. Uluslararası Antalya Film Festivali’nin Direktörü Elif Dağdeviren ile Antalya Büyükşehir Belediyesi Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanı Ali Ergin, ANSET Festivaller Koordinatörü Dilaver Tanık, Antalya Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanı Zülfü Çelik’in katılımıyla gerçekleşen toplantıya Antalya basınının ilgisi büyüktü.

53. Uluslararası Antalya Film Festivali, Yerel Medyayla Buluştu yazısına devam et