Groovy Images Film Müzikleri ve Videoları Festivali Kapsamında The Feasts of Fear and Agony Atölyesi Düzenleniyor

Alt Kültür’ün düzenlediği Groovy Images Müzik Filmleri ve Videoları Festivali, gençleri Hollanda Kraliyeti’nin desteğiyle düzenlenecek olan The Feasts of Fear and Agony atölyesine davet ediyor. Müzik, video, edebiyat ve hareketi harmanlayıp, özgün ve çarpıcı bir performans oluşturmayı amaçlayan atölyenin eğitmenleri Hollanda’dan Jacques Brooijmans, Carne van den Brink ve Türkiye’den Dila Yumurtacı. Ana amacı kamusal alandaki devrimi sorgulamak olan atölyenin temel metinlerini ise Dadaist şair Paul van Ostaaijen’in eserleri oluşturacak. Sanatçının eserleri, caz, müzik ve video art ile kombine edilecek.

Film Arası Programı’nda Hülya Koçyiğit: Başbakan Erdoğan Büyük Risk Aldı

Suat Köçer’in hazırladığı sinema programı Film Arası, bu hafta Hülya Koçyiğit’i konuk etti. TRT Türk’te yayınlanan programda çarpıcı açıklamalarda bulunan usta oyuncu, sinemaya bakışı, sosyal meselelere dair düşünceleri ve Akil İnsanlar hareketiyle ilgili sorulara yanıt verdi. Hülya Koçyiğit, Başbakan Erdoğan’ın Çözüm Süreci ile kendini büyük bir riske attığını söyledi. Koçyiğit, sevenlerine bir yönetmenlik, bir de TV programı müjdesi verdi, “Ben sadece beyazperdede veya beyazcamdaki bir görüntü değilim, fikirlerimi açıklamaktan hiçbir şekilde geri duramam.” dedi.

  • Basın Bülteni
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Film Arası Programı’nda Hülya Koçyiğit: Başbakan Erdoğan Büyük Risk Aldı yazısına devam et
  • Linda Lovelace’i Amanda Seyfried Canlandırdı

    New York’un en ünlü beş İtalyan asıllı mafya ailesinden (en genci olan) Colombo’ların bir üyesinin verdiği 22 bin 500 ilâ 25 bin dolarla gerçekleştirilen porno filmi “Deep Throat-Derin Boğaz/Gırtlak”ın talihsiz kadın oyuncusu Linda Lovelace’in (gerçek adı: Linda Boreman) hayatı Amanda Seyfried’in başrolünde olduğu 10 milyon dolar bütçeli “Lovelace” adlı sinema filmine konu oldu.

    Bu arada, 2016’da ABD’nin ilk kadın Başkanı olacağı söylenen, eski Başkan eşi ve eski Dışişleri Bakanı Hillary Rodham Clinton’ın (26 Ekim 1947 doğumlu) gençlik yıllarını konu alan “Rodham” adlı sinema filmindeki Hillary Clinton rolünün adayları arasında da Amanda Seyfried (“Les Miserables”, “Mamma Mia!”, “Jennifer’s Body”) adı geçiyor.

    ”Lovelace”de porno yıldızının 1971’den 1974’e kadar evli kaldığı ve onun hayatını kontrol etmeye çalışan Chuck Traynor rolünü “Shattered Glass”la Altın Küre ödülü adaylığı kazanan Peter Sarsgaard üstlenirken, “127 Hours-127 Saat”le Oscar adaylığı elde eden James Franco, Playboy Dergisi’nin kadın avcısı sahibi Hugh Hefner rolünde…

    “Lovelace”da “Casino”yla Oscar adaylığı kazanan Sharon Stone, Linda Lovelace’in annesi Dorothy Boreman’ı (1914-99), Robert Patrick (“Terminator 2”, “The X Files”) ise babası John Boreman’ı (1917-2011) canlandırdı.

    “Deep Throat-Derin Boğaz/Gırtlak”, “Inside Deep Throat” (2005) adlı 2 milyon dolar bütçeli belgesele de konu yapılmıştı.

    “Deep Throat-Derin Boğaz/Gırtlak”ın 1972’den bu yana dünya sinemalarında bugünün parasıyla yaklaşık 600 milyon dolara yakın hasılat/ciro elde ettiği tahmin ediliyor.

    2002’de bir trafik kazasında ölen Linda Lovelace (1949 doğumlu) “Deep Throat-Derin Boğaz/Gırtlak”dan sadece binikiyüzelli dolar ücret almıştı.

    “Deep Throat-Derin Boğaz/Gırtlak”ın yönetmeni Gerard Damiano (1928-2008), Marilyn Chambers’ın baş rolünde olduğu “The Devil in Miss Jones”la da tanınıyordu.

    Bu arada “Deep Throat-Derin Boğaz/Gırtlak”ın telif haklarını elinde tutan Arrow Film Şirketi “Lovelace”da “Deep Throat-Derin Boğaz/Gırtlak”dan izinsiz olarak görüntüler kullanıldığı gerekçesiyle filmin yapımcıları aleyhinde 10 milyon dolarlık tazminat davası açtı.

    “Deep Throat” Başkan Nixon’ın Devrilmesinde Büyük Rol Oynamıştı

    Cumhuriyetçi Amerikan Başkanı Richard Nixon’ın Ağustos 1974’te istifasına yol açan Cumhuriyetçi Parti’nin Demokrat Partiyi gizlice dinleme (Watergate) skandalının ortaya çıkarılması sürecinde Washington Post Gazetesi’nin iki muhabirine bilgi sızdıran FBI ajanı William Mark Felt’in (1913-2008) gerçek kimliği yakın zamana kadar gizlenmiş ve Felt uzun yıllar “Deep Throat” kod adıyla anılmıştı… Sekiz dalda Oscar’a aday gösterilen ve dört Oscar kazanan ”All The President’s Men” (1976) adlı filmde “Deep Throat”ı Hal Holbrook, gazeteci Carl Bernstein’ı Dustin Hoffman, gazeteci Bob Woodward’ı Robert Redford, Washington Post Genel Yayın Yönetmeni Ben Bradlee’yi Jason Robards canlandırmıştı… Alan J. Pakula’nın yönettiği “All The President’s Men” sekizbuçuk milyon dolara malolmuş ve sadece Kuzey Amerika sinemalarında 70 milyon dolar hasılat elde etmişti.

    (17 Ağustos 2013)

    Hakan Sonok

    hakansonok.sonok1@gmail.com

    Sen Yaparsın Müzeyyen

    Girişimcilik üzerine önemli çalışmalara imza atan TOBB İzmir İl Genç Girişimciler İcra Komitesi, Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek girişimciliği anlatan kısa film çalışması gerçekleştirdi. Gece Vardiyası Film Prodüksiyon ortak yapımı olarak çekilen Sen Yaparsın Müzeyyen adlı kısa filminin yönetmenliğini Gereği Düşünüldü kısa filmi ile beğeni toplayan Emir Tavalıoğlu üstlendi. Yıldırım Öcek, Sami Aksu ile Serap Özbey’in oynadığı ve çıkış amacı girişimcilik ruhunu destekleyerek gençleri cesaretlendirmek olan proje sanatla hayatı içiçe geçirerek girişimcilik örneği ortaya koymayı hedefliyor.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Kamera Arkası
  • Tayfa Açık Hava Sineması’nda Ustalara Saygı

    Temmuz ayında Charlie Chaplin filmlerini açık hava perdesine taşıyan ve filmlerin ardından forumlar düzenleyen Tayfa Kitapkafe, Ağustos ayını Türkiye sinemasının usta yönetmenlerine ayırıyor. Ölümünün birinci yılında büyük usta Metin Erksan’ın anısına gösterimler düzenleyen Tayfa Kitapkafe, usta yönetmenin Susuz Yaz filmiyle açılışı gerçekleştirecek. Başrollerinde Hülya Koçyiğit, Ulvi Doğan ve Erol Taş’ın oynadığı, ilk uluslararası ödüllü filmimizin gösteriminden sonra Açık Hava sinema gösterimleri Lütfi Akad ve Yılmaz Güney filmleriyle sürecek. Etkinlik kapsamındaki filmler ücretsiz gösteriliyor.

  • Basın Bülteni
  • Web Sitesi
  • Yüksek çözünürlüklü afişe haberin devamından üzerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Tayfa Açık Hava Sineması’nda Ustalara Saygı yazısına devam et
  • Arka Pencere Dergisi’nden Cennet Vaadi

    Arka Pencere Dergisi, 198. sayısında, kapağına, Neill Blomkamp’in son filmi Elysium: Yeni Cennet’ini yerleştiriyor. Tunca Arslan, Trendeki Yabancı köşesinde, Cosmopolis’ten giriyor, Kutsal Motorlar’dan (Holy Motors) çıkıyor. Vizyon filmleri eleştirileri arasında Elysium: Yeni Cennet, Hayallerin Ötesinde, Jurassick Park, Evdeki Yabancılar ve Ateşli Aynasızlar yer alıyor. Dikkat çekici hatırlatmalar bulacağınız Sapık köşesiyle devam eden Arka Pencere Dergisi’nin 198. sayısı bir Alfred Hitchcock alıntısıyla sona eriyor: “Filmlerinizi tıpkı Shakespeare gibi tek bir şey için yapmanız gerekir: İzleyiciler için…”

  • Basın Bülteni
  • Web Sitesi
  • Yüksek çözünürlüklü kapak fotoğraflarına haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Arka Pencere Dergisi’nden Cennet Vaadi yazısına devam et
  • Siirt’li Hamlet ile Geliyor

    TV dizi ve reklâm filmlerinde sıkça görmeye alıştığımız oyuncu Neslihan Günaydın Aka, Siirt’li Hamlet isimli sinema filmi ile beyazperdede boy gösterecek. Kısa bir sürede oyunculuğu ile adından övgü ile bahsettiren Neslihan Günaydın Aka, “Sinema filminde oynamak en büyük arzumdu, önemli bir yapımda çok başarılı bir ekiple beyazperdede ilk sınavımı verecek olmak benim için ayrı bir gurur” dedi. Çekimleri Eylül ayı ortalarında Siirt’te başlayacak olan filmin kadrosunda Neslihan Günaydın Aka dışında Yeşim Salkım, Sümer Tilmaç, Oya Aydoğan, Yaşar Alptekin, Sinan Bengier gibi isimlerle prensipte anlaşıldı.

  • Basın Bülteni
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Tepenin Uşakları

    Sinemamızda halkın içinden kişilerin oyuncu olarak görev aldığı filmlere ilk örnek olarak akla rahmetli Ahmet Uluçay’ın benzersiz sinema tutkusuyla yaptığı Karpuz Kabuğundan Gemi Yapmak gelir. Ondan sonra da Yüksel Aksu’nun yönettiği ve sadece Turan Özdemir’in profesyonel oyuncu olarak görev aldığı Dondurmam Gaymak’ı hatırlarız; en azından Sadi Bey öyle hatırlıyor. Son yıllardaki teknolojik gelişmeler sonrasında dijital kameraların ucuzlaması, salonların dijital gösterime geçmesi nedeniyle de yapımcıların kopya masrafının azalması gibi nedenlerle bu tür filmlerde bir hareketlilik, bir bereketlilik, bolluk, enflasyon vs. vs. yaşanacağı su götürmez bir gerçek. Geçen ay gösterime giren yeni bir Ege güzellemesi Süper İncir’den sonra bu hafta gösterime girecek olan Tepenin Uşakları da tamamen halkın içinden kişilerin gerçekleştirdiği sevimli bir Karadeniz komedisi. Karadeniz filmi tanımlamasıyla vizyona sunulan filmin yönetmeni İsmail Eraydın aslında bir doktor. Oyuncuların tümü yönetmenin köyünün insanları.

    Sinema tutkusundan kaçamayan İsmail Eraydın, önce bir kısa film gerçekleştirmiş. Kısa filminin ödüller alması ile bir başka kısa film olarak projelendirdiği Tepenin Uşakları’nı Karadenizlilerin o bitip tükenmez bilmeyen esprili yaşamlarından aldığı kesitlerle genişleterek uzun film haline getirmiş. Filmi, esas mesleğinden arta kalan zamanlarda, izin ve tatil günlerinde gerçekleştiren yönetmen, “Köydeki arkadaşlara telefon ediyorum, yarın şu sahneyi çekeceğiz, Vahide ablaya, Mehmet abiye, Hasan’a, Hüseyin’e söyleyin fındık bahçesine gelsinler” şeklinde yaptığı çeşitli yönlendirmelerle 8 ayda tamamladıklarını anlatıyor. Yörede filme o kadar sahiplenilmiş ki, hastanedeki çalışanlar ve meslektaşları “Yönetmen” olarak, film setindeki oyuncu ve çalışanları ise “Doktor Bey” olarak çağırarak farklı ve hoş bir şekilde kendisini motive etmişler.

    Tepenin Uşakları, çevredeki 7 köyün gençlerinin futbol oynadığı düz bir tepenin sahiplenilmesi üzerine sevimli bir komedi. Gençlerin futbol oynayabilecekleri tek düzlük olan tepeye giderken yakınındaki fındık bahçesine zarar verdikleri bahanesiyle Sabri Ağa tepede çeşitli çukurlar kazarak gençlere engel olmaya çalışıyor. Buna kızan gençlerin mücadelelerini, bir aşk hikâyesiyle harmanlayarak anlatan filmin başrolündeki İdris karakterini oynayan Sermet Karahasanoğlu oldukça başarılı bir performans sergiliyor. Bir TV yarışmasıyla ünlenen, sinema ve TV dizilerinde oynayan komedyen Fatih Mühürdar’ı andıran görüntüsüyle Sermet Karahasanoğlu azimli bir genç ve Müjdat Gezen Sanat Merkezi’ne müracaat ederek kendisini geliştirmeyi amaçlıyor. Fimde köyün delisini canlandıran Altuğ Küçük aynı zamanda filmin görüntü yönetmenliğini yapıyor. Yönetmen İsmail Eraydın’ın abisi, annesi çeşitli rollerde oynamışlar.

    (15 Ağustos 2013)

    Sadi Çilingir