14. İzmir Kısa Film Festivali

Bu yıl 19 – 24 Kasım 2013 tarihleri arasında 14. kez gerçekleştirilecek olan İzmir Kısa Film Festivali’ne başvurular başladı; son başvuru tarihi 01 Eylül 2013 olarak belirlendi. 2000 yılından bu yana düzenlenmekte olan İzmir Kısa Film Festivali, o günden bu yana Türkiye’nin en önemli kısa film festivallerinden biri oldu. Her sene Uluslararası ve Ulusal kategorilerde kurmaca, belgesel, deneysel ve animasyon dallarındaki kısa filmlere Altın Kedi ödülleri veren festival, yurtdışından ve Türkiye’den sinema dünyasında önemli ve isim yapmış kişileri jürisine davet ederek kısa filmin gelişimi açısından rekabete dayalı bir canlılık getiriyor.

  • Basın Bülteni
  • Web Sitesi
  • 14. İzmir Kısa Film Festivali yazısına devam et

    Savaşın Gölgesinde

    Cate Shortland’ın yönettiği ve Saskia Rosendahl, Kai Peter Malina, Nele Trebs ile Mike Weidner’in oynadığı Savaşın Gölgesinde (Lore), 16 Ağustos 2013’de M3 Film dağıtımıyla Calinos Films tarafından vizyona çıkarıldı.
    Anne ve babası Hitler yanlısı olan Lore, savaş sonrası kardeşleriyle bir başına kalır. Nazi sempatizanları teker teker yakalanarak öldürülürken Lore dört kardeşini yanına alarak yollara düşer. Tehlikelerden kaçmaya çalışan Lore, bir Yahudi mülteciyle karşılaşır. Hayatta kalmak için hayatı boyunca düşman bildiği bir Yahudi’ye güvenmek zorundadır.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman: Türkçe Altyazılı / Orijinal
  • IMDb
  • Ferhan Baran Yazıyor
  • Diğer bağlantılara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Savaşın Gölgesinde yazısına devam et
  • Ankara Fellini Günleri

    Ankara merkezli Sine-Göz Sinema Kültür Dergisi’nin düzenleyeceği Ankara Fellini Günleri, 22 – 30 Temmuz tarihleri arasında Ankara’nın farklı mekânlarındaki gösterimler ve söyleşileri kapsayacak. Daha önceki film günlerinde Godard ve Kieslowski sinemasına odaklanılmış ve birçok Ankaralı sinemaseverle buluşma fırsatı doğmuştu. Günler kapsamında Amarcord, Satyricon, La Strada, La Citta Delle Donne, Giulietta Degli Spiriti filmleri ücretsiz gösterilecek.

  • Basın Bülteni
  • Yüksek çözünürlüklü görsele haberin devamından üzerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Ankara Fellini Günleri yazısına devam et
  • Bu Dünyadan Geçip Gitmeden Önce

    Jesse ile Celine’in 1994 yazında başlayan hikâyesi devam ediyor. Bağımsızlığını her daim korumuş Amerikalı sinemacı Richard Linklater’ın Kim Krizan ile birlikte yarattığı karakterler, ilk karşılaşmalarında yirmili yaşlarının başlarında idiler. 1995 yapımı ‘Gündoğumundan Önce / Before Sunrise’dan söz ediyorum. Hani Interrail yolcusu NewYork’lu Jesse’in Budapeşte’deki büyükannesini ziyaretten Paris’e dönmekte olan Celine’i trenden birlikte inmeye ikna ettiği, genç çiftin şafak vaktine değin Viyana sokaklarındaki birlikteliklerine ve filizlenen aşklarına tanık olduğumuz o güzelim filmden. Çok kısa süreli bir yaz aşkıdır bu. Genç adam ertesi sabah erken saatlerde New York uçağına yetişmek zorundadır. Yirmi yıl öncesinin koşullarında cep telefonu yok, e-mail, facebook hak getire. Ev adresi ve telefonlar alınmıyor, 6 ay sonra Aralık ayında Viyana’da buluşmayı kararlaştırıyor genç aşıklar.

    Öykünün ilk bölümü, biraz hüzünlü, böylece sona erer. İkinci film ‘Günbatımından Önce / Before Sunset’ tam 9 sene sonra çekilmiştir. Jesse aşklarını konu ettiği romanın tanıtım turunun Paris ayağında meşhur ‘Shakespeare and Co.’de imza günündedir. Karşılaşmaları bu defa rastlantı değildir. 9 yıl önceki randevuya gidememiş olan Celine, biraz utancından biraz da meraktan Jesse’in karşısına çıkar. Genç adam evlenmiş, 4 yaşında bir oğlu olmuştur. Sorbonne’da siyaset bilimi okumuş Celine ise çevreci bir örgütte görev yapmaktadır. Bu defa Paris sokaklarında, Seine nehri üzerinde ‘bateau-mouche’da kaldıkları yerden aşk muhabbetlerine devam ederler. Final açık uçludur. Jesse akşam uçağına yetişebilecek midir, izleyici bunu öğrenemeden perde kararır.

    İlk kez bu yılın Ocak ayında Berlin Film Şenliği’nde görücüye çıkan, akabinde 32. İstanbul Film Festivali programında yer almış serinin şimdilik son filmi olan ‘Geceyarısından Önce / Before Midnight’ bu haftadan itibaren sinemalarımızı ziyaret ediyor. Baş oyuncularıyla eşzamanlı yaş alan öykümüzde Jesse ile Celine bu defa kırklı yaşlarını sürmekteler. Paris’teki karşılaşmadan sonra çiftimiz birbirinden kopamamış, birlikte yaşamaya başlamışlar, bir de ikiz kızları olmuş. Öykünün yeni bölümü için seçilen mekân ise Mora yarımadasının güneyinde, Yunanistan’ın popüler sahil kenti ‘Kalamata’. Yunanlı yazar dostun cennettin kıyısındaki yazlık evinde 6 hafta geçirmiş çiftimiz, küçük kızları ve Jesse’in ilk evliliğinden 13 yaşını bitirmiş oğlan Hank ile birlikte. Prolog bölümünde, oğlunu buruk bir şekilde Chicago’ya annesinin yanına yolcu eder Jesse. Daha sonra, Ege’ye karşı zengin Yunan sofrasında üç kuşaktan dostlar yaşam, ölüm ve hızla akıp geçen zaman üzerine tartışırlar. Asıl tartışma ise, dostlarının armağanı olarak bir otel odasında geçirdikleri gece boyunca Jesse ile Celine arasında yaşanacaktır.

    Serinin ilk filmiyle bizleri büyülemiş olan usta sinemacı Linklater, eşzamanlı gelişen öyküsüyle kahramanlarının yaşam öyküsünü dipdiri ayakta tutmaya devam ediyor. Evet 18 koca yıl geçmiştir. Gençlik hayalleri çoktan tükenmiş, geçen yıllarla birlikte aşk ateşini yitirmiştir. Günlük yaşamın stresi, çocukların sorumluluğu, Celine’in itaatkâr ev kadınına dönüşme korkusu ilişkilerini tehdit eder gözükmektedir. Ancak muhabbetleri ve tartışmaları eski canlılığını korumaya devam etmektedir.

    Filmlerle birlikte yaş alan Ethan Hawke ve Julie Delpy’nin öyküye katkıları büyük. İkinci filmden itibaren senaryoyu üçü birlikte yazmışlar. Otobiyografik gelişmelere, gerçekleşmeyen hayallerini de katmışlar, ortaya hiç basmakalıp olmayan zengin bir diyalog zinciri çıkmış. Her ikisi de yönetmenlik yapmış oyuncular, filmlere yapımcı olarak da destek olmuşlar.

    Purcell’ın ‘Dido ve Aeneas’ operasının uvertürüyle açılan ilk film, sabahın erken saatlerinde Viyana’nın tarihi dar sokaklarında bir zemin katında çalınan klavsenden duyulan ‘Bach’ın mucizevi ezgileriyle sonlanıyordu. İkinci filmin finali, Julie Delpy’nin sesi ve gitarından, kendi bestelediği küçük Fransız şarkısı ve cazın efsanevi ismi Nina Simone’un müziğiyle noktalanmıştı. Bu defa final jeneriğini bekleyenler Haris Alexiou’nun yorumundan Yunanca sözlü nefis bir tangoyla (Gia ena Tango) salondan ayrılacaklar. Linklater ve muhteşem oyuncularının küçük mucizelerinin devamını bekliyor, Jesse ile Celine’in 50’li yaşlarında buluşmak üzere diyoruz.

    (24 Temmuz 2013)

    Ferhan Baran

    [email protected]

    Sinema TV’de 19 – 21 Temmuz Filmleri

    Sinema TV, 19 – 21 Temmuz’da 3 yeni sinema filmi gösteriyor. Alain Chabat’ın yönettiği Houba: On Trail of the Marsupilami – Marsupilami’de Jamel Debbouze ve Alain Chabat; David Hewlett’in yönettiği Rage of the Yeti – Yeti’nin Öfkesi’nde David Chokachi ve Mattpew Kevin Anderson; Christian Clavier’in yönettiği You Don’t Chose Your Family – Garip Aile’de Christian Clavier ve Jean Reno başrolleri paylaşıyor.
    Yeti’nin Öfkesi’nde Bir grup insan hazine aramak amacıyla Kuzey Kutup bölgesine giderler. Ancak onları hazine yerine kar adam Yeti beklemektedir.

  • Basın Bülteni
  • Yüksek çözünürlüklü afişlere haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Sinema TV’de 19 – 21 Temmuz Filmleri yazısına devam et
  • CineEurope Uluslararası Yılın Sinema Grubu Ödülü Cinemaximum ve Mars Entertainment Group’a Verildi

    Dünyanın en büyük sinema birliği olan UNIC (International Union of Cinemas) tarafından verilen sinema sektörünün en prestijli ödülüne, 2013 yılında bünyesindeki Cinemaximum Sinemaları ile Mars Entertainment Group lâyık görüldü. 33.000 sinema salonunu temsil eden UNIC’in sahiplendiği sinema sektörünün en büyük buluşması CineEurope kapsamında Barselona’da düzenlenen törende, ödül Türkiye ve Mars Entertainment Group adına RealD Dünya Başkanı Joseph Peixoto tarafından Muzaffer Yıldırım’a verildi. Yıldırım, yaptığı açıklamada duyduğu memnuniyeti belirtti.

  • Basın Bülteni
  • Web Sitesi
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğrafa haberin devamından üzerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    CineEurope Uluslararası Yılın Sinema Grubu Ödülü Cinemaximum ve Mars Entertainment Group’a Verildi yazısına devam et
  • Ashton Kutcher: O Benim Kahramanımdı

    Ashton Kutcher yeni filmi Jobs için oldukça heyecanlı. Amerika ile aynı anda ülkemizde de 16 Ağustos’ta vizyona girecek filmi daha önce orijinal Mac takımına izlettiklerini söyleyen Kutcher “Bana gelip ‘Bize Steve ile iki saat daha verdiğin için teşekkür ederiz.’ dediler. Bu hayatım boyunca duyabileceğim en iyi iltifattı.” dedi. Ashton Kutcher’ın başrolünde oynadığı film, “Jobs” Steve Jobs’un ilham veren başarı hikâyesini konu alıyor. Şu an dünyanın en iyi şirketleri arasında yerini alan Apple’ın kuruluş yılları ve Steve Jobs’un herkese ilham veren cesur girişimi anlatılıyor.

  • Basın Bülteni
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Merakla Beklenen Korku – Gerilim Filmi 11-11-11, TV.de İlk Kez ve Sadece D-Smart’ta

    Korku ve gerilim türünün en iyi örneklerinden olan 11-11-11, TV.de ilk kez ve sadece D-Smart’ta izleyiciyle buluşuyor. Timothy Gibbs ve Michael Landes’in başrolünü üstlendiği film, 19 Temmuz Cuma günü, saat 00:50’de izleyiciyle buluşacak. Ailesini yangında kaybeden Joseph, bu acı olayın etkisinden kurtulamaz. Bir tanrı tanımaz olan Crone, babasının ölmek üzere olduğu haberini alır. Babası ve erkek kardeşinin Barselona’da yerel bir kiliseleri vardır. Crone, Barselona’ya gittiğinde, tarihler 08 Kasım 2011′i göstermektedir. Her gece saat 11:11′de evde uğursuz olaylar olmaktadır.

  • Basın Bülteni
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Merakla Beklenen Korku – Gerilim Filmi 11-11-11, TV.de İlk Kez ve Sadece D-Smart’ta yazısına devam et
  • Adıyaman’da Çekilecek İlk Sinema Filmi: Dursun Çavuş

    1976 yılında Belediye Başkanlığı seçimlerine aday olan ve seçim çalışmalarına rağmen sadece 3 oy alan, yörenin çok sevilen insanı Postacı Dursun Çavuş, Adıyaman’da çekilecek ilk sinema filmine konu olacak. Ali Engin’in yöneteceği filmde, ünlü oyuncu Turan Özdemir, efsane olan Postacı Dursun Çavuş’u canlandıracak. Komedi türünde olan sinema filminde Postacı Dursun Çavuş seçim meydanlarında deve sırtında gezerek birçok vaatlerde de bulunuyor ve hatta Adıyaman’a deniz bile getireceğini de söylemeyi ihmâl etmiyor. (Haber: Muharrem Erdemir.)

  • Basın Bülteni: 1 / 2
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.