Sinema TV’de 10 – 11 Temmuz Filmleri

Sinema TV, 10 – 11 Temmuz’da 2 yeni sinema filmi gösteriyor. Keoni Waxman’ın yönettiği Maximum Conviction – Maksimum Tehlike’de Steven Seagal ve Steve Austin; Woody Allen’ın yönettiği Melinda ve Melinda – Melinda and Melinda’da Wallace Shawn ve Will Ferrell başrolleri paylaşıyor. Melinda ve Melinda’da Woody Allen, bir grup kalburüstü entelektüelin içki masasındaki sohbetine konu olan bir olayın, önce bir drama, ardından bir komedi yazarı tarafından betimlenmesi sonucu ortaya çıkan iki farklı hikâyeyi anlatıyor. Film, bakış açısının olaylar üzerinde ne denli büyük bir etki yarattığını başarılı bir biçimde yansıtıyor.

  • Basın Bülteni
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Sinema TV’de 10 – 11 Temmuz Filmleri yazısına devam et
  • Madende Çekim Yapmak

    Yapılan çekimin niteliğine, yönetmenin tercihine göre madenden görüntü almak gerekebilir. Bu durumda çekimin yapılabilmesi için iki yol var. Birincisi dekor kurarak çekim yapmak, ikincisi ise madene inerek doğal ortamda çekim yapmaktır.

    Eğer sinema filmi veya televizyon dizisi gibi uzun süre kullanılacak bir format çekiliyorsa stüdyo, plato veya terkedilmiş, yüzeye yakın bir eski maden ocağı, hatta mağarada bile çekim yapılabilir.

    Ancak bir belgesel çekiminde özellikle insan unsuru varsa ve madencilerin doğal yaşamları, çalışmaları çekilecekse madene inmek gerekecektir.

    Maden, çalışma alanı olarak zor bir mekândır. Madendeki metan gazının (grizu) patlama tehlikesi, degaj tehlikesi ve elektrik kontağından çıkabilecek bir yangın tehlikesi hem film ekibine hem de madencilere ölümle sonuçlanacak tehlikeler yaratabilir. Bir madende ortalama her vardiyada 200 üzerinde işçi çalıştığı varsayılırsa kimse başkasının hayatını film çekeceğim diye riske atamaz.

    Film ekibini bir kenara bırakın zaten madende çalışan her görevlinin, hatta çeşitli nedenlerle madeni gezen bir ziyaretçinin bile yüksek seviyede güvenlik önlemleri olan giysiler, solunum cihazı, kask ve güvenlik önlemlerini içeren malzemeleri kullanması gerekiyor.

    Bu durumda madende çekim yapılabilmesi için çekim ekibinin de aynı önlemleri alması ve madene girişte ne yapması, verilen cihazları nasıl kullanması gerektiğini anlatan ufak bir eğitimden geçmesi gerekiyor.

    TTK tarafından yayınlanan “Maden Ocaklarında İş Güvenliği El Kitabı”nı okumakta yarar var. Bu sayede kendimize ve başkalarına zarar vermeden madene inebiliriz.

    Çekim İzni

    Madende çekim yapabilmek için Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na yazı yazarak izin almak gerekiyor. İzin yazısında çekimin niteliği, amacı, çekim tarihleri ve çekimin yapılacağı bölümler yazılmalı. Müsteşar onayladıktan sonra yazı Türkiye Taş Kömürü İşletmeleri’ne gönderiliyor. Çekim yapacağınız tarihte TTK’ya giderek müdürler ile görüştüğünüzde onlar sizi gerekli birimlere yönlendiriyor.

    Özel Madenler ve Rödovans Alanlarından çekim için yazılı izin almaya gerek yok. Maden işletmesinin sorumlusunu ikna etmek yeterli. Ancak daha sonra doğabilecek anlaşmazlıklar nedeni ile izin yazısının elinizde olmasında yarar var.

    Madenlerde fotoğraf veya video çekmeye ait bir yürürlülük bulunmamasına karşın, güvenlikten sorumlu birim ve yetkililer riskli madenlerde ya çekime kesinlikle izin vermeyecektir ya da Üzülmez Maden Ocağı gibi metan gazının yoğun olmadığı ve patlama, yangın riskinin az olduğu yerlerde, mühendisler eşliğinde ve mühendislerin gaz ölçümü yapıp onay verdikten sonra çekime izin verilecektir.

    İzin Yazısı Örneği

    Enerji Bakanlığı
    Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliğine,
    11.07.2013

    Haylaz Prodüksiyon, Yapımcı Hayri Çölaşan tarafından “Madenci” isimli belgesel bir program hazırlanmaktadır. Adı geçen programda genel olarak madencilik sektörü ve kömür üretim sürecinin zorlukları anlatılacaktır.

    Söz konusu programın anılan içeriği gereği maden ocaklarında çekimler yapılması zorunludur. Bu nedenle, şirketimiz yönetmenlerinde Alaz Çölaşan yönetimindeki çekim ekibine 04 – 17 Temmuz 2013 tarihleri arasında yapılması plânlanan çekimler süresince TTK Kozlu Müessesi’nde kafesler ve kuyu başlarında, metan gazı oranının düşük olduğu TTK Üzülmez Müessesesi’nde ise maden ocağında (ana galerilerde) çekim kolaylığı sağlanması hususunu arz ederim.

    Hayri Çölaşan
    Haylaz Prodüksiyon
    Yapımcı

    Not: Koyu siyah bölümleri kendi yapımınıza göre değiştiriniz.

    Kıyafet

    Madene girmek için ziyaretçiye statik elektriğe neden olmayacak madencilerin de giydiği beyaz veya lacivert renkte pamuklu kıyafetler verilmektedir. İç çamaşırları dahil soyunma odasında değiştirilerek madende kullanılacak uygun kıyafetler giyilir. Kask takılır ve başınıza göre ayarlanır. Ayakkabı da değiştirilerek çelik tabanlı lâstik bot verilmektedir. Özellikle bayanlar ve küçük numara ayakkabı kullananlar biraz zorlanabilirler, çünkü bot numaraları 40’dan başlamaktadır. Madenden çıkışta soyunma odasında duş alabilir ve kıyafetlerinizi teslim edebilirsiniz. Havlu götürmeyi unutmayın.


    Lamba

    Kıyafetler giyildikten sonra toplu olarak donanım bölümüne gidilerek buradan kask üzerine takılacak lâmba alınır. İki tür lâmba var. Bir tanesi kablolu ve bataryalı, batarya kemere takılır. Yaklaşık 1 kg ağırlığındaki batarya 16 saat lambayı yakabilir. diğeri ise bataryasız kablosuz lamba. Bu tür lamba genelde mühendislere ve yöneticilere verilmekte. Yaklaşık 16 saat lâmbayı yakacak enerjisi var. Çekim için özellikle kameraman bu tip lâmbayı kullanarak yükünü hafifletebilir kablodan kurtulabilir.

    Solunum Cihazı

    Madendeki doğal çalışma şartlarından her an metan gazı artış gösterebilir, bir patlama veya yangın çıktığında içerideki oksijen oranı azalabilir. Bu nedenle herkesin belindeki kemere takılacak bir solunum cihazı verilmektedir. Ağırlığı cinsine, işlevine ve özelliğine göre değişen mecburi takılması gereken solunum cihazı, kapalı sistem çalışan, kendi ciğerinizdeki karbondioksit içeren havayı solunabilir oksijen haline getiren ve temiz havaya ulaşana veya asansörle madeni terk edene kadar sizi idare edebilecek bir donanımdır.

    Kozlu Müessesesi’nde kullanılan ise Oksijenli Ferdi Kurtarıcı (OFK) olarak adlandırılır. Bu maskeyi kullanan kişi ortamdaki havayı teneffüs etmez cihazın kimyasal olarak ürettiği oksijeni teneffüs eder. Ağırlığı 2,2 kg’dır. Kullanma süresi de harcanan efora bağlı olarak 30 dakika ile 2,5 saat arasında değişir.

    Solunum cihazları olarak Üzülmez Müessesesi’nde Ferdi Karbon Monoksit (CO) maskesi kullanılmaktadır. Bu maskeler, ortamdaki patlama sonrası açığa çıkan karbon Monoksiti filtre ederek solunabilir bir Oksijen sağlar. Kullanıcı ortamdaki havayı teneffüs eder. Ağırlıkları 1 – 1,5 kilogramdır. Kullanım süresi de 1 saattir.

    Psikolojik, Biyolojik Denge

    Madende çekim yapmak için bir takım korkuları yenmek gerekiyor.

    Klostrofobi (Kapalı Yerde Kalma Korkusu) olan kişilerin madene inmemesinde yarar var. Hem asansörde geçen 4-5 dakikalık zaman hem de karanlık dar koridorlar var.

    Akluofobi (Karanlık Korkusu) ciddi problem olabilir. Alışık olmadığımız kadar karanlık bir ortam, üstelik bir süre sonra aydınlanma ihtimali yok.

    Bu tip hastalığı olan kişiler eğer madende hastalığı kendini gösterirse krize girebilir.

    Asansör

    Madene inmenin tek yolu asansör. Yüksek hızlı asansör yaklaşık 70 saniyede sizi 630 metreye indiriyor. Deniz seviyesinden aşağıya indiğiniz ve basınç farkı olduğu için kulaklarınız tıkanıyor. Dalış eğitimi alanlar bilirler, kulakta oluşan basıncı dengelemek için yutkunmak veya ağza hava alarak kulaklara doğru pompalamak gerekir. Özellikle kameraman asansörde çekim yapıyorsa çekime konsantre olduğu için kulakları tıkanacaktır. Madenciler ise asansöre binerken sakız çiğnemeye başlıyorlar. Asansör binişleri sırasındaki beklemelerde bunu gözlemleyebilirsiniz.

    Asansöre binerken ve inerken yanınızda bulunan mühendisin talimatlarına uymalısınız. Kapılar otomatik kapandığından tehlikeli sıkışmalar olabilir.

    Nefes Alma Zorluğu

    Madende çalışırken normalden çok yorulduğumuzu fark ettik. Bunun nedeni fazla ama bir nedeni de içeride gaz ve toz olması. Alışık olmadığımız toz partiküller halinde havada dolaşıyor. Yüksek güçlü bir fener veya flaş ile tozları görebilirsiniz. Bu nedenle ağzı kapatmak gerekiyor. Eczanelerde satılan ağza takılan toz maskesi veya bandana kullanmak yararlı.




    Fiziksel Denge

    Madenin uzunluğunu sorduğumuzda şaşırmıştık. Kozlu Maden Ocağı içinde 58 km yol var. Özellikle kömürün çıkarıldığı bölgeye (Ayaklara) veya yeni açılan galerilerin ağızlarına (Arın) gitmek için 4-5 kilometrelik uzun yürüyüşler gerekiyor. Bu ortamda çalışmak için iyi bir kondüsyon lâzım.

    Yerler ıslak, çoğu yerlerde balçık şeklinde göletler var. Bot ile bastığınızda derinliği kestiremiyorsunuz. Özellikle tren raylarının birleştiği makaslarda derinlik artıyor. Buralarda bot çamura saplanıp kalabilir. Bu sular maden için gerekli. Kömür tozunun havaya dağılmaması ve kömür tozunun yanıcı etkisinden kurtulmak için yerlerin ıslak olması iyi. Hatta galeri yan duvarlarında 50 santimetrelik su kanalları var. Maden içinde yeraltı suları var. Çoğu yerde tavandan su damlıyor.

    Malzeme taşımak çok zor. Malzemeyi ıslatmadan taşımak gerekiyor. Bu ıslak kaygan zeminde malzemeyi yere düşürmek büyük hata. Malzemeyi temizlemeniz o ortamda imkânsız. Çamurlu malzeme ile çalışmak da zorlaşabilir. Malzeme taşımak için sırt çantaları işe yarayabilir. Malzeme yere konulacaksa mutlaka büyük bir bez götürerek üstüne koymak gerekiyor.

    Kamera

    TTK iş güvenliği şartnamesi ve dünya madencilik iş güvenlik standartlarında madende çekim yapmaya uygun kamera ve fotoğraf makinelerinde aşağıdaki güvenlik kodlarından birinin olması gerekiyor.

    Güvenlik Standartları

    M1
    EX
    IA
    L

    * ATEX Standardı (ATEX Standardı Kamera)
    ** EXPROFF Malzeme Standardı

    Bu güvenlik kodu malzemenin kıvılcım çıkarmaması, yangına neden olmaması üzerine kurulmuş. Ancak en yüksek güvenlik düzeyi düşünülmüş. Yani kamera göçük altında kalsa bile, gövdesi, camı kırılsa bile kıvılcım çıkarmıyor, yanmıyor. Su altında kaldığında kısa devre olmuyor. Yangın çıktığında ve kamera yandığında patlayacak bir maddeden yapılmaması gerekiyor. Araştırdım bu tip kameralar var, ancak çekim kalitesi çok iyi değil. Fotoğraf makineleri daha iyi ama alıştığımız makineler gibi değil, çalışmak zor. Ayrıca bu tip kamera ve fotoğraf makineleri ülkemizde satılmıyor. Bu nedenle her istediğimiz madende kameramızla çekim yapamıyoruz. Ancak bize önerilen yerleri kullanmamız gerekiyor.

    Arşiv Düşünülmeli

    Film kamerası ise yüksek ışık duyarlılığında film, Elektronik kamera ise ışığa duyarlı kameralar gerekiyor. Madene inmek zor olduğu ve her zaman mümkün olmadığı için arşiv amaçlı da çekimi düşünerek en yüksek kalitede çekim yapmak doğru olur. Madende bazı bölgelerde ısı çok yüksek, nem oranı fazla. Bazı bölgelerde ise ısı düşük ve hava akımlı noktalarda çekim yapmak gerekebiliyor.

    Kameranın Korunması

    Kamera üzerine tavandan su damlaları akması olanak dahilinde ve kameranın yağmurluğu mutlaka alınmalı. Kamerayı streç film ile sarmak da işe yarıyor.

    Objektifin Korunması

    Objektif sıkça tozlanıyor kirleniyor. Objektifi temizlemek için temizlik malzemesi almak şart. Kameramanın yüksek kontrasttaki ışık ortamında objektif önündeki tozları veya pisliği görmesi zor. Bu nedenle objektife ışık tutarak arada sırada kontrol etmek gerekiyor.

    Ölü Piksel

    Ortam karanlık ve siyah renk hakim olduğu için ölü pikseller sorun oluyor. Kameranın sensöründeki ölü pikseller beyaz noktacıklar yaratıyor. Ölü pikselleri çekimden önce mutlaka temizlemek gerekiyor.

    * ATEX Standardı

    TTK iş güvenliği şartnamesi ve dünya madencilik iş güvenlik standartlarında madende çekim yapmaya uygun kamera ve fotoğraf makinelerinde ATEX Standardı’na uygun olması gerekiyor.

    ATEX nedir?

    * Kendi İçinde Emniyet standardı Avrupa Birliğinde 9/94/EC sayılı direktif ile tesis edilmiş olup bu standart genellikle ATEX (Patlayıcı Atmosferler teriminin Fransızcası “Atmospheres Explosibles” teriminden gelmektedir) olarak bilinir. Bu kılavuzun beyan edilen amacı “en azından farklı yorumlamalardan kaynaklananlar olmak üzere emniyet maddesi uygulamalarının asgariye indirilmesi suretiyle” “Avrupa Birliğinde malların serbest dolaşımının sağlanmasına yardım etmektir”

    * ATEX kuralları 1 Mart 1996 tarihinden beri gönüllü bir standart olarak uygulanmaktadır. 1 Temmuz 2003 tarihinden itibaren AT’de satılan patlama tehlikesine tabi ortamlarda kullanılan elektrik ve elektronik ekipmanlar için bu kurallar zorunludur. Bu tarihten itibaren patlayıcı atmosferlerde kullanılmak üzere satılan bütün ürünler ATEX onaylı olmalı ve sembolünü taşımalıdır.

    ATEX muayenesi işareti

    Bu işaret Avrupa tehlikeli alanlarında kullanılan bütün cihazların üzerinde bulunmalıdır.

    II 2 G: Alan sınıflandırması.

    “II”, madenler harici bütün alanlar için onaylı bir cihaza işaret eder.

    “2” rakamı cihazın kategorisini göstermekte olup bu örnekte cihaz içinde en tehlikeli alanlar için geçerli nominal değere sahiptir.

    “G” harfi ise atmosfere işaret etmekte olup bu örnekte gaz, buhar ve buğudur.

    EEx: Avrupa mevzuatlarına göre patlama koruması

    İa: Patlamaya karşı koruma türü olup bu örnekte bir cihaz veya konektördeki enerji güvenli bir değere indirilmiştir.

    IIC: Gaz Grubu. “IIC” ibaresi en tehlikeli gaz grubu ile uyumluluğu göstermektedir.

    T4: Sıcaklık sınıfı kullanıcıya, hata koşullarında atmosfer ile temas eden bir yüzeyde bulunabilecek en yüksek sıcaklığı verir.

    T4’ün nominal değeri 135°C’dir.

    ATEX’e kısa bir bakış

    “Kendi İçinde Emniyet” nedir?

    Kendi İçinde Emniyet standartları, tanımlanmış potansiyel patlama kaynaklarından birini veya bir kaçını oluşturabilecek bütün ekipmanlar için geçerlidir:

    * Elektrik kıvılcımları
    * Elektrik arkları
    * Alevler
    * Sıcak yüzeyler
    * Statik elektrik
    * Elektromanyetik radyasyon,
    * Kimyasal tepkimeler
    * Mekanik etkiler,
    * Mekanik sürtünmeler
    * Sıkışma nedeniyle ateş alma
    * Akustik enerji
    * İyonlaştırıcı radyasyon

    Kendi İçinde Emniyetli cihazlar hangi endüstriler için tasarlanmaktadır?

    * Madencilik
    * Petrokimya
    * Petrol platformları ve rafineriler
    * Farmasotik
    * Dökme materyaller (taneli materyaller)
    * Boru hatları
    * Patlayıcı gazların bulunabileceği ortamlar

    89/686 Direktifi Standartları – 98/37 Direktifi Standartları – 93/15 Direktifi Standartları – Hizmet ve Servis Standartları – Mekanik ve Elektrikli Cihazlar Standartları – Elektrikli Cihazlar Standartları

    TS 3491 EN 60079-10; Patlayıcı gaz ortamlarında kullanılan elektrikli cihazlar – Bölüm 10: Tehlikeli bölgelerin sınıflandırılması

    TS EN 1127-1; Patlayıcı ortamlar – Patlamayı önleme ve korunma – Bölüm 1: Temel kavramlar ve metodoloji

    TS EN 1127-2; Patlayıcı ortamlar – Patlamayı önleme ve korunma – Bölüm 2: Madencilikte temel kavramlar ve metodoloji

    TS EN 13012 Akaryakıt ikmal istasyonları – Yakıt dağıtım birimleri üzerindeki otomatik yakıt doldurma tabancalarının yapım ve performans gerekleri

    TS EN 13463-1; Potansiyel patlayıcı ortamlar için elektrikli olmayan donanımlar – Bölüm 1: Temel metot ve kurallar

    TS EN 13463-3; “Potansiyel patlayıcı ortamlarda kullanım için elektrikli olmayan donanım – Bölüm 3: Alev geçirmez mahfaza “d” ile koruma”

    TS EN 13463-5; Potansiyel patlayıcı ortamlarda kullanımı tasarlanan elektrikli olmayan donanım – Bölüm 5: Yapısal güvenlik “c” ile koruma

    TS EN 13463-6; “Potansiyel patlayıcı ortamda kullanılması tasarlanan elektrikli olmayan donanım – Bölüm 5: Yapım güvenliği “b” ile koruma”

    TS EN 13463-8; “Potansiyel patlayıcı ortamlar için elektrikli olmayan donanım – Bölüm 8: Sıvıya daldırma “k” ile koruma”

    TS EN 13617-1; Akaryakıt istasyonları – Bölüm 1: Pompalı ve pompasız dağıtım birimleri ve uzaktan pompalama birimleri – Yapım ve performans ile ilgili emniyet gerekleri

    TS EN 13617-2; Akaryakıt istasyonları – Bölüm 2: Pompalı ve pompasız dağıtım birimlerinde kullanılan emniyetli ayırma tertibatları – Yapım ve performans ile ilgili emniyet gerekleri

    TS EN 13617-3; Akaryakıt istasyonları – Bölüm 3: Kesme vanaları – Yapım ve performans ile ilgili emniyet gerekleri

    TS EN 13617-4; Akaryakıt istasyonları – Bölüm 4: Pompalı ve pompasız dağıtım birimlerinde kullanılan döner bağlantılar – Yapım ve performans ile ilgili emniyet gerekleri

    TS EN 13760; Hafif ve ağır hizmet tipi karayolu taşıtlarında LPG dolum sistemi – Doldurma başlığı – Deney şartları ve boyutlar

    TS EN 13980; Potansiyel patlayıcı ortamlar – Kalite sistemlerinin uygulanması

    TS EN 14678-1; LPG donanımı ve aksesuarları – LPG ikmal istasyonlarında kullanılan

    ATEX Kameralar




    Intrinsically Safe Camera and HD Camcorder: Xcorder EX 4000

    The Xcorder EX 4000 is a feature-packed intrinsically safe camera. The camera comes certified for Zone 1 and Zone 2 combined in a compact package, featuring high end optics and high resolution CMOS sensor technology. This is by far the best EX certified camera and intrinsically safe camera on the market. It offers 8 megapixel HD video recording and WiFi support for storing images in real time to network servers for immediate archiving and viewing.

    Specifications

    Certification standards: IECEx and ATEX EX Zone 1 and Zone 2, Gas group IIC. (Ex mb ib[ib] IIC T6)
    Image capture: 8 megapixels, JPEG
    Video recording: AVC HD , 720p
    Audio standards: G.711, G.722, G.722.1, G.728, AAC-LD, AAC-LC
    Connections: Component HD video input, Ethernet, USB, Composite video, DC input, SMA antenna connection, DC input
    Wireless support: Wireless audio for headset and Wifi for network storage
    Integrated peripherals: Codec, speaker, microphone, TFT LCD display (640×480), Keypad, Battery (8 hour operation), charger.
    Storage: Internal flash storage or network drive over wireless.
    Dimensions: 140mm x 102mm x 25 mm
    Weight: 600 grams (21 oz)
    Battery time: 6 hours of full operation

    ATEX Lambalar



    ** EXPROOF Standardı

    TTK iş güvenliği şartnamesi ve dünya madencilik iş güvenlik standartlarında madende çekim yapmaya uygun kamera ve fotoğraf makinelerinde EXPROOF Standardına uygun olması gerekiyor.

    Potansiyel Patlayıcı Ortamlarda kullanılmak amacıyla üretilen Ekipman ve Koruyucu Sistemler (ATEX) Talimatı 94/9/EC. ATEX kelimesi Fransızca “ATmosphere EXposible” kelimelerinin ilk heceleri kullanılarak meydana getirilmiş olup ex-proof ekipmanlara uygulanacak teknik zorunluluklar gibi yeni yaklaşımları içeren bir talimattır ve 1 Temmuz 2003’den tarihinden itibaren zorunluluk haline gelmiştir.

    ATEX talimatındaki gerekli koşulları yerine getiren, CE markası sahibi üretici firmalar ex-proof ürünlerini Avrupa’nın her yerinde ek bir yükümlülüğe tabi olmadan rahatlıkla satabilirler. Aslında bu 450 milyonluk bir insan topluluğunu içeren dünyanın en büyük ortak pazarına ulaşmak anlamına gelmektedir.

    ATEX talimatı, şaşırtıcı bir şekilde denizaşırı sabit platformlar, petrokimya tesisleri maden ocakları ve potansiyel patlayıcı ortamların bulunduğu diğer alanları da içeren çok geniş bir yelpazeye yayılmış ekipmanların kullanımını kapsar. Bu tür ekipmanlar için Avrupa pazarının 3 Milyar Euro’ya ulaştığı tahmin edilmektedir.

    Yanıcı ve patlayıcı ortamlarda kullanılan Ex-Proof Elektrik Ekipmanı Nedir ve Hangi Alanlarda Kullanılmaktadır?

    Alevlenebilir kimyasallar ve petrol ürünlerinin (örneğin metan, alkol, asetilen, doğalgaz…) üretim, işletme, ulaştırma ve depolanmasında ortaya çıkabilecek gaz ve buhar kaçaklarının, atmosferin oksijeniyle birleşmesiyle, patlayıcı bir konsantrasyonu oluşturması kaçınılmazdır. Böylesi bir durumda elektrik enerjisinden doğabilecek, elektrik arkı, statik elektrik ya da aşırı yüzey sıcaklığı, mal ve can güvenliğini tehlikeye sokacak bir patlamaya yol açabilmektedir. Söz konusu tehlikeli ortamlarda kullanılan elektrik ekipmanlarının yapımı ve kullanımı normal sahalardaki uygulamalardan büyük farklılıklar göstermektedir. Bu tür malzemeler, konu ile ilgilenen meslek çevrelerince Ex-Proof (Alev sızdırmaz) elektrik malzemeleri olarak isimlendirilir.

    Patlamaya karşı korumanın (EXPLOSION PROTECTION) fiziksel ilkeleri:

    Patlama yanabilir bir maddenin oksijenle ani bir biçimde kimyasal bir reaksiyona girmesi sonucu yüksek miktarda enerjinin açığa çıkmasıdır. Yanabilir maddeler gaz, buhar, duman ve toz halinde bulunabilirler. Ateş veya patlamanın olabilmesi için üç şartın gerçekleşmesi zorunludur. Bu üç unsurdan biri devre dışı bırakılırsa, patlama tehlikesi ortadan kalkar.

    1) Patlayıcı madde; Patlayıcı, parlayıcı yanıcı gaz, buhar veya toz.

    2) Hava (Oksijen)

    3) Enerji, patlamayı ateşleyecek bir kıvılcım ya da bir ateşleme kaynağı

    Bir atmosfer, eğer insan yaşamı veya çevre için bir tehlike varsa, tehlikeli ya da patlayıcı olarak tanımlanır.

    Madende Objektifin Buğulanması

    Madenin özellikle kömür çıkarılan veya yeni açılan galerilerinde ciddi bir rutubet var. Kamera gövdesi ıslanıyor, terliyor. Objektif buharlaşıyor. Sakın temizlemeye kalkmayın, boşuna uğraşırsınız. Objektifin buharının gitmesini yaklaşık 30 dakika beklemekten başka çare yok.

    Madende Objektifin Kirlenmesi

    Madende çekim yaparken en büyük zorluklardan bir de objektife gelen serpintiler ve tavandan akan su damlalarıdır. Kamera yere yakınken yapılan çekimlerde yürüyen kişilerin ayaklarından su sıçrayabiliyor. Kamera objektifi yukarı bakarken tavandan su damlayabiliyor. Bu damlacıkları kameramanın görmesi çok zor. Çünkü hem karanlık, hem yüksek kontrast hem de loş bir ortamda farkına varmadan çekime devam edebilirsiniz. Bu nedenle arada sırada lamba tutarak objektif kontrol edilmelidir.

    Maden içindeki kuvvetli hava akımı yerdeki, duvar ve tavandaki tozları koridorda dolaştırıyor. Bir süre sonra kameranın hem objektifi hem de gövdesi toz doluyor.

    Madenin özellikle kömür çıkarılan veya yeni açılan galerilerinde ciddi bir rutubet var. Kamera gövdesi ıslanıyor, terliyor. Objektif buharlaşıyor. Sakın temizlemeye kalkmayın, boşuna uğraşırsınız. Objektifin buharının gitmesini yaklaşık 30 dakika beklemekten başka çare yok.

    Madende Kullanabileceğiniz Işık Malzemeleri

    Kameranın çalışması için teknik olarak elektronik kamera özelliğine veya film kamerası ise filmin ışığa duyarlılığına göre belirli miktarda ışık gerekmektedir. Oysa bu ışığı sağlamak madende çok zor. Elektrik kablosu çekmek, elektrik kullanmak imkânsız gibi. Ancak belirli yerlerde elektrik var ancak bu elektriği de kullanmak yasak veya sınırlı. Jeneratör kullanamazsınız. Hem egzozu patlamalı kıvılcım çıkarabilir. Hem de egzoz gazı problemi var. Madende yürümek malzeme taşımak çok zor. Ancak büyük prodüksiyonlarda çok eleman ile mümkün olabilir.

    Akülü set kullanılabilir. Ancak akülerin de bir ömrü var. 1-2 saat ışık kaynağını besleyen akülerden bolca taşımak gerekiyor. Çünkü alana indiğinizde ortalama 5-6 saat çalışma yapılıyor. Akülü setlerin ışığı ortama göre çok fazla geliyor ve aydınlık bir bölge ve yüksek kontrasta neden oluyor. Işığın dokunmadığı yerler aşırı karanlık kalıyor.

    El Feneri

    Su geçirmez el fenerleri işe yarıyor. Bu fenerlerden 5-6 tane madene indirerek çekim yapılan görüş açısına ters ışık ve duvarları aydınlatacak şekilde belirli yerlere lokâl aydınlatma yapılabilir. Bu tip fenerler pahallı ancak taşıması kolay ve akü ömürleri uzun. Işığın önüne yumuşatıcı filtreler konularak yakın çekimlerde aydınlatma olarak da kullanılabiliyor.

    Kask Feneri

    Kaskların üzerine takılan madenci fenerleri hem önümüzü, yaptığımız işi görmeye yarıyor hem de madencilerin kasklarında olduğu için görsel bir efekt olarak kullanılıyor. Çekim sırasında bu fenerlerden bütün ekipte olduğu için, lamba önüne yumuşatıcı filtre takarak aydınlatma amaçlı kullanılabilir. 5-6 kişi olduğumuzu varsayarsak, kameranın çekim yaptığı bölgeye kafamızı yönlendirerek bir aydınlatma yapabiliriz. Ancak bu pozisyon tehlikeli bir durum da yaratabiliyor. Kafanızı oynattığınızda kameranın çekim yaptığı obje üzerindeki ışık da oynuyor. Bu hiç doğal değil. Örneğin kamera kullanırken kameramanın kaskındaki ışığı kapatması veya tavana doğru döndürmesi şart.


    Yumuşatıcı filtre takılan lâmbalar aydınlatma amaçlı kullanılırken, Işık şefi veya elemanları sert ışıkları daha kontrollü kullanarak estetik ışık yapma görevini üstleniyor. Özellikle objelerin arkalarından ve insan yüzü ise yandan sert ışık uygulamak ışıktan anlayan kişilerin görevi.

    Pratik bir ışık kaynağı icat ettik. İcatlar ihtiyaçtan doğar derler. Aynen böyle oldu. Madencilerin kasklarındaki lâmbalardan bir ışık kaynağı yapalım diye yola çıktık. Kırık bir araba jant kapağı bulduk. Bu jant kapağına 5-6 kask lâmbası bağladık. Lâmbaların önlerine paket lâstiği ile difüzyon filtre taktık. Artık elimizde taşıması kolay uzun pil ömürlü bir ışık kaynağı vardı ve çok işimize yaradı.





    Bir icat daha yapmaya çalıştık ama olmadı tabii. Kameranın mikrofonunu söküp yerine el feneri taktım. Yönetmen efekt ses almalıyız diye çıkarttı.

    Madende Ses

    Madende ses yankı yapmıyor. Uzak mesafelere yayılmıyor. Uzaktaki ses çok derinden geliyor. Bu nedenle uzakta olan bir kişinin sesi de kullanılacaksa yakınına mikrofon yerleştirmek gerekiyor. Ses tamamen yutuluyor.

    Uzak mesafeden ses kaydı için mikrofon tutmak yeterli olmayabilir. Ses kaynağına ne kadar yakın olunursa o kadar iyi ses alınır. Sesin yutulmasına ilişkin en çarpıcı örnek; 50-60 metre ileride patlatılan 4 dinamitin sesi, basit bir mantar tabancasının çıkardığı sesin çeyreği kadar bile değildi.

    Madende Işık Yapmak

    Madende kullanabileceğimiz sınırlı ışık kaynakları ile estetik ışık yapmak için zorlanmamak mümkün değil. Ancak imkânsız da değil. Bizi yavaşlatan ve yetersiz ışık malzemeleri ile uygun ışık yapmak zorunda kalabiliriz.

    Doğal ışık yapmak en iyisi. Belgesel formatına uygun, doğal çalışma şartlarına yakın ışık yapmak daha doğru. En büyük problem ise ortamda ana ışık kaynağı mantığında güneş, ay gibi veya tavandaki aydınlatmalar gibi bir kaynağın mantık dışı olması.

    Madende açılan galerilerin tavanı yuvarlak, zemini düz insanların görmeye alışık oldukları alt geçitlere benziyor. Ancak ana galeriler yıllarca kullanılacağı için beton olsa da daha ilerilerdeki küçük galeriler çelik gövdeli ve araları tahta dolgu malzemesi ile bir iskeleti andırıyor. Kaburga kemiği görünümündeki bu yapı görsel bir malzeme. Daha derinlerde ise madenin çıkarıldığı noktalarda sonradan çökmeye terk edilecek kömür çıkarılana kadar geçici kurulan domuz damı denilen ahşap yapı bulunuyor.

    Ancak bu iskelet yapıyı ortaya çıkarmak için kamera yanından uygulanan ışık aydınlatma gibi bir etki veriyor, Derinlik ve mesafe kayboluyor. Mutlaka çalışma noktamızın ilerisinden çalışacağımız konuya geri ışığı uygulayarak duvarları ortaya çıkarmamız gerekiyor. Alan büyük, mesafe uzun olduğu için akülü setlerle geri ışığını kuvvetli uygulamak iyi sonuç veriyor.

    Bu resimde madendeki tünelin ikiye ayrıldığı bir yol ayrımı görüyorsunuz. Tavandaki floresan lâmba yerdeki tren raylarının ve ıslak zeminin parlaması nedeniyle etkili görünüyor. Ancak duvarları ve tavanı görmemize yetmiyor. Bu durum fotoğraf makinelerinde yüksek iso değerlerinde daha iyi sonuç verse de kamera bu kadar görmüyor.

    Madende sadece kask lambasının ışığında sonuç. Ancak lâmbanın ışık kaynağı görüntülenebiliyor.

    Akülü lâmba ile (Schtler 300w Day Light) geriden ışık yaptığımızda madenin duvarları görüntülenebiliyor. Siluet etkisi bile olsa madencilerin vücutları ortaya çıkıyor.

    Geriden yaptığımız ışığa ek olarak kamera yanından yumuşak bir ışık uyguladığımızda ise objeler hakkında seyirciye daha çok bilgi verebiliyor, madenciler çalışırken yaptıkları işi, kullandıkları malzemeyi görüntüleyebiliyoruz.

    Madencilerin kullandığı kask lâmbası ışık açısından tehlikeli. Çekim yaparken sağladığımız yumuşak ışık ortamı içinde dolaşan ışık bütün doğal etkiyi bozuyor. Lâmba nokta şeklinde lokal ve kuvvetli bir etki yarattığı için, lâmbaya göre ayarladığımız diyaframda her yer kararır veya en açık diyaframda çalıştığımızı düşünürsek lâmba ışığı pozlama üstü çıkar, patlar.

    Resimde kamera yanından uygulanan yumuşak ışığa göre diyafram yapılmış. Ancak başka bir madencinin tepe ışığı çektiğimiz konu üzerinde ışık patlamasına neden olmuş.

    Tepe lâmbasını sert bir şekilde kullanmak zorundaysak çalıştığımız konuya yandan uyguladığımızda daha doğru bir sonuç elde ediyoruz.

    Kaynaklar

    Nevzat Ünlü (TTK Kozlu Müessesesi İş Güvenliği Başmühendis)
    Hayri Çölaşan (TRT Ankara Televizyonu Aktüel Kamera Servisi, Şef Kameraman)
    Fatih Aksop (TRT Ankara Televizyonu Aktüel Kamera Servisi, Sesçi)
    Maden Ocaklarında İş Güvenliği El Kitabı (TTK / JICA) Ocak 2009
    http://atexbelgelendirme.com/Atex-Belgesi.html
    http://www.pixavi.com/intrinsically-safe-camera.html
    http://atexbelgelendirme.com/exproof.html
    Fotoğraf Kaynağı: Hayri Çölaşan, Ali Sahan, Zafer Doğan

    (15 Temmuz 2013)

    Hayri Çölaşan
    Kameraman
    TRT Ankara Televizyonu Aktüel Kamera Servisi
    hayri.colasan@gmail.com
    http://www.hayricolasan.com
    http://kameraarkasi.org

    Uçaklar

    Klay Hall’ın yönettiği ve Val Kilmer, Julia Louis Dreyfus, Teri Hatcher ile Dane Cook’un seslendirdiği animasyon film Uçaklar (Planes), 23 Ağustos 2013’de UIP Filmcilik dağıtımıyla UIP Filmcilik tarafından vizyona çıkarıldı.
    Film, hava yarışçısı olarak mücadele etme hayalleri kuran kasaba uçağı Dusty’nin hikâyesini konu alıyor. Ancak Dusty yarış uçağı değildir ve yüksekten korkmaktadır. Dusty, donanma pilotu Skipper’a başvurur ve yarış parkurunun son şampiyonu Ripslinger’la boy ölçüşecek seviyeye gelir. Dusty’nin cesareti büyük bir sınavdan geçer ve izleyenlere uçmak için ilham verir.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman
  • IMDb
  • Diğer basın bültenlerine haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Uçaklar yazısına devam et
  • Diren Thérèse Desqueyroux

    Bizde ilk kez 32. İstanbul Film Festivali’nin programında seyirci karşısına çıkmış olan ‘Bir Kadının Gözyaşı’, dört başı mamur bir ‘Thérèse Desqueyroux’ uyarlaması. Filmin bir diğer önemli yanı ise, yıllar önce Fransız Kültür Merkezi’nde izlediğimiz, geleneksel erkeklik kodlarını hınzırca didikleyen 1976 yapımı ilk eseri ‘La Meilleure Façon de Marcher (Yürümenin En İyi Yolu)’ ile gönüllerimizi fethetmiş büyük usta Claude Miller’in veda filmi olması.

    Kariyeri boyunca çektiği 20 küsur filmle Fransız sinemasının simge isimlerinden biri olmuş Miller’in Nisan 2012’deki kaybının hemen ardından 65. Cannes Film Şenliği’nin kapanış filmi olarak gösterilmişti ‘Thérèse Desqueyroux’. Afişindeki fotoğrafa istinaden yakıştırılmışa benzeyen Türkçe adı sizleri yanıltmasın, gözleri yaşlı bir kadının umutsuz hikâyesi değil anlatılan. Nobel ödüllü François Mauriac’ın 1920’li yılların sonlarında ilk kez basılmış olan bu en tanınmış eseri, Flaubert’in ‘Madame Bovary’si ya da Tolstoy’un ‘Anna Karenina’sı denli etkili bir kadın hikâyesidir, lâkin yirminci yüzyıl başlarının bu kapana kıstırılmış kadın karakteri, öncülleri gibi çaresizliğine boyun eğmez, özgürlüğü için mücadele eder. Miller’in yorumunda bu sessiz direniş özellikle vurgulanmış, geleneksel taşra yaşamına sıkışıp kalmış genç bir kadının zorlu yılları kadın hakları mücadelesi, özgürleşme ve cinsel serbesti kavramları üzerinden anlatılmış.

    Güney Batı Fransa’nın -Mauriac’ın doğup yetiştiği- Bordeaux’yu da içine alan geniş Landes bölgesinin küçük yerleşim bölgesi Argelouse’da yaşar Thérèse. Annesiz büyümüştür. Politik kariyer peşindeki zengin toprak ağası babanın tek mirasçısıdır. Yakın hislerle bağlı olduğu çocukluk arkadaşı Anne’ın Paris’teki eğitimini tamamlamış ağabeyi Bernard ile evlenmesi ve Desqueyroux soyadını alması çoktan karara bağlanmıştır. Evlilikle birlikte bölgenin iki geniş çam ormanı arazisi birleşmiş olacak, böylece karlı bir ortaklık kurulacaktır. Thérèse kafasındaki aykırı düşünceleri susturma yoluna gider, huzurlu ve rahat bir yaşamı yeğler önceleri. Ancak, biricik sırdaşı Anne’ın Portekiz asıllı Yahudi Azevedo’ların oğluna tutulması, dahası felsefe eğitimi almaya kararlı genç adamın parlak zekâsı, edebi birikimi, özgürlükçü tavrı genç kadını şaşkına çevirir. Karnındaki bebeği gibi büyüyen iç isyanını susturamayacak, boğucu evliliği ve kapalı taşra yaşantısından kurtulmak için beklenmedik bir yola sapacaktır Thérèse.

    Hitchcock’a parmak ısırtan, Yeni Dalgacılardan Chabrol’ün uzmanlaşacağı küçük kasabalara sıkışmış suç hikâyelerinin öncülü bu sansasyonel romanın ilk sinema uyarlaması değil bu. Diyalogları bizzat Mauriac tarafından kaleme alınmış siyah-beyaz ilk çevirim Georges Franju imzasını taşır. 1962 yapımı bu filmde Thérèse rolünü Emmanuelle Riva üstlenmiştir. Riva’nın Thérèse yorumu, ‘Hiroshima Mon Amour’ başarısının ardından bir kez daha hayranlıkla karşılanır, kendisine aynı yıl Venedik Film Şenliği’nde en iyi kadın oyuncu Volpi kupasını kazandırır. Geçtiğimiz mevsim, ilerleyen yaşında ‘Aşk / Amour’daki performansıyla sinemaseverleri bir kez daha büyülemiş olan Riva, roman karakterini birebir yansıtan mükemmel bir kompozisyon çizmiştir. Miller’in Thérèse yorumu ise daha farklı. İçinde kopan fırtınaları ve belki de içine akıttığı gözyaşlarını ustalıkla gizleyen çok daha güçlü ve dirençli gözüken genç kadında, usta yönetmenin ‘Amélie’ Audrey Tatou’dan aldığı performans beklenmedik ölçüde başarılı.

    İlk uyarlamada büyük oyuncu Philippe Noiret’nin müthiş bir ustalıkla canlandırmış olduğu Bernard rolünde Miller’in seçimi Fransız sinemasının yeni gözdelerinden Gilles Lelouche olmuş. Franju’nun filmini sarıp sarmalayan, piyano eşlikli lirik Maurice Jarre bestesinin yerini bu kez Avusturyalı besteci Franz Schubert’in müziği almış. Ünlü piyanist Alfred Brendel’in yorumladığı ‘Müzikal Anlar’ın La Majör ikinci bölümünün ezgileri Miller’in filmine çok yakışmış.

    Mauriac’ın ünlü romanını, Franju’nun klâsikleşmiş filmini ihmâl etmeyin. Yaz aylarının sinema çölünde bir vaha gibi karşımıza çıkan ve sınırlı sayıda sinemada (İstanbul’da Beyoğlu Cine Majestic; Levent Cinemaximum Kanyon; Ortaköy Feriye) gösterime giren Miller’in şanına yakışan vasiyet filmini de kaçırmayın derim.

    (15 Temmuz 2013)

    Ferhan Baran

    ferhan@ferhanbaran.com

    Göster Gününü 2

    Jeff Wadlow’un yönettiği ve Aaron Taylor Johnson, Chloe Grace Moretz, Christopher Mintz Plasse ile Morris Chestnut’un oynadığı Göster Gününü 2 (Kick Ass 2), 16 Ağustos 2013’de UIP Filmcilik dağıtımıyla UIP Filmcilik tarafından vizyona çıkarıldı.
    Küçük suikastçi Hit Girl ile genç koruma Kick-Ass’i son gördüğümüzde normal gençler Mindy ve Dave olarak yaşamaya çalışıyorlardı. Dave, mezuniyeti yaklaşırken Mindy’yle dünyanın ilk süper kahraman takımını kurmaya karar verir. Ne yazık ki Mindy, gizlice Hit Girl olurken yakalanınca işi bırakmak ve liseli kötü kızların dünyasını tek başına yönlendirmek zorunda kalır.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman
  • IMDb
  • Diğer basın bültenleri ve bağlantılara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Göster Gününü 2 yazısına devam et
  • Genç Çıraklar

    Sil baştan başlamak gerek bazen, hayatı sıfırlamak. Böyle söyleyince kulağa çok çekici geliyor ama iş uygulamaya gelince pek çoğumuz değişiklikten, kurulu düzenimizi bozmaktan, en kötü senaryoyu düşünmekten kendimizi alamıyoruz. Böylece zaman geçip gidiyor. Biz de hep aynı boş tekerleğin üzerinden dönüp durmaya ve yerimizde saymaya devam ediyoruz. İşte kahramanlarımız tam da bu durumda aslında. Ufak bir şirkette satış elemanı olarak çalışıyorlar, ta ki ekmek tekneleri teknolojiye yenik düşene kadar. Zaten kıt kanaat geçindikleri için bir birikimleri de yok. Evlerine icra gelmesi, kız arkadaşları tarafından terk edilmeleri bir anda oluveriyor. Yani biri gelip de kafeslerini açıp tekerleklerini kırınca uyanıyorlar.

    Nick (Owen Wilson) kaderini kabullenip müstakbel eniştesinin tatlı uykular yatak dükkânında mutsuzca çalışırken, Bill (Vince Vaughn) boş durmuyor ve teknoloji ile aralarında dağlar kadar yollar varken Google’da staj yapmak için başvuruda bulunuyor. İşte hikâyemiz de tam da bu noktada dallanıp budaklanıyor. Bir grup dahi veledin içinde çörek otu gibi sırıtan Genç Çıraklar için peri masalı başlıyor.

    Her şeyden önce bu filmi bir komedi ve haliyle komik olması gerekiyor. Mesela yakında zamanda izlediğim The Hangover III: Felekten Bir Gece ile kıyaslarsam yanında başyapıt gibi kalır Genç Çıraklar. Özellikle parti ve süpürge yarışları sahneleri gerçekten çok eğlenceliydi. Owen Wilson ve hikâyenin de yaratıcısı olan Vince Vaughn’un performanslarına diyecek söz yok, gerçekten çok samimi bir ikili olmuşlar. Zaten Davetsiz Çapkınlar ile geçmişte bunu kanıtlamışlardı. Teknolojiden, bilgisayar hatta cep telefonundan bile uzak duran Wilson ve Vaughn ikilisi için rolleri biçilmiş kaftandı.

    Özetle film oldukça özenli, esprileri komik, oyunculukları başarılı, lâkin yine de filmin baştan sonra bir viral reklâm şeklinde olması bir izleyici olarak beni rahatsız etti. Tamam Google’in ister istemez hepimizin hayatında bir şekilde yeri var ama Google’dan önce de bir hayatımız vardı ve bugünkünden daha kötü değildi. Yani anlatmaya çalıştığım Google’in bu kadar kutsallaştırılması pek hoşuma gitmedi.

    Küçük bir sahneyi anlatmak istiyorum bu eksiyi aydınlatmak için ki oraya kadar gayet eğlenmeme rağmen o sahneyi buz keserek izledim. Kahramanlarımızın görevlerinden bir tanesi de satış yapmak, gözlerine küçük bir pizzacı dükkânını kestiriyorlar. Dükkânın sahibi internet ile ilgilenmiyor, tek düşündüğü pizzalarını elleriyle seçtiği domatesler ve fesleğenlerle en özenli şekilde müdavimlerine sunmak. Diğer zincir dükkânlarının neden yavan olduğunu da bu şekilde açıklıyor. Çok mantıklı çünkü ben her bir malzemeyi ellerimle seçiyorum diyor. Nihayetinde büyük fast food zincirleri, alışveriş merkezleri istilâsı yalnızca bizim ülkemize has değil, kapitalizmin hüküm sürdüğü tüm ülkelerin sorunu, doğal olarak Google da bu amaca hizmet ediyor, her ne kadar merkez üslerini Şirinler Köyü gibi göstermeye çalışsalar da felsefeleri tamamen bu komün anlayışa ters. Ayrıca anlıyoruz ki bir tür Alien’a dönüşmüş Google çalışanlarının acilen sosyalleşemeye ihtiyacı var.

    (15 Temmuz 2013)

    Gizem Ertürk

    Film Arası Programı’nda Nilüfer Aydan: Film Festivalleri Ayırımcılık Yapıyor

    TRT Türk’te yayına başlayan Film Arası isimli haftalık sinema programına konuk olan usta oyuncu Nilüfer aydan, Yeşilçam’ı ve Türkiye’de düzenlenen film festivallerini eleştirdi. Aydan, film festivallerinin ayrımcılık yaptığını ifade etti. Usta oyuncu: “Ben sinemaya başladığımda, her genç gibi, sinemanın bir sanat olduğunu bilmiyordum. Biz bu işin okulundan gelmedik. Kendimi aynada güzel bulup, artist olayım dedim ve başladım. Halit Refiğ’e kadar böyle devam etti. Onunla tanıştığımda bu düşüncem tamamen değişti. Halit Refiğ benim üniversitem oldu.” dedi.

  • Basın Bülteni
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Film Arası Programı’nda Nilüfer Aydan: Film Festivalleri Ayırımcılık Yapıyor yazısına devam et