8. Datça Altın Badem Sinema ve Kültür Festivali’nin Onur Konukları Belli Oldu

Bu yıl 8.si gerçekleştirilecek olan Datça Altın Badem Sinema ve Kültür Festivali’nin onur konukları belli oldu. Datça Belediyesi tarafından düzenlenen festivalde yine birbirinden özel isimler adına geceler düzenlenecek. 03 – 05 Eylül 2013 tarihleri arasında düzenlenecek olan festivalin bu yılki onur konuğu Türk Sinemasının efsane ismi Cüneyt Arkın. Arkın için düzenlenecek gece ile başlayacak olan festival, 04 Eylül’de, Belgin Doruk‘un anıldığı gece ile devam edecek. Festivalin son günü olan 05 Eylül’deki gece ise, yönetmen – senarist Ziya Öztan adına düzenlenecek.

  • Basın Bülteni
  • Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    8. Datça Altın Badem Sinema ve Kültür Festivali’nin Onur Konukları Belli Oldu yazısına devam et
  • SETEM Film Analizleri Duygu Sağıroğlu’nun Bitmeyen Yol Filmi ile Devam Ediyor

    Türk Sinemasının önemli filmlerinden Bitmeyen Yol, yönetmeni Duygu Sağıroğlu’nun katılımı ile SETEM Akademi’de seyirci ile buluşuyor. 1960’lı yıllarda Metin Erksan, Lütfi Akad, Ertem Göreç ile birlikte Toplumcu Gerçekçilik akımının etkisinde film çeken Duygu Sağıroğlu döneminin önemli yönetmenleri arasında yer alıyor. Duygu Sağıroğlu’nu yönettiği Bitmeyen Yol sinemamızın klâsikleri arasında yer alıyor. Filmde Anadolu’dan İstanbul’a ekmek parası kazanmak için gelen ve memleketine dönmeyi özleyen kitlelerin büyük şehirde içine düştükleri yabancılaşma anlatılıyor.

  • Basın Bülteni
  • Yüksek çözünürlüklü afişe haberin devamından üzerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    SETEM Film Analizleri Duygu Sağıroğlu’nun Bitmeyen Yol Filmi ile Devam Ediyor yazısına devam et
  • Öyle Sevdim ki Seni Filminin Teaser’ı Yayınlandı

    Yönetmenliğini Orhan Tekeoğlu’nun ve yapımcılığını Nurdan Tümbek Tekeoğlu’nun yaptığı Öyle Sevdim ki Seni filminin teaser’ı internet ortamında yayına verildi. Sonbaharda vizyona girecek olan filmin başrollerini Oktay Gürsoy ve Alma Terzic paylaşıyor. Göç, parçalanan aileler ve önyargıları konu alan filmde 1906 yılında taş ustası olarak Santa’dan Yalta’ya giden Mustafa Usta’nın torunu Olga, Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla işsiz kalır ve Sarp Sınır kapısı açılınca Trabzon’a çalışmaya gelir. Olga, herkesin Nataşa olarak algılandığı bir dönemde Cemal’in karşısına çıkar.

  • Basın Bülteni
  • Teaser’ı izlemek için tıklayınız.
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Film Arası Programı’nda Hasan Karacadağ: Uzakdoğu Korku Filmlerini Komik Buluyorum

    d@bbe serisinin yönetmeni Hasan Karacadağ, TRT Türk’te yayınlanan sinema programı Film Arası’na konuk oldu. Suat Köçer’in sorularını yanıtlayan Karacadağ, açıklamalarda bulundu. Uzakdoğu korku filmlerini komik bulduğunu belirten genç yönetmen, filmlerinin dünya korku pazarında büyük ilgi gördüğünü söyleyip, Türkiye’de ‘Cinden korku filmi olmaz’ denilerek eleştirildiğini hatırlattı. Karacadağ: “Bu yola koyulurken Japon sinemasından etkilendim. Çünkü orada bu işe başladım, yıllarca orada eğitim aldım. İlk filmimi orada gösterime koymak için çektim.” dedi.

  • Basın Bülteni
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Film Arası Programı’nda Hasan Karacadağ: Uzakdoğu Korku Filmlerini Komik Buluyorum yazısına devam et
  • 2. Uluslararası Van Gölü Film Festivali’ne Başvurular Başladı

    Bu yıl 01 – 07 Eylül 2013 tarihleri arasında düzenlenecek olan 2. Uluslararası Van Gölü Film Festivali film yarışma başvuruları başladı. 15 Ağustos’a kadar sürecek başvurular sonrasında filmler ön eleme ve ön jüri olmaksızın doğrudan jüri tarafından değerlendirilecek. İnci Kefali Sinema Ödülleri kapsamında; En İyi Film plâket ve para ödülü; En İyi Yönetmen, En İyi Erkek Oyuncu, En İyi Kadın Oyuncu, En İyi Senaryo, En İyi Görüntü Yönetmeni, En İyi Sanat Yönetmeni, En İyi Film Müziği, Jüri Özel Ödülü dallarında ise plâket verilmesi amaçlanıyor.

  • Basın Bülteni
  • Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Saroyan Ülkesi

    Lusin Dink’in yönettiği ve Artur Norikyan, Kevork Malikyan, Yalçın Çilingir ile Sevinç Erol’un oynadığı belgesel film Saroyan Ülkesi, 06 Aralık 2013′de M3 Film dağıtımıyla vizyona çıkarıldı.
    Kendisini her zaman Ermeni, Amerika’lı ve Bitlistsi (Ermenice: Bitlis’li) olarak tanımlayan yazar William Saroyan, 1964’te uzun bir Anadolu yolculuğuna çıkar. Saroyan Ülkesi, William Saroyan’ın bu yolculuğunun izinde, atalarının peşinden giden bir adamın kendisini bir kez daha keşfedişini anlatıyor. Yazarın öfkesini, tutkusunu, özlemini, empati yetisini ve insan sevgisini sergiliyor.

    Saroyan Ülkesi yazısına devam et

    Tamam mıyız?

    Çağan Irmak’ın yönettiği ve Deniz Celiloğlu, Aras Bulut İynemli, Sumru Yavrucuk ile Zuhal Gencer Erkaya’nın oynadığı Tamam mıyız?, 29 Kasım 2013’de UIP Filmcilik dağıtımıyla Tim’s Productions tarafından vizyona çıkarıldı.
    Temmuz, kendi hayatını yaşamak için baba evinden ayrılır. Sevgilisi tarafından terk edildiğinde işini de kaybetmiştir. Hayatı ile yüzleşen Temmuz, yaşama küser. İhsan ise, bedensel dezavantajı sebebiyle, hayatını annesine bağlı yaşamak zorunda genç bir adamdır. Temmuz ve İhsan hayatları dibe vurduğu bir anda karşılaşır, bu buluşma Temmuz’u hiç tanımadığı bir ailenin içine sokacaktır.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman
  • IMDb
  • Tamam mıyız? yazısına devam et

    Sinematek Derneği, Sinema Yaz Okulu İstanbul’da 22 Temmuz’da Devam Ediyor

    Ankara Sinematek Derneği’nin sinemaseverlere tam 13 yıldır aralıksız verdiği sinema okulunda yeni dönem başlıyor. Özel 8 kişilik sınıflarda 2 hafta boyunca, hafta içi her gün; hem eğlenecek, hem öğrenecek olan öğrencilere pratik ve teorik eğitimi beraber veriliyor. Sinematek Derneği’nin İstanbul Yaz Okulu, özel avantajlı fiyatları, öğle ve akşam grubu seçenekleri, eğlenceli ve özgün içeriği ile hızlandırılmış sinema eğitimini için sinemaya ilgi duyan herkesi bekliyor. Ayrıntılı bilgiler ekteki linklerde.

    Sinematek Derneği, Sinema Yaz Okulu İstanbul’da 22 Temmuz’da Devam Ediyor yazısına devam et

    Bodrum Turgutreis D-Marin Cinemarine Gösterimleri Sürüyor

    Bodrum Turgutreis’in Açık Hava Sineması Cinemarine film gösterimlerini sürdürüyor. 19 Temmuz’da başrollerini baba-oğul Will Smith – Jaden Smith’in paylaştığı Dünya – Yeni Bir Başlangıç (After Earth) gösterildi. Cinemarine Sineması’nın göstereceği filmler arasında Man of Steel, Pasifik Savaşı (Pacific Rim), Maskeli Süvari (The Lone Ranger), Wolverine (The Wolverine), Dünya Savaşı Z (World War Z), Uçaklar (Planes), Şirinler 2 (The Smurfs 2), Kahraman Uzaylılar (Escape From Planet Earth) gibi filmler var.

  • Web Sitesi
  • Yüksek çözünürlüklü görsellere haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Bodrum Turgutreis D-Marin Cinemarine Gösterimleri Sürüyor yazısına devam et
  • Aşkın Sıcaklığını ve Zorluklara Karşı Mücadelesini Anlatan Kaçak Mud, TV.de İlk Kez D-Smart’ta

    2012 yılında Uluslararası Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye’ye aday olan Kaçak Mud (Mud), sıradışı bir aşk ve dram filmi. Sevdiği kadın Juniper için suç işleyen Mud’un başına gelenleri anlatan Kaçak Mud, TV’de ilk kez ve sadece D-Smart 5. Kanal MovieSmart Gold ve HD keyfiyle, 20 Temmuz Cumartesi, saat 22:40’da duygusal aşk tutkunları ile buluşacak.
    Matthew McConaughey, Tye Sheridan, Reese Witherspoon ve Michael Shannon’ın başrollerini paylaştığı başarılı filmin yönetmen koltuğunda Jeff Nichols bulunuyor. Jeff Nichols, ayrıca filmin senaristliğini de üstlenmiş.

  • Basın Bülteni
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Aşkın Sıcaklığını ve Zorluklara Karşı Mücadelesini Anlatan Kaçak Mud, TV.de İlk Kez D-Smart’ta yazısına devam et
  • Güzel Yıldız Isabel Lucas’ın Başrolünde Yer Aldığı Düğün Partisi, TV.de İlk Kez D-Smart’ta

    Isabel Lucas’ın başrolünde yer aldığı 2010 Avustralya yapımı Düğün Partisi (The Wedding Party), TV’de ilk kez ve sadece D-Smart 4. Kanal Movie Smart Plus ve HD keyfiyle seyirciyle buluşacak.
    Dram – komedi türünün başarılı örnekleri arasında yer alan film, 20 Temmuz 2013 Cumartesi günü, saat 23:20’de ekrana gelecek.
    Yönetmenliğini Amanda Jane’in üstlendiği Düğün Partisi, genç ve başarılı kadrosuyla dikkat çekiyor. Isabel Lucas, Josh Lawson ve Steve Bisley gibi ünlü isimlerin yer aldığı, komedi – dram türündeki film ile izleyiciler keyifli vakit geçirecek.

  • Basın Bülteni
  • Yüksek çözünürlüklü afişlere haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Güzel Yıldız Isabel Lucas’ın Başrolünde Yer Aldığı Düğün Partisi, TV.de İlk Kez D-Smart’ta yazısına devam et
  • Cinayet Tezi

    Hernan Goldfrid’in yönettiği ve Ricardo Darin, Alberto Ammann, Calu Rivero ile Arturo Puig’in oynadığı Cinayet Tezi (Thesis On a Homicide), 30 Ağustos 2013’de Tiglon Film dağıtımıyla Calinos Films tarafından vizyona çıkarıldı.
    Roberto Bermudez bir hukuk fakültesinde profesörlük yapan eski bir ceza avukatıdır. Bir gün ders verdiği fakültenin önünde bir cinayet işlenir. Katil, Roberto’yu bu tehlikeli oyuna çekmek istercesine bazı izler ve ipuçları bırakmıştır. Roberto Bermudez, cinayet üzerine kendisiyle sürekli teorik tartışmalar yapan zeki öğrencisi Gonzalo’dan şüphelenmeye başlar.

    Yerçekimi, Venedik ve Toronto Festivallerini Onurlandırmaya Hazırlanıyor

    “Kör Nokta-The Blind Side” adlı filmle Oscar ödüllü Sandra Bullock ile “Syriana” ve “Argo”yla iki Oscarlı George Clooney, Meksika’dan çıkarak Hollywood’un A sınıfı yönetmenleri arasına giren üç yönetmenden (diğerleri Guillermo del Toro ve Alejandro Gonzales Inarritu) biri olan Alfonso Cuaron’un (1961 doğumlu) seçkin ama mütevazi bütçeli filmi “Gravity-Yerçekimi”nde çalışabilmek için ücretlerinde indirime gitti.

    80 milyon dolar bütçeli “Yerçekimi”nin 3 Boyutlu kopyası 28 Ağustos’ta Venedik Film Festivali’nde açılış filmi olarak gösterildikten sonra Kuzey Amerika’daki ilk gösterimini Toronto Festivali’nde yapacak.

    Böylece “Up-Yukarı Bak”ın ve “Muhteşem Gatsby”nin 3 Boyutlu kopyalarıyla açılan Cannes Film Festivali’nden sonra Venedik Festivali de 3 Boyutlu filmle açılmış olacak.

    Cuaron’un Kariyeri:

    Alfonso Cuaron “Y tu mama tambien-Annemi Karıştırma” ve “Children of Men-Son Umut”la iki kez senaryo yazarı dalında, “Son Umut”laysa kurgu dalında toplam üç kez Oscar’a aday gösterildi.

    Alfonso Cuaron “Y tu mama tambien-Annemi Karıştırma” ve “Children of Men-Son Umut”la Venedik Film Festivali büyük ödülü Altın Aslan için yarışmıştı. “Annemi Karıştırma” Venedik’ten senaryo, “Son Umut” Laterna Magica Ödülü’yle dönmüştü.

    Alfonso Cuaron üç numaralı “Harry Potter” filmi “Harry Potter ve Azkaban Tutsağı”nın da yönetmenliğini üstlenmişti. 130 milyon dolar bütçeli bu filmin dünya sinema hasılatı 796 milyon dolara ulaşmıştı.

    Alfonso Cuaron, del Toro’nun üç Oscar kazanan “Pan’ın Labirenti”nde de yapımcılardan biriydi.

    Bullock ve Clooney’nin Ücretleri

    Bullock “Speed”den 500 bin, “The Net”ten 250 bin dolar, “Kör Nokta”dan 20, “Murder by Numbers-Adım Adım Cinayet”ten 15, “The Heat-Ateşli Aynasızlar”dan 10 milyon dolar kazanmıştı.

    Clooney ise “Ocean’s Eleven”dan 20, “Intolerable Cruelty-Dayanılmaz Zulüm” ile “Ocean’s Thirteen”den onbeşer milyon dolar elde etmiş, senaryosunu çok beğendiği “Syriana”da 350 bin dolara, “Good Night, and Good Luck-İyi Geceler, İyi Şanslar”daysa sadece 1 dolara çalışmıştı.

    Cuaron Hanedanı: Alfonso, Carlos, Jonas

    “Yerçekimi”nin senaryosunu Alfonso Cuaron ve 1981 doğumlu oğlu Jonas Cuaron birlikte yazdı. Jonas Cuaron “Year of the Nail” adlı filmiyle 2007 Selanik Festivali’nde Altın İskender Ödülü için yarışmış ve buradan özel bir ödülle dönmüştü.

    Alfonso Cuaron “Annemi Karıştırma”nın Oscar’a aday gösterilen senaryosunu ise 1966 doğumlu kardeşi Carlos Cuaron ile birlikte yazmıştı.

    “Yerçekimi”nin Konusu:

    “Yerçekimi”nde Bullock ilk uzay görevine çıkan tıp mühendisi Ryan Stone’u, George Clooney ise son görevine çıkan tecrübeli astronot Matt Kowalsky’i canlandırıyor. Önceleri son derece sıra dışı görünen görevde felâketin baş göstermesiyle uzay gemisi harap olmuş, Stone ve Kowalsky tamamen çaresiz kalmışlardır. Birbirlerinden başka hiç bir dayanakları kalmayan ikili uzayın uçsuz bucaksız derinliklerinde kaybolmuşlardır. Derin sessizlik onlara Dünya ile bütün ilişkilerinin kesildiğini ve kurtulma şanslarının kalmadığını söylerken, her nefesleri de çok az kalan oksijenlerini tüketmektedir.

    “Yerçekimi”nin Harika Görüntü Yönetmeni: Emmanuel Lubezki

    “The Tree of Life-Hayat Ağacı”, “Son Umut”, “The New World-Yeni Dünya: Amerika’nın Keşfi”, “Sleepy Hollow-Hayalet Süvari” ve “A Little Princess” adlı filmlerdeki çalışmalarıyla beş kez Oscar ödülüne aday gösterilen Meksikalı Emmanuel Lubezki (1964 doğumlu) “Yerçekimi”nin en büyük kozlarından biri…

    (26 Temmuz 2013)

    Hakan Sonok

    hakansonok.sonok1@gmail.com

    Yaşlılık ve Yaklaşan Ölüme Ağıt

    32. İstanbul Film Festivali’nin yarışma seçkisinde yer alan filmlerden biriydi ‘Son Konser’. Özgün adı ‘A Late Quartet’, Beethoven’in ölümünden hemen önce tamamladığı geç dönem başyapıtlarından op. 131 Do diyez minör yaylı çalgılar kuartetinin, filmin dokusunda önemli bir yere sahip olmasından kaynaklanıyor. Alman dahi bestecinin çileli son döneminde yazmış olduğu bu müthiş eser, klâsik müzik repertuarının demir leblebilerindendir. 40 dakika süreyle aralıksız çalınan 7 bölümden oluşur. Başlangıçtaki enfes adagio füg’ün ardından çok farklı dinamikleri ve çetrefil armonik yapısıyla bir yaylı çalgılar topluluğu için hayli zorlayıcıdır ve yorumu büyük ustalık gerektirir.

    Yaron Zilberman’ın ilk konulu uzun metraj denemesi olan ‘Son Konser’ işte böylesine büyük başyapıtları yıllar boyu başarıyla yorumlamış ‘Fugue Yaylı Çalgılar Dörtlüsü’nün hikâyesinden yola çıkıyor. Üç binden fazla sayıda konserle 25 yılı geride bırakmış klâsik müzik dünyasının saygın topluluğunun örnek uyumu, kuartetin kurucusu efsanevi çello hocasına Parkinson teşhisi konulmasıyla çözülmeye başlar. Dörtlünün babası ve yöneticisi konumundaki Peter’ın çekilmesi otorite boşluğuna neden olacaktır. Yıllar yılı mükemmel uyumu ve tınıyı yakalamak için çalışmış olan topluluk üyeleri, yükselen egolara eklenen gönül hikâyeleriyle çatışmaya başlar. Uyumun yeniden yakalanabilmesinde ve kuartetin kaldığı yerden devam edebilmesi için kendini kanıtlamış usta bir viyolonselci ile anlaşma konusunda iş yine Peter’a düşmektedir.

    İsrail asıllı Amerikalı Zilberman, 2004 yapımı ‘Watermarks’ belgeseli ile tanınıyor. Bol ödüllü bu belgesel, 1909 yılında Avusturya’da Antisemitizm’e karşı kurulmuş ‘Hakoah Vienna’ isimli Yahudi sporcular kulübünün şampiyon kadın yüzücüleri üzerinedir. Büyük övgüyle karşılanan film, 1938 yılında kapatılan kulübün ülke dışına kaçmış ve halen hayatta olan üyeleriyle 65 yıl sonra yapılan röportajları da içeren önemli bir tarihi belge niteliğindedir. Yönetmen bu kez tutkunu olduğu klâsik müziğin hayranlarını memnun edecek bir proje için kolları sıvamış. Beethoven’in Op.131 kuartetiyle nakış nakış izlediği hüznü, karlı New York görüntüleriyle pekiştirmiş. Viyolonsel ustasını canlandıran Christopher Walken’ın benzersiz yorumu, bu yaşlılık ve yaklaşan ölüme ağıtın önemli kozlarından.

    Filmde kullanılan eser Brentano Yaylı Çalgılar Kuarteti tarafından yorumlanmış. Topluluğun ünlü çellisti Nina Lee filmde rol almış. Zilberman’ın müzikseverlere bir diğer sürprizi Anne Sofie von Otter’in varlığı. İsveç asıllı ünlü mezzo-soprano, Peter’ın ölmüş karısını canlandırdığı sahnede, 20. yüzyılın önemli bestecilerinden Erich Wolfgang Korngold’un ‘Die Tote Stadt (Ölü Şehir)’ operasından Marietta’nın şarkısını yorumluyor. Özellikle klâsik müzik tutkunlarının atlamaması gereken filmlerden ‘Son Konser’.

    (26 Temmuz 2013)

    Ferhan Baran

    ferhan@ferhanbaran.com