Sefiller ya da Müzikali Beyazperdede İzleme Deneyimi

Hollywood’u Hollywood yapan biraz da müzikallerdir. Sesli sinemaya geçiş yıllarında sinema endüstrisinin itici gücü olan tür, stüdyo sisteminin çözülmeye başladığı 50’li yıllardaki irtifa kaybına rağmen, renkli televizyonla rekabetin hızlandığı 60’lı yıllarda Amerikan sinemasının kurtarıcısı olmuştur. Bu dönemde ‘Batı Yakasının Hikayesi / West Side Story’ (1961), ‘Benim Tatlı Meleğim / My Fair Lady’ (1964), ‘Neşeli Günler / The Sound of Music’ (1965), ‘Oliver’ (1968) gibi müzikâl uyarlamaları en iyi film dahil birçok dalda Oscar ödülleriyle desteklenmiş, geniş kitleler tarafından beğeniyle izlenen bu filmler endüstrinin uluslararası pazardaki konumunu güçlendirmiştir.

Çağımızda müzikâller özellikle NewYork ve Londra gibi metropollerin eğlence endüstrisinde önemli bir yer tutmakta. Halen Broadway ya da West End’de haftanın bir günü dışında perdelerini açan tiyatro salonlarında sahnelenen müzikâller, ya da daha doğru deyimiyle müzikâl şovlar, yerel pazar haricinde çok kârlı bir turistik etkinlik haline gelmiş durumda. Bu hafta sinema uyarlaması bizde de gösterime giren ‘Sefiller’ ya da İngilizce versiyonunda da aynen korunmuş özgün Fransızca adıyla ‘Les Misérables’, -‘Operadaki Hayalet / The Phantom Of The Opera’ ile birlikte- bu şovların en çok ilgi görenlerinden.

Fransız yazar Victor Hugo’nun 14 yılda tamamladığı bilinen, dünyayı değiştirecek olan 1789 devrimi sonrası -1815’lerden 1830’lu yıllara uzanan- kargaşa ve baskı dönemi fonunda aşk, ihanet, fedakârlık, onur mücadelesi benzeri temalarıyla geniş kitleleri büyülemiş ünlü klâsiği, içerdiği güçlü melodram unsurlarının da etkisiyle başlangıcından günümüze sinemanın ilgi alanında olmuş ve -bizdeki 1967 yapımı Zafer Davutoğlu uyarlaması dahil- birçok kez beyazperdeye aktarılmıştır. Sefiller’in müzikâl macerası ise 80’li yılların başında Fransa’da başlar. Alain Boubil ve Jean Marc Natel’in librettosu, Claude-Michel Schönberg’in müzikleriyle ilk kez 1980’de Paris’in ünlü gösteri ve şov merkezi ‘Palais des Sports’da sergilenir. Daha sonra, aynı yılların bir diğer çok sahnelenmiş müzikâli Cats’in de yapımcısı olan Cameron Mackintosh’un dikkatini çeken eser, Herbert Kretzmer’in İngilizce sözleriyle ilk kez 1985 yılında Londra Barbican Center’da sahnelenir. Bir edebiyat şaheserinin müzikâl uyarlaması eleştirmenlerce önce yadırganır, ancak güçlü ezgiler ve büyük seyirci ilgisi bu West End yapımının rekor izleyici sayısıyla günümüze kadar aralıksız sahnelenmesini sağlar. 1987 yılında NewYork ayağını başlatan müzikâl, Broadway sahnelerini de fethetmiş, tam 16 yıl aralıksız sahnelenmiştir.

Başlangıcından günümüze 28 yıl boyunca, 42 ülkede 22 dilde 65 milyondan fazla seyirciye ulaşmış olan ünlü müzikâl şov sonunda sinemanın gündemine gelmiş bulunuyor. İki yıl önce ‘Zoraki Kral / The King’s Speech’ ile Oscar, Bafta ve César gibi etkin endüstri ödülleriyle taltif edilen Tom Hooper, Hollywood’un kendisine açmış olduğu krediden temkinli bir yararlanma yolu seçmiş ve sahnede çok tutmuş bu garantili projeyi hayata geçirmiş. Hollywood’un 60’lı yıllardaki görkemli müzikâl uyarlamalarını hatırlatan, belki biraz eski usul ancak hayli nostaljik birebir bir uyarlama bu. Tarihsel fonu canlandırmada başarılı. Set tasarımı, makyaj gibi teknik dallarda kusursuz. Diyalogların olmadığı yapımda kuşkusuz egemen olan müzik. Hooper bunun bilincinde olarak eserin güzelim solo şarkılarında ağırlıklı olarak yakın plân kullanmış. Oyuncular müzikâl yeteneğe sahip ünlü starlar arasından seçilmiş ve şarkılar çekimler sırasında canlı olarak kaydedilmiş. Müzik ve dans becerisine 2009 yılında sunucusu da olduğu Oscar törenlerinde şahit olduğumuz Hugh Jackman’ın ‘Jean Valjean’ kompozisyonunda parladığı filmden en kârlı çıkan ise Anne Hathaway. İngiliz yönetmen, talihsiz ‘Fantine’in dokunaklı şarkısı ‘Bir Düş Düşledim / I Dreamed A Dream’i 3,5 dakikalık tek plân olarak çekmiş. Bu etkileyici plân sekans ve güçlü yorumuyla Hathaway bu yılın tüm önemli ödül listelerine girmiş durumda. Solo performanslarda genç yıldızlar da çok başarılı. Şahsi favorim ise Eponine’de mezzo soprano Samantha Barks’ın ‘Kendi Başıma / On My Own’ yorumu.

‘Sefiller’ özellikle müzikseverler için kaçırılmayacak bir film. Ancak sinemanın tüm gelişmiş olanaklarına rağmen sahne şovunun görkemini tam olarak yansıtamayan bir deneme. Yolunuz Londra’ya düşerse müzikâl halen Queen Theatre’da sahnelenmeye devam ediyor. 2014 yılından itibaren de Broadway Schubert Theatre’da yeniden sahne alıyor.

(02 Mart 2013)

Ferhan Baran

ferhan@ferhanbaran.com

24. Ankara Uluslararası Film Festivali Yarışma Jürileri Açıklandı

Dünya Kitle İletişimi Araştırma Vakfı tarafından Ankara Uluslararası Film Festivali, 14 – 24 Mart 2013 tarihleri arasında sinemaseverlerle buluşuyor. Ana temasını ‘Doğu İmgeleri’ olarak belirleyen festivalin Ulusal Uzun Film Yarışması, Ulusal Belgesel Film Yarışması, Ulusal Kısa Film Yarışması ve bu sene ilk kez verilecek olan Akademia Ödülü jüri üyeleri belirlendi. Toplam 8 filmin 13 dalda ödül için yarışacağı Ulusal Uzun Film Yarışması’nın jürisi, yapımcı ve yönetmen Tomris Giritlioğlu, oyuncu Şenay Gürler, yazar ve oyuncu Ercan Kesal, yazar Cemil Kavukçu ve yönetmen Ezel Akay’dan oluşuyor.

  • Basın Bülteni
  • Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    24. Ankara Uluslararası Film Festivali Yarışma Jürileri Açıklandı yazısına devam et
  • 3. Uluslararası Engelsiz Film Festivali Kısa Film Yarışması Ödülleri Belli Oldu

    Mind The AD İstanbul tarafından düzenlenen 3. Uluslararası Engelsiz Film Festivali’nin bu yılki kısa film yarışmasının başvuruları başladı. Türkiye genelinde “herkes için yaşam koşulları, eşit saygı ve adalet” ana fikrinden yola çıkılarak “engelli” temalı bir kısa film yarışması düzenleneceğinin duyurusu yapıldı. 01 Nisan 2013 tarihinde sona erecek olan yarışmada En İyi Kısa Film, En İyi Senaryo ve Jüri Özel Ödülleri verilecek. Yarışmanın sonunda En İyi Kısa Film, En İyi Senaryo ve Jüri Özel Ödülleri’ni kazanan yönetmenlere Digital Film Academy’den seçeceği çeşitli sinema eğitimleri verilecek.

  • Basın Bülteni
  • Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Aylak Yaşam Film Gösterimleri’nde Vicky Cristina Barcelona Gösteriliyor

    Ankara Üniversitesi İLEF Sinema Topluluğu’nun gerçekleştirdiği Aylak Yaşam Film Gösterimleri, “Konur 2 Sokak, No: 63/13, Ankara” adresinde, 26 Şubat Salı günü saat 19:00’da Vicky Cristina Barcelona filmiyle devam ediyor. Aylak Yaşam Kültür Evi’nde gerçekleşen gösterimler kapsamında geçtiğimiz yaz Hannah and Her Sisters adlı filmi sinemaseverlerle buluşan Woody Allen, Barcelona’nın güzelliğini yansıtan görüntüler eşliğinde, insan ilişkilerine dair yine kendine has üslûbuyla yaklaştığı bir hikâyeyi gözlerimizin önüne seriyor. Filmin başrollerinde Javier Bardem ve Scarlett Johansson oynuyor.

  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • 18. Londra Türk Film Festivali’nde Kadir İnanır’a Yaşam Boyu Başarı Ödülü

    Türk Sinemasının duayeni Kadir İnanır’ın Golden Wings Yaşam Boyu Başarı Ödülü aldığı 18. Londra Türk Film Festivali’nde, Reis Çelik’in yönettiği Lal Gece filmi Golden Wings Digitürk Digital Dağıtım Ödülü’nü aldı. Türk filmlerinin ilk ve tek uluslararası dağıtım ödülü olan LTFF Digitürk Distribution ödülünü alan Reis Çelik’in yönettiği Lal Gece bu yıl İngiltere ve İrlanda sinemalarında gösterime girecek. Yılmaz Erdoğan’ın yönettiği ve senaryosunu yazdığı Kelebeğin Rüyası filminin gösterimi ile başlayan festival 11 gün boyunca izleyiciyi Türk filmleriyle buluşturacak.

  • Basın Bülteni
  • Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    18. Londra Türk Film Festivali’nde Kadir İnanır’a Yaşam Boyu Başarı Ödülü yazısına devam et
  • Hoca

    Vahid Mustafa Yev’in yönettiği ve İlgar Musayev, Nigar Bahadır Kızı, Azer Aydemir ile Telman Aliyev’in oynadığı Hoca (Xoca), 01 Mart 2013’de Pinema Film dağıtımıyla Pinema Film tarafından vizyona çıkarıldı.
    Film, Azerbeycan’ın Hocalı kasabasında yaşanan katliamı bir aşk hikâyesi bünyesinde anlatıyor. Bir gecede bir kasabanın tamamen yok olduğu Hocalı katliamı, İnsan Hakları İzleme Örgütü tarafından Dağlık Karabağ bölgesi işgâl edildikten sonra en kapsamlı sivil katliamı olarak nitelendirildi. Azerbaycan’ın savunma kuvvetlerinin direnişi sinema izleyicisini derinden etkileyecek.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Fragman
  • SETEM’den Türk Sineması Sözlü Tarih Sohbetleri: Ahmet Soner

    SETEM – Sinema ve Televizyon Eseri Sahipleri Meslek Birliği tarafından düzenlenen Türk Sineması Sözlü Tarih Sohbetleri devam ediyor.
    Sohbetlerin onuncusu 23 Şubat 2013 Cumartesi günü saat 14:00’de yönetmen Ahmet Soner’in katılımı ile gerçekleştiriliyor.
    “Ergenekon Caddesi, No: 10, Kat: 8, Şişli, İstanbul” adresindeki Sinema Meslek Birlikleri Güç Birliği’nin salonunda yapılacak söyleşinin moderatörlüğünü SETEM Başkanı Mehmet Güleryüz üstleniyor.

  • Yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    SETEM’den Türk Sineması Sözlü Tarih Sohbetleri: Ahmet Soner yazısına devam et
  • Berlin’in Dikkat Çeken Filmleri Festivalin Hemen Ardından Dünyada İlk Kez If İstanbul’da

    Berlin Film Festivali’nin gözde filmleri, Berlin’den hemen sonra If İstanbul’da yönetmenleriyle birlikte seyirci önüne çıkıyor. Alfred Bauer Ödülü’nü kazanan Vic+Flo Bir Ayı Gördü (Vic+Flo Saw a Bear), If İstanbul’un Keşif yarışması jüri üyelerinden Denis Coté’nin son filmi. Berlin’den bir diğer film ise, If İstanbul’da yarışan Öldürme Eylemi (The Act of Killing). Berlin’den If İstanbul’a gelen bir diğer film ise Frances Ha. Gökkuşağı bölümünde gösterilen İç: Leather Bar (Interior: Leather Bar) Teddy Ödülü için yarışmış, Berlin’de tartışmalara neden olmuştu.

  • Basın Bülteni
  • Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Berlin’in Dikkat Çeken Filmleri Festivalin Hemen Ardından Dünyada İlk Kez If İstanbul’da yazısına devam et
  • Arka Pencere Dergisi’nden Aşktan da Üstün 50 Film Daha

    Arka Pencere Dergisi, 174. sayısında, kapağına, Aşktan da Üstün 50 Film Daha kitabını yerleştiriyor. Tunca Arslan, Trendeki Yabancı köşesinde, Aşktan da Üstün 50 Film kitabına dair ‘serbest vezin’ bir yazı kaleme alıyor. Vizyon filmleri eleştirileri arasında Kelebeğin Rüyası, Aşk Seansları ve İnadına Film Çekmek yer alıyor. Çarpıcı dosya konularıyla ilgilenen Esrar Perdesi köşesinde Müge Turan, River Phoenix’in Berlinale’de gösterilen kayıp filmini yazıyor. İlgi çekici toplamlara yer veren köşesinde Zeynep Dadak, ‘Berlinale 2013’ten 11 Film’i biraraya getiriyor.

  • Basın Bülteni
  • Web Sitesi
  • Yüksek çözünürlüklü kapak fotoğraflarına haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Arka Pencere Dergisi’nden Aşktan da Üstün 50 Film Daha yazısına devam et
  • Engin Çağlar, Bayrampaşa Belediyesi’nin Etkinliğinde Hayranlarıyla Buluşuyor

    Bayrampaşa Belediyesi’nin, “Yenidoğan Mahallesi, Abdi İpekçi Caddesi, No: 3, Bayrampaşa” (Akvaryum AVM ve Bayrampaşa Belediyesi Hizmet Binası Yanı) adresindeki Bayrampaşa Belediye Kültür Salonu’nda düzenlediği sohbet etkinliğinde bu hafta Kınalı Yapıncak, Feride, Makber, Süreyya, İntizar, Rüyalar Gerçek Olsa, Yaban Gülü gibi unutulmayan filmlerin sevilen oyuncusu Engin Çağlar sinema serüvenini anlatacak. 23 Şubat 2013 Cumartesi günü saat 17:00’de düzenlenecek etkinlikte Engin Çağlar, filmlerinin afişleri eşliğinde sinemamızın altın günlerinde yaşadığı anılarını sevenleriyle paylaşacak.

  • Yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Engin Çağlar, Bayrampaşa Belediyesi’nin Etkinliğinde Hayranlarıyla Buluşuyor yazısına devam et
  • Kelebeğin Rüyası Filmine Konu Olan Muzaffer Tayyip Uslu’nun Şiir Kitabı Çıktı

    Yapı Kredi Yayınları, Yılmaz Erdoğan’ın Kelebeğin Rüyası adlı filmine konu olan Zonguldaklı şair Muzaffer Tayyip Uslu’nun Şimdilik adlı şiir kitabını yayınladı.
    1946’da henüz yirmi dört yaşındayken, şair arkadaşı Rüştü Onur’la aynı kaderi paylaşarak veremden ölen şairin kitabının yeni baskısında dergilerdeki şiir ve yazıları da yer alıyor. Yoksul ve gencecik, naif bir şair, yaşamak fiiline değer biçen özüyle şimdi bizi bir kez daha selâmlıyor: “Şair harcıâlem şeylere teşbih ve mecazlarla lâyık olmadığı bir değeri vermek için çabalıyan bir sahtekâr değil, bulanık düşünceleri berraklaştıran hakikat arayıcısıdır.”

  • Basın Bülteni
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Yüksek çözünürlüklü kapak fotoğrafına haberin devamından üzerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Kelebeğin Rüyası Filmine Konu Olan Muzaffer Tayyip Uslu’nun Şiir Kitabı Çıktı yazısına devam et
  • İstanbul Modern Sinema’da Michael Haneke Hakkında Herşey

    İstanbul Modern Sinema, 28 Şubat – 14 Mart 2013 tarihleri arasında Avrupa sinemasının en büyük yönetmenlerinden Michael Haneke’nin tüm filmografisini sunuyor. Avusturyalı yönetmenin ilk filmi Liverpool’dan Sonra ile başlayan programda, Haneke’nin televizyon filmleri ve geçen ay gösterime giren 2012 Cannes Film Festivali Altın Palmiye ve FIPRESCI Büyük Ödülü alan Aşk’ın da bulunduğu sinema filmleri gösteriliyor. Program kapsamında, 28 Şubat 2012 Perşembe günü, A Companion to Michael Haneke isimli kitabın yazarı Roy Grudmann’ın katılacağı bir söyleşi de gerçekleşiyor. Michael Haneke hakkındaki program, Goethe Enstitüsü, Avusturya Kültür Ofisi ve Fransız Kültür Merkezi işbirliğiyle düzenleniyor.

  • Basın Bülteni
  • Web Sitesi
  • Diğer basın bültenleri, gösterilecek filmler hakkında geniş bilgiler ve yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    İstanbul Modern Sinema’da Michael Haneke Hakkında Herşey yazısına devam et
  • 2. Atıf Yılmaz Kısa Film Yarışması

    Sinemamızın usta yönetmeni Atıf Yılmaz, Mersin’de bir kez daha anılıyor. Forum Mersin AVM tarafından geçtiğimiz yıl ilki düzenlenen Atıf Yılmaz Kısa Film Yarışması bu yıl da devam edecek. Amatör ve profesyonel tüm sinemacıların katılımına açık olan kısa film yarışmasında serbest konu ve kurmaca dalında eserler bekleniyor. 01 Ocak 2012 tarihi itibariyle yapımı tamamlanmış kısa filmlerin yapılacak değerlendirmeye alınacağı yarışmada, eserlerin başka bir kısa film yarışmasına katılmış olması bu yarışmaya katılımında engel teşkil etmiyor, ancak eserlerin daha önce ödül veya derecelendirme almamış olması gerekiyor. Yarışmaya son başvuru tarihi 05 Nisan.

    2. Atıf Yılmaz Kısa Film Yarışması yazısına devam et