2012 TRT Belgesel Ödülleri Ulusal Profesyonel Kategori’de Kültür ve Turizm Bakanlığı ödülünü alan 800 Km Engelli belgesinin galası 14 Mayıs 2012 Pazartesi günü saat 19:30’da Kadir Has Üniversitesi Cibali Kampüsü’nde yapılacak. Fiziksel engelli iki arkadaşın bir motosiklet ve ona takılı yolcu sepeti ile İstanbul’dan Muğla’ya yaptıkları maceralı yolculuğu anlatan 800 Km Engelli belgeselinde emekli gazeteci Hüseyin Eroğlu ile ressam arkadaşı Aydın Erkuş, motorla çıktıkları yolculuklarında çoğu engellinin aksine bir yerden bir yere “götürülen” değil “giden” oluyor. Azimle çıkılan ve onüç gün süren bu yolculuğu, belgesel yönetmeni Murat Erün filme çekti.
Aylık arşivler: Mayıs 2012
Umut Sanat Filmcilik
Umut Sanat Filmcilik, 04 – 10 Mayıs 2012 Haftalık (Weekly) Box Office listesi için tıklayınız.
Arıza Aşk
Evan Glodell’in yönettiği ve Evan Glodell, Jessie Wiseman, Tyler Dawson ile Rebekah Brandes’in oynadığı Arıza Aşk (Bellflower), 01 Haziran 2012’de M3 Film dağıtımıyla Kurmaca Film tarafından vizyona çıkarıldı.
Film, zamanlarını ateşli aygıtlarla haşır neşir olarak geçiren iki arkadaşın aşkla başlayıp karabasana dönüşen hikâyesini anlatıyor. Woodraw ve Aiden, pek yakında kıyametin kopacağını ve böylelikle de hayali çeteleri Mother Medusa’nın yolunun açılacağını ümit etmektedir.
Bu dünyanın sonu macerası, Woodraw’un beklenmedik şekilde karizmatik sarışın Milly’ye aşık olmasıyla kesintiye uğrar.
Arıza Aşk yazısına devam et
Engin Günaydın, Kanal D Cinemania’da
Ömür Gedik’in hazırlayıp sunduğu sinema programı Kanal D Cinemania’da bu haftanın stüdyo konuğu Yeraltı filminin başrol oyuncusu Engin Günaydın. Sevilen oyuncu Zeki Demirkubuz’la nasıl bir set ortamı yaşadı? Muharrem karakterini yaratırken nelerden beslendi? Yalnızlıktan neden korkuyor? En çok nelere gülüyor? Stand up gösterilerine yeniden başlayacak mı? Neden sitcom yapmak istemiyor? Editörlüğünü Fırat Sayıcı’nın yaptığı programda vizyona giren yeni filmler, haberler, vs. yer alıyor. Ömür Gedik tarafından sunulan Cinemania Programı her Cumartesi Kanal D’de.
Engin Günaydın, Kanal D Cinemania’da yazısına devam et
Anadolu Dağ Turnası Keşfedildi
Doğu Anadolu’da yaşayan turnaların dünyadaki tüm turnalardan farklı bir alttür olduğu keşfedildi. Doğa Derneği ve Dünya Turna Vakfı uzmanları tarafından iki yıldır yürütülen çalışmalara göre Doğu Anadolu Bölgesi’nde keşfedilen Anadolu Dağ Turnası’nın dünyadaki tüm dağılım alanı Doğu Anadolu, İran, Gürcistan ve Ermenistan’da yer alıyor. Dünyanın en nadir turnası olan Anadolu Dağ Turnası (Grus Grus Archibaldii) Ardahan, Kars, Erzurum, Erzincan, Muş, Sivas ve Van’da yaşıyor. Anadolu Dağ Turnası’nın başında diğer turnalar gibi kırmızı leke bulunmuyor.
Anadolu Dağ Turnası Keşfedildi yazısına devam et
Doruk Yayınları
Doruk Yayınları sinema kitaplarının tanıtım bültenleri ve kapak fotoğraflarına haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Yeni eklenenler:
İmgeler Arasında: Yeni Türkiye Sinemasının Düşünen İmgeleri Üzerine,
Film Yapmak: Kurmaca Deneysel Belgesel Animasyon,
Aşktan da Üstün: Hitchcock Sinemasında Kişisel Bir Gezinti,
Büyük Sinema Kuramları,
Saniyede 24 Kare Ölüm: Durağanlık ve Hareketli Görüntü,
Küresel Hollywood: Ekonomi Politik,
Sinema ve Gerçeklik: Tarihsel Bir İnceleme.
Dolandırıcılar Karakol Kurdu
Öz Hakiki Karakol: Asayiş Berkemal Aga
Yönetmen: İbrahim Güler
Senaryo: Erdal Bektaş-İbrahim Güler
Müzik: Batuhan Fırat
Oyuncular: Cengiz Bozkurt (Hasan), Emin Maltepe (Kuzey Baba), Oktay Gürsoy (Yakışıklı), Serkan Genç (Niyazi), Sezgin Cengiz (Cenker), Hasan Demirtaş (Kenan), Volkan Yıldız (Tolga), Emre Işık (Palyaço)
Yapım: Medya Mühendisi-Arkadaş Yapım (2011)
İbrahim Güler, ilk filmi “Öz Hakiki Karakol: Asayiş Berkemal Aga”yla seyircilerini güldürüyor. Filmde polislere karşı da insanda sempati bile oluşuyor. Hatta polis korkusu yaşayanlara bile.
Film, hapisten çıkmış Hasan, hınzır bir plân yaparak Tophaneli genç arkadaşlarıyla sahte karakol kurma macerasını anlatıyor. Hasan, Yakışıklı, Niyazi ve Kenan’la plânını uygulamak için şimdilerde su işi yapan eskinin ünlü dolandırıcısı Kuzey Baba’nın kapısını çalıyor. Kuzey Baba, vakti zamanında orduyu bile dolandırmış. Ekibe Kuzey Baba’nın çırağı Cenker de katılıyor. Saf gibi görünse de sıkı bir yankesici Cenker. 59 plâka ve İstanbul polisinin kıyafetleriyle Kırklareli’nin Vize ilçesindeki Çakıllı kasabasına konuşlanıyor ekip. Orada eski bir binayı karakola dönüştürüyorlar. Amaçları, kumar oynatan oteli soymak. Kuzey Baba, otelde konferans verecek profesör olarak otele yerleşiyor. İçeriden bir köstebeğin yardımıyla plân işlemeye başlıyor. Kasabalarında ilk defa karakol kurulmuş Çakıllı’da asayiş işleri de hayli yoğun. Ekip bir an gerçek polis gibi kasabada asayişi sağlamaya çalışıyor. Başkomiser rolünü oynayan Hasan bu olup bitenlerden hoşlanmasa da karakolun nezarethanesi dolup taşıyor. Hatta içlerinde bir palyaço bile var. Filmdeki karakterler de iyi işlenmiş. Genel olarak, Niyazi, uykulu, yorgun, üç günlük sakallı ve daima sigara içen haliyle hemen fark ediliyor. Yakışıklı, eski Yeşilçam filmlerinden düşmüş gibi. Dişi sinek bile görse çapkınlığın raconunu hemen hayata geçiriyor. Kuzey Baba’nın çırağı Cenker yine ayak işlerini yapıyor. Kenan neredeyse fark edilmiyor. Hasan, tam bir başkomiser. Otoriter, toparlayıcı, ama sıkı dolandırıcı olmasına rağmen fazla güvenli. Bu güveninin karşılığını ekibiyle beraber alıyor finalde.
Espriler güldürüyor…
2011 yapımı “Öz Hakiki Karakol: Asayiş Berkemal Aga” filmi, çoğu yerde mizah anlayışıyla seyircisini güldürebiliyor. Fikir iyi. Elbette iletişimin en uçlarda olduğu günümüzde bu görülenler fantastik bir filmden düşmüş gibi. İstanbul’da başlayan hikâye, Çakıllı’da devam ediyor. Karakol da, 1960 yılından 2000 yılına kadar öğrenim görülmüş ilkokulda kurulmuş. Enkaza dönüşmüş binayla ekip arasında metafor bile kurabilirsiniz. Bu film için, Osmanlı’nın son devirlerinin ünlü üçkâğıtçılarından Rum asıllı Eyüplü Halit’ten ilham aldığını belirtmiş yönetmen İbrahim Güler, Kadıköy Gazetesi’ne. Halit de sahte karakol kurmuş, hapse atılmış ve hatta Mussolini’yi bile dolandırdığı iddiaları var. 1981’de İstanbul’da doğmuş yönetmen Güler, filmlerde ve dizilerde sanat yönetmenliği yardımcılığı yapmış genelde. Filmdeki mekân yansımalarının iyi olmasında bu taraf etkili olmuş. Filmde polisler çok sempatik yansımış. Benim gibi polis korkusu olanlara bile sempatik geldi polisler. Ya ellerine biber gazı alırlarsa?
(18 Mayıs 2012)
Ali Erden
sinerden@hotmail.com
Çırağan Sinema Saati’nde Ulak
Çırağan Sinema Saati’nin Mayıs konuğu, yönetmen ve senarist Çağan Irmak ile Ulak filmi ve oyuncuları.
12 Mayıs Cumartesi günü 14:30’da Çırağan Kempinski Mabeyn Salonu’nda seyredilecek film sonrası izleyiciler, moderatör Maltepe Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Selahattin Yıldız eşliğinde yönetmen ve oyuncularla sohbet gerçekleştirecekler. Etkinliğe katılabilmek için 0212 3270012 no.lu telefondan rezervasyon yaptırmak gerekiyor.
Ulak’ta seyyah Zekeriya’nın düzeni bozulmuş bir köye geri dönülmez bir değişim yaşatması anlatılıyor.
Çırağan Sinema Saati’nde Ulak yazısına devam et
Gaziantep Üniversitesi, Göç Temalı Kısa Film Yarışması Sonuçları Belli Oldu
Gaziantep Üniversitesi tarafından düzenlenen, Göç: Türkiye’nin ve Dünya’nın Gerçeği konulu, Uluslararası Göç Sempozyumu kapsamında düzenlenen “Göç” temalı kısa filmlerin katıldığı Uluslararası Kısa Film Yarışması sonuçları belli oldu. Yarışmaya ulusal ve uluslararası toplam 70 kısa film, belgesel, animasyon ve deneysel film başvurdu. Uluslararası Kısa Film Yarışması’nda ön elemeyi geçen filmler ana jüri Lale Mansur, Oral User, Coşkun Aral, Nebil Özgentürk, Hülya Süngü, Baroon Kosari ve Mehmet Açar tarafından değerlendirildi. En İyi Film ödülünü Ömer Güneş’in 45 Gün, adlı filmi kazandı.
Gaziantep Üniversitesi, Göç Temalı Kısa Film Yarışması Sonuçları Belli Oldu yazısına devam et
Unutulmaz Bir Peri Masalı
Güzel ve Çirkin (Beauty and the Beast 3D)
Yönetmen: Gary Trosdale-Kirk Wise
Senaryo: Linda Woolverton
Müzik: Alan Menken
Seslendirenler: Paige O’Hara (Belle), Robby Benson (Çirkin), Richard White (Gaston), Rex Everhart (Maurice), Jerry Orbach (Lumiere), David Ogden Stiers (Cogsworth), Angela Lansbury (Bayan Potts), Bradley Pierce (Chip)
Yapım: Walt Disney (1991/2012)
Daima ortak çalışan Gary Trosdale-Kirk Wise ikilisinin yıllar öncesinden üç boyutlu yeniden perdeye dönen animasyon-müzikalleri “Güzel ve Çirkin” çocukları eğlendiriyor.
Film, asıl hikâyeye gelmeden önce tamamiyle farklı bir kısa animasyonla başlıyor. Çocuklar bu giriş bölümünde çok eğlenecekler, yüzüğün peşindeki at ve kurbağanın muhteşem macerasıyla. 1991 yapımı “Beauty and the Beast-Güzel ve Çirkin” animasyon filmi 2012’de üç boyutlu hale getirilerek yeniden sinemaseverlere sunuluyor. Film, Türkçe seslendirmeli. Ne yazık ki, Türkçe seslendiren sanatçıları aramalarımıza rağmen bulamadık. Üzgünüz. Gerçek hikâyede, bir prensin trajik acıları var. Yaşlı ve çirkin bir kadın saraya gelir ve prens kadına iyi davranmıyor ve bu onun hayatını cehenneme çeviriyor. Sihirli gül bırakan yaşlı kadın prensin bir canavara dönüşmesine neden oluyor. Kadının prense en büyük dersi, güzelliğin dışta değil içeride olduğu. Prens bunu yaşayarak öğreniyor. Prensin bu sihirden kurtulabilmesi için de güzel bir genç kızın ona aşık olması gerekiyor. Küçücük bir Fransız köyünde mucit babası Maurice’le yaşayan güzel Belle’e kasabanın kabadayısı Gaston da vurgun. Kasabanın güzel kızları da Gaston’a. Maurice, odun kesen icadını panayırda göstermek için yola koyuluyor, ama karşısına aç kurtlar çıkıyor. O da canavar Çirkin’in kalesine sığınıyor. Orada konuşan mum, çaydanlık ve buna benzer şeylerle karşılaşıyor. Elbette Çirkin’in esiri oluyor Maurice. Babasından haber alamayan güzel Belle yola çıkıyor ve onun da yolu Çirkin’in kale gibi sarayına düşüyor. Çirkin, Belle’i görür görmez tutuluyor. Belle’in babasını serbest bırakan Çirkin, gönüllü esir Belle’i alıkoyuyor kalesinde. Belle, sarayın sakinleriyle tanışıyor. Hepsi sihirle eşyalara dönüşmüş. Sonunda aşk ve iyilik kazanıyor, kötüler uçurumlardan uçuyor, Çirkin yakışıklı prense dönüşüp ara verdiği mutluluğuna Belle’le ulaşıyor.
Çok eski masal…
Müzikâl bir animasyona dönüşmüş bu peri masalını Gabrielle-Suzanne Barbot de Villeneuve, 1740’ta yayımladı. Kitabın adı da “La Jeune Américaine, et les Contes Marins”, yani “Genç Amerikalı ve Denizci Masalları”ydı. 1757’de İngilizce çevirisyle “Güzel ve Çirkin”e dönüştü bu masal. Eski zamanlarda Fransa’da kadın yazarlar yoğun olarak masallar yazıyordu. Masalın bir gelenek olduğu Fransız edebiyatı çocukların hayal güçlerine çok katkı yaptı. Gary Trosdale-Kirk Wise ikilisi daha önce 1996 yapımı “The Hunchback of Notre Dame-Notre Dame’ın Kamburu” ve 2001’de “Atlantis: The Lost Empire-Atlantis: Kayıp İmparatorluk” animasyon filmlerini de ortak yönettiler. Filmin çizgilerinin Walt Disney estetiğiyle buluştuğunu belirtelim. Filmdeki şarkılar da gerçekten şahane. Sadece çocuklara değil, herkese. Üç boyutlu perdede insanı rahatlatıyor “Güzel ve Çirkin” filmi.
(18 Mayıs 2012)
Ali Erden
sinerden@hotmail.com
Tüm Sinemalar
Tüm Sinemalar, 11 – 17 Mayıs 2012 seansları için tıklayınız. (Eksiksiz liste değildir, bu salonlar ve seanslar dışında da gösterimler olabilir. Listeden alıntı veya kopyalama yapıldığında kaynak olarak Haftalık Antrakt Sinema Gazetesi‘nin gösterilmesi rica olunur.)
Görkem Akgün Yazıyor: Yaz Bitti…
Emin Alper’in ilk uzun metrajlı filmi Tepenin Ardı galasını 31. İstanbul Film Festivali’nde yaptı. Ardından da Murathan Mungan başkanlığındaki jürinin de beğenisini toplayarak Ulusal Yarışma Altın Lale En İyi Film ödülünün sahibi oldu. Filmi eşimle birlikte festivalde … Devamı… »
Kinshasa Symphony, Alman Kültür Merkezi’nde
Alman Kültür Merkezi’nin Perşembe Filmleri dizisi Mayıs ayında da ilgi görmeye devam ediyor. Goethe-Institut Istanbul, her Perşembe saat 19:00’da son üç yılda çekilmiş yeni Alman filmlerinden bir seçki sunuyor. 17 Mayıs 2012 Perşembe gününün filmi Claus Wischmann ile Martin Baer’ın yönettiği ve Armand Diangienda, Albert Matubanza ile Josephine Matubanza’nın oynadığı Kinshasa Symphony. Film, kendilerini dünyanın tek “siyah” senfoni orkestrası olarak nitelendirilen Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nin başkenti Kinshasa’daki Orchestre Symphonique Kimbanguiste’nin müzisyenlerini anlatıyor.
Kinshasa Symphony, Alman Kültür Merkezi’nde yazısına devam et
Red Kit İstanbul’da Sergisi Açıldı
Çizgi roman araştırmacısı Didier Pasomonik’in küratörlüğünde hazırlanan Red Kit İstanbul’da Sergisi, 10 Mayıs – 17 Haziran tarihleri arasında Vahşi Batı’nın en yalnız kovboyunu İstiklal Caddesi’nde ağırlıyor. Aynı zamanda İstanbul Uluslararası Çizgi Roman Festivali İstanbulles kapsamında gerçekleştirilen Red Kit İstanbul’da Sergisi, Türkiye’de bir çizgi roman kahramanı üstüne yapılan ender sergilerden biri olma özelliğini taşıyor. Vahşi Batı stili bir bar kapısından girilen sergi salonunda evler, posta arabaları ve ünlü çizgi roman karakterleri Red Kit, Düldül, Daltonlar, Rintintin, Billy the Kid ve diğerleri bulunuyor.
Red Kit İstanbul’da Sergisi Açıldı yazısına devam et
Elveda Katya, Batum’da Motor Diyecek
Kadir İnanır’ın başrolünde oynadığı, TV filmleri ve dizileriyle tanınan yönetmen Ahmet Sönmez’in Elveda Katya adlı ilk sinema filminin basın toplantısı, 10 Mayıs 2012 Perşembe günü yapıldı.
Basın toplantısı, Kadir İnanır, Caner Cindoruk, Rüçhan Çalışkur, Belgin Erdoğan, Beliz Aksoy, Tatsiana Tsivikevich, Yeliz Şar, yönetmen Ahmet Sönmez, senarist Nalan Merter Savaş ve senaryo danışmanı Cem Başeskioğlu’nun katılımlarıyla Sheraton İstanbul Maslak-Qubbe Bar’da gerçekleşti. Elveda Katya’nın, Batum ve Trabzon’da gerçekleşecek çekimleri Mayıs ayının 3. haftasında başlıyor.