Bisikletli Çocuk (Le Gamin au Vélo)
Yönetmen-Senaryo: Dardenne Kardeşler
Görüntü: Alain Marcoen
Oyuncular: Thomas Doret (Cyril), Cécile de France (Samantha), Jérémie Renier (Guy), Egon di Mateo (Wes), Laurent Caron (Gilles), Youssef Tiberkanine (Mourad)
Yapım: Film du Fleuve (2011)
Dardenne kardeşlerin “Bisikletli Çocuk”, 64. Cannes Film Festivali’nde Nuri Bilge Ceylan’ın “Bir Zamanlar Anadolu’da” filmiyle “Büyük Jüri Ödülü”nü paylaşmıştı. Dardenne kardeşler, yine Avrupa’ya ve sosyal devlet anlayışına öfkelerini gönderiyorlar.
Belçika sinemasının medar-ı iftiharı Dardenne kardeşler, sadece Avrupa sinemasının değil dünya sinemasının da önemli yönetmenlerinden. Kardeşlerden Jean-Pierre Dardenne 1951’de, küçük olan Luc Dardenne 1954’de doğdu. İkisi de Liège şehrinden. Onların filmlerinde kapitalist Avrupa’nın ikiyüzlülüğü vardır. Sinemalarına göçmenleri ve çocukları sorun yaparlar. Bu sosyalist kardeşlerin seyrettiğiniz her filminde Avrupa’nın gerçek yüzünü görürsünüz. Bu kardeşlerin filmlerine daha çok film festivallerinde karşılaşıyor sinemaseverler. 2005 yapımı “L’Enfant-Çocuk” ve 2008 yapımı “Le Silence de Lorna-Lorna’nın Sessizliği”, bu kardeşlerin bütün filmleri gibi sinemaseverlere gerekli filmler. 48. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde gördüğümüz 2011 yapımı “Le Gamin au Vélo-Bisikletli Çocuk”, üstatların yine çocuklar üzerinde durduğu önemli filmlerden. Bu film de “Lorna’nın Sessizliği” gibi Liège şehrinde geçiyor. Liège, Belçika’nın Valonya bölgesinin ormanlarla kuşatılmış, içinden nehir geçen muhteşem şehirlerinden biri.
Babayı aramak…
Liège şehrinde, geçici olarak yuvada kaldığını sanan 11 yaşındaki Cyril Catoul, babasını ve bisikletini arıyor. Sessizce kimseye haber vermeden ortadan kaybolmuş baba da bisikletini satmış. Kırmızı montlu Cyril, kuaför Samantha’yla tanışıyor. Samantha, Cyril’in koruyucu ailesi oluyor sonra. Hafta sonlarını Samantha’yla geçiren Cyril, Samanta’nın yardımıyla başka bir yerde babası Guy’ü buluyor. Aniden ortadan kaybolan Guy, bir restoranda aşçılık yapıyor. Sorumluluklarının altında ezilen Guy, oğlunun bir daha kendisini görmesini istemiyor. Samantha, Cyril’in annesi ve babası gibi oluyor. Samantha, Cyril için sevgilisinden bile ayrılıyor. Cyril, bu çocuk omuzlarında hayatın bu ağırlığını taşırken içinde bir öfke ateşi var. Boşlukta hissediyor kendini küçük kalbi. Bisikletini sürekli çalan yeşil elbiseli çocukla kavga ettikten sonra çetenin başı Wes’le tanışmak zorunda kalıyor. Wes de yuvada yetişmiş. Çetesiyle küçük suçlar işliyor. Cyril’i de kendi yanına çeken Wes, Cyril’i soygun nasıl yapılır onu öğretiyor. Hatta soygun bile yaptırıyor Cyril’e. Dardenne kardeşler, Avrupa’daki sosyal devlete eleştiri getirdiği bu filminde sevgi ve şefkatin altını çiziyor. Sürekli kaçan, bir şeylere öfkelenen Cyril, bir yerden sonra Samantha’nın içten gelen sevgisine karşılık veriyor. Final bölümünde ağaçtan düşen Cyril’in ölmediği için insanlar mutlu oluyordu. Yönetmen kardeşler bu filmlerinde de kamerayı yer yer öfkeli kullanmışlar. Hafif el kamerasıyla çekilmiş anlar, küçük Cyril’in içindekilerinin, öfkesinin dışavurumu gibi sanki. Dardenne kardeşlerin filmlerinin daima ruhu olan kameraman Alain Marcoen’in hafif el kamerası kullandığı anlar ilham verici. Bir de Cécile de France var. 1975 doğumlu Belçikalı bu muhteşem oyuncu, Fransız sinemasının ışık saçan oyuncularından. Çocukluğundan beri Dardenne kardeşlerin filmlerinde oynayan, onların filmlerinde büyüyen Jérémie Renier, sorumluluğundan kaçan baba rolünde inandırıcı bir oyunculuk ortaya koymuş. Dardenne kardeşlerin “Bisikletli Çocuk” filmi, bu yıl 64. Cannes Film Festivali’nde Nuri Bilge Ceylan’ın “Bir Zamanlar Anadolu’da” filmiyle beraber “Büyük Jüri Ödülü”nün sahibi olmuştu. Cyril ağaçtan aşağıya düşerken bir an koltuktan kalkıyorsunuz ve ona bir şey olmamasını diliyorsunuz. Filmin finalinin açık uçlu olduğunu belirtmeliyiz. Tıpkı “Lorna’nın Sessizliği” gibi. Bu filmi ve küçük Cyril’i seveceksiniz.
(Bu yazı 16 Aralık 2011 tarihli Taraf Gazetesi’nde yayınlanmıştır.)
(16 Aralık 2011)
Ali Erden