29. Uluslararası İstanbul Film Festivali’nde Köprüde Buluşmalar Seminerleri

29. Uluslararası İstanbul Film Festivali’nde Köprüde Buluşmalar Seminerleri, 14 – 15 Nisan 2010 tarihleri arasında Fransız Kültür Merkezi’nde yapılıyor. 14 Nisan Çarşamba günkü seminerler, “Greenhouse Paneli – Belgesel Filmlerde İnsan Hakları ve Irkçılık”, “Media International – Media Mundus: Nedir? Ne Değildir?”, “Film Marketleri: İşlevleri ve Gelecekteki Rolleri”, “Proje Geliştirme Yapımcı İçin Sefa mı Cefa mı?”, 15 Nisan Perşembe günkü seminerler ise “Türkiye – Almanya Ortak Yapım ve Dağıtım Şartları”, “Eurimages – Satır Aralarını Okumak” ve “Sinemada Devlet Desteği” başlıklarını taşıyor.

  • Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Yüksek çözünürlüklü görsele haberin devamından üzerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    29. Uluslararası İstanbul Film Festivali’nde Köprüde Buluşmalar Seminerleri yazısına devam et
  • Beykent Üniversitesi, “Gurbet Kuşları” Filmini ve Oyuncularını Gençlerle Buluşturdu

    Beykent Üniversitesi tarafından bu yıl üçüncüsü düzenlenen Geleneksel Türk Sineması Sevgi Günü etkinliği, 24 Mart 2010 Çarşamba günü Beykent Üniversitesi Ayazağa Yerleşkesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Etkinlik kapsamında bu yıl, Türk Sinemasının ilk göç filmi Gurbet Kuşları ve ünlü oyuncuları Filiz Akın, Sevda Ferdağ ve Tanju Gürsu izleyicilerle buluştu. Ödül töreninin ardından Kültür Bakanlığı Güzel Sanatlar Galerisi Müdürü Vadullah Taş’ın koleksiyonundan yararlanılarak hazırlanan ve ünlü yönetmen Halit Refiğ’in imzasını taşıyan filmlerin afişlerinin yer aldığı serginin açılışı gerçekleştirildi. Açılış sonrası ise Gurbet Kuşları filminin gösterimi yapıldı.

  • Basın Bülteni
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
  • Beykent Üniversitesi, “Gurbet Kuşları” Filmini ve Oyuncularını Gençlerle Buluşturdu yazısına devam et

    15. Milano Film Festivali’ne Başvurular Başladı

    İstanbul İtalyan Kültür Merkezi’nden bildirildiğine göre 15. Milano Fim Festival’ine başvurular başladı.

    Festivalin iletişim bilgileri şöyle:
    Milano Film Festival
    Via Paladini, 8, 20133, Milano
    Tel / Faks: +39 02 713 613
    Skype: milano_film_festival
    Web Sitesi: www.milanofilmfestival.it
    e-posta: [email protected]

  • Geniş bilgi için tıklayınız.
  • Yüksek çözünürlüklü görsele haberin devamından üzerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    15. Milano Film Festivali’ne Başvurular Başladı yazısına devam et
  • Todd Solondz, İstanbul Film Festivali Konuğu

    Akbank sponsorluğunda düzenlenen 29. Uluslararası İstanbul Film Festivali, 03 Nisan Cumartesi günü başlıyor. Festivalin Atlas Sineması’ndaki Akbank Galaları bölümünün en büyük yıldızlarından Todd Solondz, festivalin konuğu olarak İstanbul’a geliyor. Amerikalı usta bağımsız yönetmen Todd Solondz, banliyölere sıkışmış Amerikan orta sınıfının karanlık içyüzünü sinemada en iyi yansıtan sanatçılardan biri olarak tanınıyor. Solondz’un bir önceki filmi Mutluluk’un devamı niteliğindeki uzun zamandır beklenen kara komedi filmi Savaş Sırasında Yaşam, Akbank Galaları’nın merakla beklenen filmleri arasında.

  • Basın Bülteni
  • Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Todd Solondz, İstanbul Film Festivali Konuğu yazısına devam et
  • Mehtap TV Perdeler Programı’nda Avatar’ın Kamera Arkası ve CGI Teknolojisi

    Gösteri sanatlarının buluşma adresi Mehtap TV Perdeler Programı yine renkli bir gündemle ekrana geliyor. Cem Güler’in hazırlayıp sunduğu ve Recep Çetin’in yönetmenliğini üstlendiği Perdeler Programı’na bu hafta, sinema dünyasına damgasına vuran film, Avatar’da kullanılan CGI teknolojisi ve filmin kamera arkası görüntüleri var. Gösterimler bölümünde yer alan 3 filmin birincisi Ferzan Özpetek’in yeni filmi Serseri Mayınlar, diğer iki film ise Sam Mendes’in Uzaklara Gidelim filmi ve Sam Rockwell ile Kevin Spacey’in başrolünü paylaştıkları Ay (Moon).

  • Basın Bülteni
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğrafa haberin devamından üzerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Mehtap TV Perdeler Programı’nda Avatar’ın Kamera Arkası ve CGI Teknolojisi yazısına devam et
  • Yeni Neslin Parlayan Yıldızı: Cemal Toktaş

    Güneşi Gördüm filminin Kado’su Cemal Toktaş, Kara Köpekler Havlarken filminde bıçkın bir mahalle delikanlısı Selim Kavraz karakterini başarıyla canlandırıyor. Cemal Toktaş, 21. Ankara Film Festivali’nde Kara Köpekler Havlarken filmiyle Umut Vaadeden Genç Oyuncu Ödülü aldıktan sonra Yeşilçam Ödülleri’nde de Güneşi Gördüm’le En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Ödülü aldı. Seyircinin de övgüsünü kazanan Kara Köpekler Havlarken’in gösterimi sürüyor. Film ele aldığı konuyu, genç dinamik rejisi ile kült bir sokak filmi yapmayı başarıyor.

  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Şark Oyunları

    Kamen Kalev’in yönettiği ve Christo Christov, Saadet Işıl Aksoy, Hatice Aslan ile Ovanes Torosian’ın oynadığı Şark Oyunları (Eastern Plays), 09 Nisan 2010’da Tiglon Film dağıtımıyla Bir Film tarafından vizyona çıkarıldı.
    Birbirinden kopan iki kardeşin kaderleri, ırkçı bir baskında buluşur. Kardeşler karşı saflardadır: Georgi, Neo Nazi bir gruba yeni dahil olmuş ve saldırırlardan birine katılmıştır. Abisi Itso ise saldırıya uğrayan Türk aileyi kurtarır. Georgi’den artık daha büyük saldırılara katılması beklenmektedir ancak Georgi bu hareket içerisindeki yerini sorgulamaya başlamıştır.

  • Basın Bülteni
  • Fotoğraflar
  • Web Sitesi
  • Fragman
  • IMDb
  • sadibey.com yazarlarının eleştirileri ve diğer basın bültenlerine haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Şark Oyunları yazısına devam et
  • 02 Nisan 2010 Haftası

    “Titanların Savaşı”nda, mitolojinin verimli alanına giren bir önceki benzer film “Percy Jackson & Olimposlular: Şimşek Hırsızı”ndan farklı olarak, geriye yolculukla epik serüvenin yüreğine, entrika, sırlar, kahramanlık, cesaret ile yazılan zamanına gidiliyor. Esasen, aynı adlı 1981 yapımı filmin yeni çevrimi. Tanrılara baş kaldıran insanları korku ile yönetmeyi (politik çağrışımlar yaptı mı?) hedefleyen Yeraltı Tanrısı Hades’in, Göklerin Tanrısı olan kardeşi Zeus’u kandırmaya çalıştığı dönem! Zeus’un insandan olma oğlu Perseus’un Argos kentini kurtarmak için bir grup savaşçıyla çıktığı yolculukta kendi benliğine dair sınavı da vermesi, filmin canavar saldırılarıyla doruğa çıkan aksiyonunun önüne geçemiyor. “Evet”, diyorsunuz, “şu diyaloglar tamamlansa da hareketlense ortalık”! Merak etmeyin, yetenekli Fransız Louis Leterrier, “The Incredible Hulk”dan sonra yine ‘eğlence’nin hakkını, çağdaş teknikleri azami kullanarak veriyor. Mitolojinin oldukça hafifletilmiş hallerinde, günümüz ticari markalarının (Pegasus, Andromeda, bu hikâyede de kilit rol üstlenen Medusa…) isim anneleri ve babalarıyla tanışmak için bir fırsat aynı zamanda.

    “Dr. Parnassus”un yaratıcısı Terry Gilliam ile ilgili 2006 yılında kaleme aldığım bir yazının giriş paragrafı: “Sanat hayatın yansıması” ise aynaya dikkatle bakın: Ve sonra elinizi dokundurun, düşleyin arkasını. Görünenin ardındakini. Şimdi, burada, bu boyutta yaşarken paralel evrenlerde neler olabileceğini… Biraz daha düşleyin. Beyninizin en elektrikli bölgelerindeki fırtınalarla darmaduman edin ortalığı, çılgınlaşın, kuralların / koşullanmaların asla izin vermeyeceği sahalara girin, biçimsizleşmeye izin verin, masalları eğip bükün, ayıp şeylerle karıştırın, asla ehlileşmeyin, uslu olmayın… Nasıl? Daha iyi mi hissediyorsunuz… Cesur olun, size dayatılan sistemin sınırlarını zorlayın, karşı çıkmaya başlayın, dalganızı geçin, ‘tek tip’ makyajı reddedin, silin atın. Elinizi kolunuzu bağlayıp atsalar da akıl hastanesine, ruhunuzun giderek hızlanan biçimde duvarlara çarptığını hayal edin… Oldu işte, parmaklarınız aynanın içinden geçiyor… Diğer taraf karanlık mı? Korkmayın! Orada Terry Gilliam sizi bekliyor.”

    Gilliam, sinemanın ‘sanat’ niteliğini, düş gücünün sınırlarını zorlayarak yine yükseltmiş bulunuyor. Şeytanla anlaşma yapmış ancak daimi bir gizil hüzne sahip, yorgun Dr. Parnassus karakteri aynanın diğer yanına geçen insanlara fantastik dünyalar sunuyor. Sonunun nasıl biteceği kişiye bağlı olsa da, insan hissetmenin anahtarı aynanın arkasında!

    Dr. Parnassus, Terry aslında. Şeytanın bile muzip bir kumarbaz olduğu bir dünyada, kötülüğün kaynağında insan olduğunu keşfeden, yine de sevmenin yüceliğine inanan, tüm hayal kırıklıklarına rağmen sistemin dayattıklarına düşlerinin gücü ile karşı koyan Terry! Özgür ruh Terry! Ahlâkın ne olduğuna dair aydınlatıcı bu öyküde, tüm bir kariyerinin en olgun ürününü sunuyor.

    Şu sinema denilen büyünün gerçekte ne olduğunu iyice anlamak isteyenler, özellikle izlemeli.

    (01 Nisan 2010)

    Ali Ulvi Uyanık

    [email protected]