Altın Koza’da En İyi Film Ödülü 2 Filme Verildi: “11’e 10 Kala” ve “Köprüdekiler”

16. Uluslararası Altın Koza Film Festivali’nin kapanışı dün gece yapıldı, Ulusal Yarışma En İyi Film Ödülü, yönetmenliğini Pelin Esmer’in yaptığı 11’e 10 Kala ve yönetmenliğini Aslı Özge’nin yaptığı Köprüdekiler filmleri arasında paylaştırıldı. Yılmaz Güney Özel Ödülü ve SİYAD Jürisi En İyi Film Ödülleri’ni ise Orhan Eskiköy ile Özgür Doğan’ın yönettiği İki Dil Bir Bavul kazandı. En İyi Yönetmen Ödülü’Uzak İhtimal filmiyle Mahmut Fazıl Coşkun’un kazandığı yarışma ödüllerinin genel beklentiye uygun olduğu konuşuluyor.

  • Basın Bülteni
  • Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Ödül kazananlar listesi ve yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Altın Koza’da En İyi Film Ödülü 2 Filme Verildi: “11’e 10 Kala” ve “Köprüdekiler” yazısına devam et
  • Transformers: Yenilenlerin İntikamı, Soundtrack Albümüyle de İddiasını Ortaya Koyuyor

    Michael Bay’ın yönettiği Transformers: Yenilenlerin İntikamı, Linkin Park, Green Day, Nickelback, Staind gibi rock dünyasının en iyilerinin yer aldığı soundtrack albümüyle de müzikseverlere muhteşem anlar yaşatacak. Rock’N Coke 2009 kapsamında 19 Temmuz Pazar günü İstanbul Park’ta konser verecek olan Linkin Park, ilk filmde olduğu gibi ikinci filmin soundtrack’inde de yer alıyor. Grup filmin ana tema şarkısı New Divide’ı kaydetti.

  • Basın Bülteni
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Uzak İhtimal’in Altın Koza Gösterimi Ekibin de Katılımıyla Yapıldı

    Mahmut Fazıl Coşkun’un yönettiği Uzak İhtimal’in Adana Altın Koza gösterimi Metropol Sinemaları’nda yapıldı. İlgiyle izlenen filmin gösterimine yönetmen Mahmut Fazıl Coşkun, oyuncular Nadir Sarıbacak, Görkem Yeltan, senarist Tarık Tufan, kurgucu Çiçek Kahraman ve yapımcı İsmail Kılıçarslan ve diğer teknik çalışanlar katıldı. Filmin konusu şöyle: Müezzinlik yapan Musa, İstanbul Galata’da bir camiye atanır ve caminin lojman olarak kullandığı daireye yerleşir. Yanıbaşındaki dairede Rahibe Anna ve onun bakımıyla ilgilenen Clara yaşamaktadır. Clara’yla İstanbul’da yeni bir hayata başlayan Musa’nın karşılaşması ilginç ve sıcak bir duygunun ortaya çıkmasına neden olur.

  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Tüm Şirketler

    Tüm Şirketler,
    05 – 11 Haziran 2009 Haftalık (Weekly),
    02 Ocak – 11 Haziran 2009 Yıllık (Annual), Eski Yıllar Yıllık (Ex Years Releases Annual), Hafta Hafta (Week by Week) Box Office listeleri için tıklayınız. Bu listelerden alıntı veya kopyalama yapıldığında kaynak olarak Haftalık Antrakt Sinema Gazetesi‘nin gösterilmesi rica olunur.

    Altın Koza’da Onur Ödülleri Verildi, Galalar Sürüyor

    Altın Koza Film Festivali’nin Onur Ödülleri töreni dün akşam Park Zirve’de yapıldı. Sinemamızın emektarları Lütfi Akad, Filiz Akın, Yusuf Sezgin ve Cahit Berkay’ın ödülleri duygulu bir sunumla verildi. Tören sonrası Yeni Türkü Grubunun verdiği müzik ziyafetinde Cahit Berkay, kendi bestesi olan Selvi Boylum Al Yazmalım filminin müziğini seslendirdi. Gün içinde Pelin Esmer’in Ulusal Film Yarışması’nda yarışan filmi11’e 10 Kala’nın galası yoğun bir katılımla yapıldı.

  • Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Altın Koza’da Onur Ödülleri Verildi, Galalar Sürüyor yazısına devam et
  • Elimizdekilerin Değerini Anlamak

    +Yeniden 17 (17 Again)
    Yönetmen: Burr Steers
    Senaryo: Jason Filardi
    Müzik: Rolfe Kent
    Görüntü: Tim Suhrstedt
    Oyuncular: Zac Afron (Genç Mike), Matthew Perry (Mike), Leslie Mann (Scarlett), Thomas Lennon (Ned), Sterling Knight (Alex), Michelle Trachtenberg (Maggie), Melora Hardin (Müdür Jane)
    Yapım: New Line Cinema (2009)

    Kennedy ailesinin yeğeni olan yönetmen Burr Steers, ‘Yeniden 17’ filmiyle seyircileri kahkahalara boğarken, yer yer de düşündürtüyor: Uğruna her şeyi geride bıraktığımız şeyler belki de hayatımızın en değerli şeyleridir.

    Film, 1989 yılında açılıyor. Mike, lisenin gözde basketçilerinden ve onu izlemek için gelen üniversite koçları var. Hayatının maçına çıkarken, sevgilisi Scarlett, onun önünde engel olmamak için ayrılmak istiyor Mike’tan. Scarlett, Mike için iyi bir şeyler düşlerken Mike, her şeyi geride bırakıp Scarlett’le hayat yolculuğuna çıkıyor. Hikâye günümüze geldiğinde Mike, yılgın bir adam. Düşlerini kaybetmiş. Scarlett’le evli ve iki çocuğu var. Şimdi hayatta tek beklentisi terfi almak. Hayatında her şey berbat gidiyor. Kaçırdığı fırsatlara yanıp duran Mike’tan bunalan Scarlett’te Mike’a boşanma davası açmış. Mike, çaresizce liseden en iyi arkadaşı, şimdinin zengini Ned’le kalıyor. Ned, Hollywood’un ürettiği fantastik kahramanların tutku ötesi fanatiği. Yılgın Mike’ın karşısına “ruhani güç” okul hademesi olarak çıkıyor. Sonra Mike, 17 yaşındaki haline dönüyor; hayallerini bıraktığı liseye yazılıyor. Babası da Ned oluyor. Ned okulun müdürü Jane’e ilk görüşte vuruluyor. Bir büyük aşk da doğuyor böylece. Yeniden 17 yaşına dönen Mike için bu keşifler de yaptırıyor. En azından ailesini tanıyor. Bir ara tipik bir Hollywood gençlik filmlerine dönüşen film, sonra toparlanıyor ve insana yer yer iyi gelen bir filme dönüşüyor.

    1965 doğumlu yönetmen Burr Steers, bu filmi yaparken belki de kendi ergenlik çağlarına selâm gönderiyor. Gençken ya da herhangi bir yaştayken insanlar hayatları hakkında geri dönülmez kararlar verebiliyorlar. Yıllar geçtikçe yanlış kararlar verdiğini sanabiliyor. Belki de doğru karar vermişlerdir. Filmin kahramanı Mike, ergenlik çağına geri döndüğünde aslında nasıl bir hazineye sahip olduğunu anlıyor. Olgunluğunda hep uzak durduğu ailesinin ne kadar muhteşem olduğunu keşfediyor ergenliğine döndüğünde. Bambaşka kariyerlede yükselmenin ötesinde ailesinin en büyük kariyer olduğunu anlıyor. Oğlu Alex’e ve kızı Maggie’ye yardım ediyor, babalık duygusunun muhteşemliğinin içine dalıyor. Bu filmde yönetmen seyirciye bir armağan da sunuyor. Son jenerikte neredeyse tüm bir ekibin ergenlik fotoğrafları yansıyor perdeye. Bir küçük bilgi de, yönetmen Burr Steers’in (fotoğrafta sağda) suikasta kurban giden Amerika’nın başkanlarından J. F. Kennedy’nin eşi Jacqueline Kennedy’nin yeğeni. Ayrıca oyuncu-yazar Gore Vidal’in de yeğeni Burr Steers. Ama, ailesi nesiller boyu Cumhuriyetçi. Çünkü babası Cumhuriyetçilerin kongre üyesiydi. Yönetmen Quentin Tarantino’nun yakınlarında da bulundu ayrıca. Burr Steers, Tarantino’nun 1992 yapımı “Reservoir Dogs-Rezervuar Köpekleri”nde radyodaki sesti. Yine Tarantino’nun 1994 yapımı “Pulp Fiction-Ucuz Roman” filminde Roger karakterini canlandırmıştı. Burr Steers, 2002 yapımı “Igby Goes Down-Igby Zor Durumda” filmiyle hatırlanıyor. Bu sinamaskop filmin fonunda daha çok hareketli müzikler duyuluyor doğal olarak. Filmin altında ailenin değeri ve geçmişin hasletlerinin de altı çiziliyor. Bir de bu filmin yer yer insanı çok güldürdüğünü de belirtelim.

    (18 Haziran 2009)

    Ali Erden

    Adana’da Atatürk Anıtına Çelenk Koyma Töreni ve Sevgi Korteji Yapıldı

    Altın Koza Film Festivali’nin Atatürk anıtına çelenk koyma töreni ve geleneksel sevgi korteji yapıldı. Kortej güzergâhında toplanan Adanalılar Türk sinemasının emektarlarına çoşkulu sevgilerini gösterdiler. Korteje katılan sanatçılar arasında Nilüfer Aydan, Tuğrul Meteer, Aysun Güven, Yılmaz Köksal, Yüksel Arıcı, Umut Sezgin göze çarpıyordu.

  • Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Adana’da Atatürk Anıtına Çelenk Koyma Töreni ve Sevgi Korteji Yapıldı yazısına devam et
  • Abimm, Filmi Ekibi Basınla Tanıştı

    Yapımcı Ergun Mercan’ın, 2 milyon TL.nin üzerinde bir bütçe ile çekeceği Abimm filminin basınla sohbet davetine Oyuncular Mustafa Üstündağ, Levent Üzümcü, Selen Seyven, Rüçhan Çalışkur ve Haldun Boysan, Senarist İlker Akdağlı, yönetmen Şafak Bal, Görüntü Yönetmeni Ertunç Şenkay ve Yapımcı Ergun Mercan katıldılar ve basın mensuplarının sorularını yanıtlayarak projeyi anlattılar. Yapımcı Ergun Mercan filmin 4 hafta boyunca İstanbul, Ege ve Akdeniz sahillerinde çekileceğini, Ege de bir köyde de sahnelerinin olduğunu belirterek Aralık sonuna doğru gösterime gireceklerini belirtti.

  • Basın Bülteni
  • Film hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Altın Koza’da Minikler Film Çekmeyi Öğreniyor!

    Bu yıl 16. kez düzenlenen ve tüm hızıyla devam eden Altın Koza Film Festivali’nde çocuklar sinemanın alfabesini uzmanlarından öğreniyor. Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi Sinema-TV Bölüm Başkanı Doç. Dr. Aytekin Can ve akademisyenlerin önderliğinde gerçekleştirilen kısa film atölyesinde geleceğin sinemacı adaylarına eğitim veriliyor. 10-14 yaş grubundaki Adanalı çocuklar, senaryo yazımı, kamera kullanımı, oyunculuk, ışık, ses ve kurgu uygulamaları hakkında bilgilendirilecekler. Sinema yazarı Fırat Sayıcı’nın da destek verdiği proje sonunda, tamamen çocukların elinden çıkma bir kısa film ortaya konularak festival bitiminde seyirciyle buluşması sağlanacak.

  • Festival hakkında geniş bilgi için tıklayınız.
  • Yüksek çözünürlüklü fotoğraflara haberin devamından üzerlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
    Altın Koza’da Minikler Film Çekmeyi Öğreniyor! yazısına devam et
  • 19 Haziran 2009 Haftası

    “12 Tuzak”, Dwayne ‘The Rock’ Johnson’dan sonra, sinemaya yeni bir güreşçiyi, ‘Prototype’ gibi, ‘Dr. of Thuganomics’ gibi takma adları olan John Cena’yı kazandırmayı amaçlayan, bir WWE (World Wrestling Entertainment) filmi; Cena’nın ikinci uzun metraj çalışması. Yönetmen koltuğunda Renny Harlin oturunca da, ‘Tha Rock’a göre hayli ‘soğuk’ olan bu adam bile, bir saniye bile durmayan aksiyonun içinde epey törpülenmiş, çok rahatsız etmeyen bir oyunculuk sergilemiş. Kız arkadaşının hayatını kurtarmaya çalışan polis dedektifiyle zeki bir terörist-soyguncu arasındaki kedi-fare oyunu New Orleans’ın altını üstüne getirirken, tamamen, türün tutkunlarına hitap ediyor. Dövüş, hız, çarpışma ve patlamaların abartılı şovu olarak da özetlenebilir.

    “17 Yeniden”, tüm hayatınızı değiştirip etkileyecek ‘anlık karar’ınızın -yüreğinizin sesini dinleyerek vermişseniz eğer- doğru olduğuna, elinizdekilerin değerini bilerek inanmanız gerektiğini söyleyen ve izleyeni bayağı rahatlatan bir güldürü: Korkmayın, nasıl olması gerekiyorsa öyle oluyor zaten!

    “Soldaki Son Ev”, izleyeni zorlu bir teste tabi tutarak soruyor: En sevdiğine zarar veren birini ya da birilerini eline geçirdiğinde ne yaparsın? Bu kuşkusuz, Amerikan sinemasının (ve onları takip eden Avrupalıların), suç oranlarının aşırı arttığı 1970’lerden bu yana sorduğu bir soru ve şiddeti kolayca uygulayabilen kuşaklar yetiştiren ‘uygar’ Batılı bireylerin kolaylıkla yanıtlayabildiği türden değil. Bu nedenle, iki genç kızı fiziksel-psikolojik işkencelerden geçiren çete elemanlarının bilmeden kızlardan birinin ailesinin evine konuk olduğu süre içinde meseleyi çözmeye çalışmalısınız. Sert, hem de çok sert bir filme hazır olun.

    “Teklif”, ‘demir lady’ editör ile asistanı genç adamın, ‘danışıklı evlilik’ oyunlarının, erkeğin ailesinin evindeki hafta sonunda gerçeklere çarparak dağılmasını öykülerken, en sert görünüm ve davranışların altında aslında nasıl birer dram yattığının hüznü ile bolca komediden yararlanıyor. Bu cazip A sınıfı filmin etkisi, bildiniz, süresi kadar!

    (18 Haziran 2009)

    Ali Ulvi Uyanık

    aliuyanik@superonline.com